Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/264 E. 2020/396 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/264 Esas
KARAR NO : 2020/396

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından, davacı şirket, … Tic. Ltd. Şti. adına tescilli, Markasını ifade ve şekil bakımından taklit eder nitelikteki ibaresi, şeklinde olmak üzere http://… adlı internet sitesinde ve tabela, reklam ve tanıtımlarda kullanıldığını, Davalının 20.sınıfta … şeklinde marka tescili bulunmasına rağmen davalı tarafından tescil edilmiş bu biçim değil, markanın kompozisyonu tamamen değiştirilmek ve diğer unsurları çıkarılması suretiyle, davacı şirkete ait tescilli tanınmış markası aynen ön planda olacak biçimde kullanılmakta olduğunu, Davacı şirketin, … Tic. Ltd. Şti. ve grup şirketi olan … A.Ş. uzun yıllar boyunca sürdürmüş olduğu ticari faaliyetleri ile yapılan başarılı reklam kampanyaları sayesinde pazarda önemli ölçüde bir tüketici portföyüne sahip olduğunu. Davacı şirket tarafından, tescilli “…” markası ile üretilen ve grup şirketi … A.Ş. uzmanlığı ile satışa arz edilen ürünlerin; gerek kalitesi ve güvenilirliği, gerekse özgün tasarımlan ve tüketici memnuniyeti sonucunda kazandığı pazar payından haksız menfaat sağlamak amacıyla … markasının taklitleri piyasaya sürülmekte olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde, davacı şirket, … Ltd. Şti. adına tescilli bulunan “…” ve “…” markalarının, marka tescilinden doğan haklar kapsamında, ülke içinde her türlü fikri ve sınai haklarına (marka, patent, endüstriyel tasarım vb.) sahip olup, bahsedilen markaları taşıyan ürünleri Türkiye’de üretme ve satışa sunma hakkı münhasıran davacı şirket ve …A.Ş.’ye ait olduğunu. Aynı zamanda … ibareli ve aynı şekilde davacı adına tescilli toplam 10 adet “…” markası bulunduğunu, davacı şirket adına tescilli markasını, davalı, http://… adlı internet sitesinde ve tabela, reklam ve tanıtımlarda kullanarak marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, Davacı şirketin marka hakkına tecavüzün durdurulması ve önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek. Davalının tecavüz teşkil eden ibarelerin yer aldığı http;//… adlı internet sitesine erişimin engellenmesini, tecavüz konusu mağaza tabelalarının, reklam ve tanıtımların, katalog vb. ekipmanların “…” ve “…” adreslerinde ve bu adreslerle sınırlı olmamak üzere diğer adreslerde tecavüz teşkil eden ibarelerin kullanıldığı ürünlerin ve bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtaların, tabela, reklam ve tanıtımların, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil, bulundukları her yerde el konulması ve piyasan toplatılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı markası … … numarası ile tescil edildiği ve davalı tarafından kullanıldığını, Dava dilekçesi ekinde yer alan görüntüler gerçeğe aykırı olup davalı internet sitesinde davacı firmanın ‘…’ ibaresi bulunmadığını ve firma tabelasına ilişkin kullanım şekli … harfinin Latin alfabesindeki büyük … kullanılmak sureti ile gerçekleştiğini, Davacı tarafın ifade ettiği gibi ‘…’ markası ön plana çıkarılarak kullanım bulunmadığını, Bu husus davalı internet sitesinin ve iş yerinin incelenmesinden sonra kolaylıkla açığa çıkacağını, Davacı, marka hakkı kullanımının tecavüz teşkil ettiğini belirtmekte olduğunu, Davalı markası… tescilli marka olup markanın kök hali ‘…’ ifadesinin tümünü kapsadığını, Davalı tarafın iddia ettiği gibi davacı yanın markasından yararlanmak ve kötü niyetli bir kullanım sağlamak amacı gütmediğini, Kaldı ki müvekkil firmanın, davacıdan tamamen farklı bir sektörde faaliyet göstermekte olduğu ‘… ’ markası davalı adına tescilli bir marka olduğunu, diğer taraftan tamamen farklı bir sektörde olan kuyum -pırlanta işinde üst segment bir tüketici sınıfa hitap eden firmanın farklı sektör ve tüketici grubuna hitap ettiği mobilya sektöründe herhangi bir bağlantısı olmadığını, Davacı tarafın dilekçesinde bahsettiği şekilde kuyumculuk sektöründe faaliyet ve tüketici sınıflarının da farklı olması gözetildiğinde iltibas olamayacağının açık olduğunu, İltibas olabilmesi için; karıştırılma tehlikesi olan ürünlerin aynı ve/veya benzer mal veya hizmet sınıfına tabi olması gerektiğini, Sonuç olarak; önceki markanın tanınmış marka statüsünde olması ve sonraki markanın haksız yarar sağlaması, tanınmış marka itibarına ve ayırt edici özelliğine zarar vermesi veya ihtimalinin olması durumunda iltibas olabileceğini, bu durumların hiçbiri müvekkil firmada olmadığını, Birincisi haksız yarar sağlaması olmadığı ürünler (mobilya ve kuyumculuk sektörleri dikkate alınmalıdır) farklı sektördeki tüketicilere ve en önemlisi farklı statü de olan tüketicilere hitap etmekte olduğunu, Tanınmış markanın ayırt edici özelliğine de zarar verilmediğini, görsel açıdan davacı firmasının logosundan farklı renk ve harf biçimleri kullanılmış olduğunu, … ifadesinin puntosunun … ifadesinden büyük puntolarla yazılması iltibas yaratacak ve haksız menfaat sağlayacak bir kullanım şekli oluşturmadığını tüketicinin … ifadesinin davacı tarafın markasından farklı bir marka olduğunu anlayabileceğini ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davacının … ibareli markasına, davalı yanın marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerinin tespiti, önlenmesi, durdurulmasına ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan davacı ve davalıya ait marka tescil belgeleri celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler…,… ve … tarafından Mahkememize sunulan 06/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda ; Davalıya ait olduğu belirtilen bahsi geçen “…” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, internet sitesinin içeriğinin arşiv kayıtları ile birlikte incelendiğinde, dava konusu bahsi geçen “…” ibaresinin kullanılmış olduğu, Davalı yanın tescilli markasından uzaklaşarak ve davacı yanın tanınmış markasına yakınlaşarak yapmakta olduğu kullanımların davacı yanın markasal haklarına tecavüz teşkil eder mahiyette olduğunu bildirmişlerdir.
Marka tescil belgesine göre;… nolu … markasının davacı adına ilk tescil başvurusu 18.10.2000, tescil tarihi; 25.03.2002 olup emtia sınıfı 14, 21, 34, 35’tir.
Davacının … markası 04.07.2014’de tanınmış marka olarak tescil edilmiştir.
Davalı şirketin … markası 20.sınıf için 2.3.2018 tarihinden itibaren davalı adına tescil edilmiştir.
6769 sayılı SMK Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. Düzenlemesi mevcuttur.
Marka Tecavüz davalarında Hukuka uygunluk sebepleri
Hak sahibinin rızası,-izni ya da muvafakati- (29.m.)
Temel başvuru eserlerinde jenerik olarak kullanma (8.m.)
Dürüst ticari uygulamalarda tanımlayıcı olarak kullanma , aksesuar,yedek parça ve eşdeğer parça üretiminde kullanım amacını belirtilmesi (7/5 m.)
Marka Hakkının Tüketilmesi (152.m.)
Önceye dayalı kullanım hakkı (6/3 m.)
Müktesep hak (6/6 m.)
Dürüstlük Kuralı-Sessiz Kalma (M.K. 2.m.) sayılabilecektir.
6769 sayılı SMK Madde 149/1 de Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini, Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” hükmü yer almaktadır.
Davalı yan adına 20. sınıfta tescilli marka “…” iken davalının internet ve tanıtım materyallerinde davacı markasına yaklaşmak suretiyle markasal kullanımda bulunduğu , markasını tescil ettirdiği şekilde kullanmadığı anlaşılmıştır.
Dosyada toplanan tüm deliller, marka tescil belgeleri, noter tespit tutanağı, HMK 266. Madde kapsamında dosyadaki deliller ile uyumlu denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu dikkate alındığında; davalıya ait olduğu belirtilen “…” adlı internet sitesindeki katalog bölümün ön kapağında ve 47. Sayfası görsellerinde “…” ibaresinin kullanıldığı, “…” adlı internet sitesinin 01 Ekim 2019 tarihli arşiv kayıtlarında “…” başlıklı haberin görsellerinde “…” ibaresinin kullanıldığı, Google arama motorunda “…” ibaresiyle yapılan aramalarda katalog görüntüsünün yer aldığı, davacı adına kayıtlı “…” ibareli markanın tanınmış marka olarak tescil edildiği, her iki markanın asli unsurlarının(şekil unsurları aynı olan) “…” ibaresinin olduğu, davalının kullanımındaki “…” ibaresinin tali unsur olduğu , davalının davacının tanınmış … markasına benzemek amacıyla … harfini aynı karakteristik şekliyle kullandığı, bu durumun tüketiciler yönünden iltibas teşkil ettiği, davacı yanın markasının toplum üzerinde ulaştığı tanınmışlığı ile birlikte değerlendirildiğinde davalı yanın davacı markası ile birebir olan kullanımı ile davacı adına tescilli tanınmış aynı ibareli izinsiz kullandığı , Neticeten, davalının kullanımlarının davacının tescilli marka hakkından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği anlaşıldığından 6769 sayılı SMK’nun 29, 149,159.maddeler gözetilerek ; marka hakkına tecavüz eyleminin tespitine, durdurulmasına, Mahkememizce verilen 3.3.2020 tarihli tedbirin karar kesinleşene kadar devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davalınındavacının marka hakkına tecavüz eyleminin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine
2-Mahkememizce verilen 3.3.2020 tarihli tedbir kararının karar kesinleşene kadar devamına,
3-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 10 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 44.40 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harca, 3.000 TL bilirkişi ücreti , 230,40 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.319,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yoluaçık olmak üzerekarar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 16/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır