Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/363 E. 2020/302 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/363
KARAR NO : 2020/302

DAVA : TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, ÖNLENMESİ, TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 19/11/2013
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, (Kapatılan) İstanbul 3. FSHHM’nin 2013/245 E. 2015/188 K. ve 13/10/2015 tarihli kararı Yargıtay tarafından bozulduğundan dava Mahkememize tevzi edilerek 2019/363 E. sırasına kaydı yapılmakla yapılan açık yargılama sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili adına TPE de tescilli … nolu “…” başlıklı patente ve … nolu “…” başlıklı ürün adlı endüstriyel tasarım tescil belgeli ürünlerine davalının benzer ve taklit ürünler imal edip satarak davacının haklarına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunu, bu eylemlerinin tespitini ve durdurulmasını, önlenmesini ve giderilmesini, şimdilik kaydıyla 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi ve yoksun kalınan kazanç nedeniyle 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000 TL tazminata hükmedilmesini, davalının tespit edilecek tecavüzlü ürünlerine el konularak toplatılmasının tercihen teminatsız olarak ihtiyati tedbirle sağlanmasını ve karşı hükümsüzlük davasının usul ve yasaya aykırı olduğunu karşı davanın reddini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının haksız olarak incelemesiz tescil ettirdiği belgeleriyle müvekkilini mağdur ettiğini, bu tescilleri müvekkiline karşı kullandığını, tescile konu ürünlerin yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin bulunmadığını, bu ürünlerin aynısı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin daha önce de dava dışı firmalar tarafından piyasaya sunulduğunu, kataloglarda yer aldığını, yine bu ürünleri piyasaya sunan dava dışı firmalar tarafından TPE nezdinde faydalı model ve tasarım tescil belge müracaatlarının olduğunu, bu başvurulardaki tarifname ve istemlerin dava konusu belgelerdeki ile birebir örtüştüğünü, bu nedenle haksız ve hukuksuz olan davanın reddini, davacı adına tescilli … ve … numaralı tasarım tescil belgelerinin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
(Kapatılan) İstanbul 3. FSHHM’nin 2013/245 E. 2015/188 K. ve 13/10/2015 tarihli kararı ile “… 1-Asıl davanın reddine,
2-Karşı davanın kabulüne, davalı adına tescilli … sayılı patentin ve… sayılı tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine…” şeklinde karar verilmiştir.
Kararı, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. H.D nin 2016/1630 E. 2017/5480 K. ve 18/10/2017 tarihli ilamı ile “… 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, karşı davaya konu 2009/04311 sayılı tasarımın yenilik vasfına sahip olmadığının kanıtlanmış olmasına göre, davacı/karşı davalı vekilinin işbu tasarıma ilişkin asıl ve karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı/karşı davalı vekilinin karşı davada hükümsüzlüğü istenen müvekkiline ait … sayılı patente yönelik karara ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı/karşı davalı, dava tarihinden önce TPE nezdinde yapmış olduğu 31.12.2008 tarihli başvuru sonucu … sayılı incelemesiz patent belgesi sahibidir. Davacı/karşı davalı, 551 sayılı KHK 60/son fıkrası uyarınca 22.07.2013 tarihinde söz konusu incelemesiz patenti için inceleme talebinde bulunmuştur.
Davacı, başlangıçta … sayılı incelemesiz patent sahibi iken işbu dava açılmadan önce aynı buluş için inceleme talebinde bulunduğuna göre 551 sayılı KHK 60. maddesi uyarınca incelemesiz patenti artık incelemeli patent başvurusuna dönüşmüştür. Bu başvuru üzerine artık anılan KHK’nin incelenerek patent verilmesine ilişkin 62. vd maddeleri uygulanır. Dolayısıyla incelemesiz patente dayalı koruma sona ermiş bulunmaktadır. Nitekim, Dairemizin 04.03.2013 tarih … sayılı kararı da bu yöndedir. Anılan başvuru neticesinin davanın sonucunu etkileyebileceği dikkate alınıp, bu başvurunun sonucunun beklenilmesi gerektiğinden, davacı/karşı davalı vekilinin patent belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin karşı davadaki temyiz itirazlarının kabulü ile karşı davada verilen hükmün davacı/karşı davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı/karşı davalı vekilinin müvekkilinin patent hakkına tecavüz edildiği iddialarına yönelik asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Davacı-karşı davalı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay 11. H.D nin 2018/475 E. 2019/5776 K. ve 25/09/2019 tarihli ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay 11. H.D nin 2016/1630 E. 2017/5480 K. ve 18/10/2017 tarihli bozma ilamına uyulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava: Davacı adına TPMK’de tescilli … numaralı “…” başlıklı patente ve … numaralı “…” başlıklı ürün adlı endüstriyel tasarım tescil belgesine davalının benzer ve taklit ürünler imal edip satarak tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti, men’i, şimdilik 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi ve 5.000,00 TL yoksun kalınan kazanç nedeni ile toplam 15.000 TL tazminata ilişkindir.
Karşı dava: Davacı-karşı davalının incelemesiz patent belgesine konu ürünlerinin aynısı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin daha önce de dava dışı firmalar tarafından piyasaya sunulduğu, dava dışı firmalar tarafından faydalı model ve tasarım tescil belge müracaatlarının olduğu, bu başvurulardaki tarifname ve istemlerin dava konusu belgelerdeki ile birebir örtüştüğü,davacı-karşı davalı adına tescilli …patent ve … numaralı tasarım tescil belgelesinin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine ilişkindir.
6769 sayılı SMK 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir, davanın açıldığı tarih itibariyle dava, 551 Sayılı Patentlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde incelenmiştir.
554 sayılı KHK 5. maddesi yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların belge verilerek korunacağını ve bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse, ayrıca korumadan yararlanacağını belirtmektedir. Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiillerin açıklandığı 48. maddesinin 1/a bendinde ise tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın, tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icapta bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçlarla depolamak yada elde bulundurmak , tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller olarak belirtilmiştir.
Bilindiği üzere 554 sayılı KHK 3/a maddesi tasarımın tarifini yapmakta ve bu maddeye göre “tasarım, bir ürünün tümü veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin çizgi şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyularıyla algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü” ifade etmekte olup ürün yada ürün parçasının görünümüdür. KHK 5. maddesine göre yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunacak, 6. maddeye göre de bir tasarımın aynısı, başvuru ve rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilecektir. 7. maddede bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması için bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile daha önceden kamuya sunulan herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılığın olması gerekmektedir. 8. maddeye göre ise, tasarımın kamuya sunulmasından itibaren en geç bir yıl içerisinde tescilinin istenebileceği hüküm altına alınmış olup, son olarak da KHK 43. maddesi yeni ve ayırt edici nitelik taşımayan tescilli tasarımların hükümsüzlüğüne karar verileceğini belirtmektedir.
551 sayılı KHK 136. maddesinde patentten doğan hakka tecavüz sayılan fiiller belirtilmiş olup, 1-a ve b bentlerinde sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek ve taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla ürettiği ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaçla elde bulundurmak veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak fiilleri ve diğer sayılı haller ile tecavüz halinde talep edilecek tazminat türleri belirlenmiştir.
551 sayılı KHK 129. maddesinde hükümsüzlük halleri belirtilmiş olup, 1-a maddesinde KHK’nın 5 ila 10. maddelerinde belirtilen patent verilebilirlik şartlarına sahip olunmadığı, b bendinde belirtildiği üzere, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlilikte açık ve tam olarak tanımlanmadığı, c bendinde belirtildiği üzere, patent konusunun yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya patentin buluşun bütünlüğü ile ilgili 45. maddede belirtildiği üzere ayrılmış olduğu ya da 12. maddede belirtildiği üzere, patent isteme hakkının gaspı sebebiyle yapılan başvuruya dayandığı ve onların kapsamını aştığı, veya patent sahibinin 11. maddesinde belirtildiği üzere, buluşu yapan ya da haleflerine ait olmadığı, dolayısıyla patent isteme hakkının bulunmadığı ispat edildiği takdirde patentin hükümsüzlüğüne karar verilebileceği, hükümsüzlük nedenlerinin patentin sadece bir bölümüne ilişkin olması halinde ise sadece o bölümü etkileyen istem veya istemlerinin iptali suretiyle kısmi hükümsüzlüğe karar verilebileceği, ancak bir istemin kısmen hükümsüz kılınamayacağı, KHK’nın 5. maddesinde patent verilerek korunacak buluşun yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluş olarak tanımlandığı, 6. maddede, patent verilemeyecek konular ve buluşların ayrı ayrı sayıldığı, 7. maddede, yenilik kriterinin açıklandığı, 8. maddede ise, ilgili buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklamaların sayıldığı, 9. maddede, tekniğin bilinen durumun aşılmasının, buluşun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise tekniğin bilinen durumunun aşıldığının kabul edileceğinin belirtildiği, 10. maddede ise, buluşun tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise sanayiye uygulanbilir olduğunun kabul edilebilecği, kısaca belirtilen bu hususlarda yapılacak değerlendirmeler sonucu şartlar mevcut olduğunda ilgili belgenin hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabet başlıklı bölümünün, dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar başlıklı 55. maddesinde haksız rekabet oluşturan haller açıkça sayılmış olup, başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek, kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek, paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişcesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak, kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek, seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak fiilleri haksız rekabet olarak belirtilmiştir.
(Kapatılan) … 4. FSHHM’nin … D.İş dosyasında: Davacısının , … sayılı incelemesiz patenti ile … sayılı tasarım belgesine, davalının tecavüzde bulunduğunun tespiti talepli başvuru üzerine ürün örneklerinin sunulduğu, alınan 19/07/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda, davalı ürününün davacının incelemesiz patenti kapsamında kaldığı gibi, yine davacının tasarımına bilgilenmiş kullanıcı gözüyle bakıldığında,ürünün genel ve tasarımsal olarak ayırt edemeyecek derecede benzer olduğunun bildirildiği görülmüştür.
26/11/2019 tarihli TPMK yazısında: Davacı …TİC A.Ş adına … sayılı incelemeli patent başvurusu üzerinde yapılan incelemede yıllık ücreti ödenmediğinden geçersiz olduğu ve 23/10/2017 tarihinde patent bülteninde ilan edildiği bildirilmiştir.
Bütün dosya kapsamından: Asıl davanın reddine ilişkin karar kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karşı davaya konu … sayılı tasarım tescil belgesi hakkında verilen hükümsüzlük ve sicilden terkin kararı kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ve karşı davaya konu … sayılı patente ilişkin TPMK dan gelen yazıda … TİC A.Ş adına … sayılı incelemeli patent başvurusunun, yıllık ücreti ödenmediğinden geçersiz olduğu anlaşılmakla, bu patent hakkında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Asıl davanın reddine ilişkin karar kesinleştiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karşı davaya konu … sayılı tasarım tescil belgesi hakkında verilen hükümsüzlük ve sicilden terkin kararı kesinleştiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karşı davaya konu … sayılı patente ilişkin ; TPMK dan gelen yazıda … TİC A.Ş adına … sayılı incelemeli patent başvurusunun, yıllık ücreti ödenmediğinden geçersiz olduğu anlaşılmakla, bu patent hakkında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karşı davada 54,40 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 14,40 TL harcın davacı-karşı davalı … TİC A.Ş den tahsiline,
5- Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalı …TİC A.Ş den alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine,
6-Tarafların yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 22/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır