Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/35 E. 2021/152 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/35
KARAR NO : 2021/152

DAVA : FAYDALI MODEL BELGESİNE TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ VE MADDİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 23/01/2018
DAVA TARİHİ : 29/08/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Faydalı Model Belgesine Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i ve Maddi Tazminat davaların yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin sıhhi tesisat konusunda tüketiciler tarafından tercih edilen … markası ile faydalı model belgesi tescilleri ve tasarımlarına sahip olduğunu, müvekkili tarafından yaratılan, ilk kez piyasaya sunulan … numaralı faydalı model belgesinin davalı …’a ait … markası ile taklit edildiği depo edildiğini, üretildiğini, satışı ile piyasaya sunulduğunu, … 2 FSHHM nin … D.İş dosyası ile tespit edilen davalının haksız rekabetinin ve Faydalı Model Belgesine tecavüzünün tespiti, Men’i, Ref’i ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100 TL Maddi tazminata hükmedilmesini ve Faydalı Model Belgesi ürünün satışını artırdığı için hakkaniyet oranında tazminatın artırılmasına ve belirlenecek tazminata en yüksek ticari avans faizin işletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının … 2. FSHHM nin … D. İş dosyasında alınan raporda, faydalı model belgesine konu benzer ürünün bildirilen … adresinde bulunup bulunmadığı işyerinde bulunan … nezdinde incelendiğinin bildirildiğini, bilirkişi raporuna göre, faydalı modele konu benzer ürünün var olup olmadığının incelemesinin yapıldığı adreste …’ ın olduğunun görüldüğü ve bu kişinin nezdinde inceleme ve araştırma yapıldığını, taklit Ürünlerin varlığının tespitinin yapıldığı adreste alınan kartvizitte de …’ın isminin görüldüğünü, bu durumun işyerinin …’a ait olduğunu gösterdiğini, taklit ürünlerin varlığının tespitinin yapıldığı adresteki İşyerine ait vergi levhası’nı Mahkemeye sunduklarını, vergi levhasının incelenmesinde tespit yapılan adresteki işyerinin … adına kayıtlı olduğunun görüldüğünü, dolayısı ile davanın muhatabının … olduğunu, Müvekkili …’ın davacı yana ait olduğu iddia edilen faydalı modele konu benzer ürünleri bulundurduğu, depo ettiği, ürettiği, sattığı ve piyasaya sunduğuna dair herhangi bir tespit bulunmadığını, davacı yanca bildirilen adreste yapılan tespitte, … adlı işyerinde … nezdinde inceleme yapıldığının bildirildiği, müvekkili …’ın bildirilen ve bu işyeri ile herhangi bir liili ve hukuki bağı tespit edilemediğini, davacı yanca tespit yapılan adresteki … adlı işyerinin … adına kayıtlı olduğunu, ve bu adresin müvekkili … ile hukuki herhangi bir bağının bulunmaması nedeni ile davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine keşide edilen ihtarnamenin müvekkiline gönderilmesi ve müvekkilin bu ihtarnameye karşı herhangi bir beyanda bulunmamasını, müvekkilin davacıya ait olduğu iddia edilen faydalı modele konu ürünü taklit ettiği, ürettiği, sattığı, depoladığı anlamının çıkmayacağını, davanın husumet yokluğu yönünden reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı …’a ait işyerinde babası …’a ait … markası altında müvekkiline ait … nolu faydalı model belgesi ile koruma altındaki ürünün taklidinin bulundurulduğu, depo edildiği, üretildiği, satışı ile piyasaya sunulduğunu, bu durumun … 2.FSHHM’nin … D.İş dosyası ile tespit edildiğini, davalı yanın haksız rekabetinin ve faydalı model belgesine tecavüzünün tespiti, men-i, ref-ine, Sınai Mülkiyet Hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen parça tecavüze konu ürünlere bunların icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil bulundukları her yerde el konulmasını ve imhasını, bu dava ile … 1.FSHHM’nin …Esas sayılı davası arasında irtibat bulunması nedeni ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada, davaya cevap verilmemiştir.
… 2. FSHHM’nin… D. İş dosyası fiziken istenmiştir.
TPMK ve vergi kayıtları istenmiş, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
05/03/2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu ibraz edilmiştir.
05/03/2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalı tarafa ait ürünün … numaralı faydalı model belgesinde tanımlanan bütün unsurları bünyesinde barındırdığı ve ilgili faydalı modelin koruma kapsamı içinde olduğu, … ürün seramiğinin uzmanlık alanları dışında olduğundan malzeme tanımlamasının belirlenemediği, seramik malzemesinin tümü ile yurtdışından getirildiği, Türkiye’de üretilmesinin ve taklit edilmesinin imkansız olduğunu iddia eden davalı …’ın ve …’ın davacıya karşı Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğü yönünde açtıkları bir dava bulunmadığı, bu dava ile birleştirilen ve 2018/418 E. sayılı dava kapsamında …’ın vergi mükellefiyeti olmadığı ve incelenecek defter ve belge tespit edilemediği, davalı …’ın yıllık Gelir Vergisi mükellefi olduğu, mali incelemelerin işletme defteri üzerinden yapıldığı, işletme defteri tutmanın yasal gereği olarak; işletme Hesabı Özetinde dava konusu ürünlere ilişkin isim, miktar, cins ve benzeri şekilde sair bilgiler olmadığı, sadece gelir-gider ve dönem sonu emtia başlıklarının yer aldığı, aynı durumun Yıllık Gelir Vergisi Beyannamelerinde de geçerli olduğu, dolayısı ile dava konusu ürünleri müteallik birim maliyet tespiti yapılamadığı, ibraz edilen işletme Hesabı Defterlerinde giderlerin ve gelirlerin cari hesap bazında işlendiği, dolayısı ile ürün bazında bir tasnif olmadığı, bu nedenle dava konusu ürünleri müteallik birim satış fiyatı tespiti yapılamadığı, hesap özeti incelemelerinde de emtia stoklarının ve dönem satışlarının ürün bazında ayrıntıya girilmeden toplu olarak kayıtlandığı, alış ve satış faturalarında, davalı tarafın sattığı ya da aldığı ürünlerde dava konusu emtianın ayırt edici şekilde yer almadığı, dolayısı ile birim maliyet ya da birim satış fiyatının tespitinin de mümkün olamadığı, davalının ürün çeşitliliği göz önüne alındığında dava konusu ürüne ilişkin birim maliyet ve satış bedeli tespiti yapılamadığı, belirtilen nedenlerle davacının yoksun kaldığı kazancın kesin olarak hesaplanmasının mümkün olmadığı , davalının resmi faaliyet döneminin 2016 yılında başladığı, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin gelir-gider durumunun 2016 yılı için 159.916,04 gelir, 173.388,54-TL gider 13.472,54-TL kar-zarar, 2017 yılı için 290.753,31 gelir, 310.340,76-TL gider 19.587,45-TL kar-zarar,
2018 yılı için 229.966,50 gelir, 273.234,91-TL gider 43.268,41-TL kar-zarar, tespit edilen gelir ve giderlerin davalının faaliyete geçtiği tarihten itibaren üretime ve alım-satıma konu ettiği “tüm ürünler” için geçerli olduğu, dolayısı ile “sadece dava konusu ürüne İlişkin” yoksun kalınan kazancın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl davada dava konusu uyuzmaşlık: Davalının eylemlerinin, davacının tescilli … numaralı faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100 TL maddi tazminatın (faydalı model ürünün satışını arttırdığı için hakkaniyet oranında arttırılarak belirlenecek miktarın) en yüksek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline ilişindir.
Birleşen davada dava konusu uyuşmazlık: Davalının eylemlerinin, davacının tescilli … numaralı faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100 TL maddi tazminatın( faydalı model ürünün satışını arttırdığı için hakkaniyet oranında arttırılarak belirlenecek miktarın) en yüksek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davacı vekili 14/10/2020 tarihli dilekçesinde: Defter ve kayıtlardan bilgi edinilemediği için tazminat miktarını Borçlar Kanunu ve Yargıtay kararları doğrultusunda ıslah ederek 5.000 TL maddi tazminat talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, taraflara ait mali kayıtlar celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 Sayılı SMK’nun 89. maddesi gereği bir patent ya da FM belgesinin koruma kapsamı, belgenin istemleri ile belirlidir.
6769 sayılı SMK 89. madde hükmüne göre; (1) Patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirlenir. Bununla birlikte istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır. (2) İstemler, kullanılan kelimelerin verdiği anlamla sınırlı olarak yorumlanamaz. Ancak istemler, koruma kapsamının tespitinde, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde genişletilemez. (3) İstemler, başvuru veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde yorumlanır. (4) Patent başvurusunun sağladığı korumanın kapsamı, patentin verilmesine kadar geçen süre için başvurunun yayımlanmış olan istemleri ile belirlenir. Ancak patentin verildiği hâli veya itiraz veya hükümsüzlük işlemleri sonucunda değiştirilmiş hâli, koruma alanının genişletilmemiş olması şartıyla başvurunun sağladığı korumayı geçmişe dönük olarak belirler. (5) Patent başvurusunun veya patentin sağladığı koruma kapsamının belirlenmesinde, tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte istemlerde belirtilmiş unsurlara eşdeğer nitelikte olan unsurlar da dikkate alınır. Bir unsur, esas itibarıyla istemlerde talep edilen unsur ile aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyorsa, genel olarak istemlerde talep edilen unsurun eşdeğeri olarak kabul edilir (6) İstemlerin kapsamını belirlemek için patentin verilmesi ile ilgili işlemler sırasında veya patentin geçerliliği süresince, koruma kapsamının belirlenmesinde patent başvurusu veya patent sahibinin beyanları dikkate alınır. (7) Patent, buluşla ilgili örnekler içeriyorsa istemler bu örneklerle sınırlı olarak yorumlanamaz. Özellikle ürün veya usulün sahip olduğu ilave özelliklerin patentte açıklanan örneklerde bulunmaması, bu örneklerde bulunan özellikleri kapsamaması veya bu örneklerde belirtilen her amaç veya özelliği gerçekleştirememesi hâllerinde, ürün veya usul istemlerle sağlanan koruma kapsamının dışında tutulmaz.
SMK 149/1 maddesinde sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , araçlara elkonulması, elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükmü,
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.; ” hükmü,
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. Bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
SMK, TTK, Borçlar Kanunu, mevzuat, bilirkişi raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı faydalı model belgesinin davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
TPMK nezdinde … numaralı … ibareli markanın 11. sınıfta davalı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesi Müdürlüğünün 18/04/2019 tarihli yazısında: …’ın 01/06/1992 – 01/06/2001 tarihleri arasında vergi mükellefi olduğu, yeni bir mükellefiyetinin bulunmadığı, …’ın ise 01/09/2016 tarihi itibari ile mükellefiyetinin başladığı ve halen devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce itibar edilen 05/03/2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere: Davalı tarafa ait ürünün, davacıya ait … numaralı faydalı model belgesinde tanımlanan bütün unsurları bünyesinde barındırdığı ve ilgili faydalı modelin koruma kapsamı içinde olduğu, bu nedenle davalıların eyleminin davacının … numaralı faydalı model belgesinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiklerinin tespitine, menine, refine karar vermek gerekmiştir.
… 2. FSHHM’nin … D. İş dosyasında bilirkişi tarafından yapılan tespitte: Tespit için gidilen işyerinde bulunan kartıvizitte…’ın isminin yer aldığı ancak … numaralı… ibareli markanın davalı … adına tescilli olduğunun tespit edildiği ayrıca davalıların baba oğul olduğu anlaşıldığından birlikte hareket ettikleri kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça SMK 151/2-a maddesine göre maddi tazminat talep edilmiş ancak bilirkişilerce maddi tazminat miktarı belirlenemediğinden, somut olayın özelliği ve Borçlar Kanunu hükümleri gözetilerek takdiren 5.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
ASIL VE BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davacının … numaralı faydalı model belgesinden doğan haklarına, davalıların tecavüz ve haksız rekabet ettiklerinin tespitine, men’ine, ref’ine,
2-SMK ve BK hükümleri gereği takdiren 5.000 TL maddi tazminatın asıl dava tarihi olan 23/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Asıl davada: 341,55 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 305,65 TL harcın davalılardan tahsiline,
Birleşen davada: 59,30 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 23,40 TL harcın davalılardan tahsiline,
4-Faydalı modele tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi talepleri yönünden
Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Asıl davada:Davacı tarafın yaptığı 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 peşin harç, 56 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.627,80 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen davada: Davacı tarafın yaptığı 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 peşin harç, 47 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 118,80 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/03/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır