Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/306 E. 2021/139 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/554 Esas
KARAR NO : 2021/141

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Önlenmesi-Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüzün Önlenmesi-Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde;Davalının … sitesinde davacıya ait tanınmış … markasının ürün, tanıtım, reklam, anahtar sözcük olmak üzere kullandığından marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenilmesine SMK 151/1 kapsamında şimdilik 10.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili, SMK 151/1-4 maddesine göre takdir edilecek tazminatın mahkemece arttırılması, hükmün ilanı ve tedbire karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; müvekkili şirket hukuka aykırılık bildirimlere istinaden gerekli işlemlerin yapılarak ihlal iddiasına konu içeriklerin kaldırılmasının sağlandığını, dava dilekçesi ekinde yer alan delil 3 ve delil 4, 13-14.11.2019 tarihlerine ilişkin tespitler olup söz konusu içeriklerin kaldırıldığı hususu 21.11.2019 tarihinde davacı şirket’e bildirildiği, bilirkişi raporunda tespit olunan içeriklerden raporun tebliği ile haberdar olunduğunu, söz konusu içeriklerin engellendiğini ,müvekkili şirket davacı taraf ile marka kullanımına itiraz ettiği şirket arasındaki ihtilafın tarafı olmadığı, manevi tazminat talebinin de yasal dayanağı bulunmadığı, davalının içerik denetimi yapmadığını, yer sağlayıcı olduğunu, sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davalının … sitesinde davacıya ait tanınmış … markasının ürün, tanıtım, reklam, anahtar sözcük olmak üzere kullandığından marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenilmesine, SMK 151/1 kapsamında şimdilik 10.000 TL maddi, 200 000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili, SMK 151/1-4 maddesine göre takdir edilecek tazminatın mahkemece arttırılması, hükmün ilanı ve tedbir istemine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Tensip zaptı uyarınca davalı yana tebligat yapılmadan dosya üzerinden tedbir isteminin incelenmesi için deliller toplamadan bilirkişi incelemesi yaptadrılmıştır. Bilirkişiler … ile … tarafından sunulan 31/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; … isimli internet sitesinin sahibi olan Davalı firma sistemin yer sağlayıcısı, bu platform üzerinde yer alan sanal mağaza sahipleri ise içerik sağlayıcı konumunda olduğunu, “…” isimli internet sitesini kullanan müşterilerin üye olarak ya da üye olmadan söz konusu site içinde yer alan mağazalardan ürün satın alma işlemi gerçekleştirilebildikleri, ” …” isimli internet sitesi üzerinde yer alan ve satışı gerçekleştirilen ürünlerin bir kısmının ilan ve anahtar sözcüklerinde Davacı’nın tescilli ve korunmakta olan “…” markasının kullanılmakla olduğu , “markalar'” seçeneği ile arama yapılmak istendiğinde “…” ve “…” markalarının seçenek olarak tüketiciye sunulduğu, … ve … markası ’na giriş yapıldığında davacının tescilli ve TANINMIŞ olan … markasını taşıyan, marka tescil kapsamında yer alan “Kadın, erkek ve çocuklar için her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler,kadın-erkek saatleri, çanta, ayakkabı, botlar, parfüm ve kozmetik malzemelerinin” satışa arz edildiğinin tespit edildiğini bildirilmişlerdir.
Deliller toplandıktan sonra HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, …tarafından sunulan 18/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davalının … alan adlı internet sitesinde gerçekleştirdiği faaliyetleri gözetildiğinde 5651 sayılı kanun kapsamında yer sağlayıcı olarak kabul edileceği, Yer sağlayıcı olarak yükümlülüğünün yalnızca hukuka aykırı İçerikten haberdar edilmesinden itibaren makul bir süre içerisinde bu içeriği engellemekten ibaret olduğu., davalının sorumlu kabul edilebilmesi için içerikten haberdar edildiği halde geçerli bir sebep bulunmaksızın içeriği engellemediğinin tespit edilmesi gerektiğini, Somut olayda ise davalının haberdar edildiği hukuka aykırı içerikleri sitesinden kaldırmakla mevzuattan kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
Yüksek 11.HD’nin emsal 2016/1613 E. – 2017/6599 K., 2011/15509 E. – 2012/540 K. ve 2012/3350 E. – 2013/3597 K. sayılı ilamları ile Yargıtay HGK’nın 15.01.2014 tarih 1138/16 sayılı kararında da açıklandığı üzere, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 5. maddesi ve 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 9.maddesi ile yer sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların, tazminat sorumluluğu açısından, yayınlanan içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak marka hakkı sahibi, devam etmekte olan tecavüz ve haksız rekabet eylemleri yönünden, bu eylemlerin tespiti, tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması davalarını herkese karşı yöneltebilecektir.
Yüksek mahkemenin yerleşik içtihatlarında ve 6563 sayılı Elektronik Ticaret Kanunu’nda da vurgulandığı üzere, içerik sağlayıcı sıfatı bulunmayan internet yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşların tazminat sorumluluğundan bahsedebilmek için, imkan sağladıkları içeriğin hukuka aykırı ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu bilmeleri gerekir. Bunun için de önceden hak sahipleri tarafından uyarılmaları ve hukuka aykırı içeriği makul süre içerisinde kaldırmalarını yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşlardan talep etmeleri gerekir. Ayrıca hak sahiplerinin, içeriğinin kaldırılmasını talep ederken, kendilerinin önceden elde edilmiş üstün hak sahibi olduklarını yaklaşık ispata yeterli delillerini de anılan kuruluşlara sunmuş olmaları gerekir.
Somut olayda Davalı şirkete dava tarihinden önce … 11. Noterliğinin … ve … yevmiye numaralı İhtarnamesinin keşide edildiği sunulu belge kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı ise davasını kayden 12.12.2018 tarihide açmış ve mahkememizce davalıya tebligat yapılmadan 13.12.2018 tarihli tensip zaptının 2 ve 3. Nolu ara kararı gereğince davalıya bildirim yapılmadan tedbir talebinin değerlendirlmesi kapsamında inceleme yaptırıldığı, bilirkişilerin 30.1.2019 tarihli raporu tanzim etmesini mütakip davalıya tensip zaptı ve bilirkişi raporunun tebliği edildiği, davalının da cevap dilekçesinde bildirdiği üzere davacı yanca dava açılmadan önce yapılan 21.11.2018 tarihli bildirim üzerine davalının … 60.noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile davalının 21.11.2018 tarihinde ürün satışını engellediğini davacıya bildirdiği( davalının sunduğu ek 6 nolu deliller kapsamından ) anlaşılmaktadır. Davacı ise iddiasında haksız kullanımların huzurdaki davanın ikame edildiği tarihten sonra dahi devam ettiğini beyan etmekte ve gerekçe olarak da … 11. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı E-tespit tutanağını ve Davalı şirketin … adresli sitesinde 08.01.2019 tarihinde ürünlere ait açıklamalarda yer alan marka tecavüzüne ilişkin örnek görsellerini sunduğunu ve tecavüzün sabit olduğunu beyan etmektedir. Ancak davalının yer sağlayıcı olduğu, dolayısıyla yüzbinlerce üyesi olan sitede farklı satıcıların açık e Pazar sisteminde davacının markasını taşıyan ürünleri farklı ilanlar yoluyla tekrar satışa sunabildikleri , e ticaretin bu kadar yaygın olduğu bir pazarda davalının sorumlu tutulması için yasada öngörülen her ihlal için bildirim yükümlülüğünün davacı yanca yerine getirilmesinin gerekli olduğu, nitekim davacı yanca daha önce 2015 yılında yapılan bildirim üzerine de ihlal teşkil eden içeriklerin davalı yanca engellendiği, keza dava öncezinde 1.11.2018 tarihli bildirim üzerini de davalının ihlal teşkil eden içerikleri kaldırdığı, kendisi haberdar edilmeden yapılan delil tespitine yönelik bilirkişi raporunun tebliği üzerine de davalı yanca ihlal teşkil eden içeriklerin kaldırılmasının sağlandığı davalı yanca sunulu deliller kapsamından anlaşılmaktadır. Davalının kusurlu kabul edilebilmesi için yapılan bildirime rağmen makul sürede ihlal teşkil eden içeriği kaldırmamasının gerektiği, oysa somut deliller ve son alınan rapor içeriği dikkate alındığında davalının kendisine yapılan tüm bildirimler sonrasında ihlal teşkil eden içerikleri kaldırdığı , Öte yandan internetin yapısı, internet ortamının teknik özellikleri ve işletilme koşulları itibariyle davalının yer sağlayıcı olduğu … ibareli sitede üçüncü kişilerce gerçekleştirilen tecavüzleri bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun kabulü mümkün olamayacağından; somut uyuşmazlıkta davalının sorumlu tutulabilmesi yönünden kusur şartının gerçekleşmesi ve dolayısıyla da davalının iştirak halinde sorumluluğuna gidilebilmesi için önceden haberdar edilmesi ve buna rağmen haklı veya yasal bir neden olmaksızın ihlal oluşturan içeriğin makul süre içinde davalı tarafından web sitesinden çıkartılmaması gereklidir. Somut dava dosyasında ise … ibareli e ticaret sitesinin içerik sağlayıcı olmadığı, yer sağlayıcı olduğu, e ticaretin doğası gereği davalı yanca ihbar edilen içerik yönünden kaldırma yapıldığı anda dahi farklı firmalarca gerek üyelik yoluyla gerekse üye olmayan şahıslar yoluyla e ticaret sitesine yükleme yapılabilmesinin imkan dahilinde olduğu, e ticaretin doğası gereği binlerce üyesi olan bir platformda davalının içerik denetimi yapamadığı için ancak uyar kaldır sistemine uygun hareket etmediği takdirde sorumlu olabileceği, davacının ise bu yönde delil sunamadığı , davalının ise kendisine yapılan tüm bildirimler sonrasında ihlal teşkil eden içerikleri kaldırdığına ilişkin delilleri sunduğu, dolayısıyla davacı yanca ispat edilemeyen davanın hükme dayanak alınan denetim ve hüküm kurmaya elverişli olan dosyadaki deliller ile uyumlu …, …, … tarafından sunulan 18/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda dikkate alınarak reddi gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davanın reddine,
2-59,30 TL ilam harcının peşin harçtan tahsili ile artan 3.526,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Reddedilen tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır