Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/543 E. 2020/310 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/543
KARAR NO : 2020/310

DAVA : TAZMİNAT (FİKİR VE SANAT ESERLERİ SAHİPLİĞİNDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 12/06/2015
KARAR TARİHİ : 26/10/2020

HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verilmiş, (Kapatılan) İstanbul 3. FSHHM’nin 2015/143 E. 2016/108 K. ve 31/05/2016 tarihli kararı Yargıtay 11. H.D. tarafından bozulduğundan, dava dosyası Mahkememize tevzi edilerek 2018/543 E. sırasına kaydı yapılmakla yapılan açık yargılama sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, …-… varisi olarak “…” adlı sinema eserinin sahibi olduğunu, müvekkilinin izni alınmadan ve telif ücreti ödenmeden 2014 yılı Eylül ayında davalı tarafından düzenlenen … eserin gösteriminin gerçekleşmesi suretiyle 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile koruma altına alınan eser üzerindeki müvekkilinin mali haklarının ihlal edildiğini müvekkilinin sahibi bulunduğu “…” adlı esere ilişkin yayma haklarına aykırı davranılması nedeniyle FSEK 68 maddesine istinaden üç katı tutarına ilişkin olarak şimdilik 5.000,00 TL tazminatın/telif bedelinin, gösterim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Düzenlenen festivalde hayat boyu öğrenme programı uyarınca “… ile …” söyleşisinin yapıldığını, 5846 sayılı FSEK 35/1-4. maddesi uyarınca eser sahibinin izni alınmaksızın eserin kullanılmasının mümkün olduğunu, filmin yalnız iki dakikalık fragman gösterimi yapıldıktan sonra söyleşisinin yapıldığını, sinema gösteriminin yapılmadığını, maksadın haklı gösterdiği nispet dahilinde iktibas yapıldığını, bu durumun FSEK 34. maddesi kapsamında değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(Kapatılan) İstanbul 3. FSHHM’nin 2015/143 E. 2016/108 K. ve 31/05/2016 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili kararı temyiz etmiştir.
Anılan karar, Yargıtay 11. H.D. nin 2016/14735 E. 2018/5691 K. ve 25/09/2018 tarihli ilamı ile: “…Dava, dava konusu sinema eserlerinin izinsiz olarak yayınlanması nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davacının mali hak sahibi olduğu “Dağlar Kralı-Köroğlu” adlı sinema eserinin davalı … tarafından düzenlenen festival programında yer alan söyleşi sırasında kısmen izinsiz olarak söyleşiyi izleyen topluluğa gösterilmesi eyleminin 5846 sayılı FSEK 35. ve 37. maddede sayılan istisnalar kapsamında kalması sebebiyle tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
5846 sayılı FSEK’nın 35.maddesi uyarınca, yasal olarak kamuya arz edilmiş ilim ve edebiyat, müzik veya güzel sanat eserlerinden, makul ölçülerde ve atıf kurallarınca uymak koşuluyla eser sahibinden izinsiz olarak iktibas yapılması mümkün ise de somut olayda iktibasa konu olan eserin sinema eseri niteliğinde olduğu, FSEK’in 5. maddesinde sinema eserlerinin bağımsız bir eser türü olduğu ve bu haliyle iktibasa konu olabilen eserlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Keza FSEK’nın 37.maddesinde düzenlenen “haber” istisnası sinema eserleri yönünden mümkün olmakla birlikte, yapılan iktibasın mutlaka günlük olaylarla bağlantılı bir haber içerisinde yer alması ve yapılacak bilgilendirme için olması ve makul miktarı geçmemesi gerekir. Somut olayda, “Dağlar Kralı-Köroğlu” filminin oyuncusuyla yapılan söyleşinin günlük olaylarla bağlantılı bir haber niteliği bulunmadığı, söyleşi esnasında filmin bazı kısımlarının halka gösterilmesinin gerekliliğinden söz edilemeyeceği gibi, eserin işaret, ses veya görüntü nakline yarayan vasıtalar aracılığıyla yayınlanması söz konusu olmadığı halde mahkemece FSEK 37.maddesindeki “haber” istisnasının kabulü de doğru olmayıp, eserin kısmen de olsa hak sahibinden izinsiz olarak gösterime sunulması hak ihlali mahiyetinde olmakla, mahkemece FSEK 68. madde uyarınca uygun bir tazminat bedeli belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 16/07/2019 tarihili bilirkişi kurulu raporu ibraz edilmiştir.
16/07/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacının üzerinde hak sahibi olduğu “…” adlı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 22.01.1964 tarihinde denetimden geçirilmiş bulunan sinema filminin, davalı … tarafından 26-28 Eylül 2014 tarihleri arasında düzenlenen “…” adlı etkinlik kapsamında 2 dakika, 2 saniyelik kısmının hak sahibinden izin alınmadan ve herhangi bir telif bedeli ödenmeden umuma arz edilmiş olunması nedeniyle davacının çoğaltma, yayma ve temsil mali hakların ihlâl edilmiş olacağından FSEK.nun 68.maddesi uyarınca davalının, davacıya 5.000 TL telif tazminatı ödemesinin, ödenecek tutara talep edildiği gibi gösterim tarihinden itibaren avans faizi tatbikinin kadri marufunda olacağı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacının murisi Hüsni Kılıç’ın eser sahibi olduğu “…” adlı sinema eserinin, davalı tarafından festival kapsamında izinsiz kullanılması sebebi ile FSEK 68.maddesi gereğince şimdilik 5.000 TL tazminatın faizi ile tahsiline ilişkindir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünden, “…” isimli filmin eser işletme belgesi istenmiş, yapımcısının davacının murisi … olduğu, filmin gösterildiği iddia olunan festivale katılan …ve …’ın icracı sanatçılar olduğu tespit edilmiştir.
5846 sayılı FSEK’in 34. maddesinde, yayınlanmış güzel sanat eserlerinden maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde iktisaplar yapılmak suretiyle hal ve vaziyetinden eğitim ve öğretim gayesine tahsis edildiği anlaşılan seçme ve toplama eserler vücuda getirilmesinin serbest olduğu ancak bu eserde eser sahibinin mutad şekilde adının zikredilmesinin gerektiğinin belirtildiği, İktibas Serbestisi başlıklı 35. maddesinde ise, alenileşmiş bir eserin bazı cümle ve fıkralarının müstakil bir ilim ve edebiyat eserinden alınması alenilenmiş güzel sanat eserlerinin ilmi konferans veya derslerde konuyu aydınlatmak için projeksiyon ve buna benzer vasıtalarla gösterilmesi, iktibasın belli olacak şekilde yapılması halinde ve ilim eserlerinde de iktibas hususunda kullanılan eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın alındığı yerinde belirtilmesi halinde bir eserden iktibas yapılmasının caiz olduğu belirtilmektedir.
FSEK 37. maddesinde, haber mahiyetinde olmak ve bilgilendirme kapsamını aşmamak kaydıyla günlük hadiselere bağlı olarak fikir ve sanat eserlerinden bazı parçaların işaret, ses veya görüntü nakline yarayan vasıtalar ile alınmasının mümkün olduğu, bu şekilde alınan parçaların çoğaltılmasının, yayılmasının, temsil edilmesinin ve radyo televizyon gibi araçlarla yayınlanmasının serbest olduğu, ancak serbestliğin hak sahibinin hukuki menfaatlerine zarar verecek şekilde olamayacağı gibi eserden normal yararlanmaya aykırı bir biçimde kullanılamayacağı belirtilmiştir.
FSEK 68. maddesinde, izin alınmamış eser sahibinin sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya emsal veya rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebileceği belirtilmiştir.
Davacının, filmin yapımcısı olan Hüsni Kılıç’ın mirasçılarından birisi olduğu sunulan veraset ilamı ile sabit olup, film sebebiyle hak sahibi olduğu tartışmasızdır.
Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere: 5846 sayılı FSEK’nın 35.maddesi uyarınca, yasal olarak kamuya arz edilmiş ilim ve edebiyat, müzik veya güzel sanat eserlerinden, makul ölçülerde ve atıf kurallarına uymak koşuluyla eser sahibinden izinsiz olarak iktibas yapılması mümkün ise de dava konusu uyuşmazlığa konu olan eserin sinema eseri niteliğinde olduğu, FSEK’in 5. maddesinde sinema eserlerinin bağımsız bir eser türü olduğu ve bu haliyle iktibasa konu olabilen eserlerden olmadığı anlaşılmıştır. FSEK’nın 37.maddesinde düzenlenen “haber” istisnası sinema eserleri yönünden mümkün olmakla birlikte, yapılan iktibasın mutlaka günlük olaylarla bağlantılı bir haber içerisinde yer alması ve yapılacak bilgilendirme için olması ve makul miktarı geçmemesi gerekir.
“…” filminin oyuncusuyla yapılan söyleşinin günlük olaylarla bağlantılı haber niteliği bulunmadığı, söyleşi esnasında filmin bazı kısımlarının halka gösterilmesinin gerekliliğinden söz edilemeyeceği gibi eserin işaret, ses veya görüntü nakline yarayan vasıtalar aracılığıyla yayınlanmasının söz konusu olmadığı, eserin kısmen de olsa hak sahibinden izinsiz olarak gösterime sunulmasının hak ihlali mahiyetinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce itibar edilen 16/07/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere: Davacının hak sahibi olduğu “…” adlı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 22.01.1964 tarihinde denetimden geçirilmiş bulunan sinema filminin, davalı … tarafından 26-28 Eylül 2014 tarihleri arasında düzenlenen “…” adlı etkinlik kapsamında 2 dakika, 2 saniyelik kısmının hak sahibinden izin alınmadan ve herhangi bir telif bedeli ödenmeden umuma arz edilmiş olunması nedeniyle çoğaltma, yayma ve temsil mali haklar ihlâl edilmiş olacağından davanın kabulüne, FSEK.nun 68.maddesi uyarınca rayiç bedel olarak belirlenen 5.000 TL (beşbin) tazminatın/telif bedelinin 3 katına hükmedilmesi gerektiği ancak taleple bağlı kalınarak 5.000 TL tazminatın/telif bedelinin gösterim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere
1-FSEK 68.maddeye göre hesaplanan 5.000 -TL nin 3 katı olan 15.000.TL maddi tazminattan, taleple bağlı kalınarak 5.000,00- TL tazminatın/telif bedelinin gösterim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-341,55 TL ilam harcından alınan peşin harcın mahsubu ile eksik 256,16 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yaptığı 27,70 TL başvuru harcı, 85,39 TL peşin harç, 300 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 4.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.213 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde YARGITAY YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/10/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)