Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/206 E. 2023/49 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/206 Esas
KARAR NO : 2023/49

DAVA : Marka (Sözleşmeden Kaynaklanan Hak İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/06/2019
KARAR TARİHİ : 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi&tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, …,…,… sayı ile …Sınıflarda tescilli “…” markalarının sahibi olduğunu, yurt genelinde franchising sözleşmeleri aracılığıyla markasını ticarete konu ederek sektörde tanınır ve bilinir hale getirdiğini, davacı resmi internet adresinin … olduğunu, davacının davalı ile 06.05.2014 tarihinden başlayarak 5 yıl süreyle geçerli bir franchising sözleşmesi akdettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 06.05.2019 tarihinde sona erdiğini, davalının … Adresinde … ve … telefon no ile … Sınıf “güzellik bakımı hizmetleri” verdiğini, akdedilen franchising sözleşmesinin … Maddeleri gereği ; Sözleşmede tarafların, davacının yazılı onayı olmaksızın reklam ve reklam kampanyaları yapmayacağı, internet sosyal medya mecraları açılamayacağı, işletilemeyeceği, bunların içeriklerinin belirlenemeyeceği, davacı markasının ürünlerinin görsellerinin sosyal medya mecralarında veya sözleşme kapsamı dışında kullanılamayacağı hususlarında anlaştıklarını, Davacının ilk olarak 2019 Ocak ayı öncesinde yaklaşan yeni yıl nedeniyle davacının yoğun yılbaşı kampanyalarını tespit ettiğini, akabinde ise bu araştırmanın bir parçası olarak ,davalının adres, telefon ‘numarası ve hizmetlerini içeren çok sayıda sosyal medya hesabı/ internet ve haber linkine rastlanıldığını bu durumun … 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …Değişik iş sayılı dosyasından verilen tespit kararı neticesinde hazırlanan kök ve ek rapor ile kayıt altına alındığını, … tebliğ tarihli … 31.Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hukuka aykırı kullanımların davalıya bildirildiğini, davalının … 23. Noterliği … yevmiye nolu cevabı ile sözleşmenin ihlal edilmediği tazminat ve cezai şart taleplerinin hukuka aykırı olduğunu iddia ettiği davalının sözleşme bitiminde teslim etmesi gereken franchising faaliyetinin gerçekleştiği salona ait Müşterilerin bilgi ve listesinin de davacıya teslim edilmediğini, bu bilgilerin tamamını yanında götürdüğünü bu şekilde de sözleşmeyi esas surette ihlal ettiğini, bu nedenle ; Davalının sözleşmeye aykırılık, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini, önlenmesini, durdurulması, Davalının davacıya ait markaları kullandığı tüm kampanyalar, sosyal medya mecraları, haberler ve internet linklerine erişimin engellenmesine, Fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik, sözleşme hükümleri gereğince 30.000-euro cezai şartın davalıya ilk yazılı bildirim tarihi olan 16.04.2019 tarihindeki TL karşılığının, yine sözleşme hükümlerine göre bu tarihten itibaren işleyecek aylık %29 avans faizi tutarındaki gecikme faizi ile birlikte hüküm altına alınması, şimdilik, 10.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte tahsili hüküm özetinin masrafları davalı tarafa ait olmak üzere tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde yayımlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16.11.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle ile 100.529,79-TL’ye yükseltilen maddi tazminat ve 50.000-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 31.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ,ayrıca sözleşme ihlali sebebi ile 30.000 Euro ceza-i şartın dava tarihindeki karşılığı olan 196.500,00 TL nin ihtarname tebliğ tarihi olan 16.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek %29 avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Manevi tazminat bakımından kısmi dava açılamayacağını, … 1. FSHHM’nin …Değişik iş sayılı dosyasında alınan raporların yetkisiz mahkemeden alındığını, davalı aleyhine delil olarak kesinlikle kullanılamayacağını, Franchise Sözleşmesi’nin 29. Maddesi gereğince yetkili mahkemelerin İstanbul Çağlayan mahkemeleri olduğunu, marka hakkının ihlal iddialarının yerinde olmadığını, talep edilen Euro tutarının cezai şart sebebiyle ön görülemeyecek şekilde fahiş bir tutara dönüşmüş olduğunu, ayrıca Franchise Sözleşmesi’nin 2014 tarihinde imzalandığını , İTO kaydından da görüleceği üzere davacının sözleşmedeki bazı maddeler ile engellediği faaliyetlerin davalının bizzat kendi ticari faaliyetleri ile ilgili olduğunu bu kapsamda davalı şirketin kendi faaliyetler kapsam sınırı olmadan ve 5 yıl gibi uzun bir süre engel koyan rekabet yasağı maddesinin adeta bir kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olduğunu, hukuka ve anayasaya açıkça aykırılık teşkil ettiğini, Davacının Franchise sözleşmesi süresince hiçbir itirazda bulunmayıp tam da sözleşme bitiminde ihtarname göndermesinin ve dava açmasının kötüniyetli olduğunu, 5 yıl boyunca itirazda bulunmadığını bununla birlikte davacının bizzat kendisinin franchise alanlardan sosyal medyada paylaşım yapmalarını istediğini ve bunu onay verdiğini, haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davalının sözleşmeye aykırılık, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini, önlenmesini, durdurulması, Davalının davacıya ait markaları kullandığı tüm kampanyalar, sosyal medya mecraları, haberler ve internet linklerine erişimin engellenmesine, Fazlaya ve kefillere dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik, sözleşme hükümleri gereğince 30.000-euro cezai şartın davalıya ilk yazılı bildirim tarihi olan 16.04.2019 tarihindeki TL karşılığının, yine sözleşme hükümlerine göre bu tarihten itibaren işleyecek aylık %29 avans faizi tutarındaki gecikme faizi ile birlikte hüküm altına alınması, Fazlaya ve kefillere dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 10.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte tahsili hüküm özetinin masrafları davalı tarafa ait olmak üzere tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde yayımlanması taleplerine ilişkin olarak açılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, …’ın 29/03/2021 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; Davacının … no ile … ve … hizmetlerde tescilli ve kelime ve şekil kombinasyonundan oluşan markasının … şekil markası olduğu, Davalı kullanımlarının raporda yer alan linklerde davalının … ibaresinin yanında …, …, … şeklinde kullanımlarının olduğu, sözkonusu kullanımlarında … ibaresinin MARKASAL OLARAK ÖN PLANDA KULLANILDIĞI, https://www.instagram.com/…./













Davalı kullanımlarda … İbaresi şekil unsuru olmadan diğer eklerle kullanılmış olmasının ,davacının markasından uzaklaştırmaya yetmeyeceği, fonetik, görsel ve kavramsal açıdan davalının kullanımlarının davacının … no ile tescilli markası ile benzer olduğu, Davalının kullanımlarının davacının markasının tescil kapsamında yer alan … Sınıfta yer alan “Güzellik bakımı hizmetleri”nde kullanıldığı, söz konusu hizmetlerin orta düzeyde tüketiciye hitap ettiği, orta düzeydeki tüketici kitlesinin dikkat düzeyi göz önüne alındığında, davalının kullanımlarının orta düzeydeki tüketici kitlesinin nezdinde davalı tarafından sunulan hizmetin aynı kökenden geldiğini varsaymalarının yanında, her iki işletmeni farklı olduğunun bilincinde olmaları ancak iki işletmeyi idariekonomik açıdan bağlantılı görmeli ihtimalini de kapsayarak iltibasa düşme ihtimalinin mevcut olduğu , davalının kullanımlarının davacının marka hakkına tecavüz koşullarını haiz olduğu, Davalının eyleminin taraflar arasında imzalanmış olan 06/05/2014 tarihli … Franchise Sözleşmesi’nin 11. Maddesi’nde belirtilen markayı kullanmama yükümlülüğüne aykırı olduğu ve sözleşmenin esaslı unsurlarına aykırılık teşkil ettiği, davalının sözleşmede belirtilen cezai şart ödeme yükümlülüğünün koşullarının oluştuğu, Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak heyetlerinde mali bilirkişi olmadığı için bu yönde değerlendirme yapılamadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, …16/07/2021 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; Davacı tarafından sunulan ve dosyada bulunan değişik iş dosyasında tespiti yapılmış olan dava konusu … markasına ait ibarelerin bulunduğu internet adresleri, sosyal medya profil sayfaları ve bu hesaplardan yapılan paylaşımlar detaylıca incelendiğinde, Yetkilinin “…” olarak belirtildiği ve yapılan paylaşımlarda (#)hashtag başlık etiketi / anahtar sözcük olarak #…’” etiketinin kullanılması üzerine dosyada detaylıca yapılan incelemede taraflar arasında yapılan sözleşmenin …. sayfasında “Franchise Alan” kısımda el yazısı ile “…”” yazılı olduğu, bu nedenle görsellerde tespiti yapılan “…” isimli şahsın davalı firma yetkilisi olduğunun anlaşıldığını, raporda örnekler olarak ekran görüntüleri ile sunulan internet siteleri, sosyal medya ve paylaşımları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; internet sitelerdeki, sosyal medya profil ve paylaşımlarda (#)hashtag başlık etiketi / anahtar sözcüklerin, iletişim numaraların, iletişim konum adresinin vb. açıklamaların kullanım şekillerinin aynı kalıplar kullanılarak yapıldığı, bu nedenle tespit edilen internet içeriklerin genel anlamda aynı kişi/kişiler tarafından eklendiği kanaatini güçlendirdiği, içeriklere bakıldığında davalının kişisel (adı soyadı, iletişim numaraları, e-posta adresi) bilgilerin yazılı olduğundan ve bu özel bilgilerin başkaları tarafından tüm detayları ile bilinmesinin zor olduğu da göz önünde bulundurulduğunda ve reklam amaçlı bu tür paylaşımların başkalarına fayda/yarar sağlamayacağından dava konusu içerik ve paylaşımların “…” tarafından yapıldığı veya yaptırıldığı kanaatine varıldığını, Davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde; dava tarihinden geriye doğru 2 yıllık dönem içerisinde 100.529,79-TL net kâr elde ettiği hesap edildiğini, Davacı adına tescilli … markalarına ilişkin satışların ne miktarda ve tutarda olduğu ve bu markaların kullanımından ne kadar kazanç elde ettiğinin tespit edilemediğini, Her ne kadar 6 Mayıs 2014- 6 Mayıs 2019 yılları arasında taraflar arasında … markasının güzellik hizmetleri için kullanımı hususunda taraflar arasında franchise ilişkisi bulunmakta ise de, davalının markaya ilişkin kullanımlarının anılan sözleşmede belirlenen sınırlara baki kalmasının esas olduğunu, Sözleşmenin 11. Maddesinde, açıkça belirtildiği üzere davacı tarafından davalıya tescilli markayı tabela olarak kullanılacağı, alanın mağazanın dış cephesinde Franchise veren standartlarına uygun olarak yaptırılacak olan tabela dışında … Markasını ve logosunu hiçbir şekilde kullanmayacağı hususunun düzenlendiğini, davalı yan tarafından bu kullanım dışında kalan … ibaresinin sosyal medya hesaplarında kullanması, bu marka altında sosyal medya hesabı açması, yine … ibaresini barındıran sosyal medya hesap linki ve hashtag kullanımları, reklam kampanyası yürütmesi değerlendirildiğinde, sözleşmede kendine tanınan marka kullanım haklarını izinsiz olarak genişlettiği ve … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı rapor, dosya kapsamına sunulu kök rapor ve iş bu raporlarında tespit edilen teknik değerlendirmeler doğrultusunda, davalının fiil ve eylemlerinin 6769 Sayılı SMK’ nın 7 ve 29. Maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz oluşturduğunu; Davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeni ile, taraflar arasında ikame edilen sözleşme kapsamında, davacının cezai şart talebinde bulunmasının mümkün olduğunu, Davalının; davacı adına tescilli … sınıfta tescilli … numaralı … markasını, sözleşmede kendisine tanınan kullanım haklarını genişleterek; izinsiz bir şekilde kullanmış olduğu, bu nedenle ortalama bir internet kullanıcısı olan potansiyel tüketiciyi kendi internet sitesine yönlendirmekte olduğu gözetildiğinde; bu suretle 6769 Sayılı SMK’ nın 7/3 -d madde atfı ile 6769 Sayılı SMK” nın 29. Maddesi uyarınca davacının marka hakları ihlal edilmekte olduğu ve 6102 Sayılı TTK’ nın 54. Maddesi kapsamında “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak fiilinin” gerçekleştiği kanaatine ulaşıldığını, manevi tazminat talebinin koşulları oluştuğunu,takdirinin ve miktarının hukuki bir değerlendirme gerektirmesi nedeni ile, bu değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, … 16/12/2021 tarihli bilirkişi EK raporlarında özetle ; kök rapordaki tespitlerin geçerli olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, … 09/09/2022 tarihli bilirkişi 2.EK raporlarında özetle; Davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde; dava tarihinden geriye doğru 2 yıllık dönem içerisinde 246.433,27-TL ( 124.221,78 + 99.542,41 +22.669,08 =246.433,27) Brüt Satış Kârı elde ettiğinin hesap edildiğini, davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde; dava tarihinden geriye doğru 2 yıllık dönem içerisinde 100.529,79-TL (38.053,33 + 44.543,70 + 17.932,76 = 100.529,79) net kâr elde ettiği hesap edildiğini, Kök ve ek raporda yer verilen değerlendirmeler yönünden görüşlerinde bir değişiklik bulunmadığını, dava tarihinden geriye doğru 2 yıllık dönem içerisinde davalının 246.433,27-TL Brüt Satış Kârı elde ettiği, bu satışlara ilişkin net karının ise 100.529,79-TL olduğu hesap edildiğini, işbu satışlara ilişkin net kârının Davacı adına tescilli … markalarına ilişkin satışların ne miktarda ve tutarda olduğu ve bu markaların kullanımından ne kadar kazanç elde ettiğinin tespit edilemediğini bildirmişlerdir.
Toplanan tüm deliller, marka tescil belgesi, taraflar arasında imzalanan franchaise sözleşmesi, … 1.FSSHM’nin … diş sayılı dosyası, … 1.FSHCM’nin …esas-… karar ve 22.6.2022 tarihli ilamı, HMK 266 madde kapsamında mahkememizce alınan denetim ve hüküm kurmaya elverişli Bilirkişiler …, …, …’ın ve ikinci bilirkişi heyeti …, …, … tarafından düzenlenen kök ve ek raporlar bir bütün olarak incelendiğinde;
Taraflar arasında uyuşmazlığın konusunu oluşturan; 33 Ana maddeden oluşan 06/05/2014 tarihli … Franchise Sözleşmesi incelendiğinde; Davacının davalı ile 6 Mayıs 2014 tarihinde, davalıya ait … adresindeki yerinde … markası altında salonu hizmet faaliyetlerinin sağlanması (manikür-pedikür protez tırnak kalıcı makyaj cilt bakımına hizmetlerinin verilmesine) ilişkin olduğu, sözleşmede, taraflar, davacının yazılı onayı olmaksızın;reklam ve reklam kampanyaları yapılamayacağı, internet/sosyal medya mecraları açılamayacağı, işletilemeyeceği, bunların içeriklerinin belirlenemeyeceği, davacı markasının/ürünlerinin/görsellerinin sosyal medya mecralarında veya sözleşme kapsamı dışında / kullanılamayacağı hususunda anlaştıkları, bu kapsamda, Sözleşmenin 11. maddesinde; Franchise alan salonun dış cephesini veya üçüncü şahıslarca ilk bakışta görülebilecek bir yerine Franchise veren tarafından kabul edilen standart tip ve içerikte bir tabela asmak zorunda olduğu, tescilli markayı tabela olarak kullanılacağı, alanın mağazanın dış cephesinde Franchise veren standartlarına uygun olarak yaptırılacak olan tabela dışında pronail markasını ve logosunu hiçbir şekilde kullanmayacağı, Yine Franchise alanın Franchise veren tarafından önceden yazılı olarak onaylanmadıkça, tescilli markayı hiçbir hal ve şart altında başka bir yerde veya Franchise alan tarafından yaratılan farklı bir tasarım içinde kullanılamayacağı, böyle bir kullanımın sözleşmenin esaslı unsurlarına aykırılık ve markanın izinsiz olarak kullanılması olarak kabul edileceği, böyle bir halin tespiti halinde Franchise alan ilk yazılı taleple söz konusu tabela Reklam ve kullanımı derhal kaldıracağı imha edeceği ve böyle bir ihlal halinde 30.000-Euro cezai şartı Franchise verenin ilk yazılı talebi üzerine ödeyeceğini, böyle bir durumun akdin haklı sebeple fesih sebebi olarak taraflarca kabul edildiği sözleşme hükümleri kapsamından anlaşılmıştır.
6 Mayıs 2014- 6 Mayıs 2019 yılları arasında taraflar arasında … markasının güzellik hizmetleri için kullanımı hususunda taraflar arasında franchise ilişkisi bulunmakta ise de, davalının markaya ilişkin kullanımlarının anılan sözleşmede belirlenen sınırlara baki kalması esastır. sözleşmenin 11. Maddesinde, açıkça belirtildiği üzere davacı tarafından davalıya tescilli markayı tabela olarak kullanılacağı, alanın mağazanın dış cephesinde Franchise veren standartlarına uygun olarak yaptırılacak olan tabela dışında … Markasını ve logosunu hiçbir şekilde kullanmayacağı düzenlenmiştir. Ancak sunulu deliller gerek d.iş ve gerekse tahkikat aşamasında alınan rapor içereklerine göre davalı yan tarafından sözleşme dışında kalan … ibaresinin sosyal medya hesaplarında kullanması, bu marka altında sosyal medya hesabı açması, yine … ibaresini barındıran sosyal medya hesap linki ve hashtag kullanımları, reklam kampanyası yürütmesi eyleminin davalının sözleşmede kendine tanınan marka kullanım haklarını izinsiz olarak genişletmesi kapsamında bulunduğu keza … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D İş sayılı rapor, tahkikat aşamasındaki 2 farklı heyetin aynı hukuki görüşü içeren teknik değerlendirmeleri doğrultusunda, davalının fiil ve eylemlerinin 6769 Sayılı SMK’ nın 7 ve 29. Maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz oluşturduğu anlaşılmıştır.
Zira somut olay bakımından davalı; davacı adına tescilli … Sınıfta tescilli … numaralı … markasını, sözleşmede kendisine tanınan kullanım haklarını genişleterek; izinsiz bir şekilde kullanarak ortalama bir internet kullanıcısı olan potansiyel tüketiciyi kendi internet sitesine yönlendirmekte olduğu gözetildiğinde; bu suretle 6769 Sayılı SMK’ nın 7/3 -d madde atfi ile 6769 Sayılı SMK’ nın 29. Maddesi uyarınca davacının marka hakları ihlal etmiş ayrıca eylemin 6102 Sayılı TTK” nın 54. Maddesi kapsamında “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak fiilinin” gerçekleştiği anlaşıldığından Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı her ne kadar paylaşımların davalı şirket tarafından yapılmadığını …’un şirket yetkilisi olmadığını ileri sürerek sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürmüş ise de sunulu franchaise sözleşmesinin altında …’un bizatihi imzasının bulunması, öte yandan … 23. Noterliğinin … tarihli … yev nolu ihtarnamesinde davalı ile birlikte …’un ihtarnameye birlikte cevap verdikleri, dolayısıyla davalı tüzel kişiliğin …’a yetki verdikten sonra uyuşmazlık çıktığında sorumlu olmadıklarını ileri sürmeleri MK 2. Maddesine aykırı bulunmuştur. Öte yandan ek 2. bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere “…” markasına ait ibarelerin raporun teknik değerlendirme kısmında, internet siteleri, sosyal medya ve paylaşımları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; internet sitelerdeki, sosyal medya profil ve paylaşımlarda (#)hashtag başlık etiketi / anahtar sözcüklerin, iletişim numaraların, iletişim konum adresinin vb. açıklamaların kullanım şekillerinin aynı kalıplar kullanılarak yapıldığı, bu nedenle tespit edilen internet içeriklerin genel anlamda aynı kişi/kişiler tarafından eklendiği kanaatini güçlendirdiği, içeriklere bakıldığında davalının kişisel (adı soyadı, iletişim numaraları, e-posta adresi) bilgilerin yazılı olduğundan ve bu özel bilgilerin başkaları tarafından tüm detayları ile bilinmesinin zor olduğu da göz önünde bulundurulduğunda ve reklam amaçlı bu tür paylaşımların başkalarına fayda/yarar sağlamayacağından dava konusu içerik ve paylaşımların davalı “…” tarafından ve davalının bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığı , aynı kişiye franchaise sözleşme imzalama yetkisinin dahi verildiği , basiretli tacir ilkesinden hareketle davalının sorumlu olmadıklarına yönelik savunmalarının M.K 2. Madde kapsamında yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar … 1.FSHCM’nin … esas-… karar ve 22.6.2022 tarihli ilamını sunmuş ise de ilam içeriğinde de olay açıkça hukuki ihtilaf kapsamında değerlendirilmiş olup, ceza mahkemesi kararının bu anlamda hukuk mahkemesini bağlaması söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Delil olarak gösterilen … 20.iş mahkemesinin … esas sayılı dosyası da celp edilmiş olup incelenen dosya kapsamında da davalının hukuki sorumluluğunu kaldırır nitelikte bir delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeni ile, taraflar arasında ikame edilen sözleşme kapsamında, davacının cezai şart talebinde bulunması keza maddi ve manevi tazminat talep etmesi mümkündür.
“Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.” Kural olarak hîç kimse, isteği dışında, bir sözleşme ilişkisine girmeye mecbur değildir. Hiç kimse, bir sözleşmenin kurulması için bir öneride bulunmaya zorlanamayacağı gibi, kendisine yöneltilen bir öneriyi kabule de mecbur değildir. Kendi aralarında sözleşme imzalayan kişiler, meydana getirmiş oldukları bu sözleşmeyi tamamen ortadan kaldırabilecekleri gibi, sözleşmenin bir bölümünü de ortadan kaldırabilme Özgürlüğüne sahiptirler. Sözleşmeyi meydana getiren kişiler, sözleşmenin içeriğini de diledikleri gibi oluşturabilme özgürlüğüne sahiptirler. Dava konusu olayın tarafları tacirdirler vc her tacirin ticaretine ait faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümü aslında objektif bir özen ölçüsü getirmekte ve tacirin ticari işletmesiyle ilgili faaliyetlerinde, kendi yetenek ve İmkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerekli olduğu kabul edilmektedir. Somut olayda da cezai şart bedeli tarafların iradesi ile kararlaştırılmış olup, davalı eyleminde kusurlu olduğundan cezai şart ödenmesi koşulları oluşmuştur. Cezai şart, geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde, belli bir zamanda yerine getirilmemesi durumunda, borçlunun ödemesi gereken bir edimdir. Cezai şartın ceza ve tazminat fonksiyonu olup, Borçlar Kanunu’nda bu ileri fonksiyon kaynaştırılarak birleşik sistem kabul edilmiştir.
TBK’nun 182. maddesinin ilk fıkrasında “Taraflar cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler.”, son fıkrasında ise, “Hakim aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir.” hükmü bulunmaktadır. Dolayısıyla borçlu ileri sürmese bile, hakim cezai şartta indirim yapılıp yapılmayacağını kendiliğinden saptamalıdır. Hakim, bu hakkını ölçülü olarak kullanmalı, tarafların ekonomik durumu, borçlunun ödeme yeterliliği ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması dolayısıyla sağladığı yarar, borçlunun kanun derecesi, borca aykırı davranmasının ağırlığı, sözleşmeden beklenen yararın elde edilememesi ve akde aykırı davranılması yüzünden doğan zarar, cezai şartın tazmin ve ceza unsurlarını dengeli olarak gözetilerek objektif esaslara dayandırılmalıdır.
Somut olayda taraflar tacir olup, sözleşmeye aykırılık halinde ne kadar bedel ödeyeceğini ekonomik güçlerine göre belirlemişlerdir. Mahkememizce celp edilen mali kayıtlar nazara alındığında cezai şartta indirim yapılması şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Davacı marka ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat de talep etmiş olup, davalının mali kayıtları üzerinde mali bilirkişi tarafından inceleme yapılmış olup, Davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde; dava tarihinden geriye doğru 2 yıllık dönem içerisinde 246.433,27-TL ( 124.221,78 + 99.542,41 +22.669,08 =246.433,27) Brüt Satış Kârı elde ettiğinin hesap edilmiş, 100.529,79-TL (38.053,33 + 44.543,70 + 17.932,76 = 100.529,79) net kâr elde ettiği hesap edildiğinden BK hükümlerine göre SMK 151/2-b kapsamında ve BK 50-51 madde kapsamında 100.529.79 Tl nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı manevi tazminat da talep etmiş olup; marka sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp , günün ekonomik koşulları gözetilerek 10.000- TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiş ,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1-Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2- Marka hakkını ihlal nedeniyle 100.529.79 TL maddi tazminatın, 31.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
3- 10.000 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek aylık avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminatta fazla istemin reddine,
4- Sözleşme ihlali nedeniyle 30.000 euro ceza-i şartın dava tarihi itibarıyla TL karşılığı olan (196.500 TL nın ) ihtarname tebliği olan 16.4.2019 itibaren işleyecek aylık %29 avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, cezai şartta indirim yapılmasına yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
6- 20.937,01 TL ilam harcının, 4.380,38 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 16.556,63 TL harcın davalıdan tahsiline,
7-Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 16.079,47 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacya verilmesine,
9-kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 10.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-kabul edilen cezai şart talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 30.475 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 10.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 44,40 TL başvuru harcı, 4.380,38 TL peşin harç 4.353,60 TL bilirkişi ve tebligat giderinin taktiren 4/5 inin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Davalı tarafın yargılama giderlerinden olan 2.050 TL’nin taktiren 1/5 ininin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
14-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.21/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸