Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/440 E. 2020/5 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/440 Esas
KARAR NO : 2020/5

DAVA :Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti önlenmesi, markanın hükümsüzlüğü,manevi tazminat
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti önlenmesi, markanın hükümsüzlüğü,manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkilinin … markası ve bu markayı esas unsur olarak ihtiva eden markaları için Türkiye’de olduğu gibi Avustralya, İtalya, Avusturya, Almanya, Kore, Bulgaristan, Meksika, Norveç, Arjantin, Birleşik Krallık gibi ülkelerde tescil sahibi olduğunu, Söz konusu markalarını dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de yoğun ve yaygın şekilde kullandığını ve tanıtmakta olduğunu; yaygın, yoğun ve kesintisiz kullanım, reklam ve promosyon faaliyetleri neticesinde toplumda tanınmış, ayırt edicilik kazanmış olduğunu, … ve … markalarının tamamen ve ilk kez kendileri tarafından yaratılmış son derece farklı ve ayırt edici markalar olduğunu, müvekkilinin … markaları ile dava konusu … ibareli markaların tüketici nezlinde iltibasa yol açacak markalar olduğunu, müvekkilinin markalarının davalı taraf dahil pek çok firma tarafından taklit edildiğini savunarak, davalı adına …, … sayı ile tescilli … ve … markalarının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, davacının tanınmış … ürünü ticari takdim şeklinin tanınmış …, …, …, …, …, … markalarıyla iltibas yarattığının, davalı eyleminin marka hakkını ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, ihtiyati tedbire hükmedilmesi, 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili, hükmün ilanını yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı taraf açılan davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu; davalı adına …, … sayı ile tescilli … ve … markalarının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, davacının tanınmış … ürünü ticari takdim şeklinin tanınmış …, …, …, …, …, … markalarıyla iltibas yarattığının, davalı eyleminin marka hakkını ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, ihtiyati tedbire hükmedilmesi, 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili, hükmün ilanına yönelik açılmış bir davadır.
Türk patent ve marka kurumundan marka tescil belgesi celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmuş, davalının açılan davaya cevap vermediği anlaşılmış, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacının TPMK’dan celp edilen marka tescil kayıtlarından davacı adına … başvuru numaralı … + şekil markasının 03, 05, 10.sınıflarda davacı adına tescilli olduğu, … sayılı … ibareli ambalaj görseli içeren şekil markasının … başvuru tarihinden itibaren 5.sınıfta davacı adına tescilli olduğu, Davalı adına …, … sayı ile tescilli … ve … markalarının 05,35. sınıflar için 26.2.2014 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
HÜKÜMSÜZLÜK TALEBİNİN İNCELENMESİ;
Davacı vekili … markasının tanınmış marka olduğunu, Türkiye’de 1954 yılından beri tescilli … merhem ve ilaçlar başta olmak üzere tıbbi ve sıhhi ürünler ile bütünleşmiş efsanevi bir marka ve ürün olduğunu ileri sürmüş ve bu yönde sunduğu delillerin iddiası ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacının … ibaresi için, diğerlerinin yanı sıra başta tıbbi ve sıhhi merhem ve ilaçlarının bulunduğu 3. ve 5. sınıfları kapsayan, … ibareli …, … ve … sayılı; ¸ ibareli …, … ve … sayılı; ¸ ibareli … ve … sayılı; ¸… (…) ibareli … ve … sayılı; ve¸ibareli … sayılı marka tescillerin bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının yine … ibaresi için 1954 yılından beri geçerli olan … sayılı tescilin sahibi olduğu, … ibareli … sayılı, … sayılı, … ve … sayılı tescillerininde bulunduğu sunulu delillere göre markanın aynı zamanda değişik ülkelerde tescili olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanca sunulu delillere göre bir … karışımı merhem olarak yaratılan … ürününün çok uzun yıllardır öksürük ve soğuk algınlığı tedavilerinde kullanılmakta olduğu, davacı markasının … ve … markaları ile dava konusu … ve … markaların marka tüketiciler nezdinde iltibasa yol açacak derecede benzer olduğu ve markalar arasında aynı alanda faaliyet gösterilecek olması de gözetildiğinde karıştırılma ihtimali bulunduğu hususu anlaşılmıştır.
Markalar arasında karıştırma ihtimali değerlendirilirken markalar bir bütün olarak incelenmeli ancak tali tali unsurların marya katkısı da gözetilmelidir. … ibaresi bir bütün olarak markanın asli unsurudur çünkü “…” veya “…” ibareleri bu kelimeler İngilizcede belirli bîr anlama sahip olduğu, sektörde herkes tarafından kullanılabilir ve başvuru kapsamındaki mallar için ayırt edici nitelik katmadığından yardımcı, tali unsur olarak kabul edilmelidir. Markalann asli unsurları olan “…” ve “…” ibareleri görsel, işitsel veya anlamsal açıdan markalann hitap ettiği ortalama tüketici kitlesi nezdinde markalann dahil olduğu mal ve hizmet grupları dolayısıyla hitap ettiği tüketici kitlesi de dikkate alındığında (sınıf 05 nolu sınıf) krem ürününün reçetesiz olarak alınabildiği için söz konusu markaların ortalama tüketici kitlesine hitap ettiği, …” ibaresindeki, “…” harfi için okuyan kişinin dahil olduğu tüketici grubu için … harfli Türk alfabesinde bulunmadığı ve yazılış olarak “…” harfine benzediği için aynı şekilde okunup algılanacaktır. Her iki marka hitap ettiği tüketici kitlesi olan ortalama tüketici nezdinde markaların işitsel açıdan aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, “…” ve …” ibareleri markalarda tali unsur olup ayırt edici niteliğinin gücü zayıf olduğu için markalar bir bütün olarak davacı markasının devamı gibi algılandığından karıştırma ihtimalinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tescilli olduğu emti sınıfı ile birlikte değerledirildiğinde; Markalar, işitsel ve görsel olarak ayırt edilemeyecek derecede ve tüketici nezdinde ilişkilendirilme ihtimali dahil iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olup aynı zamanda davaçı markaları ile seri marka izlenimi ve hükümsüz kılınması istenen dava konusu marka 5. sınıfa dahil malları kapsamakta olup, tescil kapsamındaki mallar davacınn tescilleri kapsamındaki mallar ile birebir aynı, doğrudan alakalı ve ayırt edilemeyecek derecede benzer mallar olduğundan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/4, 6/5 ve 25 maddeleri hükmü uyarınca hükümsüz kılınmasına karar verilmiştir.
HAKSIZ REKABET VE MARKA HAKKINI İHLAL YÖNÜNDEN İNCELEME;
Mahkememize sunulan bilirkişi …’nın denetime uygun raporları kapsamına göre; Davacı tarafa ait ürünlerin mavi gövde ve yeşil kapaktan oluşan plastik ambalaj içinde sunulduğunu, Plastik ambalaj ve içinde muhafaza edildiği kutu şeklindeki ambalajı oluşturan renkler kırmızı, yeşil ve mavi olup, Yazı tipi olarak “Rubu ibaresi kırmızı renkle ve birleşik olacak şekilde yazılmış olduğunu, “…” İbaresi üzerinde beyaz renkli buharlaşma anlamı içeren şekil mevcut olup … ibaresi sağ üst köşede çerçeve içinde, küçük ve beyaz renkli olarak yer almaktadır. Davalı tarafa ait ürünlerden “…” ürünleri mavi gövde ve yeşil kapaktan oluşan plastik ambalaj içinde sunulduğu ,Plastik ambalaj ve içinde muhafaza edildiği kutu şeklindeki ambalajı oluşturan renkler kırmızı, beyaz, yeşil ve mavi olup, Davacı ürünüyle çok benzer nitelikte olduğu,”…” ibaresi aynı şekilde kırmızı renkle ve benzer karakterlerle yazılmış olup,Farklı olarak birleşik değil “…” ibaresinin altına gelecek şekilde konumlandırıldığı … ibaresi üzerinde kırmızı renkli damla şeklinde bir işaretin mevcut olduğu, … ürününde plastik ambalaj ve kapağı beyaz renkte olup,davacı taraf ambalajından farklı olduğu,Etiket ve kutu şeklindeki ambalajda ağırlıklı olarak beyaz renk kullanıldığı, “…” ibaresi yerine yine altta olacak şekilde “…” ibaresi kullanıldığı, … ürünlerinin mavi gövde ve yeşil kapaktan oluşan plastik ambalaj içinde sunulduğu ,… ibaresinin beyaz renkte yazıldığı, fakat kutuda kırmızı renk kullanıldığı, Yeşil renk ağırlıkta olup,beyaz renkli buharlaşma işareti birebir aynı şekilde “…” ibaresinin üstüne gelecek şekilde konumlandırıldığı,Ortalama tüketici kitlesi nezdinde … ve … markaları arasında karıştırılma ihtmali bulunmamakla birlikte ürünlerin ambalaj ve dizaynlarındaki benzerlik bir bütün olarak değerlendirildiğinde tüketici üzerinde bıraktığı etki açısından ortalama tüketici açısından karıştırılmaya, davacının tanınmış markanın devamı algısı yaratmaya müsait olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafın … ürünü ile davalı taraf ürünlerinden … ürünlerinin, marka adları, ambalaj ve dizaynlarındaki benzerlik dolayısıyla, görsel, işitsel ve tüketici üzerindeki bıraktığı intiba açısından ortalama tüketici kitlesi tarafindan karıştıştırmaya markanın orjinini karıştırmaya müsait olduğu, söz konusu benzerliğin tüketicinin algısını doğrudan etkileyen düzeyde olduğu, bu benzerliğin herhangi bir ticari teamül veya teknik gerekliliğin zorunlu sonucu olmaması dolayısıyla haksız rekabet unsurlarını taşıdığı ve marka hakkına tecavüz yarattığı anlaşılmıştır.
Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olan davalının davalıya marka ile çağırışım yapacak seri marka imajı yaratacak bir markayı tescil ettirmiş olması yeni SMK hükümleri kapsamında tecavüz olgusunu engellememektedir. Zira Davalı Ticaret Kanunu’ndan kaynaklanan basiretli bir tacir olma yükümlülüğü altında ve Medeni Kanun’un 2. maddesindeki iyiniyet kuralı gereği hareket etmekle de yükümlüdür.
Davalı tarafın eylemi, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olarak kabul edildiğinden eylemlerin tespiti, durdurulması ve önlenmesine karar verilmiş, davalı basiretli tacir olarak haraket etmediğinden davalı taraf bu eyleminde kusurlu olduğundan gerek TTK hükümleri gerekse 6769 sayılı SMK’ hükümlerine göre tecavüz ve haksız rekabet eylemi sabit olduğundan manevi tazminat yerinde görülerek, fiilin işlenme tarzı, hükmedilecek tazminatın marka sahibinin manevi tatmin duygusunu giderecek düzeyle olması kriteri, hak ve nesafet ölçüleri gözetilmiş ve ihlalin boyutu ile gerçekleşme biçimi, kapsadığı coğrafi alan ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal konumları da dikkate alınarak manevi tazminat talebinin 10.000 TL lık kısmının kabulüne karar vermek gerektiğinden yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalı adına tescilli …(…) ve …(…) nolu markaların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, karar kesinleştiğinde TPMK’ya bildirimde bulunulmasına,
2-Davalı eyleminin davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
3- Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm fıkrasının masrafı davalıdan alınarak Türkiye çapında yayın yapan tirajı yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına,
5- HMK 389 vd maddelerine göre bugünkü celseden itibaren 1 hafta içinde 50.000 TL nakti kefalet yada bu miktarda teminat mektubunun davacı yanca ibraz edilmesi halinde, imalat, satış ambalajlama, tanıtım, reklam vb şekilde davacı markası ile tecavüz yaratan dava konu markaların her türlü ticari faaliyette bulunmasının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine,
6-683,10 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 1.024,65 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
7-Markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Markanın hükümsüzlüğü talebinin kabülü yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebini kısmen kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 1.707,75 TL peşin harcı 35,90 TL başvuru harçı 125 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.868,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 14/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır