Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/84 E. 2021/86 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/84 Esas
KARAR NO : 2021/86

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Telif hakları müvekkili davacıya ait “…” adlı eserin davalı şahıslar tarafından sahte imza ile düzenlenen sözleşmelere dayanarak Küttür ve Turizm Bakanlığı Telif Müdürlüğü’nden alınan bandroller ile basılması, çoğaltılması, yayınlanması ve satılmasına ilişkin mütecaviz fiillerin durdurulması, sözleşmenin iptali, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Haklan Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılarak yazı ile yapılabilecek yeni basımlara bandrol verilmemesi, tecavüzünü men’i, satışı henüz yapılmamış baskıların toplatılması ve imhası ile satışı yapılanlara ilişkin olarak FSEK 68. Mad. uyarınca talep edilebilecek bedelin ve uğranılan zararın 3 katı tutarında olmak üzere şimdilik 5.000.- TL( 24.9.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle davalarını … yönünden toplamda 44.115.TL olarak artırmak suretiyle belirli hale getirdiklerini bu bedele hükmedilmesini, … hakkındaki tazminat bedelini artırmadıklarını) tazminat alacağının eserlerin satıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesini, ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, Müvekkili … ‘ün yıllardır yayıncılık sektörüyle faaliyet gösterdiğini, …, … tarafından şahıs şirketi olarak kurulmuş olup, 22.03.2006 tarihinde müvekkili … ve diğer ortak … tarafından limited şirket olarak tescil edilmiş ve faaliyetlerine başladığı, bu süreç içerisinde de …’ın ortaklığı kağıt üzerinde olmasa da fiili olarak devam ettiğini, Şirketin faaliyetleri konusunda herhangi bir değişiklik yapılmamış, yazarlarla yapılan sözleşmeler aynen devam ettirildiğini, davacı vekilinin dilekçesinde de belirttiği gibi yazar … ile … arasında yapılan ilk sözleşme 01.03.2005 tarihinde yapıldığını, müvekkili … ve … ortaklığında … Limited Şirketi olarak kurulan şirketin, 15/09/2006 tarihinde … Limited Şirketi olarak ünvan değişikliğine uğradığını, , 02.03.2007 tarihinde şirket hissedarlarından … hisse devir ve temlik sözleşmesi ile mevcut hisselerini … devrettiğini, 01.05.2008 tarihinde alınan karar ile şirket ortaklığında fiili olarak yetkili olan …ın ortaklığına resmiyet kazandırılmış ve bu durum ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, 13.01.2010 tarihinde alınan karar ile … ‘nun ortaklıktan ayrıldığını, bu dönemde Şirket faaliyetine … ve müvekkili … ortaklığında devam ettiğini,04.07.2012 tarihinde … ortaklıktan ayrıldığını ve hisselerini diğer davalı müvekkili …’e devretttiğini. 14/03/2014 tarihinde müvekkillerden … ortaklıktan ayrıldığını, davanın diğer şirket ortaklarına karşı da açılması gerekir iken yalnızca müvekkili aleyhine açılmış olmasının davacının açıkça kötü niyetini ortaya koyduğunu, Davalı müvekkili … … ortak olarak bulunduğu süre içerinde hiçbir şekilde yazarlarla yapılan yada yapılacak sözleşmelerde aktif olarak rol almadığını, yalnızca imza yetkisinin kendisinde olması sebebiyle hazırlanan sözleşmelerde imza yetkisini kullandığı savunarak haksız ve mesnetsiz olan işbu davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; telif hakları davacıya ait “…” adlı eserin davalılarca sahte imzalar ile düzenlenen sözleşmelere dayanılarak alınan bandroller ile basım, yayım, dağıtım ve satışının durdurulması, sözleşmenin sahteliğinin tespiti ve iptali, tedbir, FSEK 68.madde kapsamına göre şimdilik 5000 TL( 24.9.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle davalarını … yönünden toplamda 44.115.TL olarak artırmak suretiyle belirli hale getirdiklerini bu bedele hükmedilmesini, … hakkındaki tazminat bedelini artırmadıklarını) maddi tazminatın davalılardan tahsiline ilişkin bir davadır.
Davalı her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise eser sahipliğinden kaynaklı tecavün önlenmesi talebinde de bulunduğundan huzurdaki davayı her yerde açma hakkı bulunduğundan yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava dilekçesi, davalının cevap dilekçesi karşılıklı tebliğ olunmuş, Mahkememizce dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
05/12/2019 tarihli raporda Adli kriminal uzmanı …’un sunmuş olduğu bilirkişi raporunda; Tetkik konusu üç adet “Kitap Yayın Sözleşmesi” fotokopisinde … ismine atfen atılı imzalar ile …ya ait mukayese imzalar arasında; Tersim tarzı bakımından mukayese imzaların (C) harfi veya elipsoid bir hareketle başlayıp sağa doğru yatay gramalarla devam edildiği arada (I) harfine benzer oluşum yapılıp tekrar sağa doğru yatay gramalarla imzaların bitirildiği tetkik konusu imzaların har birinin farklı atıldığı ve İmzaların başlangıcı ve bitirilişi. Aramaların örgülenmesi, Çizgisel hareketlerin biçimlenmesi, Devinim noktaları, Ebat, meyil, istikamet, Seyir, istif, Kalem alışkanlıkları bakımından uygunluk ve benzerlik bulunmadığını, Tetkik konusu üç adet “Kitap Yayın Sözleşmesi” fotokopisinde … ismine atfen atılı İmzaların …’nın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
… 10.Asliye Ceza Mahkemesinin … esas-… karar sayılı dosyasında savcılık makamınca alınan 12.3.2018 tarihli bilirkişi raporunda da imza incelemesi yaptılmış olup, incelenen imzaların … , … ve … eli ürünü olmadığı belirlenmiş olup, bu nedenle yeniden bir imza incelemesi yapılması yönündeki istemin reddine karar verilmiştir.
Tazminat miktarının belirlenmesi için sektör(yayın )bilirkişi, Fsek uzmanı ve yazar bilirkişi ile mali bilirkişiden oluşan heyet oluşturulmuştur.
Bilirkişiler …, … ve …’in sunmuş oldukları 11/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davaya konu … isimli eserin FSEK 2/1 çerçevesinde ilim ve edebiyat eseri olduğu, Davacının davaya konu eserin FSEK 11’deki karine çerçevesinde eser sahibi olduğu, Yapılan basımların davacının mali haklarından çoğaltma ve yayma haklannın ihlali sayılabileceğini, Davalı … tarafından alınan her hangi bir bandrole rastlanmadığı, dava dışı Kum Saati isimli şirketin ise davalı …’ün sorumlu olduğu şirket olduğunu ve dava dışı şirketin yayınından davalı …’ün de sorumlu olacağının mahkemece takdir edilmesi durumunda talep edebilecek telif bedelinin 53.040,00 TL olacağını, FSEK 68 çerçevesinde 3 katına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda Takdirin Mahkemeye ait olacağını, Davacının …’den talep edebileceği telif bedelinin 14.705,00 TL olacağını, FSEK 68 çerçevesinde 3 katına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda takdirin Mahkemeye ait olacağını bildirilmişlerdir.
… 10.Asliye Ceza Mahkemesinin … esas-… karar ve 15.1.2019 tarihli kararı ile sanıklar … ve …hakkında sanıklar hakkında aynı nitelikte mükerrer dava açılmış olması nedeniyle beraat kararı verildiği ve ilamın kesinleştiği anlaşılmıştır.
… 1.FSHCM’nin … esas sayılı dosyası celp edilmiş, sanıklar hakkında 5846 SK 71/1,81/1,TCK 53. Maddesinin uygulanması istemiyle kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif hakları Genel Müdürlüğü’nden dava konsu esere ilişkin bandrol talep formları ve ekinde telif sözleşmeleri celp edilmiştir.
Tasfiye Halinde …Tic.LTD.ŞTİ ‘nin ticari sicil kaydı UYAP sisteminden alınmış, 22.3.2006 tarihinde odaya kayıt oldukları, şirket yetkilisinin … olduğu, eski ortaların …, …, …, … olduğu , tasfiye memuru olarak …’ün adının yer aldığı anlaşılmıştır.
Süreli olmayan ve izinsiz basım yapıldığı iddia edilen süreli olmayan yayınlar için bandrol talep formunda ve taahhütnamede … yayınları … imzasının ve kaşesinin bulunduğu kayıtlar ve belgeler kapsamından anlaşılmaktadır.
Dava konusu kitabın eser niteliğinde olduğu bilirkişi heyetince tespit edilmiştir.
5846 sayılı FSEK ‘da; Madde 1/B-a) Eser: “Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini, b) Eser sahibi : Eseri meydana getiren kişiyi, c) İşlenme eser : Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat mahsullerini ifade etmektedir.
Madde 2/1 “Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin” ilim edebiyat eseri olduğu , dolayısıyla huzurdaki davacının eserinin de ilim ve edebiyat eseri niteliğinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Madde 22 “Bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı münhasıran eser sahibine aittir ”
Madde 23 “Bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını, kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollarla dağıtmak hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Düzenlemesi gözetildiğinde davacının mali haklarından olan çoğaltma ve yayma haklarının ihlal edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık yayım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup yayım sözleşmesine ilişkin hükümler Borçlar Kanunu ve Fikir ve Sanat eserleri Kanunu’nda düzenlenmektedir. Borçlar Kanununun 487 inci maddesi gereğince yayım sözleşmesi, bir fikir ve sanat eseri sahibinin veya halefinin, o eseri yayımlanmak üzere yayımcıya bırakmayı, yayımcının da onu çoğaltarak yayımlamayı üstlendiği bir sözleşme türüdür.
Dosyadaki deliller kapsamına göre davacının ilk olarak davaya konu kitap için … isimli kişi ile yayım sözleşmesi imzaladığı, daha sonra kitap için …Ltd Şti. ile … tarafından bandrol talebinde bulunulduğu, … şirketinin bandrol talebinde bulunurken İbraz ettiği sözleşmenin 01.08.2007 tarihli yayın sözleşmesi olduğu, ancak alınan bilirkişi raporuna göre bu sözleşmede yer alan davacı imzasının davacı … eli ürünü olmadığı, yine … tarafından bandrol talebi yapılırken ibraz edilen sözleşmenin 01.07.2016 tarihli yayın sözleşmesi olduğu, ancak, dosyada alınan bilirkişi raporuna keza ceza soruşturması aşamasında alınan bilirkişi raporu kapsamına göre bu sözleşmede yer alan davacı imzasının davacının eli ürünü gibi davalılarında eli ürünü olmadığı, . Davalılar davacının 01.03.2005 tarihinde yayın sözleşmesi yaptığı…’n …isimli şahıs şirketi olduğunu bu şirketi kendilerine devrettiğini, ancak, limited şirket olarak kuruluş sırasında resmi ortak olmadığını, daha sonra resmi ortak olduğunu, sözleşmenin kendilerine devredildiğini beyan etmiş ise de, davacının davaya konu kitap için ilk yaptığı sözleşmenin gerçek kişi olan … ile yapıldığı, oysa dava dışı şirketin şirketin tüzel kişi olması nedeniyle ayrı bir kişiliği olup, …’ın şahıs firmasının devamı olduğuna dair herhangi bir delilin söz konusu olmadığı, kaldı ki hem dava dışı şirketin hem de diğer davalının bandrol talebinde bulunmak için ibraz ettikleri sözleşmedeki imzaların davacıya ait olmadığı dikkate ılındığında FSEK 48, 49 ve 52 inci maddeleri hükümleri doğrultusunda davacı tarafından davaya konu kitabın yayım haklannı davalılara devredilmediği, bu çerçevede davalıların davacıya ait esere yönelik tecavüzlerin önlenmesine, yeni basım yapılmasının, bandrol alınmasının önlenmesine karar verilmiştir.
Tazminat sorumluluğu açısından ise; Dosyadaki tüm bandrol talep formları incelenmiş olup, davalı … tarafından kişisel olarak atılan bir imzaya atfen alınmış bir bandrole rastlanmamış olup, ortağı olduğu dava dışı … isimli şirket tarafından alınan bandroller söz konusu olup, dolayıyla davalı … ün tazminat yönünden kişisel malvarlığı ile tek başına sorumlu olduğu yönünde bir delil bulunmadığından, bu şahıs yönünden açılan tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ancak sunulu delillere göre davalı … basım yayım işleri ile uğraşan bir kişi olması , tazminat yönünden sorumlu bulunması dahi dava dışı … isimli şirkete atfen talep edilen bir kısım bandrol talep formlarında adı ve imzasının şirket adına bulunması hususu gözetildiğinde, esere yönelik breysel olarak bu davalının da tecavüzünün tespiti ve durdurulması yönündeki davacı taleplerinin bu davalı yönünden de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Ancak tazminat sorumluluğu yönünden bizzat şirketin sahibi olmadığı gibi şirketin birden çok ortaklı olması, sonradan tasfiye sürecine girmesi hususu gözetildiğinde niteliği itibarıyla limited şirket olan Kum saaati yönünden tazminat sorumluluğu açısından şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek dava açılması gerektiği gözetilerek … hakkındaki tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
FSEK md.68 “Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir” hükmünü amirdir. Dolaysıyla öncelikle sözleşme yapılmış olsaydı istenebilecek bedelin tayin edilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda davalı …-… yayınları yönünden dosyadaki bandrol talep formlarında ve firma kaşesi altında bu şahsın adının ve imzasının bulunduğu, imzaların bir başkasına attırılmasının davalıya sorumluluktan kurtarmadığı, Zira 5846 sayılı Kanunun 81/2 maddesinde “Bandrol alınabilmesi için, bandrol talebinde bulunanın yasal hak sahibi olduğunu beyan eden bir taahhütnameyi doldurması zorunludur. Bakanlıkça tespit edilen diğer evrak ve belgelerle birlikte başvuru yapılır. Bakanlık, bu başvuru üzerine başka bir işleme gerek kalmaksızın on iş günü içinde bandrol vermek mecburiyetindedir. Beyana müstenit yapılan bu işlemlerden Bakanlık sorumlu tutulamaz.” hükmüne göre gerçekte hak sahibi olmayıp da bandrol alan yayınevi veya kişilerin sorumlu tutulması gerektiğine işaret edilmektedir. Dosya içindeki esnaf ve sanatkarlar sicil tasdiknamesinde ve oda sicil kaydı incelendiğinde …-… yayınları yönünden kitapçılık alanında faaliyet göstermek için 29.2.2016 tarihinde odaya kayıt olduğu , 1.7.2016 tarihli sahte sözleşme altında bu şahsın adı, şirket kaşesi ve imzasının yer aldığı keza 8.3.2017 tarihli banrdol talep formunda da bu şahsın şirket kaşesi ve imzasının yer aldığı ancak imzaların ilk bakışta dahi farklı olduğu, bilinçli olarak bu davalı tarafından başka şahsa attırılması suretiyle bandrol alındığı ve davacının zarara uğratıldığı anlaşıldığından bu davalı yönünden tazminat sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, dosyadaki deliller ile uyumlu HMK 266. Madde kapsamındaki denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları, bandrol talep formları, dava konusu kitap bir bütün olarak incelendiğinde; davalı tarafından davacının … isimli eseri için 08.03.2017 tarihinde 3,050 adet, 10.02.2017 tarihinde 3.050 adet 29.09.2017 tarihinde 2.550 adet olmak üzere toplam 8.650 adet bandrol alındığı görülmektedir. Dosyada bulunan 01/03/2005 tarihi sözleşme dışındaki diğer sözleşmeler davacı yanca imzalanmamış olup , sahte imza ile bandrol talep edildiği anlaşıldığından 01/03/2005 tarihli sözleşme dışında oluşturulan diğer sözleşmelerin sahteliğinin tespiti ve iptaline, keza bilirkişilerin yayın sektöründe asıl eser için %10 telif bedeli hesaplanacağına ilişkin görüşleri ile Kitabın üzerinde satış fiatı olarak 17.TL olarak belirlendiğinden bu kapsamda bilirkişilerin isabetle belirttiği gibi hesaplama; 8.650 adet x 17,00 TL X %1O telif = 14.705,00 TL olarak hesaplanmış ve davacıdan izin alınmaksızın eser yayınlandığından davacının yayma ve çoğaltma hakları ihlal edildiğinden , eylemin niteliği, ihlalin boyutu gözetilerek FSEK 68 madde kapsamında 3 kat tazminatın (44.115 TL) davalı …’DEN dava tarihten itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-“…” isimli esere yönelik her iki davalının da tecavüzlerinin tespitine, bandrol alınması, eserin çoğaltılması ve basımının yapılmasının önlenmesine,
2-Sözleşmenin sahteliğinin tespitine ve iptaline,
3- FSEK 68. maddeye göre hesaplanan 14.705TL nin 3 kat ıolan 44.115 TL nin …’DEN dava tarihten itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
4- … hakkında açılan tazminat isteminin reddine,
5-3.013,49 TL ilam harcının peşin ve ıslah harçtan tahsili ile eksik kalan 2.174,72 TL harcın davalılardan tahsiline,
6-Tecavüzün tespiti talebinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca5.900 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve mütessilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Kabul edilen tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 6.534 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … hakkındaki reddedilen tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 2.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
9-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 753,38 TL ıslah harcı, 35,90 TL başvuru harcı, 85,39 TL peşin harç, 3.750 TL bilirkişi ücreti,312,2 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.936,87 TL’nin taktiren 1/3 ünün davalı …’den 2/3 sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ve davalı vekili ile davacı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.23/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır