Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/380 Esas
KARAR NO : 2020/179
DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Önlenmesi, Maddi Manevi ve İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ : 23/06/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi, maddi manevi ve itibar tazminatı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına tescilli tanınmış “…” ve “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, markaları TPE nezdinde adına tescil ettirdiğini ancak müvekkiline ait markaların davalı tarafından izinsiz olarak kullanıldığını ve satışa arz edildiğini, … 2.FSHHM’nin … d.iş sayılı dosyasında davalıya ait adreste müvekkili firmalara ait taklit ürünlerin ele geçirilmiş olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini iddia ederek davalının marka hakkının ihlal ve haksız rekabet teşkil eden eyleminin tespiti, durdurulması, önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabet eylemi olduğunun tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, giderilmesini, ürünlerin imhasını, depolama-sundurma ücretinin davalıya tahmilini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 1000-TL maddi, (6769 sayılı SMK m.151/2(b) bendine göre hesaplanmak üzere) 1.000-TL manevi, 1.000-TL itibar tazminatının haksız fiil tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle ilanını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 8.1.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle; maddi tazminat isteminlerini 80.000 TL olarak talep ettiklerini bildirmişlerdir.
SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, açılan davaya cevap vermediği ancak beyan dilekçeleriyle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava konusu uyuşmazlık; davacının “…” ve “…” ibareli marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden davalı eylemlerinin durdurulması, önlenmesi, tespit edilen ürünlerin imhası, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 1.000-TL maddi (Davacı vekili 8.1.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle; maddi tazminat isteminlerini 80.000 TL olarak talep ettiklerini bildirmişlerdir.) 1.000-TL manevi, 1.000-TL itibar tazminatının haksız fiil tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle ilanı taleplerine ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan marka tescil belgesi ve 2.FSHHM’nin … DİŞ sayılı dosyası ile mali kayıtlar celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Davacı dava dilekçesinde, tazminat hesaplamasının 6769 sayılı SMK’nun 151/2/a maddesine göre yani “marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, marka sahibinin markanın kullanılması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre” yapılmasını talep etmişsede 4.12.2018 tarihli dilekçesinde 151/2-b kapsamında yani tecavüz edenin elde ettiği ner kar kapsamında talep ettiği anlaşılmış ve bilirkişilerce de bu yönde inceleme yapılmıştır.
HMK 266. madde gereğince tazminat taleplerinin aydınlatılması amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler … ve … 31/05/2019 tarihli raporlarında; davalı tarafça, davacı tarafın tescilli markalarının, davacıların izni ve hukuki bir dayanak olmaksızın çanta ve cüzdan emtialarında kullanıldığını, davacıların “…” ve “…” hakim unsurlu markalarının birebir aynı şekilde taklit edilerek kullanıldığı anlaşılmakla davalı yan kullanımlarının davacının her biri açısından ayrı ayrı marka tecavüzüne sebebiyet verdiği ve haksız rekabete neden olduğunu, davacıların tanınmış markaları olan “…” ve “…” markalarının davalı tarafın kullanımlarını gerçekleştirdiği çanta ve terlik emtialarında tescilli olduğunu, davalı …Şti.’nin yetkilisi …’ten davacı …’ın çanta net geliri ve ayakkabı/terlik net geliri toplamının 58.914.66 TL olduğunu, Davacı …’nin çanta net gelirinin 64.485,61 TL olduğunu ve davacının bu miktarda maddi tazminat talep edebileceğini bildirmişlerdir.
Heyete sektör bilirkişisi Nuray Temiz’in dahil edilerek alınan 24/12/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; “…” İbaresinin davacı … adına ve “…” İbaresinin ve şekil markalarının davacı … adına çanta, cüzdan, kemer vs. emtialarda tescil edilmiş olduğunu, … 2. FSHHM’nin … D. iş sayılı dosyası kapsamında sunulan bilirkişi tespit raporu ile, davalının işyerinde “… ” ve “…” markalı taklit muhtelif sayıda çanta ve terlik emtialarının tespit edilmiş olduğu; yapılan incelemede satışı yapılan emtiaların, orijinal ürün kalitesinden düşük olduğu kanaatinin belirtilmiş olduğunu, TPE nezdinde davacılar adına tescilli olan “…” ve “…” esas unsurlu markaların davalının işyerinde satışa arz edilen ürünler üzerinde kullanılmasını haklı kılacak bir delil (tescil belgesi, lisans sözleşmesi vs.) dosyaya ibraz edilmemiş olmakla, davalı eyleminin marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilebileceğini, huzurdaki davada tazminata hükmedilebilmesi için aranan kusur şartının gerçekleşmiş olduğunun kabul edilebileceğini, Manevi tazminat bedelinin mahkemenin takdirinde olduğunu, … 2.FSHHM’nin … D. iş sayılı dosyası kapsamında sunulan bilirkişi tespit raporunda davacıların “…” ve “…” markalı ürünlerinin yüksek kaliteli ile dünyada ses getirmiş olduğu ve davalı işyerinde satışa arz edilen “…” ve “…” markalı taklit ürünlerin orijinal kalitenin gerisinde üretilerek satıldığının tespit edilmiş olduğu; Mahkemece, davalı tarafından davacı markalanma kötü veya uygun olmayan bir şekilde taklit ürünlerde kullanıldığı kanaati oluşması halinde, davacı markasının itibarının zarara uğradığı gerekçesiyle itibar tazminatı koşullarının mevcut olacağını; itibar tazminatı miktarını belirleme konusundaki takdirin mahkemeye ait olduğunu, kök rapor düzenlendiği sırada yapılan incelemede ve sonrasında dosyaya sunulan faturalarda, ürünlerin kodları belirtilmediğinden, tüm gelirler üzerinden davaya konu … ve … markalarına ait çanta ve ayakkabı gelirlerini ayrıştırmanın mümkün olmadığını, … 2. FSHHM’nin .. D.iş sayılı dosyasında ele geçirilen ürünler bazında, tüm çanta geliri üzerinden oranlama yapılarak, kök raporda da belirtildiği gibi … markalı çanta net geliri ve ayakkabı/terlik net geliri toplamı (56.424,90 TL. + 2.489,76 =) 58.914,66 TL. …’nin çanta net gelirinin 64.485,61 TL. Olduğunu, dosyaya, satılan ürünlerden … ve … markalı ürünlere ait olduğunu gösterir başkaca bir belge sunulması halinde söz konusu gelirde bir ayırım yapılabileceğini bildirmişlerdir.
Davalı davacının dünyaca tanınmış markalarını bizzat ele geçen ürünlerde kullanmak suretiyle halk tarafından karıştırılma ihtimaline yol açtığı, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete neden olduğu anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesi düzenlemesine göre; marka hakkını ihlal sayılan eylemler belirlenmiş ve ;
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.” fiilleri marka hakkına tecavüz olarak sayılmıştır.
Gerek Yargıtay İçtahatları ve gerekse 6769 sayılı yasa hükümleri gereğince davalının ticari defter ve kayıtları incelenmiş ayrıca mali kayıtlar celp edilmiştir. Bilirkişilerce düzenlenen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı markalarının Türk Patent ve Marka Kurumunda davalının faaliyet alanlarında tescilli olması, tescilin ve davacının ticari faaliyetinin ülkemizde ve dünyada yaygınlığı, taklit olarak kullanılan marka görsellerinin davacılara ait tanınmış markaların birebir aynısının ürünler üzerinde kullanılmış olması, davacının markalaşma sürecinde asıl amacının kar elde edilmesi olduğu, bu kapsamda reklam vb şekilde ciddi mali külfete katlandığı, davalının ise ticari satışa sunduğu ürünlerde bu popülerlik sayesinde ürünü tükeciye satma saikiyle hareket ettiği, dolayısıyla sattığı ürün düşük fiyatlı dahi olsa davacının maddi yönden zararının oluştuğunun , davalının ise ürün üzerine koyduğu marka sayesinde ürünü sattığının kabülünün gerektiği, zira davacının uzun yıllara yayılan süreçte kendi markasını oluşturma sürecinde maddi külfete katlandığı, ciddi yatırım yaptığı,Davalıya ait işyeri adresinde … 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından … Değişik İş sayılı dosyasında yapılan tespitte (Kürkçü Han No:9 Kapalıçarşı Beyazıt Fatih/İstanbul adresinin turistik bir bölge olması nedeniyle popüler bir bölge olduğu ve yapılan tespitte işyerinde
– … markalı 20 çift terlik,
– … marka 6 adet çanta,
– … markalı 2 adet çanta, 2 adet bez torba,
– … markalı 1 adet çanta, 1 adet bez torba,
– … markalı 3 adet “Birkin” model tescilli, fermuar elciklerinde … logosu olan çanta,
– … markalı 3 adet kapaklı çanta, fermuar elciklerinde Hermes logosu yazılı kapaklı çanta” bulunduğunun tespit edildiği, işyerinde ele geçen ürün çeşitliliği, ele geçen ürün miktarı dahi dikkate alındığında işyerinin belirli bir ticari kapasite ile çalıştığı, bilirkişilerce belirlenen tazminatın davacı markalarının tanınmış marka olması durumu gözetildiğinde makul oranda bulunduğu, öte yandan davalı yan raporda aleyhe hususları kabul etmediğini ve tazminatın BK hükmümlerine göre mahkece belirlenmesini talep etmişse de; BK göre hükmedilecek tazminatın dahi günün ekonomik koşulları, tarafların ekonomik durumları kapsamına göre tecavüz edeni mükaflandırır, haksız rekabeti özendirir nitelikte olmamasının gerektiği, sınai bir hakkın yani markanın korunması kapsamında mahkemece takdir edilecek tazminat ihlal edeni özendirir nitelikte olmaması ve önleme fonksiyonunu da sağlaması gerektiğinden hakkaniyet ilkelerine göre davacının talep ettiği 80.000 TL maddi tazminat somut olaya uygun görülmüştür. Bu nedenle talep ile bağlı kalınarak her bir marka için 40.000 TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Zira davacının her iki markası da dünyada tanınmış markalardan olup, belirli bir fiat ve kalite ile belirli bölgelerde lisans verilen mağazalarda satışı yapılan markalardan olup, davalının izinsiz olarak ticari amaçla ürünleni satışa sunduğu, haksız olarak kar elde ettiği, ticari faaliyet sahasının popüler bir mevkiide olması nedeniyle ürünün satışını kolaylaştırdığı, dolayısıyla ele geçen ürün çeşitliliğine göre davacının talep ettiği 80.000 TL nın somut olaya göre makul bir maddi tazminat bedeli olduğu anlaşıldığından 40.000’er TL maddi tazminatın her bir davacı için davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı manevi tazminatta da talep etmiştir. Bilindiği üzere marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi manevi tazminat da talep edebilecektir. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, markası ile işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, marka sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Somut olayda davalı tarafından taklit ürünler ticari saha içinde yani işyeri içinde ele geçirilmiştir. Somut olayda davalı, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek, davacıya ait markaları taşıyan ürünleri taklit olduğunu bilerek satışa sunduğu ve davacının marka hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Davalı, davacıya ait markanın tanınmışlığından yararlanarak, taklit ürünler satması , davacının haksız rekabet içinde bulunduğunu da göstermektedir. Davalının, davacının marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabeti kusur niteliğinde olduğundan davacının manevi tazminata hak kazanacağından hareket ile somut olayın özelliği hak ve nesafet ilkesi gereği 1000-TL manevi tazminatın ödenmesine de karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekili 6769 sayılı yasa kapsamında itibar tazminatı da talep etmiştir. Marka hakkına tecavüz eden tarafından markanın kötü veya uygun olmayan bir şekle kullanılması sonucunda, markanın itibarı zarara uğrarsa, marka sahibi, bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir diyerek itibar tazminatının tanımını yapmıştır. Söz konusu taklit markalı ürünler davalı işyerinde tespit sonucu ele geçmiştir. . Söz konusu mallar orijinal lisanslı ürünler değildir ve sahte olarak hazırlanmıştır. İtibar tazminatına hükmedilebilmesi için, Davalının kusurlu eylemi,Marka sahibinin itibarının zarara uğraması ve Davalının kusurlu eylemi ile itibarın zarara uğraması arasında illiyet bağı aranır. Bu durumda söz konusu taklit markalı ürünler piyasaya sürüldüğünden söz konusu markayı kullanan tüketici nezdinde, davacı şirket markasının itibar kaybetmesine neden olacağı, kaçınılmaz olduğundan davacının 1000 -TL itibar tazminatına hak kazandığı anlaşılmıştır. Zira itibar tazminatı tüzel kişi işletmeden ziyade doğrudan markanın itibarına yönelik meydana gelen zararın giderilmesi amacını gütmektedir.
Davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, dava sonucunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinin de hukuki menfaati bulunduğu gözetilerek Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davalının davacıların marka hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet eylemini gerçekleştirdiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Marka hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özelliklerine göre davacıların fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile ıslah dilekçesinde bildirdiği miktarlar gözetilerek 40.000 TL maddi tazminatın … için, 40.000 TL maddi tazminatın … için alınarak delil tespit ve el koyma tarihi olan 19.7.2018 tarihi haksız fiil tarihi kabul edilmek suretiyle bu tarihten itibaren en yüksek reeskont faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
3- Her bir davacı için ayrı ayrı ödenmek üzere 1.000 TL manevi tazminatın ve 1.000 TL itibar tazminatının delil tespit ve el koyma tarihi olan 19.7.2018 tarihi haksız fiil tarihi kabul edilmek suretiyle bu tarihten itibaren en yüksek reeskont faiz ile birlikte davalıdan tahsiline,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
5-819,72 TL ilam harcının peşin harçtan ve ıslah harcından mahsubu ile 916,18 TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
6-… için Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebinin kabulü yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
7-… için Maddi tazminat talebinin kabulü yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 6.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
8-… için Manevi tazminat talebinin kabulü yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 150- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
9-… için İtibar tazminatının kabulü yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 150- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
10-… için Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebinin kabulü yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
11- … için Maddi tazminat talebinin kabulü yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 6.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
12-… için Manevi tazminat talebinin kabulü yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 150- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
13-… için İtibar tazminatının kabulü yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 150- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
14-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 1.700 TL ıslah harcı, 2.000 TL bilirkişi ücreti ve 203,15 TL tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.974,95 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
15-Davalı tarafın yapmış olduğu 50 TL giderin üzerinde bırakılmasına,
16-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.23/06/2020
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır