Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/112 E. 2020/135 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/112 Esas
KARAR NO : 2020/135

DAVA : Markanın hükümsüzlüğü, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın hükümsüzlüğü, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; “Müvekkili …’in , …, …, …(Arapça), …, …, … ibareleri çok sayıda markaların sahibi olduğu, Müvekkilinin sahip olduğu markaları, … TİCARET LIMITED ŞİRKETİ ve aracılığı ile kullandığını, … ve … işletmelerin bu firmaya ait olduğu, Aynı zamanda, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu …. LTD. ŞTİ firması müvekkilinin izni ve bilgisi dahilinde müvekkiline ait markaları kullandığı ,özellikle ortadoğu ülkelerinden gelen turistler, … , …, dendiğinde, …, …, …’DE bulunan bu işletmeler akla geldiği, … ve …’deki restaurantların müşterileri, ağırlıklı olarak, ortadoğu ülkelerinden gelen müşteriler olduğu, Reklamlar, basında çıkan haberler ve özellikle …ismiyle yaklaşık 6 milyondan fazla takipçisi bulunan …’in çabaları ile haklı bir üne kavuştuğu, yapılan kısa bir araştırma sonucunda, davalıya ait işletmenin yine …’de olduğu, kısa bir süre öncesine kadar … olan tabela ismini değiştirerek, … yaptığını, yine Arapça … ismine broşürlerinde kullandığını … 2. FSHHM… D. İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporuna göre; müvekkiline ait markalardan… numaralı markanın, … numaralı markanın, … numaralı markanın, keşif mahallinde değişik ürünlerde basılı evrak olarak yer aldığı benzerliği tespit edildiği savunarak, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davalıların “…”, “…” ibaresini tabelasında, işyeri evraklarında, broşürlerinde, kartvizitlerinde, internet ortamında kullanmasının önlenmesini, marka hakkına tecavüzün tespit ve menine karar verilmesini, davalının “…, “ … ibaresini tabelasında, işyeri evraklarında, broşürlerinde, kartvizitlerinde, internet ortamında kullanmasının önlenmesine karar verilmesini, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini, davalı …’ a ait … kod nolu “…” ibareli marka tescil belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini, … 2. FSHMM … D. İş sayılı dosyasındaki delil tespit giderleri yargılama gideri sayıldığından bu dosyada yapılan giderlerin davalılardan tahsiline karar verilmesini, davaya ilişkin tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Davalılar aralarında ihtiyari ya da zorunlu dava arkadaşlığı olmayan davalılar aleyhine açılmış iş bu davanın, davacı tarafın, dava konusu taleplerine uygun bir şekilde taraf oluşturacak şekilde tefrik edilmesini, lisans alan … hükümsüzlük davasının tarafı olamayacağını, davanın … açısından husumet yönünden reddi gerekeceğini, davacı adına tescilli …, …, …, …, …, …, … numaralı markalara karşı SMK 19/2. Maddesi kapsamında kullanım ispatı defi ileri sürüldüğü, her halükarda markaların karışıklığa neden olacak kadar benzer olmadığını, marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını, taraf markaları arasında iltibas ihtimali bulunmadığını, aksinin belirtildiği … 2 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Diş dosyasına sunulu rapora itiraz edildiğini, müvekkili … tarafından 12.09.2018 tarihinde tescilli talep edilen “…” markasının … tarafından özgün ve ayırt edici nitelikte bulunarak tescil edilmesine karar verildiğini, markanın herhangi bir tescil engeli ile karşılamadığını, davacı tarafça da müvekkil tarafından yapılan başvuruya bir itirazda bulunulmadığını, davacı tarafça talep edilen manevi tazminatı koşullarının oluşmadığını belirterek, davalılar aralarında ihtiyari ya da zorunlu dava arkadaşlığı olmaması sebebi ile, HMK hükümlerine açıkça aykırı olarak ikame edilen, farklı davalı ve talep sonuçları içeren davaların tefrikine, davalı … açısından husumet yönünden davanın reddini, davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI ve GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık: davalıların eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksızrekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi (…, …) ibarelerinin her türlü mecrada kullanımının tedbiren önlenmesi, 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili, davalı …’a ait … no ile tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan marka tescil belgeleri celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişilerce düzenlenen raporun marka hukuku ilkelerine göre hazırlandığı anlaşıldığından hükme dayanak yapılmıştır.
Bilirkişiler … ile … 08/01/2020 havale tarihli raporlarında; 6769 sayılı SMK 155. maddesi uyarınca, davalının kendisine karşı ikame edilen tecavüz davasında, sonraki tarihli tescilli markasını savunma gerekçesi olarak ileri sürmesinin geçerli bir savunma olmayacağı, Dava tarihi olan 03.04.2019 tarihinde davacı adına beş yılı aşkın süredir tescilli bir markanın bulunmadığı, 6769 sayılı SMK 19/2 ve 25/7. Maddesinde belirtilen süre dolmadığından, …, …, …, …, …, …, 2017/19458 numaralı markalarına karşı kullanım ispatı defi ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, Davalı tarafından davacı markalarından sonraki tarihte tescili gerçekleştirilen … “…” ibareli markasının, 43. Sınıfta yer alan ortak “ Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri.” hizmet grupları bakımından ortalama tüketici nezdinde, davacının …, …, … numaralı markaları ile işitsel ve kavramsal olarak benzer algılanarak iltibas ihtimaline yol açabileceği, bu kapsamda iltibas iddiasına dayanan marka hakkına tecavüz ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, Davacı adına tescilli …, …, … numaralı markaların tescil kapsamında 43.sınıfta yer alan “…” hizmet sınıfının bulunmadığı, bu kapsamda davalı adına tescilli … numaralı “…” ibareli markasının hükümsüzlük koşullarının 43. Sınıfta yer alan ortak “…” bakımından oluşmadığını bildirmişlerdir.
Türk Patent ve Marka Kurumundan celp edilen marka tescil belgeleri incelendiğinde Davacının … tescil numaralı, …. Restaurant markasının 43. sınıf için 4.3.2014 tarihinde, … tescil numaralı arapça yazılı markanın 43. sınıf için 15.4.2015 tarihinde, … tescil numaralı … Restaurant markasının 43. sınıf için 8.3.2017 tarihinde tescil edildiği, …tescil numaralı … markasının 43. sınıf için 12.9.2018 tarihinde davalı … adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
… 2. FSHHM … D. İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporuna göre; davacıya ait markalardan … , … , … numaralı markanın, keşif mahallinde değişik ürünlerde basılı evraklarda yer aldığı davalı kullanımının davacı markaları ile çağrışım yaptığı belirtilmiştir.
Mahkememizce görev verilen bilirkişilerde davacının…,…, … numaralı markaları davalı markasının işitsel ve kavramsal olarak benzer algılanarak iltibas ihtimaline yol açabileceğini, iltibas iddiasına dayanan marka hakkına tecavüz ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu bildirmişlerdir.
Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde markaların ayniyeti veya benzerliği ile mal ve hizmetlerin ayniyeti veya benzerliğine ilişkin unsurların karşılıklı bir bağımlılık ve dengeleme ilişkisi içinde olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Çünkü, kimi zaman karşılaştırılan mal ve hizmetler arasındaki düşük düzeyli benzerlik, markalar (işaretler) arasında var olan yüksek düzeyde benzerlik ile ikame edilebilir. (BENTLY, Lionel/SHERMAN, Brad: Intellectual Property Law, Oxford University Press, 2003, sh.816-817.) O halde karıştırılma ihtimalinin varlığını saptamak için sorulması gereken soru şu olmalıdır: hükümsüzlüğü talep edilen markanın kapsadığı mal ve hizmetlerde, davacının tescilli mal veya hizmetlerinin aynı anda kullanılmaları halinde halk tarafından karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzer midir?
Yüksek Yargı uygulamaları ile belirlenen kriterler, işaretler arasında işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzerlik olup olmadığı hususu önemlidir. İlke olarak benzerlikte, markaların tüketici üzerinde bıraktığı genel izlenim veya akılda kalan kaba görünüm dikkate alınmalıdır. Zira tüketici karşılaştırılan markaları genellikle yan yana koyarak inceleme imkanına sahip olamaz. Karşılaştırmada esas itibariyle markaların ayırt edici yada baskın (asıl) unsurları göz önüne alınmalıdır. Markaların ayırt edicilik sağlamayan yada herkesin kullanımına açık tali unsurları değerlendirme dışı bırakılır.
Somut olayın özelliklerine göre, yapılan karşılaştırmada, işitsel, görsel veya kavramsal benzerliklerden bir yada birkaçının önemi ön plana çıkabilir. Sözcük markalarında vurgunun hangi hece yada birden fazla sözcük olması halinde hangi sözcükte olduğu değerlendirilmelidir. Görsel işitsel ve kavramsal benzerlik karşılaştırmasında özellikle önceki markanın tercih edilmesinin arkasında yatan fikrin gözden uzak tutulmamasında yarar vardır. Aynı düşünce başvuruya konu markanın seçilmesinde de etkili ise, bu durum vurgunun yada baskın unsurun görsel veya işitsel öğelerden birinde hatta bir sözcüğün tek bir hece veya harf gurubunda ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Yine karıştırma ihtimalinde ilgili mal veya hizmetin benzerliği üzerinde de durulmak gerekir. Mal veya hizmetin benzerliğinde, ortalama alıcı kitlesi, son kullanıcıları, malın alımına ayrılan zaman, satışa sunulma kanalları ve biçimi, birinin diğerini ikame etmesi gibi faktörler etkili olur. Karıştırma ihtimali kavramına çağrıştırma (bağlantı kurma) suretiyle karıştırma da dahildir. Bir başka deyişle tüketicinin, marka ve malların benzerliği nedeniyle her iki malın kaynağının aynı firma olduğu düşüncesi ile biri yerine diğerini tercih etme riski mevcut ise hükümsüzlük isteminin yerinde olduğu kabul edilmelidir.
Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda taraf markaları içeriğinde yer alan “ Restaurant” ibaresi markaların tescilli olduğu 43. Sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” bakımından tali unsur olup, tanımlayıcıdır. Bu kapsamda ilgili ibare, benzerlik değerlendirmesi dışında bırakılmalıdır.
Davacı markalarında yer alan “…” , “…” ibaresi “…” ibaresinin Arapça okunuşunu temsil etmekte olup, söz konusu ibareler işitsel benzerlik içerdiği gibi, kavram olarak da … şehrini temsil etmekte olup, aynı kavramsal özelliği sahiptir. Davacı adına tescilli … numaralı “…” ibaresinin Arapçadan Türkçe tercümesi ise, “…” şeklindedir. Bu kapsamda, davalı tarafından davacı markalarından sonraki tarihte tescili gerçekleştirilen … “…” ibareli markasının, 43. Sınıfta yer alan ortak “ Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri.” hizmet grupları bakımından ortalama tüketici nezdinde, davacının …, …, … numaralı markaları ileişitsel ve kavramsal olarak benzer algılanarak iltibas ihtimaline yol açabileceği kanaatine ulaşıldığından kısmı olarak hükümsüzlük şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır. Bu nedenle Davalı … adına … no ile tescilli … ibareli markanın tescilli olduğu “…” sınıfı hariç olmak üzere 43. sınıfta yer alan diğer hizmet sınıfları bakımından kısmı olarak HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE karar verilmesi gerekmiştir.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun “Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları” başlıklı 7. Maddesinde marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine ait olduğu düzenlenmiş olup; anılan maddenin 2 fıkrasında marka hakkı sahibinin haklarına ihlal yaratan haller düzenlemiş olup; “b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadım mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. Halinde, marka sahibinin yukarıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı olduğu, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun “Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 29. Maddesinde Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmanın marka hakkına tecavüz sayılacağı belirtilmiştir.6769 Sayılı SMK 155. Maddesindeki Düzenleme İle Davalı Yanın Kullanımlarının, Davalı Adına Tescilli … Numaralı Marka Tescili Kapsamında Olması Halinde Dahi, Davacının Marka Hakkına Tecavüz İddialarının Dinlenmesi Mümkündür, zira 6769 Sayılı SMK 155.maddesi uyarınca, “Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez.” Denilerek,Önceki tarihli fikri hakların etkisi düzenlenmiştir. Bu kapsamda, anılan düzenleme ile, öncelikli ve gerçek hak sahibi tarafından ikame edilen tecavüz davalarında, davalı yan tarafından tescilin mevcudiyetini savunma olarak ileri sürmesi mümkün değildir. Toplanan tüm deliller hükme esas alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde davacının öncelikli hak sahibi olduğu, davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, Marka hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özelliklerine göre takdiren 5000TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine , davanın etkinliğinin sağlanması bakımından davacı yanca talep edilen ihtiyati tedbir kararı da yerinde görüldüğünden Mahkememizce 11/02/2020 tarihinde ihtiyati tedbir karar verildiğinden bu kararın da karar kesinleşinceye kadar devamına, ( Davalıların “… şeklindeki 43. sınıf hizmetler bakımından kullanımlarının tanıtım materyalinde, kartvizit ve internet ortamında kullanımlarının HMK 389 madde gereğince önlenmesine, http://medinem-restaurant.busines.siteye erişimin engellenmesi için erişim sağlayıcıları birliğine müzekkere yazılmasına) karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1- Davalıların eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkilettiğinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine,
2-Marka hakkını ihlal nedeniyle 5000TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davalı … adına… no ile tescilli … ibareli markanın tescilli olduğu “…” sınıfı hariç olmak üzere 43. sınıfta yer alan diğer hizmet sınıfları bakımından kısmı olarak HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
4-Karar kesinleştiğinde Türk Patent ve Marka Kurumuna ilamın gönderilmesine,
5-Mahkememizin 11/02/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, ( Davalıların “… şeklindeki 43. sınıf hizmetler bakımından kullanımlarının tanıtım materyalinde, kartvizit ve internet ortamında kullanımlarının HMK 389 madde gereğince önlenmesine, … siteye erişimin engellenmesi için erişim sağlayıcıları birliğine müzekkere yazılmasına)
6- 341,55 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 170,77 TL harcın davalıdan tahsiline,
7-Markaya tecavüz ve haksız rakebetin tespiti talebinin kabulü nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 750 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kısmen reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 750 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10- kısmen kabul edilen markanın hükümsüzlüğü talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalı … dan alınarak davacıya verilmesine,
11- Kısmen ret edilen markanın hükümsüzlüğü talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davacıdan alınak davalı … ‘a verilmesine,
11-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 44,40 TL başvuru harcı 170,78 TL peşin harç 139 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti ile d.iş dosyasında yapılan 73,10 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı 1300 TL bilirkişi ücreti olmak üzere olmak üzere toplamda 3271,68 TL yargılama giderinin taktiren 2/3 sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
12- İcra dosyasına yapılmış olan 247.60-TL masraf karar tarihinden sonra davacı yanca ibraz edildiğinden ayrıca dava dilekçesinde bu yöndeki bir masrafın ilerde davalıdan tahsili için talepde bulunulmadığı anlaşıldığından bu masrafın da davalıdan tahsili yönündeki istemin reddine,
13-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı ,gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren2 HAFTA içerisinde İSTİNAFYASA yoluaçık olmak üzerekarar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.11/03/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır