Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/166 E. 2021/344 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/166 Esas
KARAR NO : 2021/344

DAVA : Marka hakkına Tecavüzün ve haksız rekabetin Tespiti, tazminat, markanın hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına Tecavüzün ve haksız rekabetin Tespiti, tazminat, markanın hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … ibareli markanın sahibi ve kullanıcısı olduğunu, markanın tüm eldiven çeşitlerinde tescilli olduğunu, … ibareli web sitesinde ürün katalog ve belgelerin yer aldığını, marka olarak da 9, 10 ve 21.sınıfta yer alan tüm eldiven çeşitlerinde tescilli olduğunu, davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek markaya tecavüzün tespit ve men’ini, davalının bu fiillerinin önlenmesini ve durdurulmasını, davalının … ibareli markayı 09, 10, 21 . sınıflarda yer alan tüm eldiven çeşitlerinde (Medikal eldivenler , ameliyat eldivenleri, pudralı veya pudrasız steril muayene eldivenleri, pudralı veya pudrasız Steril olmayan kullan-at tipi muayene eldivenleri, iş güvenliği eldivenleri, montaj, otomotiv, yükleme, taşıma, sanayi ve inşaat alanlarında, tarım ve bahçe işlerinde kullanılan eldivenler, gıda sektörü için özel üretilmiş kimyasal dayanımı olan eldivenler, genel ev temizliği ve bulaşık yıkama işlerinde kullanılan eldivenlerde, bulaşık eldivenlerinde) kullanılmasının önlenmesini, markayı taşıyan ürünlere el konulmasını, bu ürünlerin masrafı davalıdan alınmak üzere etiketlerinin sökülmesini, bu şekilde tecavüzün giderilmesi mümkün değilse ürünlerin imhasını, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, yapılacak mali bilirkişi incelemesi ve tazminat hesabı sonucunda HMK m.107 ye göre arttırtma hakkı saklı kalmak şimdilik dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini, davalıya ait … nolu … ibareli markanın eşya listesinde yer alan “…” yönünden hükümsüzlüğünü, karar kesinleştiğinde sicilden terkinini, … 1.FSHH Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından yapılan delil tespit giderlerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…” ibareli davacı markaları ile müvekkiline ait “…” ibareli marka arasında karıştırma ihtimalinin bulunmadığını, emtia sınıflarının farklı olduğunu, ayrıca davacıların “…” ibareli tüm markalarının müvekkilinin markasından sonraki tarihte tescil edildiğini, davacıların sonraki tarihte tescil edilen markasına dayanarak daha eski bir markanın hükümsüzlüğünü talep edemeyeceğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davalı adına… no ile tescilli “…” ibareli markanın davacıya ait “…” ibarelimarka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği iddiasıyla, tecavüz ve haksız rekabetin tespit ve men’i, SMK 151/2-b maddesi hükümlerine göre HMK 107 maddesi kapsamında hakları saklı tutularak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 1.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili, davalıya ait … nolu “…” ibareli markanın eşya listesinde yer alan “…” yönünden hükümsüzlüğü, … 1.FSHH Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında yapılan delil tespit giderlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan marka tescil belgesi celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …ve … 05/02/2021 tarihli raporunda; davalı yanın kullanımlarının davacı yana ait marka ile iltibas teşkil eder mahiyette olmadığını, ilgili kullanımların davacı yanın markasından kaynaklanan hakları ihlal eder mahiyette olmadığını, dava konusu ihtilaf bakımından; her ne kadar ekonomik bir rekabet olsa da dürüstlük kurallarına aykırı bir kullanımın olmadığını, haksız rekabeti oluşturan şartların sağlanmadığını, davalı tarafın defter ve belgelerini incelemeye sunmadığından herhangi bir inceleme yapılamadığını, hükümsüzlük davası bakımından hak düşürücü sürenin dava tarihi itibari ile geçirilmiş olduğunu, taraf markaları aynı emtialarda tescil edilmiş olsa dahi, söz konusu markaların görsel, işitsel, anlamsal bakımdan iltibas teşkil edecek kadar benzer olmadığını; davalı yana ait ilgili markaların davacı yan markalarına tecavüz teşkil eder mahiyette olmadığını bildirmişlerdir.
İstanbul kapatılan 4.FSHCM’nin …esas …karar sayılı kesinleşen doyası celp edilmiştir.
Tescilli markalar incelendiğinde; Davacı adına …tescil numaralı … ibareli markanın 01 / 02 / 04 / 05 /06/ 07 /08/09/ 11/12/13/14/15/17/18/19/20/21/22/23/24/27/28/31/33/34/36/38/42/43/44 / 45. sınıfında davacı yan adına tescilli olduğu tescil sınıfı içinde 21. SINIFTA “…” nin de bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı adına … tescil numaralı … ibareli markanın 10.sınıf için tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı adına …tescil numaralı … şekil ibareli markanın 09 / 21 / 25 / 28 sınıflarında tescilli olduğu tespit olunmuştur. Davacı adına … esas unsurlu başkaca seri markalar tescil edildiği anlaşılmıştır.
Hükümsüzlüğü talep edilen davalı adına …tescil numaralı … markasının ise 03 / 04 / 05 / 08 / 16 / 20/21 124 1 26 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32. sınıflarında davalı yan adına 13.8.2009 tarihi itibarıyla koruma altına alındığı ve tescil edildiği anlaşılmıştır.
Markalar bir bütün olarak incelendiğinde (… ve …) gerek işitsel, gerek görsel, gerekse de anlamsal yönden herhangi bir benzerlik olmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca bilirkişi heyetince davalı adına dava konusu … tescil numaralı markanın 08.07.2010 tarihinde tescil edildiğini , hükümsüzlük davasının ise 13.05.2019 tarihinde ikame edildiğini , davalının kötüniyetli olduğu yönünde delil bulunmadığını, bu nedenle yaklaşık 9 yıllık süre sonunda dava açıldığından 6769 sayılı Kanun’un 25/6. Maddesinde belirtilmiş olan “5 yıllık sürenin” geçtiğini bildirmişlerdir.
Dosyaya ibraz edilen tüm delil ve belgeler, marka tescil belgeleri dikkate alındığında dava, karıştırma/iltibas nedeniyle marka hükümsüzlüğüne ve marka hakkına tecavüz idialarına ilişkin dir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda karıştırma ihtimali daha güçlüdür. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU ) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel , işitsel,kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri , buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Somut olayda, davacının markası … markası olup, davalının markası ise … ibaresinden oluşmaktadır.
Markaları arasında gerek görsel, gerek sescil ve gerekse anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı anlaşılmaktadır.
… 1.FSHHM’nin …diş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporundaki görseller de mahkememizce incelenmiş, markanın tüketiciye sunumundaki ambalajlarında farklı olduğu, gerek markalar arasındaki görsel farklılık gerek ürünün ticari takdim şekli ile tüketicinin aldanma ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, davacının mahkememizce alınmış rapora itirazı üzerine yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talebi yerinde görülmemiştir)
Davalının markasında … ibaresi İngilizce de benim ibaresi anlamına gelmekte olup, davalı bu ibareyi küçük harfler ile yazarak sonrasında … ibaresi ile anlam ifade etmeyen bir kombin oluşturmak suretiyle markasında gerekli farklılığı sağlamıştır. Davacının … markası ile davalının … ibareli ürünlerini aynı anda gören tüketicinin iki farklı marka karşısında bulunduğunu anlayabileceği hususu mahkememizce sabit görülmüştür.
Toplanan deliller, marka tescil belgeleri, ticari takdime ilişkin kutu görselleri, bilirkişi raporu, ceza yargılamasına ilişkin dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde; dava konusu markalarda yer alan esas unsurlarının benzer olmadığı ve davalı tarafın kullanımın davacının seri markası olduğu izlenimi yaratmadığı, dava konusu olay bakımından markaların kullanım alanlarının ve emtialarının aynı tür olduğu, ancak 6769 Sayılı Kanun ile aranan işaretlerde ve emtialarda benzerlik koşullarının aynı anda sağlanmadığı, davalının tescilinin iyiniyetli olduğu, tescilden itibaren yasal süre içinde davacı yanca hükümsüzlük davasının süresi içinde de açılmadığı, bu çerçevede 6769 Sayılı Kanun’un 29. Maddesinde düzenlenmiş bulunan hükümsüzlük koşullarının dava konusu olayda mevcut olmadığı , davalının kullanımının marka tesciline uygun kullanım olması nedeniyle marka tecavüzü ve haksız rekabet eyleminin koşulları da somut olayda bulunmadığından davacının tüm istemlerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-59,30 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 299,33 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılaraiadesine,
3-marka hakkına Tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebinin reddi nedeniyle; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6- Reddedilen hükümsüzlük talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır