Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/275 E. 2020/377 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/275
KARAR NO : 2020/377

DAVA : TASARIM HAKKINA TECAVÜZÜN TESPİTİ, ÖNLENMESİ, DURDURULMASI, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 27/08/2019
KARAR TARİHİ : 03/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin tekstil sektöründe bayan konfeksiyon ürünlerinin üretimi faaliyetinde bulunduğunu, … numarası ile tasarım tescil başvurusu yaptığını,… numaralı Endüstriyel Tasarım Tescil Başvuru Formundaki … numaralı tasarımın davalı … tarafından taklitlerinin üretilip, satışının yapıldığını, davalı tarafından söz konusu taklit ürünlerin … Instagram sayfasında ve … adlı internet satış sayfasında satışının yapıldığını ve … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile söz konusu kullanımların tespit edildiğini, davalı kullanımların 6102 sayılı TTK bakımından haksız rekabete sebebiyet verdiğini, şimdilik 1000 TL olmak üzere maddi tazminat taleplerinin 6769 sayılı Kanunun 151/2-a maddesine göre hesaplamanın yapılmasını, müvekkilinin cirosunun düşmesi ve siparişlerinin iptal edilmesi nedeni ile manevi ıstıraba maruz kaldığını ve manevi tazminat koşullarının oluştuğunu, tespit dosyası bakımından yapılan masrafların da davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, söz konusu ürünlerin davalının işyerlerinde, diğer mağazalarında üretim ve satışının durdurulmasını, görüldüğü yerde toplatılmasını, ürünün satışını yapan internet sitelerinde satışının durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, tasarım hakkına tecavüzün tespitini, önlenmesini, durdurulmasını, 20.000 TL manevi tazminatın delil tespiti yapılan 07/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından tescil başvurusunda bulunulan tasarımın 05/03/2019 tarihinden çok önce başka bir marka adı altında yayınlandığını, söz konusu instagram hesabının müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin satış yaptığı mağazada davacı tarafın tescil başvurusu yaptığı hiçbir ürüne rastlanılmadığını, müvekkilinin söz konusu ürün bakımından üretim yapmadığını kaldı ki tüketici tarafından talep görüp görmeyeceği bilinmeyen bir ürün bakımından 2500-3000 adetlik seri üretimin ne müvekkilinin ne de ticaretle iştigal eden kimsenin alabileceği bir risk olmayacağını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
TPMK kayıtları ve … 2. FSHHM’nin …D.İş dosyası istenmiş, HMK 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
24/08/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu sunulmuştur.
24/08/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı şirketin … numaralı ve 02-02 Locarno Sınıfında yer alan sıralı tasarımlardan 10 numaralı abiye elbise tasarımı bakımından tescilli hak sahibi olduğu, 03/08/2019 tarihi itibari ile dosya içeriğinde yer alan tüm deliller ve taraf dilekçelerinin incelenmesi neticesinde davacı tarafından sunulan deliller ile davalının tasarıma tecavüz teşkil eden fiillerine ilişkin herhangi bir kullanım tespit edilemediği, ancak dosyada yer alan … 2. Fikri Haklar Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyası üzerinden tanzim edilen Bilirkişi Raporunda, davacı tarafından bildirilen, davalı tarafından taklit ürünlerin paylaşıldığı … instagram sayfası ile ürünlerin satışının yapıldığı iddia olunan … uzantılı alan adına ilişkin olarak 09/08/2019 tarihinde verilere ulaşıldığı, söz konusu veriler neticesinde; Davacıya ait ürün ile davalıya ait olan ürünün karşılaştırılmasıyla ayırt edicilik yönünden ufak ayrıntılar dışında belirgin farklılıklar taşımadığı, ürünler arasında ayırt edicilikten ziyade tasarım bütünlüğü açısından benzerlik bulunduğu ve aleyhine tespit istenene ait olan ürünün bilgilenmiş kullanıcı nezdinde birebir aynı tasarım algısı oluşturacağı yönünde görüş ve kanaate varılmış olduğunun tespit edildiği, manevi tazminatın takdiri ve tensibi tamamı Mahkemeye ait olup, heyetçe bu yönde bir değerlendirme yapılmadığı, Mahkemenin “sınai mülkiyet hakkına tecavüz edildiğini, tecavüz edenin rekabetinin olduğunu ve hak sahibinin yoksun kaldığı kazancın bulunduğunu” takdir etmesi halinde mali incelemelerden doğan sonuçların dikkate alınabileceği, davalının stokları ile ilgili taraflarına stok envanter listesi sunulmadığı, bu nedenle dava konusu olan ürün veya ürünlerle ilgili bir tespit yapılamadığı, davalının satış kalemlerine ilişkin tespit yapılmak istendiği ancak mizan üzerinde takip edilen satışların stok kalemlerine göre yapılmadığının görüldüğü, mamul faaliyetlerinin tespitinde de herhangi bir üretim analizi yapılmadığı, mizan kayıtlarının ürün gamına göre değil, vergi beyannamelerinin verilmesi gereken yasal sürelere göre dönem bazında tutulduğu, dolayısı ile birim maliyet ve/veya birim satış değeri tespit edilemediği, davacının stokları ile ilgili taraflarına stok envanter listesi sunulmadığı, bu nedenle dava konusu olan ürün veya ürünlerle ilgili bir tespit yapılamadığı, davacının satış kalemlerine ilişkin tespit yapılmak istendiği, ancak mizan üzerinde takip edilen satışların stok kalemlerine göre yapılmadığının görüldüğü, mamul maliyetlerinin tespitinde de herhangi bir üretim analizi yapılmadığı, mizan kayıtlarının ürün gamına göre değil, mamul veya ticari mal vasfına göre tutulduğunun anlaşıldığı, dolayısı ile birim maliyet ve/veya birim satış değeri tespit edilemediği, tarafların ibraz ettiği 31.12.2019 tarihli mizanlar üzerinde yer alan cari hesap kodlarının tarandığı, tarafların birbirleri ile ticari ya da finansal alışveriş yaptıklarına dair emare bulunamadığı, davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu “ürün başına üretim maliyeti çalışmasının” dava dosyası içinde bulunmadığı, hem davacıdan hem davalıdan “üretim analiz raporian ve stok envanter listeleri” talep edildiği, ancak tarafların ibraz ettiği bilgi ve belgeler içinde mezkur raporların ve listelerin bulunmadığı, davacı tarafın ürün/model bazlı maliyet takibi yapmadığını, stok bazlı “toplam maliyet” hesabı yaptığını yazılı olarak heyetlerine beyan ettiği, davalı tarafın bu dosyada dava konusu edilen tasarımın üretimini yapamadığını yazılı olarak heyetlerine beyan ettiği, bu hususun takdirinin Mahkemede olduğu, davalı tarafın kayıtlarında birim maliyet ya da birim satış fiyatı gibi “karlılık” hesaplanmasına yönelik bir veri bulunmadığı, netice itibari ile davacının iddia ettiği gibi asgari 2500 adet ürün üretildiği varsayılsa dahi, miktar ile eşleştirilecek maliyet ya da satış fiyatı tespit edilemediğinden yoksun kalınan kazanca ulaşmanın mümkün olamayacağı, tarafların muhasebe kayıtlarından kârlılık tespiti yapılamadığı, bu defa dava dosyasında zikredilen internet adresi (…) ve sosyal medya hesabı (…)üzerinden ürün bedeline ulaşılmaya çalışıldığı, mezkur adreslerin raporlarının tarihi itibari ile (24.08.2020) kullanım dışı olduğu, … adresinde bulunan görsellerde ise herhangi bir fiyat bilgisine ulaşılamadığı, bu adresin dava dilekçesinin ekler bölümünde yer aldığı, dosya içeriğinde yer alan tüm deliller ve taraf dilekçelerinin incelenmesi neticesinde davacı tarafından sunulan deliller ile davalının kullanımına ilişkin herhangi bir veriye ulaşılamadığından, maddi tazminat tutarının hesaplanamadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, belirsiz alacak davası hükümlerine göre ileride arttırılmak üzere SMK’nun 151/2-a maddesi kapsamında şimdilik 1000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat ve hükmün ilanına ilişkindir.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesi “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesi “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
… 2. FSHHM’nin … D. İş dosyası incelendiğinde: Delil tespiti isteyenin davacı …, aleyhine tespit istenenin davalı … (…) tespit tarihinin 07/08/2019 olduğu, tespit sonucu düzenlenen 08/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; Yerinde inceleme sırasında tescil başvurusu yapıldığı bildirilen tasarımın taklidi bir ürüne rastlanmadığı, bilişim uzmanı tarafından yapılan incelemede internet ortamında aleyhine tespit talep edilen tarafından kullandığı belirtilen internet sayfasında görsellerle talep eden adına tescil başvurusu yapılan tasarımın karşılaştırılmasında her iki tasarımın da yeni olmadığına ilişkin bir bilgiye erişilemediği… kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 24/08/2020 tarihli raporda: 03/08/2019 tarihi itibari ile dosya içeriğinde yer alan tüm deliller ve taraf dilekçelerinin incelenmesi neticesinde davacı tarafından sunulan deliller ile davalının, tasarıma tecavüz teşkil eden fiillerine ilişkin herhangi bir kullanımın tespit edilemediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
… 2. FSHHM’nin… D. İş dosyası, 24/08/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Davacının tescilli tasarımından doğan haklarına, davalının tecavüz teşkil eden herhangi bir kullanımı tespit edilemediğinden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda açıklandığı üzere
1-DAVANIN REDDİNE,
2-358,63-TL peşin harçtan ilam harcının mahsubu ile artan 304,23-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Maddi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 03/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır