Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/401 E. 2019/192 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/401 Esas
KARAR NO : 2019/192

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2013
KARAR TARİHİ : 25/04/2019

Taraflar arasında tazminat istemiyle açılan dava dosyası 3 nolu Fikri ve sınai Haklar Hukuk mahkemesinin 2013/261 esas-2016-102 karar sayılı ilamının temyiz edilmesi üzerine dava dosyası yüksek mahkeme denetimindeyken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve dava dosyası Yargıtay 11.HD’nin 2016/13766 esas, 2018/4625 karar ve 20.8.2018 tarihli ilamı ile bozularak mahkemesine iade edilmesi üzerine uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2018/401 esas numarasına kayıtlanmış taraflara bozma ilamı tebliğ edilerek ve usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde,müvekkilinin … markası ile … usulü … imalatı ve satışı yaptığını, bu markayı evvelce aynı adreste kullanan kişilerden devir alarak devam ettirdiğini, davalılardan …’ın davalı şirketin gayri resmi ortağı ve ticari işletmecisi olduğunu, diğer davalı …’nun ise reklam ajansı ve … isimli derginin imtiyaz sahibi ve sorumlu müdürü olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkilinin birkaç metre mesafesinde müvekkilinin kullandığı “…” ismi ile ve aynı usullerde pişirilen ve aynı usullerde servis edilen döner satışına başlandığını, bu duruun haksız rekabet yaratarak müvekkiline ekonomik zarar verdiğini, durumun davalı firma ve yetkililerine bildirilmesine ve ihtarname çekilmesine rağmen düzeltilmediğini ve bu tecavüz devam ederken diğer davalı … ‘nun her iki tarafı bildiği ve olaylara vakıf olduğu halde davalı firma ve diğer davalı firma yetkilisinin kapaktan reklamını yaptığını, kapak artı 2 sayfa ayırdığı reklam ve haberini aynı şekilde internet sayfasında da kullandığını, bu reklam ve yayını davacıyı karalamaya ve aşağılamaya yönelik olarak yaptığını, kendisi ile yayından sonra yapılan görüşmede içeriğini kendisinin hazırlamadığını, davalı … tarafından hazır olarak getirildiğini ve kendisinin sadece yayınladığını beyan ettiğini ancak her iki davalının da gerek yapılan işi ve gerek markanın kullanım haklarının davacıda olduğunu başından beri bildiğini, buna rağmen yapılan haber ve reklamın kötü niyetli ve kasıtlı olduğunu, yazılı ve görüntülü yayın nedeniyle müvekkilinin kişilik haklarına ve şeref ile haysiyetine tecavüz oluştuğunu, oluşan haksız rekabet ve tecavüzün durdurulmasını, … dergisinin 2013 Kasım (37.sayı)sının baskısının toplatılmasını ve … internet sitesindeki ilgili yayınların kaldırılmasını, müvekkilini iadesinin itibarının iadesine yönelik verilecek mahkeme ilamının bu dergi ve internet sayfasında yayınlanmasına, maddi tazminata yönelik haklarını saklı tutularak 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalılardan … cevap dilekçesi ile, öncelikle husumet itirazında bulunduğunu, şahsına yöneltilen iddiaların gerçek dışı olduğunu, davanın muhatabı olmadığını, reklamın yapıldığı ürünün dergi olmadığını, tamamen reklam amaçlı ve satılamaz ibareli ürün olduğunu, reklamcı olduğundan verilen reklamı ücreti karşılığında yayınladığını, reklamın içeriğini ve doğruluğunu araştırma görevinin bulunmadığını, markanın sahibinin veya kullanma hakkının kimde olduğunu bilmesinin imkanı olmadığını, denetleme ve yargılama yetkisinin bulunmadığını, tarafına herhangi bir yasal ihtarname gelmediğini, üstelik reklamcı olarak her iki tarafın da raklamını laldığını ve bastığını, üstelik davacının dava konusu “…” markasını terk ederek “…” olarak ticaretini tabela değiştirerek devam ettirdiğini ve bu değişikliği kendisi aracılığıyla reklam yoluyla kamuya duyurduğunu, tabela astığını, bu nedenle muhatabı olmadığı davanın kendisi yönünden reddini istemiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesi ile, davacının kötü niyetli dava açtığını, davacının … markasının kullanım hakkını 14/11/2013 tarihinde lisans sözleşmesiyle elde ettiğini, 18/11/2013 tarihinde müvekkillere ihtarname gönderdiğini ve 16/12/2013 tarihinde dava açtığını, bu kısa zaman aralığı için 1.000 TL karşılığında sahip olduğu 1 aylık marka için 50.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğunu, davacının kullandığı markanın … olduğunu, dava konusu … markalı tabelanın müvekkil işletmesinde asılı olmadığını, bu nedenle de davanın konusuz kaldığını, müvekkili şirketin diğer davalı … ile bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, … dergisindeki yazılardan kendilerinin sorumlu olmadığını, davacının mahkemeye sunduğu lisans sözleşmesinin adi (basit) lisans sözleşmesi olduğunu, inhisari olmayan lisans sahiplerinin dava açma hakkının olmadığını, bu nedenle kötü niyetli davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; dava dışı … adına tescilli olduğu ve davacı tarafça lisans sözleşmesiyle kullanıldığı belirtilen … + şekil markasının davalı … Şirketince izinsiz kullanılması sebebiyle ve davalılardan …’ın şirket ortağı olması ve davalılardan …’nun markayla ilgili negatif reklam yapma ve davacının bu markayı kullanmaya hakkının olmadığını belirterek tecavüzde bulunduğu iddiası ve ayrıca davalıların fiillerinin haksız rekabet oluşturduğu iddiasıyla bu fiiller sebebiyle oluşan maddi durumun giderilmesi ve ayrıca 50.000 TL manevi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili taleplidir.
Yargıtay 11.HD’nin 2016/13766 esas, 2018/4625 karar ve 20.8.2018 tarihli ilamı esasa ilişkin bir bozma olmayıp usule ilişkindir. Bozma ilamına uyularak HMK 186. madde gereğince taraflara sözlü yargılama günü tebliğ edilerek esasla ilgili son diyecekleri tespit edilmiştir.
Bozma öncesinde kapatılan mahkemece TPE Markalar Dairesi Başkanlığından gelen kayıtlardan, … sayılı … + Şekil ibareli markanın, 37 ve 43. Sınıflarda 10/11/2006 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle dava dışı … adına tescil edildiği, marka sahibi ile dosyamız davacısı şirket arasında … tarihinde … 6. Noterliğinde … yevmiye sayılı lisans sözleşmesi ile dayanak markannın lisansını aldığı, lisans sözleşmesinin 7. Maddesinde, 3. Kişilerin markadan doğan haklara tecavüz edilmesi durumunda her türlü dava ve talebi lisans alan davacının açabileceğinin belirlendiği, dava tarihinde lisans sözleşmesinin TPE nezdinde tescil edilmediği, ancak takip eden dönemde 01/10/2014 TPE yazısında görüldüğü üzere, davacının belirtilen sözleşmeye dayalı olarak lisansör olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan ve dava konusu olaya uygulanarak olan mülga 556 sayılı KHK 61. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmış olup, 1. fıkranın (a) bendine göre, 9. maddenin ihlali ve (b) bendine göre de, marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markaya tecavüz fiilini oluşturacaktır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabet başlıklı bölümünün, dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar başlıklı 55. maddesinde haksız rekabet oluşturan haller açıkça sayılmış olup, başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek, kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek, paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişcesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak, kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek, seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak fiilleri haksız rekabet olarak belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gerekenler de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, heyetin hazırladığı 31/07/2015 tarihli raporda, davalıdan …’ın davalı şirket ortağı olmadığı, diğer davalı …’nun da gazeteci olduğu belirtilerek, davalı şirketin fiilini gerçekleştirenlerden olmaması sebebiyle, sorumluluklarının bulunmadığını, davalının verdiği gazete ilanı ve yazı içeriğinde … markasının davalı olduğu yönünde ifadelerin mevcut olduğu gibi, kullandığı materyallerden davacının ihtarına rağmen … ibaresini kullanması nedeniyle fiilinin markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu yolunda görüş belirtildiği görülmüş, davalı vekilinin rapora itiraz sebebiyle bu itirazları karşılar ek rapor istenilmiş, bilirkişi heyeti hazırladığı 29/03/2016 tarihli ek rapor ile, davacının markanın lisansörü olduğu belirtilerek, marka hakkının korunması için markanın fiilen kullanılmasına gerek olmadığı gibi, davalının … markası yanında … döner markasının kullanımına da devam ettiği, marka hakkının korunması ve marka hakkına tecavüzün hukuka aykırılığı bakımından tescilli markanın fiilen kullanılmasının şart olmadığı ve kök rapordaki yapılan değerlendirme ile ulaşılan sonucun değiştirilmesini gerektiren bir durumun bulunmadığı yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davaya dayanak markanın tescilli sahibi dava dışı … olup, dava açılmadan önce davacı bu markanın lisansını noterde düzenlenen münhasır sözleşme ile almıştır. Davacı lisans aldıktan sonra davalıya … ibareli markayı kullanmaması hususunda noter aracılığı ile ihtar göndermesine rağmen, davalının gerek işyerinin tabelasında, gerekse birçok materyalinde … ibaresini markasal olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar lisans sözleşmesi dava açıldıktan sonra TPE nezdinde sicile işlenmiş ise de, davacının lisans sözleşmesini yaptıktan sonra lisansör olduğunu belirterek davalının fiiline son vermesini bildirmesi sebebiyle, davalının mevcut durumdan haberdar olduğu gibi, lisans sözleşmesi düzenlenmesi üzerine de lisansör olarak sözleşmedeki hak ve yükümlülükleri ile ilgili sorumluluğunun başladığı anlaşıldığından, dava açma ehliyeti konusunda davalının yaptığı itirazlar yerinde bulunmamıştır. Davalı yan tevilli olarak fiilini ikrar etmiş ve … ibaresini kullanmayı terkettiğini, … markasını kullanmaya devam ettiğini açıklamış ise de, dava açıldığı tarihteki fiiller ile değerlendirme yapılacak olması sebebiyle ve dosyaya sunulan gerek davalının işyerinin görselini gösterir fotoğraf, gerekse sunulan davalılardan …’nun yazısı ile siparişlerin içine konulduğu küçük poşetler ve magnet gibi materyallerde görüldüğü üzere, davalının … ibaresini marka olarak ön plana çıkarmak suretiyle kullandığı, … markası üzerinde davalı yanın önceye dayalı kullanma ve markasal bir hakkının bulunmadığı, işyerinin tabelasında dahi …in yanında … ibaresini ön plana çıkartır tabela kullandığı anlaşıldığından, davalının bu fiilinin davacının hak sahibi olduğu … markasına tecavüz oluşturduğu gibi, 6102 sayılı Ticaret Kanunun 55. Maddesinde ifadesini bulan haksız rekabet fiilini de oluşturduğu anlaşıldığından, davanın, davalı şirket yönünden kabulü ile, haksız rekabetin ve markaya tecavüzün tespiti ile men ve ref’ine, tecavüzlü materyallerin toplatılarak imhasına, ayrıca davalının kullandığı … adlı sitede … markasının kullanıldığı yayın var ise kaldırılmasına, davalı şirketin fiilinin yoğunluğu, niteliği ve dosyadaki deliller nazara alındığında takdiren 10,000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazla talebin ise reddine, davalılar … ve … hakkında da davada ki mevcut talepler ileri sürülmüş ise de, davalılardan …’nun … isimli dergide yazar olduğu ve … başlığı ile ve dönerle ilgili görsellerle reklamların arasında ki haber niteliğini içeren yazısının marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği, zira reklam verenin hakkında davanın kısmen kabul edildiği davalı … Şirketi olduğu, yine davalı …’ında davalı … Şirketinin yetkilisi olmadığı, bu halde de markaya tecavüz ve haksız rekabet ile bağlı fiillerden şahsen sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından, bu iki davalı yönünden davanın husumetten reddine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davalılar … ve … yönünden davanın reddine,
2-Davalı … Ltd.Şti. yönünden davanın kısmen kabulü ile, davacının Münhasıran lisansörü olduğu … İbareli markayı davalının tabelasında ve materyallerinde kullanmak sureti ile tecavüzde ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti ile men ve ref’ine, davalının … ibaresi ile kullandığı materyal var ise toplatılarak imhasına, … adlı sitede … ibaresini içeren yayın var ise kaldırılmasına, takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı verilmesine, fazla talebin reddine,
3-683,10 TL ilam harcının 853,90 TL peşin harçtan mahsubu ile 170,80 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.200 TL vekalet ücretinin davalı Davalı …Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Davalı …Ltd.Şti.’ye verilmesine,
6-Tecavüzün ve Haksız rekabetin tespiti talebinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davalı Davalı …Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 881,95 TL dava ilk masrafı, 2.400 TL bilirkişi ücreti, 308,70 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 3.590,65 TL yargılama giderinin davalı …Tic.Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı …Ltd.Şti.’nin yapmış olduğu 160 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … vekili ve … yüzüne karşı, diğer davalı … ‘ın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.25/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır