Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/309 E. 2019/363 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/309 Esas
KARAR NO : 2019/363

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket adına “…” kelimesinin yer aldığı isim ve şekil 26/11/2018 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile 06/05/2019 tarihinde marka olarak … numara ile tescil ettirdiğini, davalı tarafın müvekkile ait tescilli marka olan “…” markasının benzeri ve ayırt edilmesi imkansız ve tüketicide karıştırma ihtimali çok kuvvetli olan “…” kelimesini kendi ürettiğini güvensiz “…” işareti bulunmayan insan sağlığını tehlikeye atabilecek, Tıbbi Cihaz Standart ve Testlerinden geçmemiş ve yasal satışa sunulamayacak kopya bir cihaz üzerinde kullanıldığını, marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle taklit ettiğini, müvekkile ait marka hakkına tecavüz nedeniyle oluşan maddi zararın tespitini ve ilerde tespit edilecek değere artırılmak üzere şimdilik 50,00 TL maddi, müvekkile ait marka hakkına tecavüz nedeniyle oluşan 15.000 TL manevi tazminatın ve 500 TL itibar tazminatının temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık:Davacı şirkete ait marka hakkına tecavüz nedeniyle oluşan maddi zararın tespiti ve ilerde tespit edilecek değere artırılmak üzere şimdilik 50,00 TL maddi, marka hakkına tecavüz nedeniyle oluşan 15.000 TL manevi ve 500 TL itibar tazminatının temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkindir.
06.12.2018 tarih ve 7155 Sayılı Kanunun ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak arabuluculuk hakkındaki yasal düzenlemeleri dikkate alındığında 20. md. düzenlemesinde 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” düzenlemesi geretirilmiştir.
Dava dilekçesi kapsamı ve uyuşmazlık konusu incelendiğinde; 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 Sayılı Kanun’un 5/A maddesi”bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle mahkemece uygulamasının res’en gözetilmesinin zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta,davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemesinin zorunlu olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise bu tarihten sonra açıldığı, dava dileçesi incelendiğinde arabulucuk faaliyetinin olumsuz sonuçlandığına dair bir beyan geçmediği gibi dilekçe ekinde de bu yönde belge bulunmadığı, yani arabulucuk başvurunun olumsuz sonuçlandığına dair belge sunulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın,dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği ve davacılar tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Dava konusunun niteliği gereği zorunlu olarak arabulucuya başvurma dava şartı olduğundan ve bu şart yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşıldığından, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A, HMK 115/2 maddeleri gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN DAVANIN USULDEN REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 44,40 TL ilam harcı yatırıldığından, tekrar harç yatırılması veya tamamlatılmasına yer olmadığına,
3-Davacı vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, davacı vekili arafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan tensip incelemesi sonucunda kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKESİ’NE İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır