Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/391 E. 2019/103 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/391 Esas
KARAR NO : 2019/103

DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Manevi Tazminat İstemli
DAVA TARİHİ : 24/12/2014
KARAR TARİHİ : 07/03/2019

İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’NİN 11/02/2016 tarih ve 2014/280-2016/28 sayılı ilamı yüksek mahkeme denetimindeyken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verilmiş ve dava dosyası bozularak mahkemesine iade edilmesi üzerine uyap tevzii bürosunca mahkememizin 2018/391 esas numarasına kayıtlanmış bozma ilamı taraflara teblig edilerek yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde;”…” ibareli markaların müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin itirazı üzerine davalının “…” ibareli marka tescil başvurusunun TPE tarafından reddedildiğini, davalının YİDK iptali talepli davasının devam ettiğini, bu dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında davalı markasının müvekkili markası ile iltibas oluşturacağının belirtildiğini, buna rağmen davalının “…” ibaresini müvekkili ile aynı alanda tescilsiz ve ticari amaçlı kullandığını, davalının kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlamayı amaçladığını, müvekkilinin büyük yatırım ve harcama yaptığı “…” markasının ayırt edicilik kazandığının mahkeme kararları ile tespit edildiğini ileri sürerek marka hakkına tecavüz ile haksız rekabetin önlenmesini,… alan adına erişimin engellenmesini, 10.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde; müvekkilinin… web sitesinde kitap, dergi ve benzeri ürünlerin satılmadığını, oyun oynayarak soru çözdürme yöntemiyle çalışmayı eğlence haline getirdiğini, böylece çok farklı bir sistem geliştirerek kendine özgü bir çalışma yapan müvekkilinin farklı bir alanda iştigal ettiğini, müvekkilinin … tarihinde tescil ettirdiği unvanına bağlı olarak da “…” ibaresini kullanma hakkının bulunduğunu, ayrıca … sayılı “SINAVO” ibareli marka tescil başvurusu yaptığını, “…” ve “…” ibarelerinin farklılığı nedeniyle tecavüzün oluşmadığını, “…” kelimesinin kimsenin tekeline verilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık,Dava, marka hakkına tecavüz ile haksız rekabetin önlenmesi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Bozma öncesinde 3.FSHH Mahkemesince , iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “…” ibaresini marka olarak tescili talebiyle TPE’ye başvurduğu, … sayılı başvurunun davacının itirazı üzerine TPE tarafından reddedildiğini, YİDK kararının iptali istemi ile davalının açtığı dava reddedilmişse de temyiz nedeniyle henüz kesinleşmediği, dava tarihi itibariyle başvurunun henüz işlemde olduğu, marka korumasının başvuru tarihi itibariyle başlayacağı, başvuru kapsamındaki kullanımın yasal zeminde kaldığı, bu halde davalının fiillerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Yargıtay 11.HD’nin 2016/8870 esas, 2018/2319 karar nolu BOZMA ilamı usul yasaya uygun görülerek uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 11.HD’nin 2016/8870 esas, 2018/2319 karar nolu BOZMA ilamı gerekçesinde, “…Mahkemece, davalı şirketin fiilen kullandığı marka hakkında tescil başvurusu yapıldığı, bu başvuru TPE tarafından reddedilmişse de YİDK iptali davasının halen derdest olduğu, marka korumasının başvuru tarihi itibariyle başlayacağı, başvuru kapsamındaki kullanımın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davalıların fiilen kullandığı … sayılı “…” ibareli marka başvurusunun TPE YİDK tarafından nihai olarak reddi üzerine başvuru sahipleri tarafından açılan davanın reddine dair karar, Dairemizin 2017/562-2018/2299 E.K. sayılı ilamı ile karar düzeltme taleplerinin reddi sonucu 02.04.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği üzere marka koruması başvuru tarihi itibariyle başlayacaksa da bu korumadan yararlanılabilmesi için başvurunun tescille sonuçlanması gerekmektedir. … sayılı “…” ibareli marka tescil başvurusu TPE tarafından reddedildiğinden ve YİDK iptali talebi ile açılan davanın reddi kararı da Dairemizin karar düzeltme taleplerinin reddi kararı ile kesinleştiğinden anılan başvurunun davalıya markayı kullanma hakkı vermeyeceği nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.”…gerekçesiyle bozularak dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; Davacı adına tescilli esas unsuru sınav ibaresi ve şekillerden oluşan markalara davalı yanca gerçekleştirilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, men ve ref’ine, tecavüz ve haksız rekabet sebebiyle oluşan maddi durumun giderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.Zira
Ankara 3.FSSHM’nin 2013/269 esas ve 2015/40 karar sayılı dosyasına ait gerekçe ve bu dosya kapsamında alınan rapor içeriği, ilamın yüksek mahkeme denetiminden geçerek kesinleşmiş olması, davalıların kullanımlarının hukuki dayanağının bulunmaması, dikkate alınarak toplanan tüm deliller kapsamına göre Davalı eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmesi nedeniyle Manevi tazminat isteminin kabulü ile 10.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davanın açıldığı tarihte yürülükte bulunan KHK m. 62/1-b’de, marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibinin manevi tazminat talep edebileceği belirtilmiştir. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, markası ile işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, marka sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Ancak KHK’da hangi hallerde manevi tazminata hükmedilebileceği belirtilmemiştir. Somut olayda davalı basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek,davacının marka hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Davalı, davacıya ait markanın bilinirliğinden yararlanarak aynı alanda faaliyet göstermesi davacının haksız rekabet içinde bulunduğunu da göstermektedir. Eski Borçlar Kanunu m.49’da yapılan değişiklikle manevi tazminat için kusurlu olmak yeterli görülmektedir. Davalının, davacının marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabeti kusur niteliğinde olduğundan davacının manevi tazminata hak kazanacağından hareket ile somut olayın özelliği hak ve nesafet ilkesi gereği 10.000 -TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Keza davalı adına … ibareli alan adına karar kesinleştiğinde erişiminin engellenmesine, davalı yanca markasal olarak kullanılan … ibaresinin yazılı olduğu her türlü emtia, kitap, yayın, basılı ambalaj, vb vasıtalara görüldüğü yerde el konulmasına, (ticari hayattaki güven ilkesi gereği 3.kişilerin hak ve menfaatlerin korunması için ticari evrakın el koyma işleminde hariç tutulmasına) tecavüzü oluşturan markayı taşıyan tabelaların ve tanıtım benzeri malzemelerin kaldırılmasına karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1 -Davacı adına tescilli esas unsuru sınav ibaresi ve şekillerden oluşan markalara davalı yanca gerçekleştirilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, men ve ref’ine, tecavüz ve haksız rekabet sebebiyle oluşan maddi durumun giderilmesine,
2- Davalı eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmesi nedeniyle Manevi tazminat isteminin kabulü ile 10.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline,
3-Davalı adına … ibareli alan adına karar kesinleştiğinde erişiminin engellenmesine, davalı yanca markasal olarak kullanılan … ibaresinin yazılı olduğu her türlü emtia, kitap, yayın, basılı ambalaj, vb vasıtalara görüldüğü yerde el konulmasına, (ticari hayattaki güven ilkesi gereği 3.kişilerin hak ve menfaatlerin korunması için ticari evrakın el koyma işleminde hariç tutulmasına) tecavüzü oluşturan markayı taşıyan tabelaların ve tanıtım benzeri malzemelerin kaldırılmasına,
4-683,10 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 512,30 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Markaya tecavüzün tespiti talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminatın talebinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 170,80 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı, 192,35 TL TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 388,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı ,gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.07/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır