Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/83 E. 2021/176 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/83
KARAR NO : 2021/176

DAVA :TASARIMA TECAVÜZ ve HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ, MADDİ – MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi – Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin uluslararası ticari faaliyet gösterdiğini, üst sınıf mobilyalar üretmekte ve kendine özgü tasarımlarını geliştirmekte olduğunu, davalı tarafın işyerinde ve sosyal hesaplarında taklit ürünlerin satışını yaptığını, haksız kazanç sağladığını, davalının kopya ürün yapmakla ün kazandığını, müvekkilinin dava konusu tasarımlar üzerinde hak sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin endüstriyel tasarımlarını izin olmaksızın kopyaladığını ve çoğalttığını, sosyal medya hesapları üzerinden ticari satışını yaptığını, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, davalının eylemlerine halen devam etmekte olduğunu, hak kaybının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbirlerin uygulanması gerektiğini, davalının dürüstlük kuralına uygun hareket etmediğini, hukuki sorumluk yanında cezai sorumluluğun da bulunduğunu, müvekkilince davalı aleyhinde … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının … adresindeki …ve … isimli iş yerindeki müvekkiline ait tasarımları kopyalarak üretilen mobilyaların toplatılmasını, davalının …, … sosyal medya hesaplarının tedbir kapsamı altında askıya alınmasını, çoğaltıldığı iddia edilen eserlerin çoğaltılmasıyla sınırlı olarak faaliyetlerin durdurulmasını, tasarım hakkına tecavüzün önlenmesini, durdurulmasını ve giderilmesini, tecavüz devam ettiği sürece davalı tarafından cezai mahiyette ödeme yapılmasını, tecavüzü ispata yarayacak belgelerin davalıdan istenmesini, tecavüze sebebiyet veren malların ve araçların imhasını, haksız rekabetin men’nini, davalı aleyhine karar verilmesi halinde mahkeme kararının, masrafları davalı tarafından karşılanarak ilgililere tebliğ edilmesini, kamuya ilan yoluyla duyurulmasını, şimdilik 1000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf uhdesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde belirtilen ve keşfe gidilen ilgili yerin müvekkilinin adına kayıtlı olmadığını, müvekkili şirket tasarımlarının bulunduğu yerin … Şirketi adına kayıtlı olduğunu, davalı olarak belirtilen … diye bir kimsenin bulunmadığını, husumet nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, alınan bilirkişi raporu ile davanın haksız olduğunun açık ve net olduğunu, müvekkilinin büyük müşteri potansiyeline sahip olduğunu, başka firmaya ait ürünleri almasının mümkün olmadığını, davacı tarafın sunduğu tasarımlar ile ilgili olarak ürünlerin kendi patenti tescili içinde olup olmadığı hususlarında bir delil veya belge sunmadığını, müvekkilinin mağazasında bulunan ve satılan ürünlerin kendi tasarımları olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddini, dava şartları oluşmadığından ve alınan bilirkişi raporu uyarınca davanın reddini, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
… CBS’nun… numaralı soruşturma dosyası istenmiş incelendiğinde: Davacının KHK, müştekinin …, şüphelinin …, suçun Manevi-Mali veya Bağlantılı Haklara Tecavüz, suç tarihinin 25/01/2018 olduğu, 10/07/2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın 26/03/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
HMK’nun 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
23/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Aleyhine tespit İstenen …’e ait iş yerinin yeni adresinin “…” olduğu, davacı tarafından tespiti talep edilen mobilyaların, aleyhine tespit istenen iş yerinde tespit edilemediği, davalı tarafa ait … isimli instagram hesabı ve … isimli facebook hesabında tespite konu herhangi bir ürün görseli ve davacı tarafın dosyaya sunduğu ekran görüntülerinin tespit edilemediği bildirilmiştir.
22/04/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı taraf …’nin veya distribütörlük sözleşmesi imzalamış olduğu dava dışı … firmasının, davaya konu tasarımlar ile ilgili hak sahibi olmadıkları, davaya konu olan ürün tasarımlarının davalı tarafa ait olduğu belirtilen … instagram ve … facebook sosyal hesaplarında yer almadığı, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunulan instagram ekran görüntülerinin yayım tarihlerinin tespit edilemediği, Mahkemece aksi yönde kanaate varılacak ve dava dışı firmanın davaya konu tasarımların hak sahibi olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının distribütörlük sözleşmesi uyarınca bu tasarımların fikri ve sınai haklarını kullanma hakkına sahip olduğu ve davalının instagram ve facebook sosyal medya hesaplarında davaya konu tasarımlara dair ilk kamuya sunumundan itibaren üç yıl içerisinde paylaşımlar yapıldığı yönünde kanaate varılacak olursa, davacı tarafın belirtmiş olduğu ve dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu dava dışı … firmasının web sitesinde yer alan ürün tasarımları ile gene davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu instagram ekran görüntülerindeki ürün tasarımlarının birbirleri ile aynı olma derecesinde benzer oldukları raporun “mali değerlendirmeler” kısmında yer verilen açıklamalar çerçevesinde davalı ve davacı yanın ilgili belgeleri dava dosyasına sunması gerektiği, bu nedenle bu aşamada “Haksız rekabete” ilişkin zararın tespitine yönelik herhangi bir hesaplama yapılamadığı, bu hususta takdirin Mahkemeye ait olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
15/09/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davaya konu olan ürün tasarımlarının davalı tarafa ait olduğu belirtilen .. instagram ve … sosyal hesapları üzerinde yapılan inceleme sonucu, davacı tarafından iddia edilen herhangi bir ürün görsellerine rastlanmamış olduğu, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunulan instagram ekran görüntülerinin yayım tarihlerinin tespit edilemediği, davacı tarafın belirtmiş olduğu ve dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu dava dışı (…) firmasının web sitesinde yer alan ürün tasarımları ile gene davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu İnstagram ekran görüntülerindeki ürün tasarımlarının Tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında karşılaştırmalı inceleme sonucu, davacıya ait … ile davacıya ait … ile davacıya ait … ile davacıya ait… ile, birbirleri ile bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ve bütünsel bakışta aynı olma derecesinde benzer oldukları, davacı vekilinin haksız kazancın tespiti noktasındaki taleplerin davalının vergi mükellefiyeti olmadığı ve tespit edilen herhangi bir ürün bulunmadığından dolayı şu aşamada davacının haksız rekabetin tespiti konusunda bir hesaplama yapılamayacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalının davacıya ait tasarımı izinsiz kullandığı bu nedenle tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i, tecavüze sebebiyet veren malların ve araçların imhası, şimdilik 1.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminat ile hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi; “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesi; “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.”
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesi; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.” hükümleri yer almaktadır.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
SMK, T.T.K, B.K’nu hükümleri, mevzuat, … CBS’nun … numaralı soruşturma dosyası, bilirkişi raporları ve bütün dosya kapsamında: Davalı hakkında, davacıya ait tasarımlara tecavüz edildiğine ilişkin yapılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, dava dilekçesinde davalıya ait olduğu bildirilen ” …” adresten iş yerinin taşındığı, yeni adres olan ” …” adresinde davaya konu tasarıma tecavüz teşkil eden herhangi bir ürüne rastlanmadığı, davalı tarafa ait … isimli instagram hesabı ve … isimli facebook hesabında davaya konu herhangi bir ürün görseli ve davacı tarafın dosyaya sunduğu ekran görüntülerinin tespit edilemediği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-DAVANIN REDDİNE,
2-59,30 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 23,90 TL harcın davacıdan tahsiline,
3- Reddedilen tasarıma tecavüz ve haksız rekabet talepleri yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır