Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/565 E. 2019/144 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/565 Esas
KARAR NO : 2019/144

DAVA : Tazminat (gelir paylaşım sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/03/2019

Mahkememize acılmış olan tazminat(gelir paylaşım sözleşmesinden kaynaklanan) davasında dilekçe teatileri tamamlanmış olup yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin sanatçıların yapımcılığını/menajerliğini yaptığını, yapımcısı/menajeri olduğu sanatçıların tanıtımlarının ve albümlerinin pazarlanmasında Sony gibi markadan faydalanmayı amaçladıklarından 06.10.2004, 15.04.2005. 14.11.2005 ve 09.10.2006 tarihli lisans sözleşmeleri yapıldığını, sözleşmelere göre albümlerin eserlerin davalı şirket tarafından fiziksel ve/veya dijital dağıtım ve satışı sonucu elde edilecek gelirlerin belirli bir yüzdesinin süreler boyunca müvekkili şirkete ödeneceğini, davalı şirketin sözleşmeler devam ettiği sürece yükümlülüklerini yerine getirmede aksaklıklar gösterdiğini, davalı şirketin 3 ayda bir müvekkiline raporlama ve ödeme yapması gerekirken yıllarca davacıya raporlama/ödeme yapmadığını, Sözleşmeler’e aykırılıkları nedeniyle müvekkili şirket tarafından … 9. Noterliği’nin … tarih ve … Y. Numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeleri feshettiklerini, sözleşmeler feshedilmesine sona ermesine rağmen davalının hem fiziksel hem de dijital olarak kullanımlara devam ettiğini bu kullanımların haksız kullanım olduğunu, davalının PRODÜKTÖR LİSANS SÖZLEŞMELERİ VE EKLERİ gereğince ödemesi gereken gelir paylaşımlarına konu tutarları ödemediğinden ve fesihten sonrada kullanıma devam ettiğinden Sözleşmelerde belirlenen gelir paylaşım hükümleri gereği davacıya ödenmeyen alacaklar için şimdilik 110.000 TL’nin ihtarname tebliği (16.03.2017) tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, …- … (2. Baskı) albümü dışındaki sözleşme konusu albümlerin eserlerin ihtarname tebliği(16.03.2017) tarihinden itibaren haksız kullanılması nedeniyle FSEK 68. Madde uyarınca 3 kat tazminata ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte şimdilik 10.000 TL’ye hükmedilmesini, …-…(2. Baskı) albümü/eserlerin sözleşmeniin sona erme tarihi olan 15.04.2015 tarihinden itibaren izinsiz kullanılması nedeniyle FSEK 68. Madde uyarınca 3 kat tazminata ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte şimdilik 1.000 TL’ye hükmedilmesine, hüküm özetinin ülke çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinden ilanına, masrafın davalıdan tahsilini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın tarafları arasınaki ilişki imzalanan sözleşmeler “Prodüktör Lisans Sözleşmesi” adı altında davacı tarafın kullanım hakkına sahip olduğu albümlerin Müvekkili şirket aracılığıyla satış ve dağıtımının sağlanmasını, neticesinde satıştan elde edilen pay üzerinden davacı tarafa ödeme yapılmasını düzenlemesi içeren tarafların ticari faaliyetine ilişkin olup davacının alacak taleplerinin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkeme’nin görev alanında düzenlenenFikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndaki haklarla ilgisi bulunmadığını, davacı tarafın eser sahibi dahi olmadığını, eser sahipleriyle davacı taraf arasındaki ilişkinin detayları davacı tarafın delil listesinde belirttiği sözleşmeleri sunmasıyla görülecek olmakla birlikte davacı tarafın fikir ve sanat eserleri kanunundan doğabilecek haklarının müvekkili şirkete yöneltmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle görev itirazının kabulü ile asliye ticaret mahkemesine gönderilmesini, Müvekkili şirketin uluslararası saygın bir şirket olan … Music’in Türkiye ofisi olarak faaliyet gösterdiğini, dünya starlarının müzik yapımlarının gerçekleştirdiğini ve davacı tarafla …, …, … ve … isimli müzisyenlerin albümlerinin dağıtımını ve kar paylaşımı için muhtelif tarihlerde sözleşme imzaladığını, davacının alacak talebinin reddedilmesini, davacı tarafça dosyaya sunulan yazışmalar incelendiğinde de görüldüğü üzere davacı taraf asıl sorun yaşanan 2013-2017 arası döneme ilişkin hiçbir yazışma ibraz etmemekte, ağırlıklı olarak 2013 öncesi döneme ait yazışmaların sunulmuş olduğunu,ticari defterlerde borç kaydı bulunmadığı gibi iade edilen faturanında bulunmadığını, Fsek madde 68. Kapsamındaki talebin hukuki dayanığının olmadığını, tüm sözleşmelerin davacı tarafça dosyaya sunulması gerektiğini, sözleşme asılları dosyaya sunulduğunda davacının hesaplamalarına yönelik beyan haklarını saklı tuttuğunu, itiraz doğrultusunda davanın usulden reddini, devamla haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan PRODÜKTÖR LİSANS SÖZLEŞMELERİ VE EKLERİ gereğince ödemesi gereken gelir paylaşımlarına konu tutarların ödemediği iddisıyla sözleşmelerin davacı yanca fesh edilmesi ve bu kapsamda sözleşmeler fesih olduğu halde davalının fesihten sonrada kullanıma devam ettiği iddilarına dayalı olarak; Sözleşmelerde belirlenen gelir paylaşım hükümleri gereği davacıya ödenmeyen alacaklar için ayrı, fesihten sonraki kullanımlar için de ayrı ayrı olmak üzere şimdilik toplamda 121.000 TL nın davalıdan tahsiline, hükmün ilanına ilişkindir.
Dosya içine sunulan beyan dilekçeleri , prodüktör lisans sözleşme içerikleri incelendiğinde; iki tacir arasındaki ilişki gelir paylaşımı ilişkisi olup, davalı yanca albümlere ilişkin pazarlama ve promosyon faaliyetlerini de kapsadığı, yani albümlerin hak sahipliği yada eserin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir ihlal bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin sırf sözleşme içinde albüm, mali haklar gibi yasada geçen terimlerin geçmesinin mahkememizi görevli kılmaya yetmediği gibi uygulamada çoğu ticari sözleşmelerde artık bilişim çağında olmamız nedeniyle sözleşme içeriğinde lisans, marka, web tasarımı, proğram,eser, mali hak gibi ibarelerin geçebileceği , ancak bu ibarelerin geçmesinin bizatihi çıkan her uyuşmazlıkta ihtisas mahkemesini görevli kılamayacağı, dilekçe içeriğinde fsek hükümlerine dayanılmış olmasının da mahkememizi görevli kılamayacağı, zira hakimin yasa maddeleri ile bağlı olmayıp asıl uyuşmazlık konusu ile bağlı olduğu, salt yasa maddelerine göre hareket edildiği takdirde asıl uyuşmazlık konusu gözden kaçırıldığı takdirde dilekçesinde yada savunmasında fsek/marka/tasarım/ ibaresi geçen tüm vekillerin genel mahkemelerde açtığı davaların ihtisas mahkemesine görülmesi gibi bir yanılgınında ortaya çıkacağı, yine bilindiği üzere FSEK 68 dayalı tazminatların arada hiç bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı takdirde talep edilebileceği, oysa gerek davacı gerek davalı beyanlarından ve sunulu sözleşmeden tarafların bir sözleşme ilişkisi içinde oldukları, fesih öncesindeki gelir paylaşım oranı ile fesih sonrasında elde edilen gelirin tepitinin ihtisas mahkemesinin görev alanına girmediği, dolayısıyla davalı yanca ileri sürülen görev itirazı yerinde görülmüştür. Öte yandan görev hususu kamu düzenine ilişkin olmakla mahkememizce de res’en gözetilmiştir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Davaya bakmakla görevli mahkemenin tarafların tacir sıfatı gözetildiğinde ve hukuki ilişki ise PRODÜKTÖR LİSANS SÖZLEŞMELERİ VE EKLERİ kapsamında sözleşmesel ilişki kapsamında açılıdğından Ticaret Mahkemeleri olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gereklidir.(1)
Bu nedenle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir. ___________________________________________________________________________
(1)Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/852 esas,2017/3865 karar ve 19.6.2017 tarihli ilamlarınde de aynen”…Asıl davada, davacı vekili, davalının, taraflar arasında aktedilen menajerlik sözleşmesini haksız feshettiğini ve anılan sözleşme uyarınca müvekkiline ödemesi gereken ajans servis komisyonunu ödemediği gibi müvekkilinin sözleşmenin devamı halinde elde edeceği kazançtan mahrum kaldığını ileri sürerek cezai şart ve yoksun kalınan kârın tahsilini, karşı davada ise davacı vekili, karşı davalının ajans servis komisyonu olarak takas ettiğini belirttiği alacağının ödenmesini istemiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık 16.06.2010 tarihli menajerlik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. 5846 sayılı Yasa’nın 76. maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklı uyuşmazlıklara ihtisas mahkemesi niteliğindeki fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerince bakılacağı belirtilmiştir. İşbu davada FSEK’ten doğan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya ihtisas mahkemesince devam edilmesini bozma sebebi saymıştır.Keza aynı yönde Yargıtay 11.HD ‘nin 2015/15748 esas, 2017/2889 karar ve 15.5.2017 tarihli ilamlarında “ dava, taraflar arasında web sitesi tasarımı yapılmasına ilişkin sözleşmenin feshi nedeni ile tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, web sitesi tasarım sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, 5846 sayılı Fikir Sanat Eserleri Kanunu kapsamında ve fikri sınai haklar mahkemesinde görülmesi gereken bir dava ve uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın TBK hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi ve ihtisas mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” Aynı yönde İstanbul BAM 37.HD’in 2017/1569 esas, 2017/1640 karar ve 21.9.2017 tarihli ilamları.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre
Görev husususun res’en mahkemece dikkate alınacak olması hususu gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, Dava dilekçesinin USULDEN REDDİNE,
HMK 20. madde uyarınca Dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden ,kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli istanbul NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET Mahkemesine gönderilmesine,
Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece nihai kararda değerlendirilmesine,
Dair tarafların yokluğunda; gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 27/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır