Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/223 E. 2021/145 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/223
KARAR NO : 2021/145

DAVA : TAZMİNAT (FİKİR VE SANAT ESERİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin, 2015 yılında gerçekleştirdiği reklam projesi kapsamında fotoğraf çekimiyle edindiği ancak anlaşma süresinin bitiminden sonra halen kullanmaya devam ettiği …’e ait görüntülerini içerir tüm tanıtım materyalleri ve görsellerin kullanılmasına son vermesini, kaldırmasını ve bunu temine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı şirket hakkında 15.000 TL manevi tazminata, FSEK, kişilik hakları ve haksız rekabetten kaynaklanan şimdiye kadar ödenmeyen telif ücreti ile tüm diğer mali hakları kapsayacak şekilde belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000 TL maddi tazminatın 30/01/2018 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekilleri 13/04/2021 tarihli dilekçeleri ile gördükleri lüzum üzerine vekillikten çekildiklerini beyan etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davacı … arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını ve dolayısıyla müvekkili şirketin herhangi bir ödeme yükümlülüğünün de bulunmadığını, davacı vekilinin, dava dilekçesindeki iddialarının muhatabının davalı taraf olmadığını ve davaya ilişkin husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket ile dava dışı 3. Kişi … arasında imzalanan 06/02/2015 tarihli hizmet sözleşmesi ile fotoğraf çekim süreci hazırlığı, çekimi ve fotoğrafların hazır bir şekilde teslimi, tüm yaratıcı süreçten ajans temsilcileri ve yönetmenin sorumlu olduğu konusunda anlaşma sağlandığını, dava dışı 3.kişi … şirketi ile diğer dava dışı 3. Kişi … – … arasında davacı … aracılığı için fotomodellik sözleşmesi imzalandığını, bunun akabinde …, davacı …’ün babası(yetkili) … ile anlaşma sağlamış olduğunu ve aralarında 14.03.2015 tarihli … – … sözleşmesi tanzim edildiğini, imzalanan sözleşmenin konusu ve kapsamının; “… Fotoğraf Çekimi” olarak belirlenmiş olduğunu, fotomodelin eser ve eserde yer alan fotoğraflarının ve tüm görüntülerinin komşu haklarının süre, sayı yer ve ülke ile sınırlandırılmamış biçimde diğer kişi ve kuruluşlara devir hakkını televizyon, sinema, internet, basın medya aracılığıyla yayınlanması haklarıyla ve diğer tüm haklarının …’a devredildiği konusunda anlaşma sağlandığını, aynı sözleşme ile ücret yönünden de anlaşma sağlanmış olduğunu, ücretin 2.000,00 TL olduğunu ve ödemesinin yapıldığını, müvekkilinin davacı ile herhangi bir teması olmadığını, aralarında herhangi bir borçlandırıcı işlem dahi gerçekleşmemiş olduğunu, davacı ile … arasında fotomodellik sözleşmesi imzalandığını, bu iş kapsamında kullanılacak fotoğrafların süresiz olarak tüm haklarının …devralındığı ve… bu iş karşılığında belirlenen 2.000,00 TL’yi davacıya ödediğini, davacı yanın, … ödeme aldığı bir durumda, mesnetsiz ve haksız şekilde, bir de müvekkilinden mükerrer ödeme almaya çalıştığını, davacı tarafın bu konudaki taleplerini, borçlandırıcı sözleşmesel ilişkiye girdiği …yöneltmesi gerektiğini, davacı ile … arasında imzalanan bu sözleşmeyle ilgili müvekkilinin herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, sözleşmede belirtilen ücret dışında sözlü olarak yapılan herhangi bir anlaşmadan müvekkilinin haberinin bulunamayacağı ve sorumlu tutulamayacağını, bu sebepten dolayı davada müvekkili ile davacılar arasında herhangi bir husumet bulunmasının mümkün olmadığını, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş vekili 09/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı …Ş arasında 06/02/2015 tarihli ve 3 yıl süreli hizmet sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında verilecek hizmetin ifasını teminen müvekkili şirket ile dava dışı … – … arasında … aracılığı için fotomodellik sözleşmesi imzalandığı, … ile …’ün babası … ile anlaşma sağlandığı ve aralarında 14/03/2015 tarihli … – …ile … Sözleşmesi tanzim edildiğini, …-… ile davacının babası … arasında akdolunan sözleşmenin konusunun “…” olarak belirlendiği …’ün eserde yer alan tüm fotoğraflarının ve tüm görüntülerinin komşu haklarını süre, sayı yer ve ülke ile sınırlandırılmamış biçimde diğer kişi ve kuruluşlara devir hakkını televizyon, sinema, internet, basın medya aracılığı ile yayınlanması hakları ile ve diğer tüm haklarının … devredildiğini bu sözleşmede ücret olarak 2.000,00 TL üzerinde tarafların mutakabat kaldıklarını ve bu bedelin …’ün babasına ödendiğini bir başka ifade ile davacının babası … ile …- …arasında imzalanan 14/03/2015 tarihli sözleşme uyarınca … fotoğraf çekimi işi kapsamında kullanılacak tüm görüntü, fotoğrafların tüm haklarının süresiz olarak… – … tarafından devralındığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, …’ün fotoğrafta görseli yer alan model olarak kanunun icracı sanatçılara verdiği hukuki himayeden istifade ettiği varsayılsa da 14/03/2015 tarihli sözleşme ve FSEK 52 ve 82.maddeleri uyarınca haklarını devrettiği için açılan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın hangi hakları süre, yer ve içerik bakımından nasıl devrettiğini sözleşmede tereddüte yer vermeyecek biçimde özgür iradesi ile ortaya koyduğunu, aynı sözleşme ile devir karşılığında ekonomik bir bedel de belirlediğini ve bunu aldığını, TMK’nun dürüstlük ilkesi kuralları gereği açılan davanın esastan reddini, müvekkili şirketin ihbar olunan sıfatı nazara alınarak müvekkili hakkında hüküm kurulmamasını beyan etmiştir.
İhbar olunan … – …A.Ş vekili 17/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle: Davacılardan küçük oyuncu …’ün dava konusu reklam filmi çekileceği sırada hali hazırda müvekkili ajansa kayıtlı olarak ve süresiz sözleşme gereğince ilgili çekimlere yönlendirildiğini, akabinde … A.Ş tarafından seçildiğini ve çekimlerin yapıldığını, söz konusu … Katalog çekimlerini tamamlayan …’ün velisi ve babası …’ün çekimler tamamlandıktan 3-4 gün sonra müvekkilinin ajansına gelerek, bu çekimler nedeniyle ve bölümler halinde yani (2.000,00 TL) + (2.000,00 TL olarak) ve son ödemesini de 14/03/2015 tarihinde almak suretiyle (kendisine taahhüt edilen ve kendileri tarafından kabul edilen) ödemelerin tamamını toplamda 6.000,00 TL olarak aldığını ve projeye ait sınırsız devir sözleşmesini imzaladığını, yani projenin tüm haklarını müvekkiline verdiğini, sözleşmede de görüleceği üzere oyuncu …’ün çalışmasının karşılığının, anlaşılan rakam üzerinden ödemesinin tamamının peşin alındığını, imzalı devir sözleşmesi ile birlikte 6.000,00 TL ödendiğini, söz konusu projede … çekimi ile ilgili tüm haklarını süresiz devir ettiğine dair maddeler ile tüm alacaklarını nakit olarak aldığına dair ibareyi havi ıslak imzalı sözleşmenin …’ün velisi olan davacı … tarafından imzalandığını, dolayısıyla müvekkili şirketin davacılara bu projeden kaynaklı hiçbir borcu ve/veya taahhüt edip ödemediği bir borcunun kalmadığını, bu nedenle davalından alınacak tüm ödemelerin tek yetkilisinin müvekkili ajans olduğunu, davacıların ne müvekkili şirketten ne de davalı …Ş den herhangi bir hak/alacak talep edemeyeceklerini, sınırsız devir sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere sözleşmeden doğan hakların müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, davalının bu dava konusu projeyle ilgili de bu güne kadar müvekkili şirkete herhangi bir ödeme de yapmadığını, müvekkili şirket …’ın kayıtlı oyuncusu olan …’ün küçük oyuncu sözleşmesi sonlandıktan sonra da çalışmış olduğu firmalardan ihtilaflı ve tartışmalı bir şekilde ayrıldığını, davalı …Ş nin fotoğrafları kullanım hakkının Mart 2018 tarihinde dolduğunu, ancak dilekçeleri ekinde sundukları sözleşe gereğince bu fotoğrafların kullanım hakkını müvekkilinin süresiz satın aldığı için telife girmesi durumunda … firmasından dolayısıyla … A.Ş den bu hakkı da talep ettiklerini, müvekkili … – …’ın sözleşme gereği dava konusu projedeki telif, ödeme, vs. doğan tüm hakların tek hamili olması nedeni ile sözleşme ihlalinden doğan tüm zararlarının karşılanmasını, dava konusu talep ve ödemelerin, telif haklarının müvekkiline verilmesini beyan etmiştir.
HMK 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
18/11/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ibraz edilmiştir.
18/11/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dosyadaki iddiaların değerlendirilmebilmesi için yeterli bilgi bulunmadığından telif ücretinin ve diğer mali hakların ödenmediği ve aksi ispatlanmadığı durumda hak devrinin söz konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
31/01/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacının, FSEK 80.madde kapsamında sahip olduğu komşu haklarının, yapılan sözleşme “Hak Devri Sözleşmesi” kapsamını içermediğinden dolayı aynı kanunun 52.maddesi gereğince süresiz olarak devredilmesinin mümkün olmadığı, FSEK 52.maddesindeki mali hakkın devri sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunluluğu ve yapılan sözleşmenin tüm detayları içermesi gerekliliği karşısında, yasanın aradığı şartlara uygun bir ” hak devri” sözleşmesinin taraflar arasında imzalanmamış olması, davalı tarafa telif ücretinin ve diğer mali haklarının ödenmemiş olması sebebiyle hak devrinin söz konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
03/02/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dosyada mübrez sözleşmeler incelendiğinde davacının yasal temsilcisi olan babasının … ile yaptığı 14.3.2015 tarihli oyunculuk sözleşmesinin 2 inci maddesi ile … fotoğraf çekimine katılacağı ve çekimlerden oluşturulan görüntülerinin sınırsız süre ile her türlü mecrada kullanım hakkının 2.000 TL karşılığı … devredildiği, bu sözleşmenin geçersizliğinin davacı tarafça ileri sürülmediği, …’ın davacıdan aldığı bu izinle … AŞ ile sözleşme yaparak davacının … fotoğraf çekimi ile ilgili hakları … AŞ’ye devrettiği, … AŞ ile davalı arasında yapılan 06.02.2015 tarihli sözleşmenin 4. ve 5. maddeleri ile fotoğraf çekimi ve reklam materyallerine ilişkin tüm fikri ve mali hakların davalıya devredildiği, bu çerçevede davacının görüntüsünün bir izne dayalı olarak kullanılmakla takdiri Mahkemeye ait olmak kaydıyla hak ihlalinin söz konusu olmadığı, Mahkemece aksi kanaatte olunması ihtimalinde mali inceleme neticesinde; a. İhtar edilen … – … tarafından sunulan evrakın, davacıya (davalının iddiasına göre 2.000,00 TL, ihtar edilen …’ın iddiasına göre 6.000,00 TL) ödeme yapıldığının tespiti bakımından ihticaca salih olmadığı, bu nedenle sözleşmenin sıhhati ve sözleşmede 2.000,00 TL ödeme yapılmıştır şerhinin yer almasının tek başına davacıya ödeme yapıldığı anlamına gelip gelmediğinin Mahkemenin takdirinde olup, …-…’ın davacıya yaptığı bir ödemenin tespit edilemediği, b. İhtar edilen …. A.Ş.’nin, yine ihtar edilen …-…’a 16.520,00 TL ödeme yaptığının tespit edildiği, Davalı …Ş. tarafından, yapımcı şirket PPR’a ise 1.283.495,91 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, “…” açıklaması ile yapılan bu ödemelerin davacı … ile ilgili olup olmadığının hukuki mütalaasının mali bilirkişinin alanı dışında olduğu, c. Davalı …Ş.’nin davacıya doğrudan bir ödeme yapmadığı veya davacıyı merkeze alan bir hizmet ya da ödeme işlemi tesis etmediğinin anlaşıldığı, hâl böyle olunca dosyaya ihtar edilenlerle davacı ve davalı arasındaki borç-alacak doğurucu işlemlerin tespitinin sektör ve sözleşme hukuku bakımından değerlendirilebilecek olup, bu yönü ile davalının ticari defterlerinden davacı ile ilgili tespit edilebilecek bir tazminat ya da yoksun kalınan kazanç tutarının söz konusu olamayacağı, d. … A.Ş.’nin davacı …’e ya da davacıyı temsil edenlere herhangi bir ödeme yapmadığı, davalının, ihtar edilen …’ye yaptığı ödemelerin içinde …’e özel bir ödeme yapılıp yapılamadığının da tespit edilemediği, davalının hukuki açıdan ve teknik anlamda davacıya ödeme yapmasının gerekip gerekmediğinin ise mali bilirkişinin alanında olan bir konu olmadığı, e. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50’nci maddesinde “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmünün yer aldığı, ancak Mahkemeye yardımcı olmak maksadı ile …ve …. arasında akdedilen ve son tarihi 06.02.2018 olan sözleşmenin hitamından sonra davacının görsellerinin kullanıldığı reklam ve pazarlama malzemelerine ilişkin tablonun yukarıda verilmiş olup, sözleşme tarihinden sonra kullanılan davacıya ait 3 adet görselden ve 1.194.000 adet basımdan kaynaklanan bir hakkın olup olmayacağının, Mahkemenin davacı lehine hak doğurucu işlem olduğu yönünde bir takdiri olması halinde bu adetler üzerinden sektör ve piyasa koşullarına göre bir tazminata hükmedilebileceği görüşüne varıldığı, ayrıca mezkûr kanun maddesinde yer alan, davacının “ispat yükü” açısından mali bilirkişi olarak herhangi bir değerlendirme yapmanın hukuken mümkün olmadığı, f. davacının davaya konu tarihte vergi mükellefi ya da tüccar olmadığının anlaşıldığı dolayısı ile davacı açısından eldeki vakanın izinin sürülebileceği bir ticari defter kaydının söz konusu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 03/02/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporuna itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalı şirketin, 2015 yılında gerçekleştirdiği reklam projesi kapsamında fotoğraf çekimiyle edindiği ancak anlaşma süresinin bitiminden sonra halen kullanmaya devam ettiği davacı …’e ait görüntüleri içerir tüm tanıtım materyalleri ve görsellerin kullanılmasına son verilmesi, kaldırması ve bunu temine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi, FSEK, kişilik hakları ve haksız rekabetten kaynaklanan ödenmeyen telif ücreti ile tüm diğer mali hakları kapsayacak şekilde belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın 30/01/2018 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce itibar edilen 03/02/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere: Davaya konu uyuşmazlık, davacı …’ün görüntülerinin, davacıların iddia ettiği gibi 2015 yılında yapılan fotoğraf çekimi sonucu sadece 6 ay reklam materyallerinde kullanılmasına izin verilip sonraki tarihleri kapsayan bir iznin olup olmadığı noktasındadır.
Dava dilekçesinde; Davaya konu …’ün görüntülerinin yer aldığı reklam materyallerinin eser vasfı niteliği nedeniyle FSEK’ten kaynaklanan mali haklarının ihlal edildiği ileri sürülmüş ise de davacının söz konusu fotoğrafları yaratan, fotoğrafları çeken kişi olmayıp fotoğrafın objesi olduğundan eser sahibi olması ve FSEK’in eser sahiplerine tanıdığı mali haklardan faydalanması mümkün değildir.
Davacı …’ün icracı sanatçı sıfatına haiz olduğu iddia edilmiştir. Bilindiği üzere icracı sanatçı; Bir eseri, sahibinin izniyle özgün bir biçimde yorumlayan kişidir. Örneğin, bir musiki eserini her türlü enstrümanla veya enstrümansız olarak bireysel veya orkestra şeklinde söyleyenler, çalanlar, müzikalleri, dansları, pandomimleri ve tiyatro piyesini oynayanlar, rejisörler, aktörler, aktrisler, bir şiiri okuyanlar bir reklam filminde oynayanlar, icraya yön veren şef ve yönetmen-rejisörler (FSEK 80/1-A-6 maddesi) icracı sanatçıdırlar. İcracı sanatçılar tarafından yapılan icra ve yorumların FSEK 80. maddesi çerçevesinde korunabilmesi için yapılan icranın özgün olması gerekir, alelade ve herkesin yapabileceği şekilde yapılan icra ve yorumlar hukuksal korumadan faydalanamazlar. İcracı sanatçı olabilmek için, önceden bir eserin bulunması gereklidir. Bu eser üzerinde yapılan çalışma yeni bir eser niteliğindeyse bu durumda bir işlenme eser vardır. Bağlantılı haklarda ise yeni bir eser oluşturulması söz konusu değildir. FSEK 80/1. maddesi dikkate alındığında icracı bir fikir ve sanat eserini, tanıtan, anlatan, çalan, söyleyen, çeşitli biçimlerde yorumlayan, kişi veya kişilerdir.
Davaya konu olayda davacının oyuncu sıfatıyla yorumladığı, anlattığı, icra ettiği bir reklam filmi değil fotoğraf çekimine katılması sonucu oluşturulan hareketsiz görüntüsü söz konusu olmakla davacı …’ün icracı sanatçı sıfatının bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de uyuşmazlık fikri bir ürünün korunmasından ziyade davacı …’ün kişilik hakkının korunması ile ilgilidir ve bu haliyle olaya FSEK 86. maddesi ve Türk Medeni Kanununun 24. maddesi uygulanacaktır. Kişilik hakkının Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda da düzenlenmesinin sebebi, fotoğrafta, resimde görüntüsü yer alan kimsenin şahsiyet haklarının, eser sahibi tarafından yaratılan resim ve fotoğraf üzerindeki haklarını belli bir ölçüde de olsa sınırlandırmasıdır. Davaya konu olayda davacı …’ün eser sahipliğini doğuracak bir yaratımı mevcut olmadığından davada FSEK 68 ve 70. maddeleri uygulanamayacaktır.
Bir kimsenin dış görünüşü üzerinde kişilik hakkı vardır. Dış görünüşün yansıması ve tekrarı demek olan resim üzerinde de kişilik hakkı bulunmaktadır ve bu yüzden resim ve portreler öncelikle kişilik hakkı olarak Medeni Kanun tarafından korunur. FSEK 86. maddesinde ise resim ve portreler özel bir hükümle korunmuştur. Kişinin fotoğrafı üzerindeki hak Medeni Kanun ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince kişilik hakkı kapsamında herkese karşı ileri sürülebilen mutlak haklardandır.
FSEK 86/1. maddesine göre “eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüş ise 19. maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe teşhir veya diğer suretle umuma arz edilemez”.
Resim ve portreler bir kimsenin dış görünüşünü teşhis etmeye elverecek şekilde yansıtan yüzey ve cisimlerdir. FSEK 86. madde hükmü gereği bir şahsın fotoğrafı, yağlı boya, karakalem portresi, resimleri, büstü vs. onun izni olmaksızın teşhir veya diğer bir şekilde umuma arz edilemez ve herhangi bir tarzda (bir ilanda, bir banknotun üstünde, ilgisiz bir haberde, bir değerlendirme yazısında, bir vitrinde veya bilboardda), bir reklam filminde, bir afişte, kullanılamaz. FSEK 86/1 maddesindeki, “eser mahiyetinde olmasalar bile” tabirinden de anlaşıldığı üzere kişinin fotoğrafı, resmi ve portresi vs. FSEK anlamında eser olmasa bile korunur.
FSEK 86/2. maddesine göre memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynayan kimselerin resimleri örneğin, milletvekilleri, sinema oyuncuları, tiyatro oyuncuları, şarkıcılar gibi kimselerin resimleri izin alınmadan yayınlanabilir. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği geçit resmi veya resmi tören yahut genel toplantıları gösteren resimler ile günlük hadiselere müteallik resimler, radyo ve film haberleri için muvafakatin alınmasına gerek yoktur, ancak bu hallerde resimlerin kamuya sunulmaları haber verme amacı içinde kalmalıdır. Örneğin; Ticari amaçlarla, reklam için çekilen resimlerde, fotoğrafa dahil olanların rızaları alınmadan bunların kamuya sunulması söz konusu olamaz. Bir banka için çekilen reklam filminin fotoğrafında yer alan kimsenin resmi rızası dışında kullanılamaz, yine ünlü bir sanatçının isminin ve resimlerinin rızası olmadan ticari amaçla kullanılması, örneğin video klipte gösterilmesi kişilik haklarına saldırı oluşturur. Yine, bir siyasi partinin ya da derneğin tanıtım afişlerinde bir şahsın fotoğraflarının izin alınmadan kullanılması da kişilik haklarına aykırılık oluşturur.
Toplum hayatının gerekleri, toplumun haber alma ihtiyacı, resmin ve portrenin korunmasına bazı sınırlar getirilmesini gerekli kılmıştır. Ancak resimlerin kamuya sunuluşu haber verme amaçları içinde olmalıdır. Bunların reklam araçları için ya da ticari amaçla kamuya sunulması caiz değildir.
Davacının açık veya örtülü rızası yok ise vaki kullanım hukuka aykırı olacaktır. Sözleşmeler incelendiğinde davacı …’ün yasal temsilcisi olan babası …’ün, … ile yaptığı 14.3.2015 tarihli oyunculuk sözleşmesinin 2. maddesi ile … fotoğraf çekimine katılacağı ve çekimlerden oluşturulan görüntülerinin sınırsız süre ile her türlü mecrada kullanım hakkının 2.000,00 TL karşılığı … devredildiği görülmektedir. Bu sözleşmenin geçersizliği davacı tarafça ileri sürülmemiştir. …, davacı …’ün yasal temsilcisi olan babası …’den aldığı bu izinle … AŞ ile sözleşme yaparak davacının … fotoğraf çekimi ile ilgili haklarını … AŞ’ye devretmiş, … AŞ ile davalı …Ş. arasında yapılan 06.02.2015 tarihli sözleşmenin 4. ve 5. maddeleri ile fotoğraf çekimi ve reklam materyallerine ilişkin tüm fikri ve mali haklar davalıya devredilmiştir, başka bir deyişle devir silsilesinde bir kopma olmadan davacı …’ün yasal temsilcisi olan babası …’den alınan izin çerçevesinde davalı tarafça, davacı …’ün görüntüsünün yer aldığı fotoğraflar basılı reklam materyallerinde kullanılmıştır. Davacı …’ün görüntüsünün, izne dayalı olarak kullanıldığı ve bu nedenle hak ihlalinin söz konusu olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN REDDİNE,
1-59,30 TL ilam harcının peşin harctan mahsubu ile fazla 453,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde davacılara iadesine,
2-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacıların yapmış oldukları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalının yatırmış olduğu 3000,00 TL bilirkişi ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin, ihbar olunan vekilinin ve davacı velisi … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 18/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır