Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/269 E. 2021/116 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/269
KARAR NO : 2021/116

DAVA : Marka – Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rakebetin Tespiti, Men’i, Ref’i, İnternet Sitelerinin Kapatılması
DAVA TARİHİ : 22/08/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka – Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rakebetin Tespiti, Men’i, Ref’i, İnternet Sitelerinin Kapatılması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … adına tescillenmiş markaların, görsellerin ve tasarımların davalı https://…/ ve … tarafından alan adı olarak kullanılarak taklit edilmesi yolu ile satış yapılması eylemleri ile marka hakkına tecavüz, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile, müvekkilinin marka hakkına tecavüzün ve tasarım hakkına tecavüzün önlenilmesini, durdurulması, davalının internet sitesinin yer aldığı linke erişimin engellenmesini, davalının internet sitesinin alt kısmında yer alan … URL adresli alan adının ilgili internet sitesine yönlendirilmiş olması sebebiyle tedbiren erişimin engellenmesini talep etmiştir.
Davalı internet sitesi / sitelerinin yetkili ve sorumluları tespit edilemediğinden dava dilekçesi tebliğ edilememiş ve davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava: Davacının tescilli … ibareli markasının taklitlerinin davalıların internet sitesinde satışının yapılarak marka – tasarım hakkına tecavüz ve haksız rakebetin tespiti, men’i, ref’i, internet sitelerinin kapatılmasına ilişkindir.
Mahkememizce 27/08/2019 tarihli tensip 2. nolu ara kararı ile:”…İşin aciliyetine binayen, davalı işyerinde delillerin kaybolmasının önlenmesi amacıyla, talep sahibinin haklarının korunması bakımından zorunluluk nedeniyle HMK 403. Maddesi gereğince şimdilik karşı yana tebligat yapılmaksızın karşı yana ait “https://…/” ve … alan adlı internet sitesinde bilişim uzmanı bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına, bilirkişi olarak Bilgisayar Mühendisi …’in re’sen seçilmesine,… ” şeklinde karar verilmiştir.
22/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ibraz edilmiştir.
22/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalıya ait “https://…/” ve … adresine yönlendirme olduğunu, yani fiziksel olarak tek bir internet sitesine farklı adresler ile ulaşıldığını, davacı adına tescil edilmiş “…” markası, logo ve tasarımlar aynı olarak davalı https://… internet sitesinde kullanıldığını, müşterilerin davalı internet sitesine girdiğinde …. İle organik bağı olan bir site gibi algılaması ihtimalinin çok yüksek olduğunu, daalıya ait https://… internet sitesi üzerinden satılan ürünlerin büyük çoğunluğunun davacı internet sitesi https://… üzerinde satılan ürünler ile desen, marka, logo ve model olarak aynı ve aynıya yakın benzerlikler içerdiğini, yapılan WHOIS ve internet araştırmasında davalıya ait adres, telefon, şirket bilgilerine ulaşılamadığını, bildirmiştir.
Mahkememizce 06/07/2020 tarihinde : “HMK 389. ve devamı maddeleri gereğince İhtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulüne;Davacının tescilli “…” ibareli markasının davalı tarafından markasal olarak ve iltibas yaratacak şekilde kullanılan https://…/ ve https://…/ adlı internet sitesine tedbiren erişimin engellenmesine, 2-Tedbirin infazı için İnternet Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına, …” şeklinde karar verilerek ilgili internet sitesine erişimin engellenmiştir.
Marka Hakkına Tecavüzde bulunulduğu 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 7 ve 29. maddeleri uyarınca subut bulmuştur.
Her ne kadar dava dilekçesinde davalı/davalıların açık kimliğinin belirtilmediği, HMK 119/1-b maddesi gereği davalı/davalıların ad ve adresinin dava dilekçesinde belirtilmesinin usuli zorunluluk olduğu, dava dilekçesinde bu bilgiler yer almıyor ise HMK 119/son maddesi gereğince davacıya 1 haftalık kesin süre verilmesi, kesin süreye riayet edilmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği bilinmekle birlikte internet ortamında gerçekleşen hak ihlalleri yönünden taraf teşkilinin bazı hallerde mümkün olmadığı, değişken IP kullanımı ve ihlalin gerçekleşmesinden itibaren aradan geçen süre nedeniyle IP numarası üzerinden site sahibine ulaşılmasının imkânsız hale geldiği, bu tür sitelerin genellikle sahte isim ve adres bilgileri kullanılarak oluşturulduğu bu nedenle davalının ad ve adres bilgilerinin tespitinin imkânsız olduğu, bu kapsamda ilan yapılmasının pratik sonucu olmadığı gibi ön inceleme yapılmasının da sonuca etkili bulunmadığı, bu durumda HMK 119/son maddesinin uygulanmasının adil olmayacağı ve ihlallerin durdurulmasını engelleyemeyeceği, buna karşılık internet sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesinin icap ettiği, taraf teşkili sağlanmasının neredeyse imkansız olduğu bu gibi hallerde site sahibinin araştırılmasının, dava dosyalarının çok uzun yıllar boyunca derdest kalmasına ve gereksiz zaman ve emek kaybına yol açacağı, bunun usul ekonomisi ilkesine de aykırı olacağı, dolayısıyla bu gibi ihlâl halleri de çekişmesiz yargı benzeri bir usul düzenlemesinin yapılmasının icap edeceği, böyle bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar yargılamanın çekişmesiz yargı biçiminde yapılmasının amaca uygun olacağı, site sahibinin Mahkememize müracaatı durumunda ise durumun yeniden gözden geçirilebileceği ve eğer ihlal sona ermiş ise ek bir karar ile tedbir kararının yeniden değerlendirilebileceği gözetilerek HMK 388. maddesi gereği maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemek üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davalının kullanımlarının markasal kullanım olması nedeniyle davacının tescilli marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine,durdurulmasına, önlenmesine,
2-Mahkememizin 06/07/2020 tarihli İHTİYATİ TEDBİR KARARININ DEVAMINA, ihtiyati tedbir kararı gereğince internet sitelerinin kapatılmasına,
3-Taraf teşkili sağlanamadığından ve davalı gerçek yada tüzel kişi tespit edilemediğinden şimdilik davacı taraf lehine yargılama gideri ve avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin şimdilik davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-59,30 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 14,90 TL eksik harcın davacıdan tahsiline,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
Dair tarafların/vekillerin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır