Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/311 E. 2021/308 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/311
KARAR NO : 2021/308

DAVA : MARKAYA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, ÖNLENMESİ, DURDURULMASI, MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 01/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, Maddi-Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 1986 yılında yayıncılık hayatına başladığını, … grubu sınavlara hazırlık amaçlı kitaplar çıkarttığını, eğitim sisitemini takip eden okullar, kurslar ile ülkenin dört bir yanında hizmet verdiğini, müvekkilinin … markasının TPMK nezdinde tescilli olduğunu, tanınmış marka olarak koruma altına alındığını, davalının müvekkil ile aynı sektörde (eğitim) müvekkilinin izni ve bilgisi olmaksızın tescilli “…” markasını ve logosunu kullanarak faaliyet gösterdiğini, davalı aleyhine daha önce … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasında 09/11/2017 tarihinde keşif yapıldığını, davalının haksız ve tecavüz teşkil eden izinsiz ve müvekkilinin bilgisi dışındaki kullanımının tespit edildiğini, tescilli “…” markalarına ve tescilli logolarına iltibas yaratacak nitelikte ayniyet derecesinde benzerlikte birebir aynı ibareli mal ve hizmetlerden haberdar olduğunu, davalının müvekkili aleyhine yaratmakta olduğu marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesini, bu sebeple uğranılan maddi zararların ve markaya ilişkin itibar kaybının tazmininin gerekmekte olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında Franchising sözleşmeleri imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkiline ait olan ve tescilli bir kısım Fikri Mülkiyet Haklarının belirli bir coğrafi sınır için “…” markasını kullanımına, yapılanması ve faaliyete başlaması eseslarının belirlenerek verildiğini fakat sözleşmenin karşı tarafa gönderilen ihtarname ile feshedilmesine rağmen davalı şirketin müvekkiline ait … markasını haksız ve kötüniyetli olarak kullanmakta olduğunu,haksız yarar elde ettiğini, öncelikle dava konusu markaya yönelik tecavüz teşkil eden eylemlerin durdurulması ve önlenmesi için ihtiyati tedbir isteminin kabulüne, haklı davanın kabulü ile davalı eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve müvekkiline ait tescilli markaya yönelik fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti, muhtemel tecavüzün önlenmesi, tecavüz fiillerinin durdurulması, tecavüzün kaldırılması ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi ve 5.000,00-TL manevi zararın tazminini, tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasını özellikle masrafları tecavüz edene ait olmak üzere ele geçirilen tabela ve sair ürünlerin imhasını, haklı bir sebebin veya menfaatin bulunduğu kabul edilerek, masrafları davalı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete TK 35. maddeye göre tebligat yapılmış, davaya cevap verilmemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 1986 yılında yayıncılık hayatına başlayan “…” grubu sınavlara hazırlık amaçlı kitaplar çıkartmaya başladığını, “…” adında Türkiye’nin en çok satan dergilerini yayınladığı “…” Eğitim sistemini takip eden okullar, kurslar ile ülkenin dört bir yanına ve yavru vatan Kıbrıs’ta 214 şube ve 6000’in üzerinde öğretmenle hizmet verdiğini, müvekkilinin halihazır TPMK nezdinde “…” ibareli 67 adet muhtelif mal ve hizmet sınıflarına ait marka ve logo tescil belgesi mevcut olduğunu, … markası ve logosunun ülkemizde Türk Patent nezdinde …TANINMIŞ MARKA olarak koruma altına alındığını, davalının aynı sektörde (eğitim sektöründe) müvekkilinin herhangi bir bilgisi ve izni olmaksızın tescilli “…” markasını ve logosunu kullanarak faaliyet gösterdiğini, alınan bilirkişi raporu ile davalının haksız ve tecavüz teşkil eden, izinsiz ve müvekkilinin bilgisi dışındaki kullanımının tespit edildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Franchising sözleşmeleri imzalandığını, sözleşme kapsamında davacıya ait olan ve tescilli bir kısım Fikri Mülkiyet Haklarının belirli bir coğrafi sınır için … markasının kullanımı, yapılanması ve faaliyete başlaması esasları belirlenerek verildiğini ancak sözleşme karşılıklı olarak imzalanan fesihname ile feshedilmesine rağmen davalı şirketin müvekkiline ait … markasını haksız ve kötü niyetli olarak kullanmakta ve bu suretle haksız yarar elde ettiğini, davalının fesihnameye rağmen halihazırda final ibareli marka ve logoları kullanmaya devam etmekte, bu hususta reklam ve tanıtım yaparak arz talep oluşturmakta ve halen final okullarının bir şubesi izlenimi ve algısı yaratmaya devam ettiğini, öncelikle dava konusu markaya yönelik tecavüz teşkil eden eylemlerin durdurulması ve önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, derdest olan .. 1. FSHHM’nin … Esas sayılı davada davalı …Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti. aralarında organik bağ tespit olunduğundan bu davanın, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı davası ile birleştirilmesini, davalı eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve müvekkiline ait tescilli markaya yönelik fiilin tecavüz olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün önlenmesini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılması ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi ve 20.000,00-TL manevi zararın tahsili, ele geçirilen tabela ve sair ürünlerin imhası, hükmün ilanı, her türlü yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usule uygun tebligat yapılmış, davaya cevap verilmemiştir.
TPMK kayıtları, … 2. FSHHM’nin …D.İş dosyası istenmiş ve Mahkememizin …D.İş dosyası dosya arasına alınmış, HMK 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
20/12/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: ASIL DAVA AÇISINDAN; Davalı … LTD ŞTİ’nin “…” adresinde yapılan tespitte davacının …numara ile (16, 41 sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde) tescilli “…” ile … (…sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde ) ve ( …) numara ile tescilli tanınmış markası final+şekil markasının binanın dışında tabela ve ilanlarında aynen kullanılmış olduğu, davalının kullanımlarının, davacının tescilli markalarının tescil kapsamında yer alan 41. sınıfta yeralan “…”nde kullanılmış olduğu, söz konusu hizmetlerin orta düzeydeki tüketiciye hitap ettiği, davalının bu kullanımlarının haklı bir nedene dayanmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmiş olduğu, davalının davacının tescilli markalarının aynısını, tescil kapsamında yer alan 16 ve 41. sınıfta yer alan aynı mal ve hizmetler için kullanıldığı, söz konusu hizmetlerin hitap ettiği kitlenin ortalama tüketici kitlesi olduğu, ortalama tüketici kitlesinin algısı ve bakış açısı göz önünde tutulduğunda, bu iki marka arasında şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım gibi herhangi bir şekilde ve herhangi bir sebeple bağlantı kurulabileceği ve karıştırma ihtimalinin mevcut olduğu, davacının tescilli markalarından doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet eylemi koşullarının oluşmuş olduğu, yapılan eğitim satışlarının ortalama % 25 kadarının markanın kullanımından kaynaklandığı göz önüne alınarak …LTD ŞTİ’inin 2019 yılına ait toplam brüt satış karının 752.971,87 TL olduğu görüldüğünden toplam brüt satış karının % 25’inin 188.342,97 TL olarak hesaplandığı, manevi tazminatın ve miktarının tayin ve tespitinin mahkemeye ait olduğu, BİRLEŞEN DAVA AÇISINDAN; Davalı … Ltd. Şti. nin “…” adresinde yapılan tespitte davacının … numara ile (16/41 sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde) tescilli “…” ile … (09,16,41.sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde) ve (…) numara ile tescilli tanınmış markası final+şekil markası ile … numara ile (16, 41 sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde) tescilli … binanın dışında ve içinde tabela ve ilanlarında aynen kullanılmış olduğu, davalının kullanımlarının, davacının tescilli markalarının tescil kapsamında yer alan 41. sınıfta yeralan “Eğitim ve Öğretim Hizmetleri”nde kullanılmış olduğu, söz konusu hizmetlerin orta düzeydeki tüketiciye hitap ettiği, davalının bu kullanımlarının haklı bir nedene dayanmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmiş olduğu, davalının davacının tescilli markalarının aynısını, tescil kapsamında yer alan 16 ve 41. sınıfta yer alan aynı mal ve hizmetler için kullanıldığı, söz konusu hizmetlerin hitap ettiği kitlenin ortalama tüketici kitlesi olduğu, ortalama tüketici kitlesinin algısı ve bakış açısı göz önünde tutulduğunda, bu iki marka arasında şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım gibi herhangi bir şekilde ve herhangi bir sebeple bağlantı kurulabileceği ve karıştırma ihtimalinin mevcut olduğu, davacının tescilli markalarından doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet eylemi koşullarının oluşmuş olduğu, yapılan eğitim satışlarının ortalama % 25 kadarının markanın kullanımından kaynaklandığı göz önüne alınarak …ŞTİ’nin 2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına ait brüt satış karları toplandığında 3.818.690,78 TL olan toplam brüt satış karının % 25’inin 954.672,70 TL olduğunun hesaplandığı, manevi tazminatın ve miktarının tayin ve tespitinin mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava :Davalının eylemlerinin, davacının tescilli markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, önlenmesi, durdurulması fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile SMK 151/2-b kapsamında 1.000 TL maddi ve 5.000TL manevi tazminat ile hükmün ilanına ilişkindir.
Birleşen dava: Davalının eylemlerinin, davacının tescilli markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, önlenmesi, durdurulması fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile SMK 151/2-b kapsamında 1.000 TL maddi ve 20.000TL manevi tazminat ile hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Madde 7 (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen
aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.”
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükümleri yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
6102 Sayılı TTKnın 54.maddesi ile, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
SMK, TTK’nun hükümleri, mevzuat ve Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere: ASIL DAVADA: Davacı adına tescilli …numaralı 09, 16, 41. sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde, …numara ile tescilli tanınmış … markasının lacivert ve köşesi alt tarafta bulunan kare üzerine yukarıdan aşağıda sarı büyük bir “…” harfinin orta kısmına gelecek şekilde kırmızı küçük harflerle “final” ibaresinden renk, şekil ve kompozisyondan oluştuğu, markanın bütünsel açıdan esas unsurunun şekil ve kelimeden ibaret olduğu, davacının … numara ile 16, 41 sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde tescilli “…” markasının esas unsurunun lacivert ve köşesi alt tarafta bulunan kare üzerine yukarıdan aşağıda sarı büyük bir “…” harfinin orta kısmına gelecek şekilde kırmızı küçük harflerle “final” ibaresinden renk, şekil ve kompozisyondan oluştuğu, markanın bütünsel açıdan esas unsurunun şekil ve kelimeden ibaret olduğu, bu şeklin altında yer alan “…” ibersinin markanın tali unsuru olduğu, davacının … numara ile 16, 41 sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde tescilli “…” markasının esas unsurunun lacivert ve köşesi alt tarafta bulunan kare üzerine yukarıdan aşağıda sarı büyük bir “…” harfinin orta kısmına gelecek şekilde kırmızı küçük harflerle “…” ibaresinden renk, şekil ve kompozisyondan oluştuğu, markanın bütünsel açıdan esas unsurunun şekil ve kelimeden ibaret olduğu, bu şeklin altında yer alan “… “ ibaresnin markanın tali unsuru olduğu, davacının … numara ile 16, 41 sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde tescilli … markasının kelime markası olduğu, markanın esas unsurunun … ibaresi olduğu, … ibaresinin sunulan mal ve hizmeti. belirttiği, markaya ayrıca ayırt edici nitelik katmadığı, davacının …numara ile 16. sınıf da yer alan mallar tescilli final markasının kelime markası olduğu, siyah zemin üstüne beyaz küçük harflerle ve kalın puntolarla yazılı olan … ibaresinin markanın esas unsuru olduğu, davalı … ŞTİ’nin “…” adresinde yapılan tespitte davacının … numara ile 16, 41 sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde tescilli “… Kursları ile …, 16, 41.sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde ve … numara ile tescilli tanınmış final markasının binanın dışında tabela ve ilanlarında aynen kullanılmış olduğu, davalının kullanımlarının, davacının tescilli markalarının tescil kapsamında yer alan 41. sınıfta yeralan “Eğitim ve Öğretim Hizmetleri”nde kullanılmış olduğu, sözkonusu hizmetlerin orta düzeydeki tüketiciye hitap ettiği, davalının bu kullanımlarının haklı bir nedene dayanmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmiş olduğu, davalının davacının tescilli markalarının aynısını, tescil kapsamında yer alan 16 ve 41. sınıfta yer alan aynı mal ve hizmetler için kullanıldığı, sözkonusu hizmetlerin hitap ettiği kitlenin ortalama tüketici kitlesi olduğu, ortalama tüketici kitlesinin algısı ve bakış açısı göz önünde tutulduğunda, bu iki marka arasında şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım gibi herhangi bir şekilde ve herhangi bir sebeple bağlantı kurulabileceği ve karıştırma ihtimalinin mevcut olduğu böylece davalının eylemlerinin, davacının tescilli markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacı tazminat seçim yöntemini SMK 151/2-b kapsamında yani sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazancı talep etmiştir.
20/12/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda: Davacı tarafin hak edebileceği maddi tazminat tutarının 188.342,97-TL olduğu bildirildiğinden, taleple bağlı kalınarak 1.000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 30/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminat talep etmiştir. Marka hakkı tecavüze uğrayan tescil sahibinin manevi tazminat talep edebileceği bilinmektedir. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, marka hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Davalı basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek, davacıya ait markanın benzerini bilerek satışa sunduğu ve davacının marka hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığından, somut olayın özelliği ile hak ve nesafet kuralları gereği manevi tazminat talebinin kabulü ile 5.000 TL manevi tazminata, ele geçirilen (yedieminde bulunan) ürün ve tabelaların, masrafı davalıdan alınmak sureti ile imhasına, Mahkememizin 06/07/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
Davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, dava sonucunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinde hukuki menfaat bulunduğu gözetilerek karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA: Davalı … Şti. nin “…” adresinde yapılan tespitte davacının … numara ile 16, 41 sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde tescilli “…” ile …, 16, 41.sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde ve … numara ile tescilli tanınmış final markası ile …numara ile 16, 41 sınıflarda yer alan mallar ve hizmetlerde tescilli …binanın dışında ve içinde tabela ve ilanlarında aynen kullanılmış olduğu, davalının kullanımlarının, davacının tescilli markalarının tescil kapsamında yer alan 41. sınıfta yeralan “…”nde kullanılmış olduğu, söz konusu hizmetlerin orta düzeydeki tüketiciye hitap ettiği, davalının bu kullanımlarının haklı bir nedene dayanmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmiş olduğu, davalının davacının tescilli markalarının aynısını, tescil kapsamında yer alan 16 ve 41. sınıfta yer alan aynı mal ve hizmetler için kullanıldığı, sözkonusu hizmetlerin hitap ettiği kitlenin ortalama tüketici kitlesi olduğu, ortalama tüketici kitlesinin algısı ve bakış açısı göz önünde tutulduğunda, bu iki marka arasında şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım gibi herhangi bir şekilde ve herhangi bir sebeple bağlantı kurulabileceği ve karıştırma ihtimalinin mevcut olduğu böylece davalının eylemlerinin, davacının tescilli markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacı tazminat seçim yöntemini SMK 151/2-b kapsamında yani sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazancı talep etmiştir.
20/12/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda: Davacı tarafin hak edebileceği maddi tazminat tutarının 954.672,70-TL olduğu bildirildiğinden, taleple bağlı kalınarak 1.000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 04/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminat talep etmiştir. Marka hakkı tecavüze uğrayan tescil sahibinin manevi tazminat talep edebileceği bilinmektedir. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, marka hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Davalı basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek, davacıya ait markanın benzerini bilerek satışa sunduğu ve davacının marka hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığından, somut olayın özelliği ile hak ve nesafet kuralları gereği manevi tazminat talebinin kabulü ile 20.000 TL manevi tazminata, ele geçirilen (yedieminde bulunan) ürün ve tabelaların, masrafı davalıdan alınmak sureti ile imhasına, Mahkememizin 06/07/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
Davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, dava sonucunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinde hukuki menfaat bulunduğu gözetilerek karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVANIN KABULÜNE
1-Davalının, davacının tescilli markalarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına,
2-188.342,97 TL maddi tazminattan taleple bağlı kalınarak 1.000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 30/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
3-5.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 30/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Ele geçirilen (yedieminde bulunan) ürün ve tabelaların, masrafı davalıdan alınmak sureti ile imhasına
5-Mahkememizin 06/07/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına
6- Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
7- 409,86 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 307,39- TL harcın davalı … ŞİRKETİNDEN tahsiline,
8-Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … LİMİTED ŞİRKETİNDEN alınarak davacıya verilmesine,
9-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ŞİRKETİNDEN alınarak davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ŞİRKETİNDEN alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafın yaptığı 44,40 TL başvuru harcı 102,47-TL peşin harç, 542,10 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.688,97 TL yargılama giderinin davalı … LİMİTED ŞİRKETİNDEN alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜNE
1-Davalının, davacının tescilli markalarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına,
2-954.672,70 TL maddi tazminattan taleple bağlı kalınarak 1.000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 04/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
3-20.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 04/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Ele geçirilen (yedieminde bulunan) ürün ve tabelaların, masrafı davalıdan alınmak sureti ile imhasına
5- Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
6- 1.434,51 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 1.075,88- TL harcın davalı … LTD. ŞTİ. ‘den tahsiline,
7- Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … LTD. ŞİRKETİNDEN alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …TİC. LTD. ŞİRKETİNDEN alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …LTD. ŞİRKETİNDEN alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafın yaptığı 54,40 TL başvuru harcı 358,63-TL peşin harç toplam 413,03- TL yargılama giderinin davalı … TİC. LTD. ŞİRKETİNDEN alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair asıl ve birleşen davada davacı vekilinin yüzüne karşı, asıl ve birleşen davada davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır