Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/343 E. 2020/178 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/343 Esas
KARAR NO : 2020/178

DAVA : TAZMİNAT (Fikir ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/1999
KARAR TARİHİ : 18/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin merhum …’nun mirasçıları olduklarını, davalıların yasaların zorunlu kıldığı izinleri almadan, merhum …’nun seslendirmiş olduğu çeşitli müzik yapıtlarını, müzik kasetlerine kaydetmek, yayınlamak, çoğaltmak ve piyasaya sürmek biçimindeki eylemleri ile müvekkillerinin maddi ve manevi haklarına karşı tecavüzde bulunduklarını, davalılardan …A.Ş’nin dolum tesisi olarak çalışan ve müzik kasetleri çoğaltan bir kuruluş olduğunu, bu davalının dava konusu müzik kasetlerini, Kültür Bakanlığı’ndan izin almadan ve bandrolsüz olarak çoğalttığını, diğer davalıların da yayımlanmış olan müzik kasetlerinin kartonetlerinde de belirtildiği üzere bu eylemlerin Türkiye organizasyonunu gerçekleştiren kişiler olduğunu, davalıların büyük bölümünün söz ve besteleri …’ya ait olan ve tümü … tarafından seslendirilmiş bulunan 36 adet müzik yapıtını “…” adı ile üç adet albüm biçimine getirerek üç adet müzik kasetine kayıt ettiklerini, Kültür Bakanlığına kayıt ve tescil ettirilmeden bandrolsüz olarak çoğaltıldığını ve üç kasetin bir kutu içine konularak üçü bir arada piyasaya sürdüklerini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000,00 TL maddi ve 6.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 18.000,00 TL tazminatın, dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının reeskont faizi oranındaki faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalılar tarafından “…” adları ile üç ayrı müzik kaseti halinde üretilen ve üçü bir arada pazarlanan müzik kasetlerinin üretilmesinin ve satılmasının yasaklanarak sataşmanın önlenmesini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı … …A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin dava dilekçesinde iddia edilen hiçbir hususa, hiçbir şekilde karışmadığını, müvekkilinin merhum sanatçı …’nun eserini izin almadan çoğaltmadığını, kayıt etmediğini ve piyasaya sürmediğini ve … isimli albümün yapımına da hiçbir şekilde iştirak etmediğini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu albümlerin Avrupa’da basımı ve dağıtımı yapılan kasetler olduğunu, söz konusu albümlerin ülkemizde basılıp dağıtılmadığını, bu albümlerin Türkiye’de basıldığına ve satıldığına dair herhangi bir delilin davacılar tarafından ana dosyaya sunulmadığını, dava konusu albüm kartonetleri incelendiğinde, … isminin açıkça görülebileceğini, albümlerin başta Almanya olmak üzere tüm Avrupada dağıtımının bu şirket tarafından yapıldığını, albümün basımı, dağıtımı ve yapımcılığı ile hiçbir ilgisi olmayan nüvekkillerinin ikametgahlarının Türkiye’de olması ve kolayca ulaşılabilir olmaları düşüncesi ile davaya dahil edildiklerini, müvekkilleri yönünden davanın reddini talep etmiştir.
(KAPATILAN) İSTANBUL 3. FSHHM’NİN 2006/198 E. SAYILI DAVA DOSYASI BU DAVA İLE BİRLEŞTİRİLMİŞTİR.
Birleşen 2006/198 Esas sayılı davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin merhum …’nun mirasçıları olduklarını, davalıların yasaların zorunlu kıldığı izinleri almadan, merhum …’nun seslendirmiş olduğu çeşitli müzik yapıtlarını, müzik kasetlerine kaydetmek, yayınlamak, çoğaltmak ve piyasaya sürmek biçimindeki eylemleri ile müvekkillerinin maddi ve manevi haklarına karşı tecavüzde bulunduklarını, bu bağlamda davalıların büyük bölümünün söz ve besteleri …’ya ait olan ve tümü … tarafından seslendirilen 36 adet müzik yapıtını, “…” adı ile üç adet albüm biçimine getirerek üç adet müzik kasetine kayıt ettiklerini, Kültür Bakanlığına kayıt ve tescil ettirilmeden bandrolsüz olarak çoğaltıldığını ve üç kasetin bir kutu içine konularak üçü bir arada piyasaya sürdüklerini, asıl dava dosyası olan 2011/746 E. sayılı dava dosyasındaki maddi tazminat talebi olan 12.000,00 TL’den, bakiye 23.700,00 TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek banka reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu albümlerin Avrupa’da basımı ve dağıtımı yapılan kasetler olduğunu, söz konusu albümlerin ülkemizde basılıp dağıtılmadığını, bu albümlerin Türkiye’de basıldığına ve satıldığına dair herhangi bir delilin davacılar tarafından ana dosyaya sunulmadığını, dava konusu albüm kartonetleri incelendiğinde, Avrupa Dağıtım “… isminin açıkça görülebileceğini, albümlerin başta Almanya olmak üzere tüm Avrupada dağıtımının bu şirket tarafından yapıldığını, albümün basımı, dağıtımı ve yapımcılığı ile hiçbir ilgisi olmayan nüvekkillerinin ikametgahlarının Türkiye’de olması ve kolayca ulaşılabilir olmaları düşüncesi ile davaya dahil edildiklerini, müvekkilleri yönünden davanın reddini talep etmiştir.
(Kapatılan) İstanbul 3.FSHHM’nin 2013/19 E. 2014/199 K ve 17/07/2014 tarihli kararı ile: “…ASIL DAVA YÖNÜNDEN : 1-Davalılardan … hakkındaki dava atiye terk edildiğinden bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile, 12.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihi itibarıyla işletilecek reeskont faiziyle davalı … San. A.Ş. ile davalılar …, … ve …’tan müteselsilen alınmasına, takdiren davacı … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL Doğukan Hazal Manço için 1.000,00 TL olmak üzere 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazla talebin reddine…
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN : 1-Davalılardan … hakkındaki dava atiye terk edildiğinden bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Birleşen Mahkememizin 2006/198 Esas sayılı davası yönünden davanın kabulü ile, 23.700,00 TL maddi tazminatın dava tarihi itibarıyla işletilecek reeskont faiziyle davalı davalılar …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 3-Karar kesinleştiğinde özetinin, masrafı davalıdan alınmak suretiyle ülke genelinde yayınlanan tirajı yüksek gazetelerden birinde bir kez ilanına,…” dair karar verilmiştir.
Anılan karar Yargıtay 11.HD’nin 2015/6857 E. 2016/3367 K ve 24/03/2016 tarihli ilamı ile ; “…Davalılardan …A.Ş’nin dolum tesisi olarak çalışan ve müzik kasetleri çoğaltan bir firma olup dava konusu müzik kasetlerini Kültür Bakanlığı’ndan izin almadan ve bandrolsüz olarak çoğalttığını, davalı gerçek kişilerin ise söz konusu eserleri piyasaya sürdüğünü iddia etmiş, davalı şirket vekili, dava konusu … isimli albümün yapımına iştirak etmediğini belirtmiş, davalı gerçek kişiler ise dava konusu albümlerin Avrupa’da basımı ve dağıtımı yapılan kasetler olduğunu, dava konusu albümlerin Avrupa’da piyasaya sunulması işlemlerinin dava dışı … tarafından yapıldığını, ortağı oldukları … firması ile bağlantısı olmadığını, dava konusu albüm kartonetlerine adlarının kendilerinden habersiz yazıldığını savunmuşlardır.
MK’nın 6. maddesi gereğince “kural olarak herkes, iddiasını ispat etmekle mükelleftir”. Mahkemece, “davacıların hak sahibi oldukları 36 adet eserinin davalı … ile …, … ve …’ın yapımcısı oldukları … 1- … ,… 3 adlı albümlerde izinsiz olarak kullanıldığı” kabul edilmiş ise de ispat yükü kendisinde olan davacılar tarafından dava konusu kasetlerin davalı şirket tarafından dolumunun yapıldığı ve davalı gerçek kişilerin dava konusu tecavüz eylemlerini gerçekleştirdiklerinin somut delillerle ortaya konulması gerekmektedir. Ancak davacı tarafça dava konusu kasetlerin dolumunun davalı şirket tarafından yapıldığı ve davalı gerçek kişilerin dava konusu kasetleri Türkiye’de izinsiz olarak piyasaya sürdükleri ispat edilmeden, mahkeme gerekçesinde dava konusu tecavüz filleri ile davalılar arasındaki bağlantı somut delillere dayanılarak kurulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Asıl ve Birleşen davada davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 11.HD’nin 2016/10705 E. 2018/4703 K ve 21/06/2018 tarihli ilamı ile : “…Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davada davalı … hakkındaki dava atiye terk edildiğinden bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl davanın kısmen kabulü ile 12.000,00 TL maddi tazminatın ve takdiren her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL manevi tazminatın, birleşen davanın kabulü ile 23.700,00 TL maddi tazminatın faiziyle davalı … San. A.Ş. ile davalılar …, … ve …’tan müteselsilen tahsiline dair verilen kararın davalı şirket vekili ile davalılar …, … ve … vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir…” gerekçesi ile karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay 11.HD’nin 2015/6857 E. 2016/3367 K ve 24/03/2016 tarihli bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
26/07/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacılar tarafından dosyaya daha önce sunulan kasetlerin bulunmaması sebebi ile sadece ismen karşılaştırma yapıldığı, dosyaya daha önce sunulan kasetlerdeki “…” dışındaki eserlerin hepsinin yeni sunulan delillerdeki kaset ve CD’ler de bulunduğu, … ile …arasında akdedilen mali hakların devrine yönelik taahhüt içeren sözleşmenin dört yıl süre ile geçerli olduğu ve 01/05/1984 tarihinde sürenin bittiği, sözleşmenin sona ermesi ile mali hak sahipliği olmayan … yapmış olduğu devrin geçersiz olduğu, mali hakları devir almamış olan davalıların fiillerinin eser sahipliği hakların tecavüz teşkil ettiği, tecavüz sebebi ile daha önce de hesaplanmış olan tazminat miktarlarından davalıların sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ :
İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1999/679 E. sayılı görevsizlik kararı üzerine Mahkememize gelen dava dosyasının 2001/746 E. sırasına kaydının yapıldığı, asıl dava dosyasının kayıp olması sebebi ile ihyası sonucunda mahkemeye yeniden dava dosyasının ulaşmamasına binaen açılan İstanbul 3.FSHHM’nin 2003/930 E. sayılı dosyasının birleşmesi sonucu oluşturulan 2013/19 E. sayılı dava dosyası ile bu dava dosyası ile birleştirilen (Kapatılan) İstanbul 3.FSHHM’nin 2006/198 E. sayılı dava dosyasının Yargıtay bozma ilamı sonucu Mahkememizin 2018/343 E. sırasına kaydı yapılmıştır.
Asıl davada uyuşmazlık:Davacılar murisi …’ya ait 36 adet müzik eserinin, davalılarca izinsiz kullanımı sebebiyle FSEK 68. ve 70. maddeleri gereğince 12.000,00 TL maddi ve 6.000,00 TL manevi tazminatın mütelselsilen tahsili, …’nun eser sahibi olduğu … adlı kasetlerin satışının yasaklanması ve verilecek kararın ilanına ilişkindir.
Birleşen davada uyuşmazlık: Asıl davada belirlenen 35.700,00 TL mali hak bedelinden, asıl davada istenilen miktarın düşümü ile bakiye 23.700,00 TL’nin davalılardan müştereken ve mütelselsilen tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce itibar edilen 26/07/2019 tarihli raporda da belirtildiği üzere: Mali hakların devri sözleşmesi FSEK kapsamındaki esere bağlı doğan ve kanunda belirtilmiş mali hakların üçüncü bir kişiye devrini konu almaktadır. Eser sahibi, yazılı şekilde devre konu teşkil eden hakların ayrı ayrı gösterilmesi kaydıyla, kendisine tanınan mali hakları süre, yer ve muhteva itibarıyla mahdut veya gayrimahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredebilir. FSEK’de işleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı ve elektronik araçlarla umuma iletim hakkı olarak sayılan mali haklar üzerinde tasarruf veya taahhüt işlemlerinde bulunabilir. Mali haklar devir sözleşmesi halihazırda FSEK kapsamında eser olarak nitelendirilebilen, şekillenmiş işler üzerinde doğmuş bulunan mali hakların devrini konu alır. FSEK 50.maddesi uyarınca vücuda getirilecek eserler için tasarruf taahhüdünde bulunulabilirse de FSEK 48/son madde uyarınca henüz vücuda getirilmemiş veya tamamlanacak olan eserlerin mali haklarına yönelik tasarruf muameleleri batıldır. Bu anlaşmalar ile bir eserin meydana getirilmesi değil, meydana getirilmiş veya getirilecek olan bir fikir ve sanat eseri üzerindeki mali hakların devri borcu altına girilir. Dolayısıyla kanunun yasaklamış olmasından bahisle mali haklarının devrinin henüz vücuda getirilmemiş eserlere yönelik olamayacağı sabittir. Taraf iradeleri dikkate alındığında; … ile … arasında yapılmış sözleşmeyi geçersiz saymak yerine anılan sözleşmeyi mali hakların devrine yönelik taahhüt işlemi olarak kabul etmek, buna yönelik tahvil etmek gerektirmektedir. 16/05/1980 tarihli sözleşmeye göre: “……’nun kendi sesinden, telif hakları dahil, her türlü yapım masrafları kendilerine ait olmak üzere, 56-60 dakikalık ses taşıyıcısını mukavele süresi içinde her yıl bir adet, 4 yıllık anlaşma süresi içinde 4 adet tamamlanmış bant olarak …’ya teslim etmesi…” sözleşmenin konusunu oluşturmakta ve sözleşmeye göre, sözleşme 4 yıllık süre ile yapılmıştır. Dolayısıyla mali hakların devrinin süreye bağlanmış olduğu dikkate alındığında 01/05/1984 tarihinde sürenin bitmesine bağlı olarak mali haklar doğrudan eser sahibi olan … ve akabinde mirasçılarına dönmüş bulunmaktadır. Sürenin bitimi ile artık mali hak sahibi bulunmayan …’ın 29/11/1989 tarihli sözleşme ile ilgili şirkete yaptığı devir geçersizdir. Asıl dosya davalısı … San A.Ş ve asıl dosya ve birleşen dosya davalıları …, … ve …’ın söz konusu eserleri, eser sahibine ve icracı sanatçısına mali hak bedeli ödemeksizin izinsiz olarak kullandıkları sabit olduğundan FSEK 68.maddesine göre izin alınmamış eser sahibinin sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya emsal veya rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebileceği bilinmekle, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne: 12.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 28/06/1999 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılar … A.Ş., …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, FSEK 70. maddesine göre manevi hakları ihlal edilen kişinin uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat talep edebileceği bilinmekle, takdiren davacı … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 28/06/1999 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılar … A.Ş., …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Birleşen davanın kabulüne: 23.700,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 30/07/2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılar …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, asıl ve birleşen davada davalı … hakkında verilen “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar kesinleştiğinden, bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-ASIL DAVADA DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-12.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 28/06/1999 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılar … A.Ş., …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Takdiren davacı … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 28/06/1999 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılar … A.Ş., …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Reddedilen Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalılar … A.Ş, …, … ve …’a verilmesine,
5-1.024,65 TL ilam harcı, peşin harç ve bozma öncesi yatırılan harçtan tahsil edildiğinden yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinden bozma öncesi yapılan ( 162,00 TL dava ilk masrafı, 677,14-TL tebligat gideri, 2.250,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 3.089,14 TL) ile bozma sonrası yapılan (3.000,00-TL bilirkişi ücreti, 294 TL tebligat gideri olmak üzere 3.294,00-TL) giderlerinin toplamı olan 6.383,14-TL’nin, takdiren 4.255,00-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
2-BİRLEŞEN 2006/198 ESAS SAYILI DAVADA DAVANIN KABULÜNE,
1-23.700,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 30/07/2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılar …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca, 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-1.618,94 TL ilam harcı, peşin harç ve bozma öncesi yatırılan harçtan tahsil edildiğinden yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinden ( 329,20 TL ilk masraf, 76 TL tebligat ücreti olmak üzere) toplam 405,20-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
3-Asıl ve birleşen davada, davalı … hakkında verilen “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalılardan alınmak suretiyle Türkiye’de yayın yapan tirajı yüksek gazetelerden birinde bir kez ilanına,
Dair asıl ve birleşen davada davacılar vekili Av. … ve asıl davada davalı …. vekili Av….’ın yüzüne karşı, davalı … ve davalılar … ile … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/07/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır