Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/359
KARAR NO : 2021/41
DAVA : PATENTİN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ
DAVA TARİHİ : 19/08/2011
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiği, kapatılan İstanbul 3. FSHHM’nin 2011/138 E. 2015/31 K. ve 12/02/2015 tarihli kararı, Yargıtay 11. H.D.’nin 2016/2842 E. 2017/4725. K. ve 26/09/2017 tarihli ilamı ile bozulduğundan dava Mahkememize tevzi edilerek 2019/359 E. sırasına kaydı yapılmakla, Patentin Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının “… – … ve … ” şeklindeki rüçhan numara ve tarihlerine dayanarak, Avrupa Patent Ofisi nezdinde … sayılı patent başvurusu ile bölgesel giriş yaptığını ve söz konusu başvuruya patent verildiğini, davalı yanın daha sonra aynı patentin Avrupa Patent Sözleşmesi çerçevesinde, Türkiye’de … sayılı başvuru ile validasyon ve tescil işlemlerinin gerçekleştirdiğini, ancak temelde “…’ı koruma altına alan davalı patentinin, buluş basamağı ve yenilik kriterlerini kriterleri taşımadığını, davalı adına … sayı ile tescilli patentin bütün istemlerinin, yenilik ve buluş basamağına sahip olma şeklindeki patent verilebilirlik şartlarına uymaması sebebiyle hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu … sayılı patentin patent verilebilirlik koşullarını taşıdığının tespit edildiğini ve Türkiye’de geçerli ve tescilli olduğunu, söz konusu patentin ülkemizin de taraf olduğu Avrupa Patent Konvansiyonu hükümleri uyarınca yapılmış bir patent başvurusunun Türkiye validasyonu olduğunu, dolayısıyla bu Avrupa Patenti bakımından Avrupa Patent Ofisi tarafından verilecek nihai kararın, Türkiye’de tescilli patent bakımından doğrudan etkili olacağını, bu nedenle Avrupa Patent Ofisi tarafından verilecek nihai kararın bu dava bakımından bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
(Kapatılan) İstanbul 3. FSHHM’nin 2011/138 E. 2015/31 K. ve 12/02/2015 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
Yargıtay 11. H.D.’nin 2016/2842 E. 2017/4725. K. ve 26/09/2017 tarihli ilamı ile: “… 1-Hükümsüzlük davasının konusu olan … sayılı patent, Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) hükümleri uyarınca Avrupa Patent Ofisi’ne (EPO) başvurusu yapılan ve başvuruda Türkiye’nin de belirtildiği … sayılı Avrupa Patenti’nin (EP) anılan Sözleşme hükümleri, 551 sayılı KHK ve Avrupa Patent Sözleşmesi Yönetmeliği uyarınca Türkiye’de geçerli ulusal patent olarak kabul edilerek tescil edilmiştir.
Avrupa Patent Sözleşmesi Yönetmeliği’nin 11. maddesine göre, Türkiye’nin seçildiği bir Avrupa Patenti, bu yönetmeliğin 12 ve 13. maddelerindeki koşulların sağlanması şartıyla, Avrupa Patent Ofisi tarafından, Avrupa Patentinin verildiğine ilişkin ilanın yapıldığı tarihten itibaren Türkiye’de verilen bir ulusal patent olarak kabul edilir.
Aynı yönetmeliğin 14. maddesine göre de, Sözleşmenin 99. maddesine göre yapılan itiraz sonucunda değişen şekliyle verilen Avrupa Patentleri için bu yönetmeliğin 11. maddesi hükmü uygulanır.
Davalı tarafça dava konusu … sayılı patentin eşdeğeri olan … sayılı patente EPO nezdinde yapılan itiraz nedeniyle EPO temyiz kurulu nezdinde temyiz aşamasında olduğu; EPC 105(b)/3 maddesine göre bir avrupa patentinin sınırlandırılması ya da iptaline dair kararın söz konusu patentin tescil edildiği tüm üye ülkelerde hüküm doğuracağı EPO temyiz sürecinde … sayılı patentle istem değişiklikleri kapsamında ana talebini (…) sunarak bu değiştirilmiş istemlerin yeni bir hukuki durum oluşturduğu savunulmuştur.
Bu durumda, öncelikle yukarıda belirtilen sözleşme ve yönetmelik hükümleri uyarınca davalı tarafından … sayılı Avrupa patentin istemlerinde EPO nezdinde yapılan değişikliklerin EPO tarafından ilan edilip edilmediği TPE’den sorularak, Türkiye’de … olarak kayıtlı patentin eşdeğeri Avrupa Patenti’nin istemlerini gösterir nihai metin dikkate alınmak suretiyle inceleme gerekçesi hükümsüzlük iddiasının araştırılması gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
2-Öte yandan dava konusu patentin hükümsüzlük talebinin … değişikliği ile yürürlüğe giren Sözleşmenin 138 m. dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekip gerekmediği tartışılmadan, ulusal patentlere ilişkin 551 sayılı KHK’nın ilgili maddelerine dayalı olarak inceleme yapılması da doğru degildir.
3-Bozma sebep ve şekline göre de davacı vekinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 11. H.D.’nin 2019/3448 – 6144 K. ve 03/10/2019 tarihli ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
07/01/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ibraz edilmiştir.
07/01/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davaya konu … sayılı patentin EP karşılığı olan … nolu patentin itiraz ve temyiz sürecinin EPO’nun 19.02.2015 tarihi nihai kararıyla, EPO’daki itiraz sürecinin patentin değiştirilmiş haliyle devamına karar verilerek neticelendiği ve 18.03.2015 tarihinde, … nolu yeni patent fasikülünün EP patent bülteninde yayımlandığı, yeni patent fasikülünde 78 adet istem bulunduğu, EPO İtiraz İşlemleri sonucunda çıkan … nolu yeni patent fasikülündeki tarifname ve istemlerdeki değişikliklerin işleme alınması talebinin TURKPATENT tarafından kabul edildiği ve dava konusu patente ilişkin “Yayından Sonraki Değişikliğin İlanının” 22.06.2015 tarihinde yapıldığı, Davaya konu patentin nihai istem setinin patentlenebilirliğinin değerlendirilmesi sonucunda, davaya konu patentin nihai istem setindeki 1 nolu ana istemin yenilik ve buluş basamağına haiz olduğu, 1 nolu ana istem yeni ve buluş basamağına sahip olduğundan, bu isteme bağımlı olan ve usulüne uygun olarak yazılan nihai istem setinin 2 ila 78 nolu istemlerinin de yeni ve buluş basamağına haiz olduğu, Davaya konu patentte buluşun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlandığı, patentin hükümsüz kılınmasının gerekmediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalı adına tescilli … numaralı patentin, tüm istemlerinin yenilik ve buluş basamağına sahip olma şeklindeki patent verilebilirlik şartlarına uymaması sebebi ile hükümsüzlüğüne ilişkindir.
6769 sayılı SMK 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6769 sayılı SMK nın, 551, 554, 555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin hükümlerinin uygulanması başlığını taşıyan geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında “Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış ulusal patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat yükümlerine göre sonuçlandırılır… patent ve faydalı modellerin hükümsüz kılınmasında, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanır.” hükmü gereğince hükümsüzlük değerlendirilmesi mülga 551 sayılı KHK doğrultusunda yapılmalıdır.
551 SAYILI PATENT HAKLARININ KORUNMASI HAKKINDA K.H.K
5. maddesinde “Yeni tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur.”hükmü,
6. maddesinde “Patent Verilemeyecek Konular ve Buluşlar”
a-Keşifler, bilimsel teoriler, matematik metotları
b-Zihni, ticari ve oyun faaliyetlerine ilişkin plan, usul ve kurallar
c-Edebiyat ve sanat eserleri, bilim eserleri, estetik niteliği olan yaratmalar, bilgisayar yazılımları
d-Bilginin derlenmesi, düzenlenmesi, sunulması ve iletilmesi ile ilgili teknik yönü bulunmayan usuller
e-İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ile insan, hayvan vücudu ile ilgili teşhis usulleri.
Bu maddenin birinci fıkrasının (e) bendindeki hüküm bu usullerin herhangi birinde kullanılan terkip ve maddeler ile bunların üretim usullerine uygulanmaz.
Bu maddenin birinci fıkrasında sayılanlar için münhasıran koruma talep edilmesi halinde patent verilmez.
Aşağıda belirtilen buluşlar patent verilerek korunmaz:
a-Konusu kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar.
b-Bitki veya hayvan türleri veya önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki veya hayvan yetiştirilmesi usulleri.”
7. maddesinde “Tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir.”
Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur.
Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının yayınlanan ilk metinleri tekniğin bilinen durumuna dahildir.”
8. maddesinde buluşa patent verilmesini engellemeyen açıklamalar ( Bir buluşa patent verilmesini etkileyecek nitelikte olmakla birlikte, başvuru tarihinden önceki oniki ay içinde veya rüçhan hakkı talep edilmiş ise rüçhan hakkı tarihinden önceki oniki ay içinde buluş sahibi tarafından açıklama yapılmış olması buluşa patent verilmesini etkilemez)
9. maddesinde “Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.”
10. maddesinde “Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.
11. maddesinde ” Patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup, başkalarına devri mümkündür.
Buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, taraflar başka türlü kararlaştırmamışsa, bunlara müştereken ait olur.
Aynı buluş birbirinden bağımsız birden çok kişi tarafından aynı zamanda gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, daha önce başvuru yapana veya diğerine göre rüçhan hakkı olana aittir.
Patent almak için ilk başvuran kişi, aksi sabit oluncaya kadar, patent isteme hakkının sahibidir.”
12. maddesinde “Patentin verilmesi işlemleri sırasında, patent isteme hakkının gerçek sahibi olduğunu, 11 inci maddenin birinci fıkrası hükmüne göre, iddia eden kişi, başvuru sahibinin hak sahipliğine karşı, 129 uncu madde hükmüne göre, dava açabilir. Patent isteme hakkının başvuru sahibine ait olmadığı Enstitü nezdinde iddia edilemez. Dava sonucunda hak sahipliği iddiasının davacı lehine sonuçlanması halinde, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde, hak sahibi aşağıdaki hususlardan birinin yapılmasını talep edebilir:
a-Gasbın söz konusu olduğu dava konusu önceki patent başvurusunun kendi başvurusu olarak kabul edilmesini ve işlem görmesini isteyebilir.
b-Aynı rüçhan hakkından yararlanarak aynı buluş için yeni bir patent başvurusu yapabilir. Bu başvuru ilk başvurunun tarihi itibariyle işlem görür. Bu durumda, gasbın söz konusu olduğu başvuru hükümsüz kalır.
c-Gasbın söz konusu olduğu başvurunun red edilmesini talep edebilir.
Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 45 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre yapılacak her yeni başvuru için uygulanır.
Birinci fıkra hükmüne göre patent isteme hakkını belirlemek için açılan davanın sonuçlanmasına kadar başvuru, davacının rızası olmadan geri alınamaz. Davacının talebi red edilmişse başvurunun ilanından kararın kesinleşme tarihine kadar; talep kabul edilmişse kararın kesinleşme tarihinden itibaren üç aylık bir süre ile patentin verilmesi işlemleri mahkeme tarafından ertelenir.”
45. maddesinde “Patent başvurusu, sadece bir tek buluşu veya genel nitelikte bir ana buluş fikri etrafında gerçekleştirilmiş olan ve birbirlerine bu ana buluş fikri ile bağlı birden çok buluşu içerir.”hükmü, (Ana istem ve bağımlı istem)
46. maddesinde “Tarifname buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda uzman olan bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve yeterli yazılır.”
47. maddesinde “Başvuru bir veya birden çok istemi içerir. İstem veya istemler buluşun korunması istenilen unsurlarını tanımlar. Her istem açık ve öz olmalıdır. İstem veya istemlerin dayanağı tarifnamedir. İstem veya istemler tarifnamede tanımlanan buluşun kapsamını aşamaz.”
83. maddesinde ” Patent başvurusu veya patentten doğan korumanın kapsamı istem veya istemler ile belirlenir. İstem veya istemler tarifname ve resimler esas alınarak yorumlanır.
İstem veya istemler, bir yandan patent başvurusu veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve diğer yandan üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde birlikte yorumlanır.”
129.maddesinde “Aşağıdaki hallerde patentin hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir:
a – Patent konusunun, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. ila 10. maddelerinde belirtilen, patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse;
b – Buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı ispat edilmişse;
c – Patent konusunun, yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya patentin 45. madde anlamında ayrılmış olan bir başvuruya veya 12. maddeye göre yapılan bir başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığı ispat edilmişse;
d – Patent sahibinin, 11. maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı ispat edilmişse.
Patent sahibinin. 11. maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak, buluşu yapan veya halefleri tarafından ileri sürülebilir. Bu durumda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 . maddesi hükmü uygulanır,
Hükümsüzlük nedenleri patentin sadece bir bülümüne ilişkin bulunuyorsa, sadece o bölümü etkileyen istem veya istemlerin iptali suretiyle, kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Bir istemin kısmen hükümsüzlüğüne karar verilemez.
Kısmi hükümsüzlük sonucu, patent ile korunan buluşun iptal edilmeyen istem veya istemleri, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. İla 7. madde hükümlerine uygun olması halinde, patent, bu kısım için geçerli kalır.” hükümleri mevcuttur.
551 sayılı KHK, mevzuat ve Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere: Dava konusu … sayılı patentin EP karşılığı olan … numaralı patentin itiraz ve temyiz sürecinin EPO’nun 19.02.2015 tarihi nihai kararıyla, EPO’daki itiraz sürecinin patentin değiştirilmiş haliyle devamına karar verilerek neticelendiği ve 18.03.2015 tarihinde, … numaralı yeni patent fasikülünün EP patent bülteninde yayımlandığı, yeni patent fasikülünde 78 adet istem bulunduğu, EPO İtiraz İşlemleri sonucunda çıkan … numaralı yeni patent fasikülündeki tarifname ve istemlerdeki değişikliklerin işleme alınması talebinin TPMK tarafından kabul edildiği ve dava konusu patente ilişkin “Yayından Sonraki Değişikliğin İlanının” 22.06.2015 tarihinde yapıldığı, dava konusu patentin nihai istem setinin patentlenebilirliğinin değerlendirilmesi sonucunda, nihai istem setindeki 1 numaralı ana istemin yenilik ve buluş basamağına haiz olduğu, 1 numaralı ana istem yeni ve buluş basamağına sahip olduğundan, bu isteme bağımlı olan ve usulüne uygun olarak yazılan nihai istem setinin 2 ila 78 numaralı istemlerinin de yeni ve buluş basamağına haiz olduğu, dava konusu patentte buluşun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlandığı bu nedenle patentin hükümsüz kılınmasının gerekmediği kanaatine varıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN REDDİNE
2-59,30 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 40,90 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalının yaptığı 62,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde YARGITAY YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/01/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır