Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/294 E. 2022/132 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/294 Esas
KARAR NO : 2022/132

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Müvekkilinin … isimli müzik eserini 2011 yılında yazıp bestelediğini, davalının … isimli müzik eserini müvekkilinin eserinden intihal ederek yazdığını bu nedenle vaki intihalin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; .Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İntihal edildiği belirtilen tınıların halk müziğinin anonimleşmiş ezgileri olduğunu, halihazırda davacının eserinden daha eski tarihli ve benzer ezgileri içeren eserlerin sosyal paylaşım sitelerinde mevcut olduğunu davanın reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Davanın konusu; Davacıya ait “…” isimli eserden intihal yapıldığı iddiası kapsamında davalının “…” ibareli eserin davalı yada 3.kişilerce kullanımının tedbiren önlenmesi, eserin bestesinin, müziklerinin davacı eserinden üretildiğinin tespiti ve bu müziklerin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Konunun teknik özellik içermesi nedeniyle HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler fsek uzmanı …, sektör bilirkişi …, müzik uzmanı …, bilişim uzmanı … 27/01/2020 raporlarında; … kanallı kayıt cihazına dava konusu “…” adlı eserin ilk oluşma/kaydedilme tarihinin “26 Nisan 2001” olduğu ve ilgili eserin son düzenleme tarihinin ise “05 Temmuz 2001″olduğunu, …kanallı hard diskli kayıt cihazına dava konusun eserin “…” kaydedildiği tarih ve kayda ilişkin kayıtların fotoğrafları ve dava konusu eserin videosu sesli olarak alınmiş ve CD’ye aktarılmış olup aktarılar CD hp markalı ve… serial numaralı olduğunu, Davaya konu … isimli yaratımın FSEK 3 anlamında musiki eseri olduğu, Davacının FSEK 11’deki karine çerçevesinde davaya konu bestenin eser sahibi sayılabileceği, Davaya konu olayda … isimli eser ile… isimli eserin karşılaştırılmasının yapılması için sadece dinlenmeleri yeterli olmayıp notasal karşılaştırmalarının da yapılmasının , Müzik bilirkişisinin değerlendirmesine göre intihal yönünden değerlendirme yapılabilmesi için her iki eserin notasal kayıtlarının dosyaya ibraz edilmesinin gerektiğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler 22/02/2021 tarihli EK raporlarında; Her iki eser hem dinleme yoluyla hem de notalar üzerinde yapılan incelemelerden yola çıkılarak karşılaştırıldığını, Eserleri oluşturan söz ve müzik unsurları ayrı ayrı ve birlikte değerlendirildiğini, Eserler intro ve şarkı bölümü olmak üzere iki ana kısma ayrıldığını, eserlerin intro kısımları birbirinden farklı olup, Esas karşılaştırmanın yapıldığı bölüm sözler ve müziğin birlikte olduğu şarkı kısmi olduğunu, Karşılaştırılan bu bölümde raporda açıklanan sayma ve hesaplamayla % 48 oranında bir benzerlik bulunduğunu, Bu oran iki eserin bütünsel olarak birbirine benzerliğinin oranını yansıtmamakla’ birlikte yapım süreçleri göz önünde bulundurulduğunda dikkate değer bir oran olduğunu, benzerlik oranının %48 olarak göründüğü bu kısım şarkının ana fikrini oluşturan kısım olduğunu,besteleme süreçleri genellikle şarkı ortaya çıktıktan sonra onu sunuşa hazırlamak için başına intro olarak da adlandırılan bir giriş bölümü eklemek şeklinde olduğunu ki bu kısım da çoğunlukla şarkının melodik, ritmik, makamsal ve armonik karakterini taşıyan unsurlarından seçileceğini, Bu anlamda eserlerin introlarının ayrı unsurlar olarak değerlendirilemeyeceğini, Dinleme yoluyla bütün olarak bakıldığında iki eser arasındaki bu benzerlik ilk bakışta göze çarpmamakta olduğunu, Her iki eserin tempoları, son durak perdeleri, enstrümantasyonu ikisinin benzerliğini çarpıcı şekilde sergilemese de melodiler arasındaki benzerlik teknik olarak saptanmakta olduğunu, Benzerlik oranlarının ölçülere göre dağılımının değişken yapıda olmaması sistematik ve bilinçli bir intihal olma olasılığını düşürmekte ancak benzerlik olan kısım dikkate alındığında davacının bestesinin FSEK 21 anlamında izinsiz işlenmesi suretiyle oluşturulduğu görüş ve kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
İkinci bilirkişi heyeti İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı öğretim uyesi …, müzisyen/besteci sektör bilirkişisi …, fsek uzmanı akademisyen … 10/02/2022 tarihli raporlarında; …’ ve ‘Hayatı tespih yapmışım’ isimli eserlerinin benzeyen kısımları arasındaki ilişkinin ‘intihal’ boyutunda olmayıp ‘esinlenme’ kapsamında kaldığı; dolayısıyla gerek öğretide gerekse yargı kararlarında da (bu meyanda örnek kabilinden “ Bir musiki eser bestesinde, her defasında yeni bir müzik türünün veya melodisi itibariyle daha önce hiç yapılmayan yepyeni bir müzik eserinin oluşturulması gerekmez. Bir eserin oluşturulmasında, daha önce varlığı bilinen eserlerden ilham alınması ve esinlenmesi serbesttir, meğer ki intihal veya taklit bir eser ortaya konulmasın” şeklindeki yaklaşıma dikkat çekilebileceğinin Y.11. HD., E. 2016/3508 K. 2017/5950 T. 1.11.2017 sayılı karar) tespit edildiği üzere, esinlenme durumunda, eser sahipliğinden kaynaklanan herhangi bir mali hak/manevi hak ihlalinin olmayacağı, bu bağlamda, FSEK md.21 kapsamına girecek bir durumdan, izinsiz işlemeden de söz edilemeyeceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler 28/04/2022 tarihli EK raporlarında; Kök raporda da belirtildiği üzere, FSEK md.3 kapsamında musiki eseri oldukları, Bununla birlikte, davacının eserindeki uyuşmazlığın olduğu 4 ölçülük ortak müzik ifadesinin, bestecinin kendi hususiyetini ifade etmesine yeter bir kısım olmadığı ve yenilik unsurları taşımadığı, uyuşmazlığın olduğu ve “ritmik ve melodik açıdan ufak tefek farklılıklar dışında çok büyük oranda benzeşen” kısmın davacının eserinin geneli için değil sadece 4 ölçüsü için olduğu; bu oranın eserin geneli değerlendirildiğinde çok az bir kısma karşılık geldiği ve bu kısmın, eserin kimliğini oluşturan nakarat kısmında yer almadığı, müzik piyasasında bu kısma benzer, daha önce topluma sunulmuş birçok benzer müzik ifadelerinin yayınlanmış olmasının, bu müzik figürlerinin orijinal olarak değerlendirilmesine engel teşkil ettiği, tüm bu nedenlerden dolayı “…” ve “…” isimli eserlerinin benzeyen kısımları arasındaki ilişkinin “intihal” boyutunda olmadığı yönündeki kanaatlerin devam ettiğini, Yine heyette yer alan teknik uzmanlarınca yapılan kök raporda yapılan değerlendirme uyarınca, …” isimli eser ile dava dışı eserlerin benzeyen kısımları karşılaştırıldığında; “…” isimli eser ile orta dereceli benzerliğin olduğu; “…” isimli eser ile çok büyük oranda benzerliğin olduğu;”…” isimli eser ile karşılaştırıldığında ise seyir açısından az oranda benzerliğin olduğu; şeklindeki tespitlerinin devam ettiğini bildirmişlerdir.
Dava dışı …davaya asli müdahale talep etmiş olup, 29.4.2021 tarihli dilekçe ekinde “..” isimli eseri kendisinin 1995 yılında oluşturduğunu, buna ilişken kayıtları sunduğunu, davacıya ait eser, davalıya ait eser incelenerek kendi eserinden intihal suretiyle oluşturulduğunun tespit edilmesini talep ederek asli müdahale isteminde bulunmuştur.
HMK m. 65 hükmünde; “Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla asli müdahale talep edilebilmesi için talep edenin dava konusu üzerinde hak iddiasının olması yani davacı sıfatıyla Asli müdahale talebinde bulunulabilmesi için üçüncü kişinin dava konusu üzerinde hak sahibi olması gerekmektedir. Huzurdaki davanın konusu; davacı … Şenyaylalar’a ait olduğu iddia edilen “…” adlı şarkı ile davalı …’e ait “…” isimli eserler arasında benzerlik bulunup bulunmadığına ilişkindir. Ancak asli müdahale talebinde bulunan, dava konusu eserler dışında üçüncü bir esere ilişkin olarak talepte bulunduğundan yani davacının kendi eseri ile davalıya ait eser arasında benzerlik bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin açmış bir davada, üçüncü kişinin kendi eseri ile davalıya ait eser arasında benzerlik bulunup bulunmadığının tespitini, yargılama belirli bir aşamaya geldikten sonra asli müdahale yoluyla talep etmesi yerleşik içtihatlara aykırı olduğundan somut olayda asli müdahale isteminin kabülüne ilişkin ara karardan dönülmüş ve asli müdahale isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı öğretim uyesi …, müzisyen/besteci sektör bilirkişisi …, fsek uzmanı akademisyen …’ın 10/02/2022 tarihli kök ve 28.4.2022 tarihli ek raporları hükme esas alınmıştır. Zira ilk raporda davacı eserinden daha önce kamuya arz edilen aynı melodik yapıya sahip arabesk/fantezi tarzındaki dava dışı eserler incelenmemiş olup, 10.2.2022 tarihli raporda ise dava dışı icracı sanatçılarca davacıdan önce seslendirilen “…’, “…”, …” isimli diğer eserlerde melodik yapı yönünden incelemeye ikinci bilirkişi heyetince dâhil edilmiştir. Zira incelemeye alınan bu eserlerin tamamı davacı eserinden önce aleniyet kazanmış eserlerdir. Dolayısıyla ikinci raporda bu eserler incelemeye tabi tutulduğundan ve davacı eserinden önce aleniyet kazanın eser formları da karşılaştırmalı olarak kök ve ek raporda incelendiğinden 10/02/2022 ve 28/04/2022 tarihli kök ve ek raporlar hükme esas alınmıştır.
Denetime uygun olan ve hükme dayanak alınan rapor kapsamına göre ; “…’ isimli eser, öz nitelikleri ve anonimlik kriterleri açısından değerlendirildiğinde, anonim bir eser değildir. Benzer şekilde, “…’ ile dava dışı ‘…’, ‘…’, “…’, isimli eserler de anonim eser niteliğinde olmadığı, müzik piyasasında Arabesk/Fantezi diye isimlendirilen kategoriye dâhil edilebilecek eserlerden olduğu, … ve “…’ isimli eserlerin yapısal olarak farklı eserler olduğu, ‘…” diğerine göre daha hızlı bir eser olup introsu, aranağmesi ve nakaratı farklıdır. Eserin düzenlemesi, … müziğindeki … tarzına benzetilmiştir. Buna karşılık “… ” isimli eser “…” isimli eser göre daha ağır bir tempoda, tek bir müzik teması üzerine inşa edilmiştir. Eserde elektro bağlama, kaşık, zil,darbuka vb. çalgılar kullanılmış ve düzenlemesi ile de … oyun havasına büründürülmüştür. Aranağme, şan giriş kısmı ve nakaratı, aynı müzik cümlesinin farklı yorumlarından oluşmuştur. Ancak tüm bu farklılıklarla birlikte, “…’ isimli eserin şan girişinde yer alan 4 ölçülük kısım, ‘…’ isimli eserin ana temasının başlangıç kısmı ile çok büyük oranda benzeşmektedir. Fakat bu 4 ölçülük kısım, tam bir müzik cümlesini oluşturmamaktadır ve sonrasındaki müzik ifadeleri ise oldukça farklılaşmaktadır. Dava dışı ‘…’, ‘…”, “…” isimli eserler, “…” isimli eser ile karşılaştırıldığında ise, benzer biçimde şan giriş kısımlarının ilk 4 ölçülerinin farklı oranlarda benzediği tespit edilmiştir. Bu eserlerden “…’ isimli eserde, müzik motifi ve seyir özellikleri bakımından orta dereceli bir benzerlik mevcutken, *…’ isimli eserde ise ilk 4 ölçüde bu benzerlik çok kuvvetlidir. Öyle ki, başka bir açıdan bakıldığında da ‘…” ve “… ‘ isimli eserlerin çok büyük oranda aynı olduğu anlaşılmaktadır. Bu iki eserin dışında “…’ isimli eserde ise dava konusu kısımda kuvvetli bir benzerliğin olmadığı bilirkişi heyetince tespit edilmiştir.
Ayrıca Özellikle şarkı formu veya benzeri, çok karmaşık olmayan müziklerde dava konusuna benzer motif ve Müzikal ifadelerin, eser içerisindeki pozisyonu ve yüklendikleri görevi de son derece önemlidir. Zira dava dışı verilen eser örneklerinde de bu durum raporda ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Şöyle ki; Bu tür küçük eser formlarını oluşturan çeşitli kısımlar mevcuttur. Bunlar genellikle aranağme, şan girişi (zemin), meyan (tiz kısım — bestecinin tercihine bağlı olarak kullanılabilir), nakarat kısımlarıdır. Aranağme, çoğu zaman nakaratın müziği ile paralellik göstermekte olup eserlerin baş tarafında yer alırken, şan girişi ise genellikle sakin tasarlanan, tansiyonu düşük ve bir sonraki kısmı hazırlayan bölümdür.. Burada amaç ise Genellikle sonrasında gelen nakarat kısmını olabildiğince öne çıkarmak, parlatmak ve vurucu olmasına ortam hazırlamaktadır. Zira eser, halk tarafından tutulacak, beğenilecek ve yaygınlık kazanacak ise bunu başarabilecek yegâne yer nakarat kısmıdır. Bu form ve ifade şekli, Arabesk/Fantezi dalının da vazgeçilmez biçim özelliklerindendir. Nitekim ‘…’ isimli eserin dava konusu olan kısmı ile dava dışı dosyaya sunulan eserlerin tamamının benzeyen kısımları, şan girişlerinde bu yapısal görevle yer almıştır. Böylelikle bu tür veya benzer müzik motifleri veya formları, topluma sunulmuş olmakta ve toplum nezdinde ortaya çıkarak aleniyet kazandığından , her ne kadar sahibi bilinmeyen, anonim ezgiler kategorisinde yer almasa da bu müzik türlerinde rastlanılan ve açığa çıkan müzik ifadelerinin arabest /fantezi tarzının vazgeçilmez biçim özelliği niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller , taraf iddia ve savunmaları, sunulan CD ler, hükme dayanak yapılan İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı öğretim uyesi …, müzisyen/besteci sektör bilirkişisi Edip Döktür, fsek uzmanı akademisyen …’ın 10/02/2022 tarihli kök ve 28.4.2022 tarihli ek raporları HMK 266. Madde kapsamında teknik yönden ve hukuki açıdan denetime uygun olduğundan mahkememizce hükme dayanak olarak alınmıştır.
Hükme dayanak alınan10/02/2022 tarihli kök ve 28.4.2022 tarihli ek raporlar nazara alındığında; Dava konusu ve dava dışı daha önce davacı eserinden önce kamuya sunulmuş incelenen eserlerin yapısı, ana teması, müzikal dokusu, süslemeleri, seyri vb. diğer özellikleri ile …pertuvar değerlendirme kıstasları göz önüne alındığında anonim eserler olmadıkları; THM alanından çok Arabesk/Fantezi alanına ait özellikler taşıdıkları; bu eserlerin, (FSEK md. 1/B bağlamında) hususiyet taşıdıklarında bahisle FSEK md. 3 kapsamında musiki eseri niteliğinde olduğu,
“…” ve “Hayatı tespih yapmışım’ isimli eserlerinin benzeyen kısımları arasındaki ilişkinin “intihal” boyutunda olmayıp piyasadaki benzerleri gibi “ esinlenme”kapsamında kaldığı; davacının eserinin bestesinin , yeni bir müzik türü veya melodisi itibariyle daha önce hiç yapılmayan yepyeni bir müzik eseri niteliği bulunmadığı, karşılaştırılan eserler kapsamında , davacının eser sahipliğinden kaynaklanan herhangi bir mali hak/manevi hakkına tecavüzün söz konusu olmadığı, bu bağlamda, FSEK md.21 kapsamında değerlendirilecek izinsiz işlemeden de söz edilemeyeceği anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davanın REDDİNE,
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yapmış olduğu 3.000 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar Davacı asilin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır