Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/399 E. 2020/198 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/399 Esas
KARAR NO : 2020/198

DAVA : PATENT (MENFİ TESPİT)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait “…” isimli ürünlerin, davalı yana ait …, …, … ve … sayılı patentlere tecavüz etmediğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın yeni bir dava ikame ettiğini yine … ürününü davalı müvekkilinin … numaralı patentine tecavüz etmediğinin tespitinin talep edildiğini ve bu davanın Mahkememizin 2018/411 E. Sırasına kaydedildiğini, her iki davanın 2018/399 E. sayılı dosyası altında birleştirildiğini, davacı yanın dava dilekçesinin kanıtlar başlığı altında … ürününün davalı müvekkiline ait patentleri ihlal etmediği hususunu ispat ettiği iddiasıyla bir bilimsel rapordan söz ettiğini, bu raporun içeriği ve ekinde yer alan bilgi ve belgelerin ürüne ait ruhsat dosyasına ilişkin verileri içermekte olduğundan mahkemece verilecek gizlilik kararı sonrasında ibraz edileceğini bildirildiğini, davacı yanın bu ifadesinden … ürünü için bir kısaltılmış ruhsat başvurusunun mevcut olduğunun anlaşıldığını, … ürünlerinin dava konusu edilen patentleri ihlal edip etmediğinin tespiti için … ürünlerinin özellikleri hakkında resmi makamlara yapılan bildirim ve beyanların esas alınmasını, davacının dava dilekçesinde dayanak gösterdiği özel mütalaa ve ekindeki bilgilerin davacı tarafından sağlanan bilgi ve belgelere göre hazırlandıkları için bunların resmi makamlar nezdinde sunulan ve ruhsata esas alınacak olan bilgi ve belgeler ile birebir aynı olup olmadığının bilinemediğini, … ürünlerinin içerikleri, özellikleri ve patent ihlalinin var olup olmadığının tespiti bakımından her türlü resmi makamlar nezdinde sunulan bilgi ve belgelerin esas alınmasının gerektiğini, bu doğrultuda davacının … adlı ürününün …, …, …, … VE … sayılı patentleri ihlal edip etmediğinin tespitini ve savunma haklarının kullanılabilmesi için anılan ürüne ait Türkiye İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu nezdinde bulunan ruhsat dosyalarının ilgili bölümlerinin incelenmesi gerektiğini, zira davacının iddialarının herhangi bir resmiyeti haiz olmayan ve davacı tarafça hazırlanan belgelere dayanılarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı yanın … adlı ürününe ait ruhsat dosyası üzerinde inceleme yapılması hususunda karar verilmesini, davacı tarafından mahkemeye sunulacak olan bilimsel rapor ve teknik bilgilerin taraflarınca incelenmesini ve bu dökümanlara karşı savunmalarını sunmak için süre verilmesini, davanın reddini beyan etmiştir.
Mahkememizin 2018/411 E. sayılı davası, bu dava ile birleştirilmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait “…” ürünün, davalı yana ait … sayılı patente tecavüz etmediğini tespit ve davanın İstanbul 1 FSHHM’nin 2018/399 E. sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiştir.
BÜTÜN DELİLLER BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE
Asıl davada dava konusu uyuşmazlık; Davacıya ait “…” isimli ürünün, davalıya ait …, …, …, … sayılı patentlere tecavüz etmediğinin tespitine ilişkindir.
Birleşen davada dava konusu uyuşmazlık; Davacıya ait “…” isimli ürünün, davalıya ait … sayılı patente tecavüz etmediğinin tespitine ilişkindir.
Davacı vekili 08/07/2020 tarihli dilekçesinde özetle; Davalı tarafın, müvekkiline ait ürünlerin davalıya ait patentlerin kapsamında olmadığını beyan ederek davayı kabul ettiğini, bu nedenle Mahkemece davanın kabulüne ve taraflara yargılama gideri ile vekalet ücreti yükletilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 08/07/2020 tarihli dilekçesinde özetle; Yokluklarında yargılama yapılarak davanın kabulüne, tarafların karşılıklı yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı dikkate alınarak yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesine talep etmiştir.
HMK 108. maddesinde “Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur” hükmünün yer aldığı bilinmekle kabul nedeni ile asıl ve birleşen davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-54,40-TL ilam harcının, peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 25,20-TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Taraflar karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden, yargılama giderinin taraflar üzerinde bırakılmasına ve taraflar lehine / aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere karar verildi. 17/07/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır