Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/285 E. 2019/334 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/285 Esas
KARAR NO : 2019/334

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 09/09/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;Türkiye format hakları …’ya ait olan “…” isimli programının taklit edildiğini, “…” ismi ile 1 nolu davalı tarafından yapımının üstlenildiğini, 2 nolu davalı tarafından yayınlandığını, bu nedenle müvekkillerin haklarına tecavüz edildiğini, formata yönelik vaki ve muhtemel tecavüzün men ve ref’ine, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla FSEK ve TTK’nın ilgili maddeleri uyarınca alacağın tespiti ile akabinde artırma haklarının saklı tutarak belirsiz alacaklarından şimdilik 1.000.000 TL’nin ilk yayının yapıldığı 27/08/2018’den itibaren bankaların uyguladığı en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık:Davacıların haklarına vaki tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle uğradıkları zararların tespiti ile (formatın taklidi,davacıların gelir kaybı, davalılarca elde edilen haksız kar vb.) tüm zararların tazmini, FSEK madde 68/1. Hükmü gereğince tespit edilecek rayiç bedelin üç katının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve haksız rekabet nedeniyle FSEK madde 70/2 ve TTK madde 56 hükümleri uyarınca, talep arttırma hakları saklı tutularak şimdilik 1.000.000 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tazminatın haksız yayın tarihinden itibaren bankaların uyguladığı en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine ilişkindir.
06.12.2018 tarih ve 7155 sayılı kanunun ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak arabuluculuk hakkındaki yasal düzenlemeleri dikkate alındığında 20. md. düzenlemesinde 13.1.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” düzenlemesi geretirilmiştir.
Dava dilekçesi kapsamı ve uyuşmazlık konusu incelendiğinde; 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi”bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle mahkemece uygulamasının res’en gözetilmesinin zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta,davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemesinin zorunlu olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise bu tarihten sonra açıldığı, dava dileçesi incelendiğinde arabulucuk faaliyetinin olumsuz sonuçlandığına dair bir beyan geçmediği gibi dilekçe ekinde de bu yönde belge bulunmadığı, yani arabulucuk başvurunun olumsuz sonuçlandığına dair belge sunulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın,dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği ve davacılar tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşıldığından tensiben davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Dava konusunun niteliği gereği zorunlu olarak arabulucuya başvurma dava şartı olduğundan ve bu şart yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşıldığından, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A, HMK 115/2 maddeleri gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN DAVANIN USULDEN REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca yatırılan 44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 17.033,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, davacılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan tensip incelemesi sonucunda kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKESİ’NE İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır