Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/463 E. 2020/251 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/463
KARAR NO : 2020/251

DAVA : MARKA DEVİR İŞLEMİNİN İPTALİ, MARKANIN DEVRİ VE ÜNVAN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Devir İşleminin İptali, Markanın Devri ve Ünvan Terkini davasısının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin münhasıran gerçek hak sahibi olduğu, TÜRKPATENT nezdînde tescilli … numaralı ” … şekil”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, “…” numaralı “…” ibareli markalarının, davalı … ‘ın şirket müdürü olduğu dönemde davalı … ‘a yetki vererek … TİC. LTD. ŞTİ’ne muvazaalı şekilde devredilmesi nedeniyle hukuka aykırı marka devir işlemlerinin iptali ile sicilden terkinine, anılan markaların gerçek hak sahibi olan müvekkili adına tesciline, davalı … TİC. LTD. ŞTİ’nin ticaret unvanının terkinine ve unvanın markasal biçimde kullanmaktan men edilmesine, müvekkiline ait anılan markaları haksız ve hukuksuz şekilde devrini alan davalı …LTD. ŞTİ ve diğer davalıların markaları ticari hayatına konu etmek suretiyle müvekkilinin aleyhine gerçekleştirdikleri haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve menini, bu markaların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde HMK 389 vd. maddeleri uyarınca Mahkemece öncelikle teminatsız olarak, aksi takdirde uygun bulunacak makul teminat mukabilinde dosya üzerinden inceleme yapılmak suretiyle ihtiyatı tedbir kararı verilmesini, verilecek ihtiyati tedbir kararının nihai karar kesinleşinceye kadar devamına, ticari hakları ihlal edilen müvekkilinine ait “…” “…” “…” markalarına teşne ürünlerin davalılarca imalinin, satışının ve dağıtımının, ithalinin ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesini, tecavüz teşkil eden ürünlere davalının ana merkezînden, lisans/bayilik verdiği dava dışı kişi/kişilerden, görüldüğü her yerden toplatılarak el konmasına ve dava sonuna kadar emin bir yerde muhafaza altına alınması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, masrafı davalılardan karşılanmak üzere mahkeme kararının yurt çapında yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede kamuya ilan yoluyla duyurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmemiştir.
Davalı … , davayı vekili aracılığı ile takip etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
17/06/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu sunulmuştur.
17/06/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; Dava konusu … numaralı “…”, … numaralı “…”, “..’’ numaralı “… “, … numaralı ’’…”, “…” numaralı “…” markalarının davalı tarafından davacı şirketin ortaklar kurulundan izin alınmaksızın devredilmiş olduğu, bu şekildeki devir işleminin müdürün özen ve sadakat borcu yükümlülüğüne aykırı olduğu, devirler için belirlenen toplamda 5.000-TL satış bedelinin ve dahi KDV dahil 100.000-TL lisans bedelinin (bir marka için 25.000-TL) ticaretin ve hayatın olağan akışıyla uyumlu olmaması sebebiyle devirlerin iptali koşullarının oluştuğu, davalının … TİC, LTD. ŞTİ. şeklindeki ünvanından … ibaresinin çıkarılması koşullarının oluştuğu, davalının … web sitesinde ki Mesafeli Satış Sözleşmesinde: Firma adının …, yetkili/sahibi … TİC. LTD. ŞTİ., adresinin …Mahallesi, …şeklindeki kullanımının tüketicide davacı şirketmiş intibaı yaratmak istediği amacını gösterdiği ve bu eylemin haksız rekabet yarattığı ayrıca 31/05/2018 tarihli tüketici şikayetine konu olan satışın haksız rekabet kapsamında değerlendirebileceği (her iki durum için de davalı markalarının iptal edilmesi haline göre bir değerlendirme yapıldığı) kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: Davacı şirketin gerçek hak sahibi olduğu TPMK nezdinde tescilli olan … nolu “… şekil” , … nolu “…”, … nolu “…” , … nolu “…,”, … nolu “…” ibareli markaların, davalı …’in şirket müdürü olduğu dönemde davalı … ‘a yetki vererek, davalı … TİC. LTD. ŞTİ.’ne muvazalı şekilde devir edilmesi nedeni ile hukuka aykırı marka devir işlemlerinin iptali ile sicilden terkini, markaların gerçek hak sahibi olan davacı adına tescili, davalı şirketin ticaret unvanının terkini, unvanın markasal şekilde kullanmaktan men edilmesi, markaların haksız ve hukuka aykırı şekilde devrini alan davalı şirketin ve diğer davalıların davacı aleyhine gerçekleştirdikleri haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenilmesi, meni, markaların devrinin önlenilmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve hükmün ilanına ilişkindir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünden, davalı şirkete ait kayıtlar istenmiş; … TİC. LTD. ŞTİ. unvanın 17/10/2017 tarihinde tescil edildiği, ortak ve müdürünün …, faaliyet konusunun her türlü ortamda üretilen fikir ve sanat eserlerinin tasarımı, yayınlanması, çoğaltılması, dağıtımı, pazarlaması, tanıtımı, sergilenmesi, fikir ve sanat eseri sahipleri ile yayıncıların telif haklarının temsili ve satışını yapmak, ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler olduğu görülmüştür.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünden, davacı şirkete ait kayıtlar istenmiş; …’nin 14/06/2000 tarihinde tescil edildiği, ortakları içerisinde …’ın bulunduğu, faaliyet konusunun her çeşit matbaacılık basım dizgi yayın ve benzeri işleri yapmak… ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler olduğu görülmüştür.
Davacı şirket ortaklar kurulunun 10/08/2017 tarihli kararında; Davalılardan şirket ortağı …’ın davacı şirkete tek imza ile her türlü temsil ve ilzama yetkili müdür olarak atandığı, 10/10/2017 tarihinde davacı şirket ile dava dışı … şirketi arasında 04/08/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere … “muhtıra”, … “… “, …”…” tescil numaralı markaların olduğu 4 marka için lisans sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede belirtilen 4 marka için lisans bedeli KDV dahil 100.000 TL olarak belirlendiği, 16/01/2018 tarihinde dava konusu markaların, davalılardan …’ın davacı şirket adına imzaladığı … 16. Noterliğinin 5 adet sözleşmesi ile davacı şirketten, davalı şirkete devredildiği her bir marka için satış bedelinin 1000 TL olarak belirlendiği, devir işlemlerinin TPMK ya kayıt edilmesi işlemlerinin devir alan/davalı şirketin marka vekili tarafından gerçekleştirildiği, 11/05/2018 tarihinde alınan ortaklar kurulu kararı ile davalı …’ın, davacı şirketdeki müdürlük görevinden azledildiği, …tarihinde … 59. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı …’a, şirkete yeni müdür atandığı, elindeki şirkete ait her türlü evrakı teslim etmesi, şirket adına açılmış sosyal medya hesapları ile şirket web sayfasının şifrelerinin bildirilmesi ihtar olunmuştur.
Davaya konu markalarda ortak esaslı kelimenin … olduğu, ece kelimesinin davacının ticaret ünvanın ve … şeklindeki alan adının kılavuz unsuru olduğu, İTO kayıtlarına göre; Davacı şirketin 2000 davalı şirketin ise 2017 yılında kurulduğu, … alan adının 05/06/1998 tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği, davalı …’ın davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğu, aynı zamanda davacı şirketin ortakları arasında yer aldığı görülmüştür…. tarihli … sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin sayfa numarası 541 ‘e göre davacı şirket ortağı …’ın 2 yıl süre ile şirket ünvanı altında atacağı münferit imzasıyla şirketi her hususta temsil ve ilzam edecek şekilde müdür olarak atandığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin, davalı şirketten önce kurulduğu ve … alan adının davalı şirket kurulmadan evvel tescil edildiği, … kelimesini esas unsur olarak içeren dava konusu markaların, davacının ünvanı ve alan adının da kılavuz unsuru olmakla davacı şirketin varlığını sürdürebilmesi için hayati öneme haiz olduğu, davalı …’ın özellikle şirket ünvanı ve şirket web sitesine ait alan adı adının kılavuz unsurunu havi markaları devrederken davacı şirketin ortaklar kurulundan usulüne uygun karar alması gerektiği, …’ın davacı şirketi tek başına atacağı imza ile her konuda temsil ve ilzama yetkili kılınmış ve şirketin amaç-konusu içinde sınai mülkiyet haklarının gerekirse satılabileceği belirtilmiş ise de, müdüre verilen böyle bir yetkinin şirkete ait özellikle şirket ünvanı ve alan adının kılavuz unsurunu içeren yani şirket için hayati öneme haiz olduğu şirket mal varlığının devri konusunda ortaklar kurulu kararı almaksızın markaları devretmesinin, müdürün sadakat ve özen yükümlülüğüne aykırı olduğu, “…”, ” …” markalarının davacı şirket için ticari hayatta şirket/işletme bilinirliği ve ticari faaliyetlerinin devamı açısından özel bir önemi olduğu bu nedenle markanın devri işlemi için ortaklar kurulu kararı gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bilindiği üzere “tanınmış marka” kavramı, Yargıtay içtihatlarında bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak tarif edilmiştir. Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. maddesinde kullanılan ifade ise “Umumen/herkesce tanınan marka” anlamında olup kullanılmış ve Birliğe üye bir ülkede maruf hale gelmiş bulunan markayı ifade etmektedir. Bu tür markalar dünya çapında maruf olmasa bile Paris Sözleşmesine üye ülkelerde, hatta bu üye ülkelerin bazılarında bilinen marka ise bu madde kapsamında kabul edilmektedir. Bu tür markaların Paris sözleşmesinin 1. mükerrer 6. maddesinden yararlanabilmesi için koruma talep eden markanın Türkiye’de (umumen malum olması) yeterli bulunmamaktadır. Öte yandan; TRİPS 16.2 maddesi ile “herkesçe biliniyor olma” koşulundan vazgeçilmiş, “ilgili sektörde tanımışlık” yeterli kabul edilmiştir.
UNVAN TERKİNİ TALEBİNİN İNCELENMESİ:
6102 sayılı TTK’nın 52. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre, ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını, haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını isteyebilir. Yine TTK’nın 45. maddesi uyarınca, bir ticaret unvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde ek yapılır hükmü düzenlenmiştir.
Davalı Şirket niteliği itibariyle bir limited şirkettir. Dolayısıyla tacirdir. 6102 sayılı TTK’nda tacir olmaya bağlanan hükümlerden biri de ”basiretli olma” yükümlülüğüdür. Davalı şirketin tacir olması sebebiyle, TTKm.18/2 uyarınca basiretli bir tacir gibi davranmak yükümlülüğündedir. Bu hükme göre, faaliyet alanı içerisinde tüm işlemlerini hukuka uygun olarak yerine getirmekle yükümlüdür. Basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü olan davalı şirketin, tanıtım faaliyetlerinde kullandığı ifadelerin halkı yanıltacak nitelikte olmamasına dikkat etmesi, bu konuda gereken özeni göstermesi de bu kapsamdadır.
Ticari hayatta, müşteri ve tedarikçiler arasında şirketlerin genellikte kısaca asıl ve baştaki unsuru ile anıldığı bilenen bir gerçektir. Davalının ticaret unvanı, davacının tescilli/tanınmış markası ile (…) başlamakta olup … ibaresi unvana bir farklılık katmamaktadır.
Davalı şirketin ticaret unvanının … olup, 17/10/2017 tarihinde tescil edilmiştir. Faaliyet konusunun her türlü ortamda üretilen fikir ve sanat eserlerinin tasarımı, yayınlanması, çoğaltılması, dağıtımı, pazarlaması, tanıtımı, sergilenmesi, fikir ve sanat eseri sahipleri ile yayıncıların telif haklarının temsili ve satışını yapmak… olmak üzere tescil edildiğinden ve ticaret unvanındaki … ibaresi ticari ünvandaki esas unsur olduğundan davalının kullanımı markasal kullanım niteliğinde olmakla ünvan terkininin yasal şartların oluştuğu anlaşılmıştır.
HAKSIZ REKABET TALEBİNİN İNCELENMESİ:
TTK.’nun 55.maddesinde haksız rekabet hâllerinin başlıcaları düzenlenmiştir, bunlar özetle;
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek
e) İş şartlarına uymamak
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmaktır.
56. maddede “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. İyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. Bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
TTK m. 54/1 hükmü haksız rekabet hukukunun amacı “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanlann menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.” şeklinde belirterek, bu kısma ilişkin hükümlerin yorumlanmasında dikkate alınacak temel ilkeleri belirlemiştir. 2. Fıkrada ise Kanun Koyucu haksız rekabeti, “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar İle ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” şeklinde tanımlamıştır.
Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere: Dava konusu … numaralı “…”, … numaralı “…”, “…’’ numaralı “… “, … numaralı ’’…”, “…” numaralı “…” markalarının, davalı … tarafından davacı şirketin ortaklar kurulundan izin alınmaksızın devredildiği, bu şekildeki devir işleminin müdürün özen ve sadakat borcu yükümlülüğüne aykırı olduğu, devirler için belirlenen toplamda 5.000-TL satış bedelinin KDV dahil 100.000-TL lisans bedelinin (bir marka için 25.000-TL) ticaretin ve hayatın olağan akışıyla uyumlu olmaması sebebiyle devirlerin iptali koşullarının ve davalının … TİC, LTD. ŞTİ. şeklindeki ünvanından “…” ibaresinin çıkarılması koşullarının oluştuğu, davalının … web sitesinde ki Mesafeli Satış Sözleşmesinde: Firma adının … Ajandası, yetkili/sahibi … TİC. LTD. ŞTİ., adresinin … şeklindeki kullanımının tüketicide davacı şirketmiş intibaı yaratmak istediği amacını gösterdiği ve bu eylemin haksız rekabet yarattığı ayrıca 31/05/2018 tarihli tüketici şikayetine konu olan satışın haksız rekabet kapsamında değerlendirebileceği, marka devrinin iptali davasının sadece markayı devralan şirkete karşı açılabileceği bilinmekle, davalılar … ve … (…) … aleyhine açılan markaların devrinin iptaline ilişkin davanın pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığından reddine, davalı şirketin tek ortağının … olduğu dikkate alınarak, diğer talepler yönünden açılan davanın … ve davalı şirket aleyhine kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davalılar … ve …(…) … aleyhine açılan markaların devrinin iptaline ilişkin davanın husumetten reddine,
2-… numaralı “… şekil”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, …. numaralı “…” ve … numaralı “…” ibareli markaların DEVİRLERİNE İLİŞKİN İŞLEMLERİN İPTALİNE, TPMK’daki devir tescilinin terkinine,
3-… numaralı “… şekil”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “muhtıra şekil” ve … numaralı “…” ibareli markaların, davacı şirkete devrine
4-Davalı …LTD ŞTİ nin, ticaret unvanından “…” ibaresinin TERKİNİNE, karar kesinleştiğinde bağlı olduğu ticaret sicil müdürlüğüne kararın bildirilmesine,
5-Davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, menine,
6-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına,
7-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalı şirket ve …’dan tahsiline,
8-54,40 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 18,50 TL harcın davalı şirket ve …’dan tahsiline,
9-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalı şirket ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafın yaptığı 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 59,10 TL tedbir harcı, 569 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.699,90 TL yargılama giderinin davalı şirket ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair davacı vekillerinin yüzlerine karşı davalıların/vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır