Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/305 E. 2020/78 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/305 Esas
KARAR NO : 2020/78

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 16/09/2011
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve sonraki dilekçelerinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında “…” isimli filmin senaryosunun yazılması konusunda 12/03/2010 tarihinde sözleşme yapıldığını, senaryonun ve diyalogların müvekkilleri tarafından yazılıp teslim edildiğini, daha sonra senaryo metninde ve diyaloglarda müvekkili tarafından talep üzerine bazı değişiklikler yapıldığını ve bunların noterde tespit ettirildiğini ayrıca filmin çekimi sırasında müvekkilinin hazır bulunarak çalışmalara katkı yapmak için yönetmen olarak çalıştığını, bunun için de ayrıca bir sözleşme yapıldığını ancak davalı tarafın filmin afişlerinde ve tanıtıldığı web sitesinde ve filmin jeneriklerinde filmin senaristi olarak davalı şirketin yetkilisi olan diğer davalı … olarak gösterildiğini, söz konusu filmin senaristinin müvekkili olduğunun tespitine, senaryo bedelinin 3 katı karşılığı şimdilik 8.000 TL’nin intihal tarihinden her iki davalıdan müteselsilen reeskont avans faizi ile tahsiline, manevi haklar nedeniyle ihlal tarihinden itibaren 2.000 TL, sözleşmeye aykırılıktan dolayı 1.000 TL’lik kazanç kaybının davalılardan müteselsilen tahsiline, dava tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, hükmün gazete ve internet sitesinde yayınlanmasına, yargılama gideri ile D.İş tespit dosyası giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sözleşmeye uymadığını, hikayenin … tarafından oluşturulduğunu sonra senaryosunun yazımı için davacı ile biraraya geldiklerini, davacının senaryoyu hazırlayıp müvekkiline sunduğunu, ancak senaryonun yazımında sinema tekniği anlamında hatalar bulunması nedeniyle değişiklik talebinde bulunulduğunu, davacının buna karşılık sette düzelteceğini belirterek değiştirmediğini, daha fazla zaman kaybetmemek için davacıya oyuncu yönetmenliği görevi verildiğini ve çekimlerin tamamlandığını, ancak montaj aşamasında çok ciddi hataların yapıldığının anlaşılması üzerine bazı sahnelerin kesilerek filmden atıldığını bu nedenle filmin 90 dakikadan 37 dakikaya düştüğünü, bunun üzerine …’in yeni bir senaryo yazma talebinde bulunduğunu ancak davacının yeni bir senaryo hazırlamadığını ve bu konudaki başvurularının sonuçsuz kaldığını, böylece senaryoyu gereği gibi hazırlamadığını, bunun üzerine sözleşmenin feshedildiğini,…’in film yönetmeni … ile yeni bir senaryo yazıp bu senaryoya göre çekimlerin yapıldığını, … Savcılığına açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini, davacının değil müvekkilinin zarara uğradığını, filmin 14 haftada 230.751 kişi tarafından izlendiğini, müvekkilinin zarar ettiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 2011/161 E. 2014/227 K ve 27/11/2014 tarihli kararında: “…Dava, davacı tarafından senaryosu yazılan “…” adlı filmde davacının isminin senarist olarak belirtilmemesi nedeniyle uğradığı kayıpların karşılığı maddi ve manevi tazminata hükmolunması ve ayrıca sözleşmenin bazı maddelerine uyulmaması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların başlangıçta senaryo yazımı konusunda anlaştıkları konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık çekilen senaryonun davacıya ait olup olmadığı ve ismin yazılmaması nedeniyle davacının maddi kaybının olup olmadığı noktasındadır.
… 3. FSHH mahkemesinin … esas … nolu Kesinleşen kararı ile senaryonun davacıya ait olduğu kabul edildiği gibi mahkememizce alınan 26/09/2010 havale tarihli bilirkişi raporunda da davacının … noterliği … tarih ve … sayısı ile tespit ettirdiği … adlı hikaye senaryosunun metinleriyle diyalog metinleri, filmin karakterleri akışı ana olay döngüsü ve ana öykünün dosyada … filminin DVD’si içerisinde yer alan filmde birebir kullanıldığı; ayrıca seri filmlerde kaynak eserin birinci film veya bölümün kabul edildiğini, davacının serisinin üçüncü filminde ismi belirtilmemek suretiyle kendi eseriyle anılmaz duruma düşürüldüğünü, bu durumun davacı bakımından telafisi mümkün olmayan ciddi kayıplara neden olduğu ifade edilmiştir. Alınan 05/06/2014 günlü raporda davacının isminin senarist olarak belirtilmemesi nedeniyle eser sahibi olarak kamu da tanınma, iş potansiyeli açısından zarar görmesi nedeniyle 22.500 tl zarara uğradığı belirtilmiştir.
Seri olarak yayınlanan filmin senaryosunun davacıya ait olmasına rağmen filmin jeneriği ve tanıtımlarında isminin senarist olarak gösterilmemesinin iş beklentileri bakımından davacıya zarar verdiğine ilişkin bilirkişi görüşü mahkememizce de haklı bulunmuştur. Filmde isminin yazılı olması tanınmışlığına katkı yapacağından bu tanınmışlık üzerinden başka iş fırsatları elde etmesi ve değerlendirmesi de imkanı vardır. Dolayısıyla da davacının geleceğe yönelik kayıpları karşılığı hesaplanan 22,500 tl’nin hüküm altına alınması uygun bulunmuştur.
Davacı vekili 12/03/2010 günlü senarist sözleşmesinin 3.1 maddesinde senaryo bedelini şarta bağlı olarak ek ödeme öngörüldüğünü, söz konusu hüküm gereğince film vizyona girdikten sonra 1.000.001 seyirci sayısına ulaştığında 25.000 tl ek ödeme ve 2.000.001 sayısına ulaştığında 50.000 tl ek ödeme olacağı belirtildiğini ve davalının 10 günlük gösterimden sonra filmin gösterimden çekerek… platformunda yayınlaması nedeniyle bu sayıya ulaşmasının mümkün olmaması nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş ise de, 05/06/2014 günlü bilirkişi raporunda filmin 10 gün sonra gösterimden çekilip tv de yayınlanmasının bir seyirci kaybına neden olabileceği ancak bunun sözleşmede öngörülen 1.000.000 kişiye ulaşacağının tahmin edilmesinin güç olduğunu ifade ettiklerinden ve filmin üçüncü seri olması nedeniyle ilk filmdeki seyirci sayısına ulaşmasının mümkün olmaması nedeniyle buna ilişkin talebin reddine, isim belirtilmemesi nedeniyle 2.000 tl manevi tazminat ile 22.500 tl maddi tazminatı bulunduğu kabul edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulup istekle sınırlı hüküm kurulmasına, filmde davalı …’in senarist olarak gösterilmesi nedeniyle tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline hüküm özetinin masrafının davalılardan alınarak bir gazetede bir kez ilanına, senaryo bedeli 3. FSHH Mahkemesi kararı ile hüküm altına alındığından buna ilişkin talebin reddine, dava tarihinden reeskont faiz yürütülmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-2.000 TL manevi tazminatın ekli kararda belirtilecek tarihte reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının senarist olarak gösterilmemesi nedeniyle uğradığı maddi kayıplar karşılığı 22.500 TL alacağı olduğu kabul edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000 TL’nin dava tarihinden yürütülecek reeskont avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalılardan alınarak bir gazetede bir kez ilanına, delil tespiti giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine, senaryo bedeli 3.FSHH Mahkemesince hüküm altına alındığından buna ilişkin talebin reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Anılan karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11.HD’nin 2016/875 E. 2017/3950 K. ve 21/06/2017 tarihli ilamı ile :”…Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Mahkemece verilen karar, davalı vekili tarafından 14.01.2016 havale tarihli dilekçe ile temyiz edilmiş ise de, gerekçeli kararın davalı vekiline 03.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği yani, kararın HUMK 432/1 madde ve fıkrasında belirtilen 15 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra temyiz edildiği, davalıların katılma yolu ile temyiz talebinin de süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. HUMK 432/4. madde ve fıkrasına göre, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalılar vekilinin HUMK 432/4. maddesi uyarınca, temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı, dava dilekçesinde 5846 sayılı FSEK 15. maddesine göre eser sahibi olduğunun tespitine karar verilmesini de talep ve dava etmesine karşın, mahkemece davacının uyuşmazlık konusu senaryonun eser sahibi olduğunun tespitine dair hüküm tesis edilmemesi isabetli değildir. Öte yandan, davacı, meydana getirilen sinema eserinde senaryo yazarı olarak adının belirtilmemesi nedeniyle kendisinin uğradığı maddi kayıplar karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000 TL’ye hükmedilmesine dair talebinin kabulüne karşın, hüküm fıkrasında 1.000 TL maddi tazminata hükmedilmesi doğru görülmediğinden, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ….”gerekçesi ile bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamına karşı, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay 11.HD nin 2017/4675 E. 2019/4111 K. ve 23/05/2019 tarihli ilamı ile : “… Davacı, dava dilekçesinde, eser sahibi olduğunun tespitini, davalı şirket ile aralarındaki sözleşmenin 3.1. maddesinde senaryo bedeline şarta bağlı ek ödeme kalemi konulduğunu, anılan hüküm uyarınca film vizyona girdikten sonra belli seyirci sayısına ulaşılması halinde müvekkiline ek ödeme verileceğini, ancak filmin yapımcı şirketin tasarrufu ile 10 gün gösterimde kaldıktan sonra gösterimden çekilerek bir platformada yayınlandığını, sözleşme hükmünün ifasının davalı yapımcı şirketinden kaynaklanan bir sebeple mümkün olmadığını ileri sürerek, akde aykırılık sebebiyle şimdilik 1.000.00 TL’lik kazanç kaybının tahsilini, FSEK 68. madde gereğince şimdilik 8000 TL’nin ve 2000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davacı dava dilekçesinde, ”D.Kazanç Kaybı Talebimiz” başlığı altında kazanç kaybı talebini, sözleşmenin 3.1. maddesine aykırı davranılması sebebine dayandırmış, mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda göre bu talep yönünden isabetli şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, davacının eser sahipliğinin tespiti talebi yönünden, kararın gerekçe kısmında davacının uyuşmazlık konusu senaryonun eser sahibi olduğuna karar verildiği halde, buna dair hüküm tesis edilmemesi doğru olmadığı gibi, davacının mali haklarına tecavüz sebebi ile FSEK 68. maddeye göre şimdilik 8.000 TL’nin tahsili için tazminat talebinde bulunduğu gözetilerek, FSEK 68. maddeye göre tazminatın tayin edilmesi ve bu tazminat tutarından taleple bağlı kalınarak kabul kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.06.2017 tarih, 2016/875 E. 2016/3950 K. sayılı ilamının (3) no’lu bendinin kaldırılmasına ve (3) nolu bent yerine yukarıda yazılan gerekçe yazılmak sureti ile hükün davacı yararına BOZULMASINA ve işbu ilamın Dairemizin 21.06.2017 tarih, 2016/875 E. 2016/3950 K. sayılı ilamının eki sayılmasına,
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 21.06.2017 tarih, 2016/875 E. 2016/3950 K. sayılı ilamının (3) nolu bendinin kaldırılmasına ve (3) nolu bent yerine yukarıda yazılan gerekçe yazılmak sureti ile hükün davacı yararına BOZULMASINA ve işbu ilamın Dairemizin 21.06.2017 tarih, 2016/875 E. 2016/3950 K. sayılı ilamının eki sayılmasına, …” şeklinde karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay 11.HD nin 2017/4675 E. 2019/4111 K. ve 23/05/2019 tarihli bozma ilamına uyulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇESİ
“Dava; Davacı tarafından senaryosu yazılan “…” adlı filmde davacının isminin senarist olarak belirtilmemesi nedeniyle uğradığı kayıpların karşılığı maddi ve manevi tazminata hükmolunması ve ayrıca sözleşmenin bazı maddelerine uyulmaması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların başlangıçta senaryo yazımı konusunda anlaştıkları konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık çekilen senaryonun davacıya ait olup olmadığı ve ismin yazılmaması nedeniyle davacının maddi kaybının olup olmadığı noktasındadır.
… 3. FSHH mahkemesinin … E … K. sayılı kesinleşen kararı ile; Senaryonun davacıya ait olduğu kabul edildiği gibi Mahkememizce alınan 26/09/2010 havale tarihli bilirkişi raporunda da davacının … noterliği … tarih ve … sayısı ile tespit ettirdiği … adlı hikaye senaryosunun metinleriyle diyalog metinleri, filmin karakterleri akışı ana olay döngüsü ve ana öykünün dosyada … filminin DVD’si içerisinde yer alan filmde birebir kullanıldığı, ayrıca seri filmlerde kaynak eserin birinci film veya bölümün kabul edildiğini, davacının serisinin üçüncü filminde ismi belirtilmemek suretiyle kendi eseriyle anılmaz duruma düşürüldüğünü, bu durumun davacı bakımından telafisi mümkün olmayan ciddi kayıplara neden olduğu ifade edilmiştir. Alınan 05/06/2014 tarihli raporda; Davacının isminin senarist olarak belirtilmemesi nedeniyle eser sahibi olarak kamuda tanınma, iş potansiyeli açısından zarar görmesi nedeniyle 22.500 TL zarara uğradığı belirtilmiştir.
Seri olarak yayınlanan filmin senaryosunun davacıya ait olmasına rağmen filmin jeneriği ve tanıtımlarında isminin senarist olarak gösterilmemesinin iş beklentileri bakımından davacıya zarar verdiğine ilişkin bilirkişi görüşü Mahkememizce de haklı bulunmuştur. Filmde isminin yazılı olması tanınmışlığına katkı yapacağından bu tanınmışlık üzerinden başka iş fırsatları elde etmesi ve değerlendirmesi de imkanı vardır.
Bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, davacının “…” isimli filmin senaristi olduğunun tespitine, senarist olarak gösterilmemesinden dolayı davacının mali haklarına tecavüz sebebi ile FSEK 68.madde gereği taleple bağlı kalınarak 8000TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVACININ “… ” İSİMLİ FİLMİN SENARİSTİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Davacının senarist olarak gösterilmemesi nedeni ile 8000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
3-Hüküm özetinin, masrafı davalılardan alınarak bir gazetede bir kez ilanına,
4- Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
5-546,48 TL ilam harcının bozma öncesi yatırılan harçtan mahsubu ile eksik kalan 341,55-TL harcın davalılardan tahsiline,
6-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan bozma öncesi 18,40 TL dava ilk masrafı, 87 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 105,40 TL ve … FSHH Mahkemesinin … D.İş dosyasında yapmış olduğu 548 TL ve bozma sonrası yapılan yargılama gideri olan 121,00-TL olmak üzere toplam 774,40-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalıların yapmış olduğu 9 TL yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde YARGITAY YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır