Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/570 E. 2018/510 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/570 Esas
KARAR NO : 2018/510

DAVA : Tazminat (Fason Üretim Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2017
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/874 Esas, 2018/635 karar ve 15/05/2018 tarihli görevsizlik ilamı istinaf yasa yoluna başvurulmadığından kesinleşerek Mahkememize tevzi edilmiş olmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı şirket arasında 20.11.2014 tarihli “Fason Üretim Sözleşmesi” tanzim olduğunu, iş bu sözleşme uyarınca; üretim ruhsatları, üretim izinleri, satış hakları ve formülleri müvekkili şirkete ait olan medikal ürünlerin davalı şirketçe imal edilmesi kararlarlaştırıldığını ve ürünleri maddeler halinde sunduğunu, davalı şirketin bu sözleşme sonrası belirtilen 6 ürünün içerik formüllerinin de kullanılması konusunda müvekkili şirketten izin talep etmişse de bu talep müvekkili şirket tarafından reddedildiğinin bildirdiğini, tarafların sözleşme sonrası ilk aşamada deneme üretimi yapılması konusunda anlaştığını, sözleşmenin yapıldığı 20.11.2014 ve 05.01.2016 tarihleri arasında bu deneme ürünleri üretilmiş, anılan deneme üretimleri … Ecza Deposu, … Ecza Deposu ve … Ecza Kooperatifi başta olmak üzere ecza depolarına satıldığını, davalı şirketin müvekkili talimatı ile üretim satımını yaptığını, bu ürünlerle ilgili müvekkille aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak hiçbir ödeme yapmadığı gibi ürettiği ürünlerin bozuk çıkması sebebiyle de iadeyi kabul etmediğini ve müvekkilinin ciddi anlamda maddi zarara uğrattığını, müvekkilinin iade alınmamış hatalı üretilen ürünler ve ecza depolarını satılıp da bedeli müvekkilinin şirketine ödenmeyen ürünler sebebiyle davalıdan alacak hakkının doğduğunu, müvekkilinin 20.11.2014 ve 05.01.2016 tarihleri arasındaki üretim sebebi ile gerek hatalı üretilen ürünler nedeniyle uğradığı maddi kaybının, gerekse de ecza depolarına yapılan satış sonucu elde ettiği kârın tespit edilerek müvekkiline ödenmesini, müvekkili şirketle arasındaki yazılı anlaşmaya aykırı davranarak müvekkilinin zarara uğratılması ve müvekkilinden izinsiz olarak müvekkilinin şirketine ait ürünlerin yetkisiz üretilerek satılması eylemleri sebebi ile 10.000 TL’den az olmamak üzere maddi zarar tazminini, davalı şirketin eylemlerinin aynı zamanda müvekkilinin itibarını zedelemesi ile 5.000 TL’den az olmamak üzere manevi zarar tazminini, müvekkilinin şirketinin ödenmemiş alacakları sebebi ile karşı taraf şirketten doğmuş alacağına ayrıca dava tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesini, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı ile aralarındaki 20.11.2014 tarihli sözleşmeye göre fason üretimi yaptıklarının doğru olduğunu, davacı tarafın davalıya olan üretim bedellerini ve diğer giderleri ve sözleşme gereği ödemesi gereken ücretleri ödememesi üzerine, taraflar arasında yapılmış bulunan 09.06.2015 tarihli “Taraflar arası sözleşme” başlıklı anlaşma gereği davacının … Ecza Deposundaki ürün hakları 2 yıl süre için kiralandığını, tarafların 04.08.2016 tarihinde “Anlaşma ve İbradır” başlıklı anlaşma ile aralarında bir alacak ve borç mutabakatı yapıldığını, davacının 14.000,00 TL borçlu olduğu sonucuna varıldığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın konusu; davacı ile davalı şirket arasında 20.11.2014 tarihli “Fason Üretim Sözleşmesi” gereğince; üretim ruhsatları, üretim izinleri, satış hakları ve formüllerinin davacıya ait olan medikal ürünlerin davalı şirketçe imal edilmesinin kararlarlaştırılması ve davalı yanca sözleşme gereği belirlenen bedellerin davacıya ödenmemesi nedeniyle, davacının zarara uğratılması ve davacıdan izinsiz olarak ürünlerin üretilip satılması iddialarına dayalı alarak 10.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminat istemine ilişkin olarak açılmış bir davadır.
İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/874 Esas, 2018/635 karar ve 15/05/2018 tarihli görevsizlik ilamı istinaf yasa yoluna başvurulmadığından kesinleşerek Mahkememize tevzi olmuştur.
Taraflar arasında 20/11/2014 tarihinde imzalanan sözleşme keza anlaşma ve ibra sözleşmeleri incelendiğinde davacı ve davalı arasındaki sözlemelerin tamamen karşılıklı borç ve edimleri gösteren bir sözleşme olduğu ve uyuşmazlığında sözleşmeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Sözleşme hükümleri incelendiğinde fason üretim sözleşmesi ile anlaşma ve ibra sözleşmeleri kapsamında tarafların karşılıklı olarak hak ve alacaklarının bulunup bulunmadığı hususu tartışma konusudur.
Dolayısıyla uyuşmazlığının özünün bir fikri hak ihlali yada talebi olmayıp, uyuşmazlık yanlar arasındaki 20.112014 tarihli fason üretim sözleşmesi, 9.6.2015 tarihli sözleşme ile 4.8.2016 tarihli anlaşma ve ibra sözleşmesinden sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. 5846 sayılı Yasa’nın 76. maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklı uyuşmazlıklara ihtisas mahkemesi niteliğindeki fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerince bakılacağı belirtilmiştir. İşbu davada fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gereklidir. (aynı yönde Yargıtay 11.HD’nin 2016/852 esas, 2017/3865 karar ve 19.6.2017 tarihli son ilamları, keza 11.HD.’nin 2012/9232 Esas 2012/12240 Karar ve 11.07.2012 tarihli ilamları, Yargıtay 11.HD’nin 2016/3378 esas, 2017/2139 karar ve 13/04/2017 , BAM 16.HD’nin 2017/1173 Esas2017/3520 ve Karar ve 22.11.2017 tarihli , İstanbul BAM 37.HD’in 2017/1569 esas, 2017/1640 karar ve 21.9.2017 tarihli ilamlarınde de işaret edildiği üzere” … Fikir ve Sanat Eserlerine/markadan kaynaklanan bir hak iddiası bulunmayan hallerde uyuşmazlıkların Genel Mahkemede çözümleneceği..” içtihat edilmekle, görevin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında res’en gözetilecek oluşu dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir)
Açıklanan nedenlerle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Görev husususun res’en mahkemece dikkate alınacak olması hususu gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, Görevli mahkemenin İstanbul 4. Asliye ticaret mahkemesi olduğunun tespitine
2-Her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı çıktığından, HMK 20-21 ve 22. madde uyarınca Dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin belirlenmesi açısından dosyanın İstanbul BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli Mahkeme belirlendikten sonra, görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır