Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/113 E. 2019/274 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/113 Esas
KARAR NO : 2019/274

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 30/05/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkiline ait “…” marka hakkının izinsiz ve yetkisiz olarak hukuka aykırı kullanıldığı ve bu markalı ürünlerin davalı sitede satışının yapıldığı … ibareli sitenalan adlı web sitesi yoluya gerçekleşen marka ihlalinin durdurulması ve kaldırılmasına, siteye erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
SAVUNMA;Taraf teşkili sağlanamadığı ve sunulan bir savunma bulunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık,davacıya ait “…” marka hakkının izinsiz ve yetkisiz olarak hukuka aykırı kullanıldığı , markalı ürünlerin davalı sitede satışının yapıldığı … ibareli site nalan adlı web sitesi yoluya gerçekleşen marka ihlalinin durdurulması ve kaldırılmasına, siteye erişimin engellenmesine ilişkindir.
Davacının sunduğu deliller kapsamına göre “…” ibareli markaların davalıya ait alan adı altındaki web sitesinde hem alan adı olarak kullanıldığı hemde ürün satışı yapıldığına dair görseller sunulduğundan davacının marka hakkının ihlal edildiği anlaşılmıştır.
Davacı yanca sunulan marka tescil belgesi kapsamına göre davacının marka üzerinde hak sahibi olduğu anlaşılmıştır.
Marka Hakkına Tecavüzde bulunduğu 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 7 ve 29. maddeleri uyarınca subut bulmuştur.
Mahkemeizce whos kaydı alınmış site sahibinin yurt dışında faliyet gösterdiği doman kaydından anlaşılmıştır.
Her ne kadar dava dilekçesinde davalının açık kimliğinin belirtilmediği, davaya konu internet sitesinin sahip ve yöneticisinin kim olduğunun tespit edilemediği, HMK 119/1-b maddesi gereği davalının ad ve adresinin dava dilekçesinde belirtilmesinin bir usuli zorunluluk olduğu ve eğer dava dilekçesinde bu bilgiler yer almıyor ise HMK 119/son maddesi gereğince davacıya 1 haftalık kesin süre verilmesi ve eğer bu kesin süreye riayet edilmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, bununla birlikte internet ortamında gerçekleşen hak ihlalleri yönünden taraf teşkilinin bazı hallerde mümkün olmadığı, değişken IP kullanımı ve ihlalin gerçekleşmesinden itibaren aradan geçen süre nedeniyle IP numarası üzerinden site sahibine ulaşılmasının imkânsız hale geldiği, bu tür sitelerin genellikle sahte isim ve adres bilgileri kullanılarak oluşturulduğu, bu nedenle de davalının ad ve adres bilgilerinin tespitinin imkânsız olduğu, somut olayda da yapılan tüm araştırma ve incelemelere rağmen de dava konusu internet sitesinin gerçekte kime ait olduğunun belirlenemediği, bu durumda HMK 119/son maddesinin uygulanmasının adil olmayacağı ve ihlallerin durdurulmasını engelleyeceği, buna karşılık internet sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesinin icap ettiği, taraf teşkili sağlanmasının neredeyse imkansız olduğu, bu gibi hallerde site sahibinin araştırılmasının, dava dosyalarının çok uzun yıllar boyunca derdest kalmasına ve gereksiz zaman ve emek kaybına yol açacağı, bunun usul ekonomisi ilkesine de aykırı olacağı, dolayısıyla bu gibi ihlâl halleri de çekişmesiz yargı benzeri bir usul düzenlemesinin yapılmasının icap edeceği, böyle bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar yargılamanın çekişmesiz yargı biçiminde yapılmasının amaca uygun olacağı, site sahibinin mahkememize müracaatı durumunda ise durumun yeniden gözden geçirilebileceği ve eğer ihlal sona ermiş ise bir karar ile tedbir kararının yeniden değerlendirilebileceği gözetilerek HMK 388. maddesi gereği maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemek üzere aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1 -Davalının kullanımının markasal kullanım olması nedeniyle davacının tescilli marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine,durdurulmasına, önlenmesine,
2- HMK 389 vd maddeleri gereğince … ibareli sitenin erişime kapatılmasına,
3- Taraf teşkili sağlanamadığından ve davalı gerçek yada tüzel kişi tespit edilemediğinden şimdilik davacı taraf lehine yargılama gideri ve avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin şimdilik davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile tekrar alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafın yapmış oluduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi 30/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır