Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/320 E. 2021/428 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/320 Esas
KARAR NO:2021/428

DAVA:Endüstriyel Tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat
DAVA TARİHİ:07/10/2019
KARAR TARİHİ:15/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 19.11.2018 tarihinde … tescil numarası ile tescil başvurusunda bulunduğunu, Müvekkilinin tescil başvurusunda bulunduğu … numaralı endüstriyel tescil başvurusundaki 2 numaralı tasarımın, davalı … (… …) tarafından “…” markasıyla taklitlerinin üretim ve satışının yapıldığını ve davalı … Giyim … tarafından “…” markasıyla üretim ve satışının yapıldığını, Müvekkiline ait orijinal ürün örneği ile davalıdan temin edilen taklit ürün örneğinin İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı delil tespit dosyasına sunulduğunu, bilirkişi raporunda tasarım hakkına tecavüzün varlığını tespit edilmiş olduğunu ve …’in adresinde 3 siyah, 3 lila, 3 sarı ve 3 tarçın renkli ürünlerin tespit edilmiş olduğunu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri ve Türk Ticaret Kanunundaki haksız rekabete ilişkin hükümlerin dikkate alınarak, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesine şimdilik SMK 151/2-a kapsamında 1.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 11.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA: Davalı … … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu ürünler ile müvekkilinin alakasının bulunmadığını, diğer davalı …’in müvekkilinin komşusu olup zaman zaman müvekkiline ait ürünlerin fason dikimini yaptığını, diğer davalı … tarafından inceleme yapılan ürünlerin bir başka müşterisi tarafından alınmadığından müvekkili şirketine teklif edilmiş olduğunu,ancak müvekkili şirket tarafından bu ürünlerin kabul görmediğini, Davacının müvekkili adresinde inceleme yaptığını ancak müvekkili yönünden dava konusu endüstriyel tasarım haklarının tecavüzünü ortaya koyan herhangi bir tespit veya delil bulunmadığını, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/… Diş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda yapılan incelemede tasarım konusu ürünlerin yenilik unsuru içerip içermediği yönünde bir tespitin mevcut olmadığını, ürünlerin hangi yönden endüstriyel tasarıma tecavüzün şartlarını sağladığının ortaya konmadığını, davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’in Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacı firmanın tasarımlarına ilişkin bir tecavüzün bulunmadığını, söz konusu ürünlerin … … işi ile uğraşan bir kişi tarafından sipariş edildiğini, bir kısım kaparo karşılığında dikiminin yapıldığını ancak ürünlerin sahibinin ürünleri almaya gelmemesi nedeniyle ürünleri komşusu … Giyim’e maliyetine satmak için teklif ettiğini ancak … Giyim’in de ürünleri beğenmemesi ve kabul etmemesi üzerine ürünlerin dikim atölyesinde askıda kalmış ürünler olduğunu, Bu ürünlerin …’e ait tescilli ürünler olduğunu bilmediğini, Söz konusu ürünlerin piyasada uzun yıllardır bulunan, davacının tescil taleplerinden çok önce üretilip satılan anonim ürünler olduğunu, tespit konusu ürünün ayırt edici özelliği bulunmayan, yaka kısmından elbisenin en altına kadar düz tek parça kumaş olarak inen, sırt kısmı ip detaylı sıradan bir ürün olduğunu, ayırt edicilikten uzak, endüstriyel tasarım olarak değerlendirilmesi ve korunmasının mümkün olmayan ürünler olduğunu davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacıya ait tescilli … nolu ETB’ye (2 nolu formdaki ) davalılarca gerçekleşen tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması , önlenmesi , SMK 151/2-a kapsamında belirsiz alacak hükümlerine göre şimdilik 1000 TL maddi tazminatın, 20.000 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 11/09/2019 tarihinden itibaren değişen oranlardaki ticari faizle birlikte davalılardan tahsiline, hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalıların cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış , mali kayıtlar celp edilmiş, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler … 05/02/2021 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; Davacıya ait … nolu çoklu tasarım başvurusuna altı aylık yasal itiraz süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından, … numara ile tescil kesinlik kazanmış olup tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliği taşıdığını, Davacıya ait …-2 nolu endüstriyel tasarım tescilli ürünün başvuru tarihi olan elbise tasarımının başvuru tarihi olan 19.11.2018 tarihinden önce başkaca firmalar tarafından kamuya sunulduğunu belgeleyen dosyada herhangi bir delil olmadığını, 13.09.2019 Tarihli Bilirkişi Raporunda sunulan beyana ve görsellerdeki kısmen görüntülere göre tasarıma tecavüzün bulunduğunu, Tecavüz edenin rekabeti olmasaydı raporlarındaki Tablo 1.’e göre maddi tazminatın 2.406,98 TL, Tablo 2.’ye göre ise 481,40 TL olarak hesaplandığını, takdirin mahkemeye ait olduğunu, bildirmişlerdir.
Bilirkişiler … 26/04/2021 tarihli EK bilirkişi raporlarında; Kök raporda yer verdikleri görüşlerini değiştirir bir durumun bulunmadığını, … ait iş erinde tespiti yapılan 4 renkten 3’er adet ürün olmak üzere toplam 12 adet üretimi yapılan ürün etiketlerinde ve davacının önceden … …’den fiş karşılığı satın almış olduğu ürün etiketinde “…” yazmakta olduğunu, Kök raporda da detaylı bir şekilde ürün tasarımları karşılıklı olarak belirtildiği üzere 13.09.2019 Tarihli Bilirkişi Raporunda sunulan beyana ve görsellerdeki görüntülere göre davacı tasarımına tecavüzün bulunduğunu, kök raporda da belirtiği gibi butik üretim için renk başı 100’er adet ve seri üretim için 500’er adet üretim adetlerinin abiye elbise kategorisindeki ürünler için geçerli olan üretim adetleri olduğunu ve kök raporda bir değişiklik yapılması gerekliliğinin gösteren bir durum olmadığını, bildirmişlerdir.
Uyuşmazlığa Uygulanacak Hükümler, Mahkememizin Kabulü
Dava, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Uyuşmazlığın özü, davalı eylemlerinin davacıya ait … nolu ETB’nin 2 nolu formundaki tasarımlara tecavüz oluşturup oluşturmadığı , tecavüz varsa SMK 151/2-a kapsamında tazminatın belirlenmesinden ibarettir.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesine göre “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Bu yasal açıklamalar kapsamında somut uyuşmazlık konusu olaya sunulu deliller ışığında baktığımızda; tasarımın dava tarihi itibariyle geçerli olduğu, bir başkasına lisans verilmediği, devir edilmediği anlaşılmaktadır.
Toplanan deliler ve bilirkişi kök ve ek raporu ile değişik iş dosyası kapsamında alınmış rapor içeriğine göre, davaya dayanak … nolu tasarımın davacıya ait tescilli tasarım olduğunun anlaşıldığı, tasarım için 19.11.2018 tarihinde başvuru yapıldığı ve bültende ise 10.12.2018 tarihinde yayınlandığı, davalı yanca ileri sürülen yeni ve ayırt edici olmadığı yönündeki itirazın davalı yanca ispat edilemediği, dolayısıyla Tespit ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan ve davacı adına koruma altında olan tasarıma dayalı olarak davacının dava açma hakkı bulunduğu, davacı tarafın SMK’nun 151/2-a maddesi uyarınca hesaplama yapılmasını talep ettiği, dosya kapsamında toplanan delillere göre ve mali inceleme kayıtlarına göre davalının tecavüze konu ürünlerden kaç adet sattığının ve bu ürünlerin satışından ne miktarda kar elde ettiğinin tespit edilemediği, davacının da dayanak tasarımdan ne kadar satış yaptığına dair hiçbir delil sunmadığı, bu durumda tasarımın kullanıldığı süre, tasarımın niteliği, ihlalin boyutu gözetilerek TBK’nın 50. maddesi uyarınca, bir tazminata hükmedilmesi gereklidir.
Her ne kadar davacı yan dilekçesinde 5 beden ve 1 renk için en az 500 adet ürün kesimi yapıldığını, birden fazla pastal kesimi yapıldığında ise ortalama 2500-300 adet üretim adedi olmasından hareket ile ürün başına karın 300 adet ile çarpılması suretiyle hesaplanmışını talep etmişse de; Davacının bu talebinin kabul görmesi için muhtemel kazanç kaybının oluşması için davacı şirketin büyüklüğü, çalışan sayısı, ödenmiş sermayesi, cirosu, karı, yurt çapında ve yurt dışında sahip olduğu dağıtım kanalları, şubeleri, bayilikleri, servis ağı, ödediği vergi, ihraç miktarları, piyasasına hakimiyeti , ticari defter ve belgelerinde bu tasarım ile yaptığı siparişler, sattığı ürünleri ispat etmesi gerekirken bu yönde hiçbir delil sunmadığı ancak buna rağmen bilirkişilerden farazi ihtimale dayalı olarak hesaplama yapılmasını talep ettiği, ancak tarafların mali kapasitesine göre işletmelerinin küçük çaplı işletmeler olduğu farazi ihtimale göre bir tazminat hesabı yapılmasının sunulu delillere göre mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere tazminat hukukuna egemen olan görüş sebebsiz zenginleşmeye neden olmayacak şekilde bir tazminat belirlenmesidir. Farazi ihtimallere göre üretim adedi belirlenemez ,bu şekilde bir belirleme genel hukuk ilkelerine aykırıdır. Mahkememizin ihtisas mahkemesi olması dolayısıyla her yıl /dönem … sektörünün yani sezon itibarıyla rağbet gören ve satışı yapılan ürün modellerinin farklılık gösterdiği, hatta iklimin dahi ürünler üzerinde satışa doğrudan etkisinin bulunduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bir önceki dönem daha çok satılabilen tescilli yada tescilsiz bir tasarım ürününün diğer dönem de aynı hızla ve sayıda satılması her sezonun (yılın) modası, rengi ve trendi farklılık gösterdiğinden, tüketicinin içinde bulunduğu ekonomik ortam dahi satış rakamlarını etkilemektedir. Somut dosyada gerek davacı gerek davalı satışlarında ürünlerin bizatihi satış kodu vb hiçbir kayıt içermediği anlaşılmaktadır. Davacının farazi kesim ve dikim üretimleri ancak sektörde bir çok kişinin peşin ve iş garantisi olarak çalıştığı yurtdışında dahi şubeleri olan tanınmış firmalarda dahi söz konusu değilken gerek davacı gerekse davalının küçük çaplı işletmeler niteliğinde oldukları, gelen mali kayıtlarından anlaşıldığı, davacının farazi ihtimale göre bir tazminat hesabının yapılmasını talep etmesinin tazminat hukuku ilkelerine aykırı olacağı ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı anlaşılmıştır
Eylemin haksız rekabet olduğu ve tasarıma tecavüz teşkil ettiği teknik inceleme raporlarından anlaşılmıştır. . Böyle bir durumda hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği (TBK m.51/I); özellikle uğranılan zararın miktarının tam olarak ispat edilememesi halinde hakimin, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirlemesi (TBK m.50/II) gerekmektedir. Davalı eyleminin devam ettiği süre, elde ettiği gelir, tasarımın bilinirliği, gücü, ihlalin boyutu ve niteliği, tarafların dosyaya yansıyan mali durumu, ihlal eyleminin gerçekleşme şekli ile kusurun ağırlığı, tasarımın ekonomik önemi, tasarım hakkına tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi( davaya dayanak tasarım için 19.11.2018 tarihinde başvuru yapıldığı ve Türk Patent ve Marka kurumunun resmi bülteninde ise 10.12.2018 tarihinde yayınlandığı, delil tespitinin 9.9.2019 tarihinde yapıldığı ve dolayısıyla ihlal için ancak 1 yılık sürenin dikkate alınmasının gerektiği) başka firmalara üretim lisansı verildiğine, tasarımın çok tutulan , trend olmuş bir tasarım olduğu yönünde de belge sunulmadığı dolayısıyla TBK’nın m.50/II.maddesi hükümleri gözetilerek, maddi tazminatı SMK 151/2-a kapsamında bilirkişi raporunda da işaret edildiği üzere 2.406.98 TL olarak belirlenmesi hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmıştır. .Ancak davacı davasını açarken 1000 TL maddi tazminat talep etmiş, rapor sonrası talep artırım dilekçesi sunmadığından talep ile bağlılık ilkesine göre 1000 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
Zira delil tespit dosyasında toplam 12 adet ürün ele geçirilmiş olup, ürünler davalı …’e ait işyeri içinde askıda ele geçmiştir. Bu davalı yönünden ihlal oluştuğu sabit olup, diğer davalı ise işyerinde ürün olmadığı için sorumluluğu bulunmadığını ileri sürmüştür. ancak davacı yan delil tespiti yaptırmada dava dışı … firmasından üzerinde … etiketi olan davaya konu tasarıma haiz ürünü satın almış ve değişik iş dosyasına ürünü ibraz etmiş, bilirkişi tarafından ürün ve üzerindeki … etiketi raporun 4. sayfasında renkli görseli ile sunulmuş olup, etiket ile davalı mağaza tabelasındaki logonun da aynı logo olduğu, diğer davalı ile işyerinin yan yana olması, dolayısıyla her iki davalının da ticari amaç ile davacıya ait tasarımları bulundurdukları ve satışa sundukları anlaşıldığından heriki davalının da sorumlu olduğu anlaşılmış ve belirlenen tazminatların her iki davalıdan da tahsiline karar verilmesine ilişkin hüküm oluşturulmuştur.
Davacı SMK 151/2-a kapsamında yani davalıların haksız rekabeti nedeniyle mahrum kaldığı karı talep etmektedir. Davacıya ait …-2 nolu endüstriyel tasarım tescilli ürünün başvuru tarihi olan elbise tasarımının başvuru tarihi olan 19.11.2018 tarihinden önce başkaca firmalar tarafından kamuya sunulduğunu belgeleyen dosyada herhangi bir delil olmadığı, davalıların hükümsüzlük davası açmadıkları, dolayısıyla davacının tescilli tasarımının ihlal edildiği süre, ele geçen ürün miktarı, 13.09.2019 Tarihli Bilirkişi Raporunda sunulan görüş ve mahkememizce alınan kök ve ek rapor kapsamına göre Tecavüz ede davalıların rekabeti olmasaydı bilirkişi raporlarındaki davacının mali tablosuna göre ortalama karlılık % 0,456 olarak alındığında Tablo 1.’e göre maddi tazminatın 2.406,98 TL olarak hesaplandığı bu bedelin hakkaniyete uygun bulunduğu, mahkemece hükmedilecek tazminatın ispat hukuku kurallarına göre takdir edilmesi gerektiği, farazi ihtimale göre tazminat hesabı yapılamayacağı, ürünün abiye ürün tarzında olması, ağırlıklı olarak tüketicinin özel günlerde tercih edecek nitelikte bir ürün olması, günlük giyime uygun olmadığından satışının daha seçici tüketici grubunca yapılacağı, ele geçen ürün miktarına, davalıların ürün için işçilik vergi gibi maliyetler düştükten sonra elde ettiği karın davacının mahrum kaldığı kar olduğu, bu yönden ele geçen ürün miktarına ve BK hükümlerine göre 2406.98 TL maddi tazminat somut olaya göre talep edilebilecek tazminat miktarı olmakla birlikle talep ile bağlı kalınarak 1000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 11.9.2019tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Bir tür haksız eylem niteliği taşıyan davalıların tasarıma tecavüzü sonucu, davacı tasarım sahibinin piyasada edindiği manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ,, davalıların basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması davacı adına tescilli tasarımı ticari faaliyetleri kapsamında satması satış için hazır bulundurması kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle tarafların sosyo ekonomik durumları ve manevi tazminat ile elde edilebilecek manevi tatmin, gözetilerek 5.000- TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, manevi tazminatta fazlaya dair istemin reddine , hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davalıların davacıya ait tescilli tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Tasarım hakkını ihlal nedeniyle SMK 151/2-a Maddesi ve somut olayın özellikleri ve BK hükümlerine göre2.406.98- TL maddi tazminat talep edilebileceği tespit edilmiş olmakla birlikle talep ile bağlı kalınarak 1000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 11.9.2019 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalılardan tahsiline,
3-5.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 11.9.2019 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline,
5- 409,86 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 51,23 TL harcın davalılardan tahsiline,
6- Maddi tazminat talebinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1000- TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7- Manevi tazminat talebinin kısmen kabülü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 750–TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8- Haksız rekabetin ve tasarıma tec. tespiti talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9- Manevi tazminat talebinin kısmen reddi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 750-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekili ile temsil ettiren davalı … .. firmasına verilmesine,
10-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 358,63 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 210,10 TL tebligat masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.613,13 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
11- Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, Davalı …’in yokluğundagerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yoluaçık olmak üzerekarar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.15/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır