Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/7 E. 2020/276 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/7
KARAR NO : 2020/276

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin “…” ve “…” ticari isimli ürünlerini geliştirdiğini, bu süreçte ürünlere ilişkin yapılan patent araştırmasında, davalı yana ait … sayılı patentin varlığının tespit edildiğini, hukuken korunmak amacıyla dava açma gereğini duyduklarını, davalı yana ait patent belgesinin, Resmi Patent Bülteninde yayınlanan Avrupa Patent Fasikülü ile ülkemizde geçerli hale gelen bir Avrupa Patenti olduğunu, söz konusu patentin koruduğu unsurlarla müvekkiline ait ürünler karşılaştırıldığında, müvekkilinin ürünlerinin patentlerde korunan unsurlardan tamamen farklı olduğunun görüleceğini, müvekkiline ait ürünlerin davalıya ait patent belgesi ile korunan unsurlardan farklı olduğu hususunu ispatlayan bilimsel bir raporun mevcut olduğunu, söz konusu raporun müvekkiline ait ürünlerin ruhsat dosyasında yer alan ticari sır niteliğindeki bilgileri de içerdiğini, bu nedenle Mahkemeden gizli kayıtlı olarak kasaya alınmasını talep ettiklerini, anılan raporun gizlilik kararı sonrasında ve Mahkemenin uygun görmesi halinde bilirkişi incelemesi
sırasında ibraz edileceğini, ruhsat konusu “…” ve “…” isimli ürünlerinin davalının … sayılı patentine tecavüz etmediğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa yurtdışı tebligatı yapılmış, davalı vekili 03/04/2018 tarihli dilekçesi ile cevaplarını sunmak üzere 1 aylık ek süre verilmesini talep etmiş, Mahkememizce 04/04/2018 tarihinde HMK 127.maddesine göre 1 aylık süre verilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmamış ve dava takip edilmemiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Talimat yolu ile alınan 06/03/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacının ruhsata konu olan “…” ve “…” isimli ürünlerinin, davalının … sayılı patentinde koruma altına alınan kristal formların kapsamına girmediği, davalının patentine birebir veya eş değer tecavüzünün söz konusu olmadığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: Davacının “…” ve “…” isimli ürünlerinin, davalının … sayılı patentine tecavüz etmediğinin tespitine ilişkindir.
Yargıtay 11.HD nin 2016/14642 E. 2018/6811 K. ve 06/11/2018 tarihli ilamı ile “…Dava, ilaç ruhsat başvurusuna konu ilaçların, davalı taraf adına tescilli patentlere tecavüz etmediğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mülga 551 sayılı Patent KHK’nın 149. maddesi (6769 s. SMK 154 m.) uyarınca, menfaati olan herkes, patent sahibine karşı dava açarak, fiillerinin patentten doğan haklara tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebilecektir. Öte yandan KHK’nın 75/1-f bendi uyarınca, ilaçların ruhsatlandırılması ve bunun için gerekli test ve deneyler de dahil olmak üzere, ruhsat konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiiller patent korumasının istisnaları arasında sayılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 141.maddesi uyarınca, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tarafların iddia ve savunmalarını değiştirmeleri yasaktır. Tahkikatın mutlaka ön inceleme duruşmasında tespit edilen ihtilaflı hususlarla sınırlı olarak yürütülmesi zorunludur. Öte yandan, Yargıtay İBK’nın 28.11.1956 tarih ve 1956/15-15 ve HGK’nın 08.04.2015 tarih ve 2015/46-1158 sayılı içtihatlarında da açıkça ifade olunduğu üzere, her davanın açıldığı tarihteki maddi vakılar ve duruma göre karara bağlanması gerekir.
HMK 114/1-h maddesi uyarınca davada hukuki yarar dava şartı olup, dava şartlarının her zaman için mahkemelerce re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, yargılama sırasında Sağlık Bakanlığı’ndan alınan …tarihli ruhsatnamenin dosyaya sunulması karşısında, … olan dava tarihi itibariyle ruhsat başvurusunun henüz sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır.
Dairemizin yerleşik uygulamalarında (11.15.2015 T. ve 4941-11860) da bahsedildiği üzere, her ne kadar davacı tarafın ilaç ruhsat başvurusunda bulunması KHK’nın 75/1-f bendi uyarınca hukuka uygun ise de, dava ve ön inceleme tarihi itibariyle henüz sonuçlanmayan ruhsat başvurusuna dayalı olarak KHK’nın 149.maddesi uyarınca, ruhsat başvurusuna konu ürünün davalı taraf patentlerine tecavüz olmadığının tespiti istemi hukuki yarardan yoksun olduğundan, mahkemece bu husus gözetilmeksizin, yargılama sırasında dosyaya sunulan ilaç ruhsatı yönünden inceleme yapılması ve karar verilmesi de mümkün görülmediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle davalı taraf yararına bozulması gerekmiştir…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay 11.H.D’nin 2016/14642 E. 2018/6811 K. 06/11/2018 tarihli ve birçok ilamında da belirtildiği üzere; Dava, ruhsat başvurusuna konu ürünlerin, davalı taraf adına tescilli patente tecavüz etmediğinin tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 141.maddesi uyarınca, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tarafların iddia ve savunmalarını değiştirmeleri yasaktır. Tahkikatın mutlaka ön inceleme duruşmasında tespit edilen ihtilaflı hususlarla sınırlı olarak yürütülmesi zorunludur.
HMK 114/1-h maddesi uyarınca davada hukuki yarar dava şartı olup, dava şartlarının her zaman için mahkemelerce re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Yargılama sırasında davacı vekili; “…” ve “…” isimli ürünlerin ruhsatının 28/06/2018 tarihinde müvekkili şirket adına tahsis edildiğini beyan etmiştir.
05/01/2018 olan dava tarihi itibariyle ruhsat başvurusunun henüz sonuçlanmadığı anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nun 154. maddesi uyarınca menfaati olan herkesin, patent sahibine karşı dava açarak fiillerinin patentten doğan haklara tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebileceği ancak HMK 114/1-h maddesi gereğince davada hukuki yararın dava şartı olup, dava şartlarının her zaman için Mahkemelerce resen gözetilmesi gerektiği, dava tarihi itibari ile ruhsat alınmayan dava konusu ürünlerin, davalı tarafın tescilli patentine tecavüzün olmadığının tespiti isteminin hukuki yarardan yoksun olduğu bilinmekle, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE
2-54,40-TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 18,50 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı ve dava takip edilmediğinden, davalı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davacı vekillinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır