Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/456 E. 2021/62 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/456 Esas
KARAR NO : 2021/62

DAVA : Marka hakkına , ticaret unvanına tecavüz, haksız rekabetin tespiti, tazminat
DAVA TARİHİ : 26/10/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına , ticaret unvanına tecavüz, haksız rekabetin tespiti, tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye’de ayakkabı trendini geçmişten bugüne taşıyan dünyaca tanınmış prestijli marka ve tasarımları müşterilerine sunan tanınmış bir firma olduğunu, müvekkiline ait “…” ibareli tescilli markasının bulunduğunu, ayrıca “…” ibaresinin davacının ticaret ünvanı olduğunu, davacıya ait … alan adlı internet sitesi ile karışıklık yaratacak şekilde davalı yanca haksız ve hukuka aykırı şekilde … alan adı oluşturulması suretiyle kullanıldığı ve müşterilerinin yanıltıldığı, haksız kazanç elde edildiği, marka hakkına tecavüz oluşturulduğu iddiasıyla marka hakkına tecavüz, tucarit unvanına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve giderilmesi, davalıya ait …ne erişimin engellenmesi, markaya tecavüz nedeniyle Sınai Mülkiyet Kanunu m.149 ve 151 uyarınca davalıların markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca (yoksun kalınan kazanca göre) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ancak açılan davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacıya ait “…” ibareli marka ile ticaret ünvanının ve davacıya ait … alan adlı internet sitesi ile karışıklık yaratacak şekilde davalı yanca haksız ve hukuka aykırı şekilde … alan adı oluşturulması suretiyle kullanıldığı ve müşterilerinin yanıltıldığı, haksız kazanç elde edildiği, marka hakkına tecavüz oluşturulduğu iddiasıyla marka hakkına tecavüz, ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve giderilmesi, davalıya ait …ne erişimin engellenmesi, markaya tecavüz nedeniyle Sınai Mülkiyet Kanunu m.149 ve 151 uyarınca davalıların markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca (yoksun kalınan kazanca göre) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmuş, davalı açılan davaya cevap vermemiş, delil bildirmemiştir.Mahkememizce dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında alan adı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi … 08/11/2018 tarihli raporunda; yapılan Whois sorgusunda, … alan adının, alan adı sahibi tarafından … A.Ş. üzerinden “alan adı gizliliği” tercih edilerek kayıt ettirilmiş olduğunu, yapılan barındırma hizmeti sorgusunda, ilgili alan adının … nolu İP adresinde, “… A.Ş.” tarafından barındırma hizmetinin sağlandığını, aleyhine tespit istenen http://… adresli web sayfasının barındırma hizmeti sağlayıcısı tarafından askıya alınması nedeniyle web sitesi üzerinde inceleme yapılamadığını, bununla birlikte, kullanıcılara web sayfalarının arşivlenmiş sürümlerine ulaşma olanağı sağlayan … üzerinden (…) yapılan sorguda arşivlenmiş sürümlerine rastlanmadığını bildirmiştir.
Bunun üzerine … Aş ye yazı yazılmış, alan adının davalı adına tescil edildiği belirlenmiştir.
Türk patent ve marka kurumundan davacıya ait marka tescil belgesi celp edilmiştir. … ibareli seri markaların davacı adına 2005 yılından beri tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacının … unvanı ile sicile 17.6.2005 tarihinde kayıt olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yan SMK 151/2-a maddesi kapsamında tazminat talep etmektedir.
Davacı ve davalıya ait mali kayıtlar bağlı bulundukları vergi dairesinden celp edilmiştir.
Davacı maddi tazminat talep ettiğinden 26.11.2019 tarihli oturumda davacıya bilirkişi ücretini yatırmak için kesin süre verilmiş ancak davacının belirlenen kesin süre içinde ücret yatırmadığı, 26.11.2019 tarihli oturumda davacıya kesin süre içinde ücret yatırılmadığı takdirde dosa kapsamına göre bir karar verileceğinin ihtar edildiği anlaşıldığından , mali kayıtlar , ihlalin süresi , ihlalin niteliğine göre mahkememizce tazminat miktarı belirlenmiştir.
SOMUT UYUŞMAZLIKTA UYGULANACAK YASAL MEVZUAT
6769 Sayılı SMK’nın 7. maddesinde öngörülen marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları şu şekilde düzenlenmiştir.
(1)Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2)Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b)Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmıştık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3)Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4)Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
6769 Sayılı SMK’nın 29. maddesinde öngörülen marka hakkına tecavüz sayılan fiiller şu şekilde düzenlenmiştir.
a)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c)Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
MARKA HAKKINA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABET İDDİLARININ İNCELENMESİ;
6769 Sayılı SMK m. 7/3-d maddesinde ”İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması” halinde kullanım marka hakkına tecavüzü teşkil edecektir.
TTK MADDE 54- (1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
Bilindiği üzere TTKm.54 uyarınca ‘“haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır”. Kanun koyucunun ETKm.56’da yer alan “Haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir” şeklindeki tarifinden çok daha geniş ve çok daha kapsamlı bir haksız rekabet hükmüne yer verdiği açıktır. Bir eylemin haksız rekabet olarak nitelendirilmesi için taraflar arasında dar anlamda rekabet ilişkisinin olmasına, yani tarafların aynı sektörde olmalarına ve birbirlerine rakip konumda olmalarına gerek yoktur (POROY R/ YASAMAN H, Ticari işletme Hukuku, 15. Bası, İstanbul 2015, s. 334; NOMER ERTAN, F, Haksız Rekabet Hukuku, İstanbul 2016, s. 115).
Yasal mevzuatta da işaret edildiği üzere TTK m. 54 hükmü, haksız rekabetin tanımlanmasında “dürüstlük kuralı”nı temel kriter olarak görmüştür. Buna göre bir eylemin haksız rekabet olup olmadığının belirlenmesindeki, o eylemin dürüstlük kuralı ile örtüşüp örtüşmediğine bakılmalıdır [AYHAN, R, Ticari İş – Ticari İşletme – Tacir – Ticaret Sicili – Ticaret Unvanı – Haksız Rekabet, Sempozyum – Yürürlüğünün Birinci Yılında 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu (12-13 Nisan 2013), Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C: XVI (2012), S: 3-4, s. 47]
Haksız rekabetin genel tanımını veren bu hükmün yanı sıra, TTK m. 55 hükmü uygulamada sıkça karşılaşılan haksız rekabet hallerini sınırlayıcı olmayacak şekilde saymıştır. Bununla birlikte TTK m. 55’te sayılan haksız rekabet hallerinin sınırlayıcı olmadığı, sadece TTK m. 54/2’de belirtilen haksız rekabet eyleminin örnekseme yoluyla sayılmış örnekleri olduğu açıktır. Ayrıca TTKm.55 özel olarak bazı haksız rekabet eylemleri sayılmıştır. Bunlardan TTK m.55/4’de yer alan “Başkasının malları, işi ürünlerini, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki eylem açısından davalı tarafın eyleminin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hükmün uygulanabilmesi için, bir kimsenin bir başkasının iş ürünlerini, mallarını, faaliyet veya eylemlerini veyahut haklı olarak kullandığı işaretlerini haksız yere vere karıştırılmaya sebep olacak şekilde kullanması gerekli ve yeterlidir.
Davalı” …” ibaresi üzerinde üstün hak sahibi olduğunu ispat edememiştir.
Davalı … ibareli alan adını davacının belirli bir bilinirliğe sahip markası ile bağlantı yaratacak şekilde seçmiştir. Basitretli tacir kriterinden hareket edildiğinde dahi davalının bu adı alan adı olarak seçmesi tesadüfi alarak yorumlanamaz.
Bilindiği üzere İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması koşuluyla, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması marka hakkını ihlal olarak kabul edilmektedir.
Zira 6769 sayılı SMK m. 7/3-(d) hükmü uyarınca davacıya ait … alan adlı internet sitesi ile karışıklık yaratacak şekilde davalının … ibareli alan adını oluşturduğu, alan adındaki avm ibaresinin genel bir ibare olup alan adındaki asıl unsurun markapark ibaresi olduğu, tüketicinin arama motoruna markapark ibaresi yazdığında davalının sitesinin de görüntüleneceği dolayısıyla tüketicinin aldanma ihtimalinin çok yüksek olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan bir firmaya ait markanın internet ortamında kullanılmasının marka hakkına tecavüz oluşturmaması için ön köşul, “markayı internette kullanan kişinin, markayı içeren işareti kullanma konusunda meşru bir bağlantısı olması”dır. Davalı yan meşru bir bağlantısı olduğunu ispat edememiştir. Öte yandan davacı markasının asli unsuru olan … ibaresi alan adında asıl unsur olarak yani marka ibaresinin aynısı internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı olarak kullanılmıştır. Bu nedenle davacıya ait tescilli marka olan ve ticarit unvanının esas unsuru olan … ibaresinin davalı yanca izinsiz olarak kullanılması nedeniyle marka hakkına , ticaret unvanına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve davalıya ait alan adının kalıcı olarak erişime kapatılması talebi yerinde görülmüştür.
Davacı yan tazminat isteminin aydınlatılması için bilirkişi ücretini yatırmadığından mali kayıtlar kapsamında mahkememizce maddi ve manevi tazminatı belirlenmiştir.
Davacı SMK 151/2/A maddesi kapsamında yoksun kaldığı kazanca göre bir tazminat talep etmiştir. Davacı kesin sürede ücret yatırmadığından bu durumda markasının tescilli olduğu tarih, emtia sınıfı, tanınmış marka olmadığı, ancak belirli bir bilinirliğe haiz marka olduğu, davalının domain tescilinin 2.10.2018 tarihinde yapıldığı, 2.10.2019 tarihine kadar alındığı, davanın kayden 26.10.2018 tarihinde açıldığı, mahkememizce davalı sitenin 9.7.2019 tarihinde erişime kapatılmasına karar verildiği, dolayısıyla tazminat için dikkate alınacak sürenin ise bu tarih aralığı olması gerekmektedir. Davalı yanca gerçekleştirilen ihlalin Süresi , davacı yanca sunulu internet çıktıları incelendiğinde birebir davacının reklamlarını kopyaladığı,biz kimiz bölümünde davacıya ait bilgileri paylaşarak bağlantılı sayfa gibi gösterilmek suretiyle tüketicilerin kandırılmasının hedeflendiği, bu sitede davacı adresi gösterildiğinden ve kargo kodları paylaşıldığından iadelerin davacı adresine yönlendirildiği, davalının vergi ödemeden haksız kazanç elde ettiği, davalının kötüniyetli olarak oluşturduğu alan adı yoluyla davacının ticari kazancının düşmesine neden olduğundan davalının eyleminin haksız rekabete, ticaret unvanına, marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu, davalının kusurlu olduğu bu kapsamında 6769 sayılı SMK 151/2-a maddesi kapsamında davacı yanca talep edilen 1000 TL maddi tazminat BK hükümlerini ve hakkaniyete uygun bulunmuş, keza somut olayda ihlal edilen hakkın niteliği, günün ekonomik koşullarına göre talep edilen 5000 TL manevi tazminatında davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına , ticaret unvanına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-İhlal nedeniyle6769 sayılı SMK’nun 151/2-a maddesine,somut olayın özellikleri ve BK hükümlerine1000 TL madditazminatın ve 5000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline,
3-mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştiğinde davalıya ait siteye erişimin kalıcı olarak engelllenmesi için BTK ya yazı yazı yazılmasına,
4-409,86 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 307,39 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
5-Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 5.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 102,47 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 59,10 TL tedbir harcı, 1.000 TL bilirkişi ücreti ve 146,90 TL tebligat masrafı olmak üzere 2.344,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yoluaçık olmak üzerekarar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.09/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır