Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/86 E. 2020/232 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/86 Esas
KARAR NO : 2020/232

DAVA : Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, tazminat
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına tecavüz ve H.Rekabetin tespiti, önlenmesi, tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … A.Ş.’nin … Şirketlerinden … A.Ş’den devraldığı ve … tescil nolu “…” markasının ve seri markalarının 18,24,25,35. Sınıflarda tescilli markaların sahibi olduğunu, davacı şirketin de … şirketi olup, markayı devreden ve devralan şirketlerin aynı holdinge bağlı grup şirketinin … markasının her türlü yasal haklarının ve bu ibareleri içeren marka ve logoların ticari iş faaliyet ve ürünlerinde kullanma hakkının münhasıran davacıya ait olduğunu, davalının satış mağazasında taklit … markalı tek erkek ceketlerinin satıldığını, satın alınan bir adet numune erkek ceket üzerinde yapılan incelemesinde orijinal olmadığı ve taklit olarak üretildiğinin anlaşıldığını, .. 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mah. … D.iş sayı ile delil tespiti yapıldığını, sunulan 26.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda iş yerinde 19 adet taklit … markalı ürün tespit edildiğini ve bu ürünlerin farklı olduklarının, tüketici nezdinde iltibasa ve adatmaya yol açacağının belirtildiğini, davacının tescilli markası olan … markasına vaki tecavüzün tespiti ile men’ini, sonuçların ortadan kaldırılmasına, davalıların eylemi haksız rekabet de teşkil ettiğinden vaki haksız rekabet fiillerinin de tespiti ile men’ine, taklit ürünlerin satışının tedbiren engellenmesine davalılardan 7.500 TL maddi tazminat ile 7.500 TL manevi tazminatın tahsilini, tazminatın delil tespitin yapıldığı 24.01.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, hükmen ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 29.5.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat miktarını 10.000 TL sına yükseltmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu, taklit olduğu iddia edilen ürünlerin, müvekkili … Şti. nin “…” adresinde bulunan mağazada tespit edildiğini, diğer davalı müvekkil … ise, … San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti.’nin ortağı olup huzurdaki davada …’na husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, ürünlerin tespit edildiği adresteki işyerinin … Ltd. Şti.’ ne ait olduğunu savunarak haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın … bakımından öncelikle husumetten, aksi kanaat halinde ise her iki davalı bakımından davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; … markasına davalılarca yapılan tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, şimdilik SMK 151/2-c kapsamında lisans seçeneğine göre 7500 TL maddi, 7500 TL manevi tazminatın 24/01/2018 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, hükmün ilanı kapsamındadır.
Davacı vekili 29.5.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat miktarını 10.000 TL sına yükseltmiştir.
Türk patent ve marka kurumundan marka tescil belgesi, taraflara ait kar zarar oranları ile yıllık ödedikleri vergileri gösterir mali kayıtlar celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalıya yana tebliğ olunmuş, davalının cevap dileksesi ile tarafların karşılıklı olarak sundukları beyanlar ile dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış,delil tespit dosyası celp edilmiş, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, … ve … 22/05/2019 tarihli raporlarında; … adına tescilli olduğu anlaşılan … markasının, davalı şirket tarafından usulsüz kullanıldığına ve bu kullanımın marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, Yürürlükte olan 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda, başkasına iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayanlann şikâyet üzerine cezalandırılacağı; bu suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağının belirtildiğini, dosyada davalı firmanın cirosunun ne kadarlık kısmının … markalı üründen kaynaklandığının belirlenemediğini, Emsal Bilirkişi raporuna göre yapılan hesaplamalarda Mahkemenin taktirine üç seçenek olarak görüşlerini sunduklarını;
Maktu Lisans Bedeli 100.000,00 TL+KDV
Ciroya Bağlı lisans Bedeli 18.968,58 TL+KDV
Karma Lisans Bedeli 59.484,29 TL+KDV olabileceğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …, …, … 10/01/2020 tarihli raporlarında; davacı ve davalıya ait ceket modellerinin birbirinden farklı olsa da, davalı ürünlerinin etiketlerinde davacıya ait markanın birebir aynı şekilde kullanıldığı, bu kullanımın bilgilenmiş kullanıcı güzünde bu modellerin davacının ürünü olarak algılanabileceğini, davalı şirketin 2017 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davalı şirketin 2017 yılında satış cirosunun 7.216 583,62 TL olduğunu, bu cironun içerisinde 44.251,98 TL’lik kısmının mağaza satış hasılatı ile ilgili olduğunu, davalı şirketin toplam satışlarının mağaza satışlarındaki pay oranının 0,006131985 olduğunu, (7.218.583,62 TL / 44 251,98 TL), davalı şirketin mağaza satış hasılatının 2017 yılı Gelir Tablosundaki kalemlere Net Satışlarının oranlanması suretiyle Davacı şirketin talep edebileceği emsal lisans bedelinin 3.582,79 TL olabileceğini bildirmişlerdir.
… 1.FSHHM’nin … diş sayılı dosyası celp edilmiştir. Bilirkişi tarafından yerinde inceleme yapılmış olup, “Karşılaştırmalı olarak incelendiğinde;
-Sol göğüste yer alan cep uygulaması farklıdır.(ilik cep/peto cep)
-Klapa-mostrada kullanılan ilik cep detayları farklıdır.
-Klapada uygulanan dikiş teknikleri farklıdır.
-Yedek düğme uygulaması farklıdır.
-Ön ortasında uygulanan düğme sayısı farklıdır.
-Marka kullanımına ilişkin: Klapa üzerinde yer alan, arka sırtta yeralan ‘…’ kumaş etiketleri tüketiciyi yanıltacak şekilde aynı konumlandırmalarla ve aynı marka ibare ve görünümü ile kullanılmıştır.” tespiti yapılmıştır.
Yine aynı raporda “Davacı ve davalıya ait ceket modellerinin birbirinden farklı olsa da davalı ürünlerinin etiketlerinde davacıya ait markanın birebir aynı şekilde kullanıldığı, bu kullanımın, bilgilenmiş kullanıcı gözünde bu modellerin davacının ürünü olarak algılanabileceği” belirlenmiştir.
Davalı yanca karşılaştırma yapılan ve davacı vekili tarafından sunulan … ceketinin …’ün hangi yılına ait tasarımı ve imalatı olduğu yönünde bilirkişi heyet raporunda da belirtilmediğini ileri sürerek rapora itiraz edilmişse de, bu yöndeti itirazın esasa etkili bulunmadığı, alınan tüm rapolarda ürünün taklit olduğu belirlendiğinden keza davalının davacı yandan markalı ürün satışı için aldığı bir lisans da bulunmadığıda anlaşıldığından davalı eyleminin gerek marka hakkına tecavüz gerekse haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmıştır. Davalı savunmalarında Davacının davalı şirkete ait mağazada bulunan 19 adet tek ceketin orijinal olmadığına ilişkin delil sunamamış olduğunu ileri sürdüğü ancak bu yöndeki ispat yükünün davalı yanda olduğu tartışmasızdır. Zira taklit ürün satan davalı olup, ürünün orijinal olduğunu davalı yan ispat etmelidir.
6769 sayılı SMK’da marka sahibinin tescilli markası ile iltibasa neden olacak işaretlerin kullanılması yasaklanmıştır. Zira tescilli marka ile aynı yada benzer olan bir işaretin tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerde kullanılarak halk tarafından karıştırılma ihtimaline yol açılması, markaya tecavüz teşkil etmektedir. Ayrıca işaret ile tescilli marka arasında halk nazarında ilişkilendirilme olduğu ihtimali de karıştırılma ihtimali kavramında değerlendirilmektedir.
Bilindiği üzere; markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve hizmetlerle ilgili olarak tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması marka hakkının ihlali anlamına geleceğinden ve davalı da gerek tanıtım ve teşhirde gerek ürünler üzerinde davacıya ait markayı ticari amaçlı olarak kullanarak davacının işletmesi tarafından sunulduğu izlenimi yarattığı ve davacının sunduğu hizmetlerle doğrudan ilişkili olacak alanda yani marka sahibinin tescilli markası ile iltibasa neden olacak kullandığı ve davalının bu markayı meşru olarak kullanım hakkı ile kullandığı yönünde de delil ibraz etmediği, davacı markasını kullanma hakkı bulunmadığı anlaşılan davalının bu kullanımı davacının marka hakkına tecavüz ve başkasının iş ürünlerini kullanması sebebiyle haksız rekabet oluşturduğu anlaşıldığından davacının tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması talepleri yerinde görülmüştür. Davaılı yan her ne kadar husumet itirazında bulunmuş ise davalı şirketin ticari sicil kaydında davalıların şirket ortağı oldukları, …’nin ayrıca yetkili olduğu anlaşıldığından husumet itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
… markasının … no ile , …, … no ile tescilli olduğu, dava dilekçesi ekinde sunulan marka devir belgesine göre davacının 25.sınıf yönünden bu marka üzerinde hak sapibi olduğu, 25.12.2015 tarihli devir belgesi ve marka tescil belgeleri kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı davalının markayı haksız kullanımının bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanması halinde ödenmesi gereken lisans bedeline göre tazminat talep etmiştir.
Emsal olarak başka dava dosyalarında alınmış rapor örneklerini ve emsal sözleşmeleri sunmuştur. Ancak alınan raporlar … markasına ve başka davalılara ait olup, o davalıların cirosu ile huzurdaki davalının cirosi aynı olmadığı gibi, … tanınmış marka olduğu halde … markasının tanınmışlığı ile ilgili delil sunulmadığı anlaşılmış olup, bu durumda lisansın BK hükümlerine göre sunulan raporlarda incelenerek mahkememizce değerlendirilmesi gerekmiştir.
Tarafların mali kayıtları bağlı oldukları vergi dairesinden celp edilmiştir. Ancak Lisans seçeneğinde tarafların mali kapasitesi 1. derecede etken ise de tek başına lisans ücreti belirleme de bir kriter değildir. Lisans seçeneğine göre bir tazminat seçimi salt taraf cirolarından yada sattığı ürün sayısından haraket ile hesaplanamaz, zira tüketicinin marka olarak bildiği bir ürün yönünden aldandığı varsayımı ile bir lisans bedeli belirlenmektedir. Dolayısıyla zararın belirlenmesi davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacak şekilde geniş olarak yorumlanamayacağı gibi ihlal edeni mükafatlandırır netilikte de olmamalıdır. Somut olayda davalının tacir olarak kusuru bulunduğundan , davacınon farklı bir marka için alınmış farklı dava dosyaları için sunulmuş bilirkişi raporlarını da dosyaya sunduğu, Bu raporlar kapsamında da davacı markasının tanınmış marka olduğunu ispat edemediği, lisans seçeneğinde davalı kayıtları incelenmiş ise de; davalının cirosunun ne kadarının davaya konu markaya ait olduğu tespit edilemediği, bu durumda lisansın yani tazminatın hakkaniyete göre belirlenmesi gereklidir. Ancak tazminatın belirlenmesinde sektörünün genelindeki parametreler, davacı markasının zamana göre daralma yada artış göstermesi, ülke ekonomisinin koşulları da taraf ciroları kadar gözetilmelidir. Elbetteki bu açıklanan unsurların bir çoğu bilirkişilerce saptanamadığından bu durumda hakim Borçlar Kanunu’ nun 51. maddesine göre somut olayın özelliklerine, kusurun ağırlığına ve dosyaya sunulan delillere göre hakkaniyete göre zararı (lisansı) tespit edecektir.
Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” , Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiştir.
Davalı vekili davalının salt … marka ceket satmamakta, … marka olmayan pek çok ürün de satmakta olduğunu, Mali bilirkişi tarafından 44.251,98TL olarak belirlenen mağaza geliri tüm ürünlerin satışına oranlamasının adil olmadığını ileri sürmüş olup, ülkemizde satılan ürün bazında fatura yada fişte marka adı yazmadığından bu durumda son raporda bilirkişilerin isabetle belirttiği üzere davalının mağaza satış hasılatı ile ilgili verileri, davalı şirketin toplam satışlarının mağaza satışlarındaki pay oranının … olduğu, (7.218.583,62 TL / 44 251,98 TL), davalı şirketin mağaza satış hasılatının 2017 yılı Gelir Tablosundaki kalemlere Net Satışlarının oranlanması suretiyle Davacı şirketin talep edebileceği emsal lisans bedelinin 3.582,79 TL olabileceği bilirkişilerce tarafların ticari kapasitesi, yıllık ciro kapsamında denetime uygun olarak belirlendiğinden BK hükümlerine göre mahkememizce de emsal lisans olarak benimsenmiştir.
Bu durumda davacının markasının tescilli marka olması, delil tespitinin yapıldığı tarih ve davalı işyerinde ele geçen ürün niteliği, ürünler üzerinde davacı markasının birebir kullanılmış olması, davalı yanca markanın kullanıldığı süreye, tarafların mali durum ve vergi kayıtlarından anlaşılan mali durumlarına göre hakkaniyete göre 2017 gelir tablosunda davalının net satışlardaki oranlama da dikkate alınarak emsal lisansın 3.582.79 TL olacağı gözetilmiş, son rapordaki belirleme mahkememizce de BK hükümlerine uygun olarak görülmüş, maddi tazminat olarak bu bedele hükmedilmiştir.
Davacı manevi tazminat da talep etmiştir. Manevi tazminat yönünden marka hakkına yapılan tecavüzün niteliği, davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine takdiren takdiren 3000- TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Maddi tazminat ve manevi tazminat istemlerinde bu tazminatlara esas olan amaçlar, tarafların ekonomik durumları ile hak, nesafet ve adalet ilkesine göre davacı yanın fazlaya ilişkin istemlerinin ise reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça davacı markası ticari etki yaratacak şekilde kullandığından, bu şekildeki kullanımın hukuka uygun bir kullanım niteliğinde olmayıp, marka hakkına tecavüz oluşturduğu keza eylemin aynı zamanda TTK anlamında haksız rekabet ve unvana tecavüz de teşkil ettiğinden haksız rekabetin tespiti, durdurulması, giderilmesi ve önlenmesine karar verilmiş ve davacının ilan isteminde hukuki yararı bulunduğundan hükmün ilanına da karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davalının davacıya ait marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Marka hakkını ihlal nedeniyle davacının lisans seçeneğini seçmiş olması gözetilerek 6769 sayılı SMK’nun 151/2-c maddesine göre 3.582.79 TL maddi tazminatın ve 3.000 TL manevi tazminatın delil tespit tarihi olan 24.1.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans fazili ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ıslah ile talep edilen maddi tazminatta keza fazlayaya ilişkin manevi tazminat istemlerininreddine,
3-Davanın etkinliğinin temini bakımından davacının tescilli markasının davalı yanca HMK 389 vd maddelerine bundan sonrakı izinsiz kullanımlarınıntedbiren önlenmesine,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline,
5-449,67 TL ilam harcının peşin harçtan ve ıslah harcından mahsubu ile 86,17 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
6-Kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.582,79 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.582,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat talebinin kabulü yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 4.910,00 TL vekalet ücretinindavalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan; 250,17 TL peşin harç, 170,00 TL ıslah harcı, 35,90 TL başvuru harcı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.456 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı tarafın yapmış olduğu 3.000 TL yargılama giderinin (bilirkişi ücreti) üzerinde bırakılmasına,
13-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin, davalı vekilinin, ihbar olunanın yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzerekarar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.23/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır