Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/76 E. 2022/169 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/36 Esas
KARAR NO :2022/174

DAVA:Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/02/2017
KARAR TARİHİ:16/11/2022

İstanbul BAM 44. HD’nin 2020/848 esas- 2022/170 karar ve 10.2.2022 tarihli kaldırma kararı üzerine dava dosyası mahkememizin 2022/36 esas numarasına kayıtlanmış, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı adına tescilli … sayılı ”…” ibareli markasındaki ”…” kelimesinin, tüketicilerin tütün ürününün tat değişimini elde etmek için –genellikle normal tadı, mentollü tada çevirmek için- yaptığı klik (…) hareketine atıfta bulunduğunu, bu ibarenin yaygın ve tanımlayıcı olarak kullanıldığını, ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, başka sigara firmalarının ürünlerinde de kullanıldığını, davalı şirkete özgü olmadığını, Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi 4. Temyiz Kurulu’nun… sayılı dosyasında verdiği 18 Temmuz 2016 tarihli kararın da bu iddiaları doğruladığını beyan ederek, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4, 5 ve 25. maddesi hükümleri (Mülga 556 Sayılı KHK’nın 7/1(a), (c), (d) ve 42. maddeleri hükümleri) uyarınca markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkillerine ait ”…” markasının, tüketicileri yanıltabilecek ve rekabeti bozabilecek nitelikte bir tescil olmadığını, uzun bir süredir ülkemizde tescilli ve davalı ile özdeşleşmiş olan ve tüketici nezdinde müvekkili firmayı çağrıştıran bu markanın, tüketicileri hangi nedenle yanıltacağının anlaşılamadığını, aksine, davacının …/… sayılı marka başvurusu gibi çok benzer bir ibareyi içeren 3. şahıs markalarının aynı sektörde tescili ve kullanımının, tüketicileri markanın ve ürünün kaynağı konusunda yanıltacağını, Türk tüketicisinin … markasını, “sigarada tat değişimini sağlamak için yapması gereken hareketi tanımlayan” bir ibare olarak görmediği gibi, Türk piyasasında … ya da … ibarelerinin tat değişimini sağlayan sigaralar için yaygın kullanılan ve bilinen bir deyiş/kelime olmadığını, Müvekkilinin davacı ile aynı sektörde yer alan rakip bir firma olduğunu, İlki 2010 yılından beri tescilli olan CL1CK ibareli markalar serisinden ve bu marka haklarını koruma çabasından uzun süredir davacının haberdar olduğunu,buna rağmen, davalı markasına benzeyen bir marka başvurusunda bulunarak, bunu tescil ettirmeye çalıştığını,hem basiretli tacirden beklenen özeni göstermediğini hem de kötü niyetli hareket ettiğini, açılan davanın haksız olduğunu ve müvekkiline ait markanın hükümsüz kılınmasını gerektirecek bir hususun mevcut olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davalı adına … sayı ile tescilli … markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesine ilişkindir.
Kaldırma kararı öncesinde toplanan delillere göre Mahkememizce … K ve 1.3.2018 tarihli karar ile “Hükümsüzlüğü istenen ”…” ibaresinin sigara ürünleri bakımından ülkemizde cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak ya da ürünün özelliğini belirten bir adlandırma olmadığı, zira, ”…” kelime grubu, doğrudan ürünün bir özelliğini tanımlamadığı, bu kelime grubunun sigara tüketicisinin yapması gereken bir hareketi tanımladığına ilişkin delil sunulmadığı, ibarenin yaygın kullanılan ve bilinen bir deyiş/kelime olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine,” karar verilmiştir, mahkememiz kararın istinaf edilmesi üzerine; İstanbul BAM 44. HD’nin 2020/848 esas- 2022/170 karar ve 10.2.2022 tarihli kaldırma kararı ile” Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu; davalı adına tescilli ”…” ibareli markanın ayırt edici niteliği, sektörde tanımlayıcı nitelikte ve yaygın kullanılan bir marka olup olmadığı hususlarının oluşturduğu, belirtilen hususların değerlendirmesinin özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği, dolayısıyla Mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdii ile, belirlenen uyuşmazlık konularında, aralarında sektör bilirkişisinin de yer aldığı uzman bilirkişi heyetinden bilimsel ve teknik yönden denetime elverişli rapor aldırılması gerekirken, doğrudan karar verme yoluna gidilmiş olması hatalı görülmüştür.” Şeklindeki kaldırma gerekçesi üzerine Mahkememizce HMK 266 madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler marka uzmanı …, marka vekili … ve sigara sektöründen sektör bilirkişi …’ın 18/09/2022 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; Davalı, 2012 yılında 34. sınıfta sigaralar için “… …” markasını tescil ettirmiş olup kullandığını, Davalının markası “…” ve “…” kelimelerinin bir araya getirilmesi suretiyle oluşturulduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan marka araştırması yapıldığı zaman içinde “…” kelimesi geçen 468 tane marka bulunduğunu, markanın ayırt edici niteliği raporda da belirtildiği gibi her olayın özelliğine göre değişmekte olduğunu, Bu tespit yapılırken somut olayın özelliğine göre marka işaretinin bütünlüğü dikkate alındığı gibi, marka işaretinin esas unsuru da dikkate alındığını, Olayda markanın bütünlüğü dikkate alınarak ayırt ediciliğin tespit edildiğini, “…” kelimesinin mentol aromasının salındığı kapsülleri içeren bir sigara türünü tarif etmek için yaygın olarak kullanıldığına dair yeterli delil de bulunmadığını, Her marka bu tür ürünler için farklı ifadeler kullandığını, davalının markası bu haliyle ayırt edici nitelikte olduğunu ve tanımlayıcı nitelikte bulunmadığını bildirmişlerdir.
HMK 266 maddesi kapsamında marka hukuki ilkeleri ve Kaldırma kararı uyarınca yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor denetim ve hüküm kurmaya elverişli olarak kabul edilmiş ve davalıya ait … no.lu “…” markasının 34. sınıftaki “sigaralar” için ayırt edici olduğu, sektörde yaygın biçimde kullanılan ve tanımlayıcı bir ibare olmadığı , markanın hükümsüzlüğü şartlarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir. Dosya kapsamı , davalı itirazlarının tamamının alınan bilirkişi raporu ile karşılanmış olması, itirazların hukuki değerlendirme gerektirdiği, yeniden bir bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı anlaşılmakla davacının yeniden dosyasının bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalıya ait … sayı ile 34.sınıfta “sigaralar” için tescilli olan … markasına ait marka sicil dosyası celp edilmiştir.
Davalının sunduğu deliller kapsamına göre … gibi markalarının da bulunduğu, Türk Patent ve Marka Kurumunda tescilli … ibaresi içeren bir çok markasının bulunduğu, davalının … ibareli marka serisindeki ilk marka tescilini, 08.07.2010 tarihinde gerçekleştirdiği , markanın uzun yıllardır koruma altında olduğu anlaşılmaktadır. (Davalının … sayılı … ibareli marka tescillerine ilişkin TPE kayıtları davacı yanca sunulmuştur)
Yine davacının sunduğu deliller incelendiğinde … ibareli markanın Avrupa Birliği/EUIPO nezdindeki birlik markası yanı sıra;bir çok ülkede tescilli olduğu keza … gibi pek çok ülkedeki tescillerinin de davalı yanca sunulduğu anlaşılmaktadır. Yine markanın WIP0 ve EUIPO nezdinde uluslararası marka ve birlik markası olarak tescilli olan … ibaresinin esas unsur olarak yer aldığı marka tescillerinin de mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Yine davalının sunduğu deliler kapsamında TPADK kurumunun iç piyasaya arz edilen tütün listesinde ,piyasaya uygunluk listesinde … markasının da bulunduğu, YİDK’nın 29.9.2015 tarihli karar içeriğinde( …) … ibaresinin markasal anlamda yüksek bir ayırt ediciliğinin bulunduğunu dair tespitler dikkate alındığında markanın özgün ve ayırt edici nitelikte bir marka olduğu anlaşılmıştır. HMK 266 madda kapsamında alınan bilirkişi raporunda da … no.lu “…” markasının 34. sınıftaki “sigaralar” için ayırt edici olduğu, sektörde yaygın biçimde kullanılan ve tanımlayıcı bir ibare olmadığı belirtilmiştir.
Bir markanın asıl fonksiyonu mal ve hizmetleri bir başkasının mal ve hizmetlerinden ayırt etmekten ibarettir. Dolayısıyla ürünün bir kişi veya firmaya ait olduğunu tanıtmaya imkan vermesi, yani ayırd edici gücünün olması gereklidir, Zira marka ürünün aidiyeti hakkında tüketiciye bilgi verir. Bu bilgiyi veremiyen genel ifadeler içeren sözcükler marka olarak tescil edilemez.
Yargıtay 11.HD’nin yerleşik kararlarında da işaret edildiği üzere, bir ibarenin tasviri nitelikte olduğunun kabulü için tescilli olduğu mal/hizmet sınıfları için doğrudan karakteristik özellik belirtmesi gerekir. Oysa, somut uyuşmazlıkta böyle bir durum söz konusu değildir. Davacı markasının tescilli olduğu sınıflar için markası … ve … ibarelerinden oluşmaktadır. Öte yandan … ibaresi dahi doğrudan karakteristik özellik belirten (tasviri) bir işaret olarak nitelendirilmesi mümkün olamayacağı anlaşılmıştır. Zira marka bir bütün olarak incelenir. Öte yandan yine Yargıtay içtihatlarıyla dava tarihinden önce kullanımla markanın ayırt edicilik kazanması durumunda da artık markanın hükümsüzlüğün istenmeyeceği kabul edilmiştir.Nitekim davalının sunduğu delil listesi incelendiğinde; markanın tescil tarihinden, keza dava tarihinden önceye ait dökümanlar kapsamında markasına ayırt edicilik kazandırdığı markanın davalı ile özdeşleştiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan davalının tescili sigara ürünleri emtiası üzerinde tecillidir. Bilindiği üzere “Sigara tüketicileri marka ve tat bağımlılığının sonucu olarak, sigaralar konusunda bir hayli dikkatli ve seçici bu kapsamda da aldanma riski nedeneyse imkansız tüketici grubudur. Hangi sigaranın ayırt edici olduğunu, sigara üzerindeki ibarenin tasviri yada ürünün diğer özellliğini bilecek durumda olan tüketicilerdir. Yine sigara ürünü üzerinde diğer hızlı tüketim mallarında olduğu gibi doğrudan karakteristik özellik belirten neredeyse hiçbir ibarenin bulunmasının mümkün olmadığı bir ürün çeşididir. Tütün Mamullerinin Zararlarından Korumaya Yönelik Üretim Şekline, Etiketlenmesine ve Denetlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9. maddesi uyarınca da TAPDK’mn temel görevi, tütün mamulleri ile ilgili yanıltıcı ve eksik bilgi verilmesini engellemek, tüketiciyi yanıltan ya da ürünü cazip kılan metin, isim, marka, ibare, mecaz, resim, figür, İşaret veya renkler ve renk kombinasyonları kullandırmadığı da bilenen bir gerçek olduğundan, keza kaldırma kararı sonrasında alınan rapor kapsamında … no.lu “…” markasının 34. sınıftaki “sigaralar” için ayırt edici olduğu, sektörde yaygın biçimde kullanılan ve tanımlayıcı bir ibare olmadığı belirlendiğinden , sübut bulmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-80,70 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 49,30TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 15.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/11/2022

Katip …

Hakim …