Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/374 E. 2019/447 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/374 Esas
KARAR NO : 2019/447

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin 80 yılı aşkın bir süredir faaliyette bulunan dünyanın seçkin ve tanınmış çakmak üreticilerinden biri olduğunu, müvekkil şirketin çok tanınmış çakmakları dünya çapında olduğu gibi Türkiye’de de TPMK nezdinde birçok tasarım ve marka tescilinin sahibi olduğunu, davalı şirketin hükümsüzlüğü talep edilen ve müvekkili şirketin haklarını ihlal ve bu haklara tecavüz teşkil eden … numaralı tasarımı olduğunu, davalı şirketin yeni ve ayırt edici olmayan tasarım tescili müvekkilin marka ve tasarım tescillerine ayniyete varan derecede benzer olduğunu, müvekkillerinin tasarımlarından doğan haklarına açık bir ihlal teşkil ettiğini ve bu sebeple hükümsüz kılınması gerektiğini, Davalının aynı zamanda … isimli internet sitesinde müvekkiline ait tanınmış ve yukarıda bahsi geçen tasarımlarını ihlal eden ürünlere yer verdiğini, Davalının … sayı ile tescilli endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve TPMK sicilinden terkini ve tescilli endüstriyel tasarımın 3.kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız ihtiyati tedbir kararının verilmesini, Davalı şirketin müvekkili şirketin önceki tarihli marka ve endüstriyel tasarım tescillerinden doğan haklarını ihlal ve bu haklara karşı tecavüz ve haksız rekabet oluşturan fillerin tespiti, durdurulması ve önlenmesini ve müvekkili şirketin marka ve endüstriyel tasarım tescillerine ayırt müvekkili şirketin haklarını ihlal eden ve bu haklara karşı tecavüz internet dahil olmak üzere sair her türlü mecrada kullanılmasının, hizmetlerinin piyasaya sürülmesinin durdurulması ve önlenmesini,Müvekkili şirketin marka ve endüstriyel tasarım tescillerinden ayırt edilemeyecek derecede benzer olan ve /veya haksız rekabet oluşturan çakmakların , üretilmesinin, pazarlanmasının tasarıma konu ürünün üretilmesinde kullanılan makine ve kalıplara el konularak muhafaza altına alınmasına ve imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap ve beyan dilekçesinde; bilirkişi müvekkilin ürünleri ile davacının ürünlerinin farklı olduğunu delilleri ile net bir şekilde tespit edildiği, müvekkilinin tasarımı ile davacının tasarımı tamemen farklı olduğu,davacının müvekkilin tescili tasarımı hakkında asılsız iddialar üretterek müvekkilin ticari itibarını zedelemiş telafisi mümkün olmayan zararlarına neden olduğunu, Müvekkilinin firmanın tasarımın … tasarım tescili belgesi sahibi olması, Sınai Mülkiyet kanununda tasarımda seçenek özgürlüğü kapsamında müvekkilin ürünün farklı olduğunun açık olması, Davacının ürünü ile müvekkili firma tasarımının en az oniki noktada farklılaştığının ilk bakışta dahi anlaşılması, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde iki ürünün açıkça farklı olduğunun açık olması, Yargıtay kararları ve doktrinde yer alan farklılık tanımının huzurdaki davada mevcut olması, Davacının işbu davayı ikame etmesinde kötü niyetli olması ve müvekkili firmanın telafisi güç zararlarına neden olması, yargılama sürecinin uzaması durumunda müvekkili firmanın faaliyetlerine son vermek gibi telafisi mümkün olamayan zararlarına neden olacak olması nedeni ile usul yasa ve hukuka aykırı şekilde ikame edilen davanın, ihtiyati tedbir talebinin reddire karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI ve GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; Davalı adına … nolu …’nin hükümsüzlüğü, davalı eyleminin davacının tasarım ve marka hakkına tevacüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ihtiyati tedbire hükmedilmesine ilişkin olarak açılmış bir davadır.
Türk Patent Ve Marka Kurumundan marka ve tasarım tescil belgesi celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tasarım konusunda uzman bilirkişi 27.9.2018 tarihli raporlarında; Davalıya ait iş yerine gidilerek yapılan tespitte, tespite konu davalı tarafa ait … tasarım tescilinin dosyaya sunulduğu ve 1 adet numuneninde incelenmesi sonucunda; Davacı tarafa ait … numaralı tasarım ile davalıya ait … numaralı tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları, Davacı tarafa ait … başvuru numaralı marka ile davalıya ait … numaralı tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde de belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebeple farklı olarak algılandıkları keza … web sitesinin bakımda olduğu ve herhangi bir ürüne tesadüf edilemediği belirtilmiştir.
Davacı davalının dava dışı sitelerde ürün satışı yaptığına ilişkin … 1.FSHHM’nin … diş sayılı dosyasına ait raporu dosyaya sunmuş ise de; delil tespit tarihi huzurdaki dava tarihinden sonraya ilişkin olup, ancak başka bir davanın yargılamasında delil değeri taşıyabilir. Zira görülmekte olan dava dışında yaptırılan delil tespiti huzurdaki davada delil olarak kullanılamayacağından öte yandan delil tespitindeki interket sitelerinin huzurdaki dava kapsamındaki site ile ilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından, mahkememizce görev verilen bilirkişinin denetim ve hüküm kurmaya elverişli raporu dikkate alınarak tahkikat sonlandırılmıştır.
Davacının tescilli markasına tecavüz oluşturan her hangi bir kullanım tespit edilemediğinden marka hakkını ihlal ve tasarıma tecavüzün tespiti ve haksız rekabete dayalı taleplerin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu tasarım benzerlik ve ayırt edici nitelik yönünden değerlendirildiğinde; gerek davacı gerekse hükümsüzlük talep edilen tasarımlar “çakmak” tasarımı olup, Tasarımlar kapak (1), gövde (2) ve alt öğelerinden (çakma bölümü -3-) oluşmaktadır.
Davacıya ait tasarım kenarları yuvarlatılmış (bilirkişi raporunda 1a, 2a olarak numaralanmış olup ), gövdenin dış kontürlerinin tabandan kapak ve gövde birleşim noktasına kadar (lb) dışarı eğimli olup, bu noktadan sonra kapağın üst bölüme doğru içeri doğru eğimli devam etmektedir Kapak ve gövde birleşim bölümü dalgalı biçimdedir (lb) Tasarımın taban birleşim noktasında ufak radyus bulunmaktadır. Kapak bölümünün üstünde hafif bir radyus vardır.
Davalıya ait Hükümsüzlüğü istenen ürünün tüm kenarlan chamfer yapılmış (1a, 2a) haldedir, tasarımın yan kısımları düzdür. Davacıya ait tasarıma göre daha dar olup kapak bölümünün üst bölümündeki radyus daha fazladır. Kapak ile gövde arasında kalan birleşme bölümü düzdür (lb).
Karşılaştırılan tasarımlardan davacıya ait tasarım daha yumuşak hatlara sahip iken hükümsüzlüğü istenen davacıya ait ürün daha köşeli ve sert hatlara sahiptir. Her iki tasarımın kapak gövde oranları birbirine yakındır.
Dolayısıyla taraflara ait … numaralı tasarım … numaralı tasarım arasında bilirkişice denetime uygun olarak papılan değerlendirme sonucunda hükümsüzlüğü talep edilen davalı tescili ile hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan davacı tarafa ait bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu anlaşıldığından ayrıca davalının tasarımının yenilik özelliğini ortadan kaldıran delil de bulunmadığından hükümsüzlük isteminin de yerinde olmadığı da anlaşılmıştır.
Bilinen Tasarımlardan Parçalar Alınıp Birleştirilmek Suretiyle Benzerlik İncelemesi Yapılamaz: Önceki tasarımlardan belli kısımlar alınıp birleştirilerek bir değerlendirmeye gidilemez . Sözgelimi, bir sandalye tasarımının yenilik ve ayırt edici nitelik incelemesinde bilinen diğer benzer sandalye tasarımlarına bakılarak bir değerlendirme yapılır. Buna karşılık, birkaç sandalyenin belli kısımlarının tasarımları bir araya getirilerek söz konusu sandalye tasarımının yeni ve ayırt edici nitelikte olmadığı sonucuna varılamaz. Diğer yandan bir yedek parça tasarımının yeni olup olmadığı, bağımlı olduğu bileşik ürünün genel görünümünden bağımsız olarak ve tek başına değerlendirilir (EndTasKHK m. 5; Topluluk Yönergesi m. 3; Topluluk Tüzüğü m. 4). Yine ayırt edici nitelik incelemesinde genel intiba önemli olduğu için, eğer söz konusu tasarım, farklı/bilinen tasarımlardan alınarak oluşturulan bir kombinasyondan ibaret olsa da, genel görünümde bir farklılık taşıyorsa bu tasarım ayırt edici nitelikte kabul edilecektir. Bu halde söz konusu tasarımın münferit özelliği, genel izlenimdeki farklılığıdır. Ayrıca bu halde üçüncü kişiler, anonim öğeleri tek tek yine kullanmaya devam edebilecekler ve fakat korunan bu kombinasyona benzeyen tasarımlar yapamayacaklardır. (Fikri Mülkiyet Hukuku Cilt III ,Suluk/Orhan, s. 156-157)
Bilindiği üzere; bir tasarımın özgünlüğü, öncekilerle kıyaslanırken o tasarımın genel izlenimine bakılır. Öncekilerle kıyasla genel izlenimde farklılık oluşmuşsa artık o tasarımın özgünlüğü kabul edilir. Değerlendirmeye alınan tasarımın, önceki tasarımlardan (prior art) bazı unsurlar içermesi bu sonucu değiştirmez. Zira günümüzde herkes öncekilerden esinlerek yeni tasarımlar meydana getirmektedir.
Davalının tasarımında kullandığı temaların, önceki temalara benzemesi onun özgün olmadığı anlamına gelmez. Yeterki GENEL İZLENİMDE farklılık oluşsun. Davacı yan kendi tasarımının genel görüntüsü üzerinden yola çıkarak hükümsüzlük talebinde bulunmaktadır. Ancak bu yöntem zaten sağlıklı ve hukuki değildir.
Davacı yan aynı zamanda davacının … sayılı 3 boyutlu olarak çakmak şeklinin marka olarak da tescilli olduğunu dolayısıyla marka hakkının da ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
Ancak çakmaklar açısından dikdörtgen form gerek taşıma gerekse el yönünden tutuşu daha kolay sağlacak formda olması nedeniyle her nasılsa davacı tarafça 3 boyutlu olarak marka olarak tescil edilmişse de, geometrik görüntüler ürün tasarımında bir kişinin tekeline verilemez, verilmiş olsa dahi ancak zayıf marka olarak korunabilir. Zira uygulamada ürünün tasarım korumasının bitmesi yani kamunun faydanabileceği hale geldiğinde, tasarım sahipleri bu kez marka korumasının daha uzun süre koruma sağlaması nedeniyle ürünü 3 boyutlu olarak marka olarak tescil ettirmekte olup, bu durumda ürün ancak zayıf marka korumasından yararlanabilmektedir. Zira davalı ürününün hiçbir yerinde davacının … markası yer almadığından keza şekil yönünden ise davacının tescilinden farklı bir diktörtgen oluşum ile davalı tasarımı tescil edildiğinden markaya tecavüz iddiasının her halükarda yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK hükümlerine göre yeni ve ayırd edici tasarımlar belge verilerek korunur. Bir tasarımın aynısı başvuru ve ya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılıklar gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Bir tasarımın ayırd edici niteliğe sahip olması, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile karşılaştırılacak diğer tasarımın bıraktığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamındadır. Ayırd edicilik değerlendirilmesinde ise kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
Hükümsüzlük sebepleri;
A) Tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte olmaması,
B) Teknik fonksiyonun tasarım şekillendirmesi,
C) Tasarımın kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olması,
D) Tasarımın gerçek hak sahibinin başkası olması,
E) aynı veya benzer başka bir tasarımın sonradan kamuya açıklanmakla birlikte başvuru tarihinin hükümsüzlüğe konu tasarımdan daha önce olması olarak sayılmıştır.
Bir tasarımın yeni olduğunun kabulü için tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın hiçbir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekir . Küçük ayrıntılar ile farklılık gösteren tasarımlar aynı kabul edilir.
Dosyaya ibraz edilen deliller, celp edilen TPE kayıtları, yaptırılan bilirkişi incelemesi taraf idida ve savunmaları dikkate alındığında ise ; davacı ve davalı tasarımlarının birçok noktada esaslı olarak farkli algılandığı; nitekim kenalarındaki eğim, köşeler, kapak gövde oranı, kapak ve gövdenin birleşme yeri,ateşleme sistemlerinin farkli olması(gazlı/otamatik),ateşleme düğmelerinin farkı, birinde gaz fitilinin bulunması,diğerinin fitilsiz ve otomatik oluşu, tabanlarındaki gaz dolum yerinin davalı ürününde bulunmaması gibi özellikler da dikkate alındığında esaslı olarak davacı ve davalı tasarımlarının birbirinden farklı olduğu, davalı tasarımının yeniliğini ortadan kaldıran başkaca delillerin davacı yanca sunulmadığı, öte yandan hükümsüzlüğü istenen tasarımın bir çakmak tasarımı olması nedeniyle seçenek özgürlüğü kapsamında dahi ürün ele alındığında davalı tasarımının farklı olduğu, birçok noktada davalının tasarımı geliştirmede başarılı olduğu, tasarımın yenilik unsuruna haiz olduğu ve hükümsüzlük koşullarının keza tecavüz koşullarının oluşmadığı , genel görünüm ve biçimsel karakter yönünden bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde her iki ürün arasında belirgin bir farklılık oluştuğu yönündeki denetim denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında; davacının tüm istemleri yönünden subut bulmayan davanın reddine karar verilerek yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-DAVANIN REDDİNE,
2-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 8.50 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.26/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır