Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/454 E. 2021/46 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/454 Esas
KARAR NO : 2021/46

DAVA : Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Tespiti- Maddi ve manevi Tazminat İstemli
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememizde görülmekte bulunanEndüstriyel Tasarıma Tecavüzün Tespiti- Maddi ve manevi Tazminat İstemli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkiline ait şirketin tasarımlarını TPE nezdinde tescil ettirdiğini, 02-02 Locamo sınıfında 05.02.2016 tarih ve … tescil numarası ile tescilli … ürünlerinin tasarımında hak sahibi olduğunu, Davalı tarafın müvekkilinin Türk patent nezdinde tescilli tasarımı ile iltibas yaratacak derecede ve hatta ayniyet derecesinde birebir benzeyen ürünlerin müvekkil tarafından herhangi bir hak tanınmaksızın veya arada herhangi bir lisans sözleşmesi olmaksızın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde üretmekte ve/veya satmakta olduklarım, davalının bu eylemlerinin müvekkilinin tescilli tasarımından doğan sınai hakkına tecavüz etmekle kalmayıp aynı zamanda haksız rekabete yol açtığını, Davalılardan … firmasının … Mağazasında müvekkiline ait … nolu tescilli tasarımın birebir benzerinin ticari amaçla üretildiği, toptan bir şekilde piyasaya sunulduğu, tüketiciye arz edildiği tespitinin halihazırda derdest olan … 2. FSHHM’nin …E tecavüzün tespiti ile zararın giderilmesi konulu dava dosyası ile sabit olduğunu, söz konusu bu dava dosyasında münhasır hak sahibi olan müvekkilinin 2 nolu davalının ticari faaliyetlerinin telafisi güç zararlar doğurmaması için … nolu tescilli tasarıma birebir benzer ürünlerin üretim ve satışının durdurulması amacıyla 29/03/2018 tarihli celsede İHTİYATÎ TEDBİR kararı verildiğini, Davalı …’in … 2. FSHHM’nin …E sayılı dosyada davaya konu tescilli tasarımı … mağazasında sattığını, bu dava dosyasında … markası ile …’e ait mağazada tasarım üzerinde “farklılık yaratmayacak derecede” birtakım değişikliklerle tecavüz eylemlerine başka marka üzerinden ve başka adreste devam ettiği tespit edildiğinden ihtiyati tedbir taleplerinin ve tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınmasını, müvekkiline ait tescilli tasarıma yönelik fiilin tecavüz olup olmadığının tespit edilmesini, muhtemel tecavüzün önlenmesini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, Tecavüzün kaldırılmasıyla fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla zararlarının giderilmesi ile şimdilik 1.000 TL maddi ( 14.12.2020 tarihli talep artımı dilekçeleriyle 18.000 TL maddi tazminatın) ve 2.500 TL manevi zararlarının tazminini, Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasını, özellikle masrafların tecavüz edene ait olmak üzere ele geçirilen ürünlerin imhasını, gerek huzurdaki bu tazminat davasının gerekse bu dava dosyasının eki niteliğindeki … 1. FSHHM’nin …D.İş … K. Sayılı değişik iş dosyası kapsamındaki her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Cevap dilekçesi sunan davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının dava konusu olan … tescil numaralı ürüne ilişkin müvekkilinin aleyhine …. 2. FSHHM’nin… Esas sayılı dosyası üzerinden dava açmış olduğundan aynı üründen dolayı yeni bir dava açmasının hukuk kurallarına uygun olmadığından bu davanın derdestlik sebebiyle reddi gerektiğini, Davaya konu kıyafet ‘…’ olarak bilinen, davacının tescil tarihinden (05.02.2016) önceki senelerde gerek tesettür giyim sektöründe gerekse diğer bayan giyim sektöründe yaygın olarak kullanılan harcıalem bir model olduğunu, bu model ve benzerlerinin …., …, … vb. birçok ünlü giyim sitesinde mevcut olduğunu, Söz konusu tasarımın, tescil koşullarını sağlamamasına rağmen YİDK tarafından gerekli ve yeterli incelemeye tabi tutulmaksızın tescile konu edildiğini, Tasarımın korunabilmesi için 554 sayılı KHK’de ve 6769 sayılı Kanun’da yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olması gerektiğini, Davaya konu tasarımın piyasada var olan şal yaka kaplardan ayıran yeni bir özelliği veya herhangi bir ayırt edici detayı olmadığından tescile ilişkin korumadan faydalanamayacağını, Tespit sırasında ele geçirilen ürünün, davacı tasarımından ayırt edici özellikler taşıdığından yeni bir tasarım olduğunu, bu nedenle bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmeyi kabul etmediklerini, Davacı tarafın kötü niyetle piyasada yaygınlaşmış modelleri tescil ettirerek haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, Bu nedenlerden ötürü haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacının … nolu … ibareli endüstriyel tasarımına davalı yanca tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik 1.000 TL maddi( ( 14.12.2020 tarihli talep artımı dilekçeleriyle 18.000 TL maddi tazminatın) 2.500 TL manevi zararın tazmini, hükmün ilanı istemine ilişkindir.
HMK 266.maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler … ve…’in Mahkememize sundukları 27/08/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; …’e ait …-1 nolu … tasarımı yenilik ve ayırt edicilik özelliği taşıdığı için Türk Patent Enstitüsü tarafından 05.02.2016 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile korunmak üzere Tasarım Tescil Belgesi verildiği, Davacıya ait …-1 numaralı … ile … etiketli ürün karşılaştırıldığında küçük bir farklılık dışında birebir aynı olduğu, Davacıya ait …-1 numaralı … ile … etiketli ürün karşılaştırıldığında küçük farklılıklar dışında ayniyete yakın benzer olduğu, Davacı … firması dava dilekçesinde tazminat talebinin SMK 151/2-a maddesindeki : ” Sınai Mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir” olduğu belirtilerek, şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 2.500,00 TL manevi zarar tazminatı talep edildiği,Davaya konu olan davacı …’e ait … nolu tasarımın davalı … firmasınca üretilip piyasada diğer firmalara -(… Tekstil -… ve Ortağı-Adi Ortaklık firmasında -) da satış yapıldığı anlaşıldığından bu rekabet nedeniyle davacının üretiminde ve satışlarında ne kadar bir düşüş bulunduğuna dair dosyada bir belge bulunmadığı, … giyim firmasının net satışları 2017 yılında 6.118.130,34 TL iken 2018 yılında 641.891,84 TL azalarak 5.476.238,50 olduğu, % 10,50 azaldığı,bu satış gelirlerinin azalması … firmasının rekabetinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, üretim ve satışlarındaki ürün çeşidinin bilinmesi durumunda belirlenebilecektir. Ancak, Ekonominin genel şartlarının da – hitap edilen pazardaki müşteri gurubunun alım gücünün azalmasınmda- satışların düşmesinde etken olabileceği, Davalı … firmasının yukarıda 10’uncu maddede belirtilen (8+1=) 9 adet ürün tespiti ve bu ürünlerden elde edilen toplam ( 288 TL+ 32 TL=) 320 TL kazanç sağlandığı, … 2.FSHHM nin … E. sayılı dosyasına 20.09.2019 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda; Sektörel bilirkişi sayın … tarafından emsal bir tasarım ürünün ortalama kaç adet ve seride üretildiğine dair görüşünde özetle sektör bilirkişisi tarafından dava konusu üründen en az 500 adet, en fazla 900 adet üretilmiş olabileceği, bu satıştan elde edilebilecek karın ise en az 18.000,TL en fazla ise 32.000,-TL olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
… 1.FSHHM’nin … d.iş sayılı dosyası celp edilmiştir. Bilirkişi … tarafından … mağazasından tespit tarihi öncesinde davacı yanca alınan ürün üzerinde yapılan incelemede … nolu ETB’nin 1 nolu ceket tasarımı ile iltibas yaratacak şekilde benzer olduğu tespit edilmiştir.
Davalı yan her ne kadar derdestlik itirazında bulunmuş ise de; … 2.FSHHM’nin … esas sayılı doyasında 3.FSHM’nin … değişik iş dosyasında yapılan tespite istinaden 17.7.2017 tarihinde dava açılmış olduğu, bizdeki yargılama da ise davacının 14.9.2018 tarihinde tespit talep ederek bu tespite dayalı olarak 25.10.2018 tarihinde dava açmış olduğu gözetildiğinde derdestlik itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler
Dava, tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi maddi manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesine göre “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Delillerin Tartışılması ve mahkememizin Kabulü
Türk patent ve marka kurumundan tasarım dosyası celp edilmiştir. … nolu ETB’nin 5.2.2016 tarihinde başvurusunun yapıldığı ve bültende 24.2.2016 tarihinde yayınlandığı ve 1 nolu … tasarımının halen davacı adına tescilli olduğu anlaşılmış ve tasarımın genel görüntü ve kalıp özelliğini içeren görseli de kurum tarafından mahkememize gönderilmiştir.
Davacıya ait …-1 numaralı … ile … etiketli ürün karşılaştırıldığında küçük bir farklılık dışında birebir aynı olduğu keza … ile … etiketli ürün karşılaştırıldığında küçük farklılıklar dışında ayniyete yakın benzer olduğu anlaşıldığından davacının tasarım hakkının ihlal edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tazminat seçim yöntemini SMK 151/2-a kapsamında talep etmiştir .yani Sınai Mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelire göre hesaplanmasını talep etmiştir.
Davaya konu olan davacı …’e ait … nolu tasarımın davalı … firmasınca üretilip piyasada diğer firmalara -(… -…ve Ortağı-Adi Ortaklık firmasında -) da satış yapıldığı anlaşıldığından bu rekabet nedeniyle davacının üretiminde ve satışlarında ne kadar bir düşüş bulunduğuna dair dosyada bir belge bulunmadığı bu yönde de davacının ispata elverişli delil sunmadığı anlaşılmıştır. Taralara ait dava tarihinden geriye kar-zarar ve yılık ödedikleri vergi kayıtları celp edilmiştir. Bilirkişi raporu kapsamına göre; Hanzade Hazır giyim firmasının net satışları 2017 yılında 6.118.130,34 TL iken 2018 yılında 641.891,84 TL azalarak 5.476.238,50 olduğu, % 10,50 azaldığı, bu satış gelirlerinin azalması …firmasının rekabetinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, üretim ve satışlarındaki ürün çeşidinin bilinmesi durumunda belirlenebilecektir. Ancak, Ekonominin genel şartlarının da – hitap edilen pazardaki müşteri grubunun alım gücünün azalmasında – satışların düşmesinde etken olabileceği, Davalı … firmasının 9 adet ürün tespiti ve bu ürünlerden elde edilen toplam ( 288 TL+ 32 TL=) 320 TL kazanç sağlandığı, … 2.FSHHM nin … E. sayılı dosyasına 20.09.2019 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda; Sektörel bilirkişi … tarafından emsal bir tasarım ürünün ortalama kaç adet ve seride üretildiğine dair görüşünde özetle sektör bilirkişisi tarafından dava konusu üründen en az 500 adet, en fazla 900 adet üretilmiş olabileceği, bu satıştan elde edilebilecek karın ise en az 18.000,TL en fazla ise 32.000,-TL olabileceğini bildirdikleri , … 2.FSHM’nin … esas-… karar ve 25.2.2020 tarihli kararlarındaki gerekçe de de BK hükümlerine göre maddi tazminata hükmedildiği ve 5000 TL nin tahsiline, fazla istemin reddine karar verildiği görülmüştür. Yani bilirkişilerin farazi ihtimallerine göre hiçbir mahkeme somut olaya uygun olmayan bir tazminata karar veremez. Davacı yanca tasarımın çok tutulan , dönemin hit olmuş bir ürünü olduğu yönünde delil sunmadığı, mahkememizce incelenen tasarımın tescilli olmakla birlikte piyasada yerine ikame edilecek benzerleri olan … tasarımına ilişkin olduğu, bu nedenle davacı yanca talep edilen 18.000 TL maddi tazminat fahiş bulunmuş olup, BK hükümlerine göre ,tasarımın tescilli olduğu tarih, davalının kullanım yoğunluğu, davacının ihlal eden elinde bulunduran firmalara da dava açmış olması gözetilerek 5000 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
Bilindiği üzere her bir yıl /dönem tekstil sektörünün yani sezon itibarıyla rağbet gören ve satışı yapılan ürün modellerinin farklılık gösterdiği, hatta iklimin dahi ürünler üzerinde satışa doğrudan etkisinin bulunduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bir önceki dönem daha çok satılabilen tescilli yada tescilsiz bir tasarım ürününün diğer dönem de aynı hızla ve sayıda satılması her sezonun (yılın) modası, rengi ve trendi farklılık gösterdiğinden, tüketicinin içinde bulunduğu ekonomik ortam dahi satış rakamları değişmektedir. Davacının keza davalının kar ve zararına esas tabloda genel tüm satışlar baz alınarak bir hesaplama yapıldığından ürünlerin bizatihi satış kodu vb hiçbir kayıt içermediği de mali inceleme sonucu ile rapor kapsamlarından anlaşıldığından bu durumda tazminat ancak BK hükümlerine göre takdir edilmelidir. Zira davacının hak etmediği bir tazminatı talep etmesi sebepsiz zenginleşmeye yol açacaktır. Keza dava konusu tescil 5.2.2016 tarihinde yapılmış olup davacı taraf ise başka bir dava dosyasına sunulmuş raporu emsal göstererek ele geçmeyen farazi beden ve kumaş faraziyelerine dayalı olarak hesaplama yapılan raporu dayanak almaktadır( 2.fsh 2017/540) Ayrıca farazi kesim ve dikim üretimleri ancak sektörde bir çok kişinin peşin ve iş garantisi olarak çalıştığı yurtdışında dahi şubeleri olan tanınmış firmalarda dahi söz konusu değilken küçük işletmelerde 900 adet kesim yapılacağı, üretileceği öngörüsünden hareket edilerek farklı mahkemeye sunulmuş bilirkişi raporu baz alınarak talep artırım dilekçesi verilmiş ise de davacının talebi sebepsiz zenginleşmeye yönelik talep olarak değerlendirilmiş ve MK 2. maddesine aykırı talepler olarak değerlendirilmiş ve red edilmiştir.
Sonuç olarak, davacıya ait tasarımlar ile ve davalıya ait ürünler kıyaslanması neticesinde benzer olduğundan , ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin davacıya ait tasarım tescili ile belirgin derecede aynı olduğundan tasarıma tecavüzün tespitine , durdurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bir tür haksız eylem niteliği taşıyan davalının tasarıma tecavüzü sonucu, davacı tasarım sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan imajının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması davacı adına tescilli tasarımı ticari faaliyetlerinde kullanmaya devam etmesi kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle 2500 TL manevi tazminatın olay bakımından uygun kabul edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçeye göre aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1- DAVALI … HAKKINDAKİ DAVA ATİYE TERK EDİLMİŞ OLMAKLA ESAS İLE İLGİLİ HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2- Diğer davalınındavacıya ait tescilli tasarım hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
3- tasarım hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri ve BK hükümlerinegöre6769 SAYILI SMK’nun 151/2-a maddesine göre 5000- TL madditazminatın davalıdan tahsiline, ıslah ile talep edilen fazla istemin reddine,
4-2500-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
6-512,32 TL ilam harcının peşin ve ıslah harçtan mahsubu ile eksik kalan 162,22 TL harcın davalıdan tahsiline,
7-Tecavüzün tespiti talebinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 2.500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 59,78 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 290,32 TL ıslah harcı 2.000 TL bilirkişi ücreti, 346,30 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.FSHHM’nin … d.iş sayılı dosyasında yapılan 823 TL masraf olmak üzere toplam 3.555,30TL yargılama giderinin taktiren davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı eslem ve davalı …’in yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi .02/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır