Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/341 E. 2020/368 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/341
KARAR NO : 2020/368

DAVA : MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ
DAVA TARİHİ : 24/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 1983 yılından bu yana 60 bini aşan müşterisine sınai mülkiyet alanında danışmanlık hizmetleri sunmakta olduğunu, …, …, …, …, …, …, … ve … olmak üzere 8 ilde 200’ü aşkın uzman personeliyle hizmet verdiğini, müşterilerin sınai haklarının etkin bir şekilde korunması için 190’ı aşkın ülkede 500’den fazla vekil ve hukuk bürosu ile işbirliği içerisinde çalışıldığını, sektörün ilk … Kalite Yönetim Belgesine sahip müvekkilinin …, …, …, … gibi sınai hakların korunmasını ve yaygınlaştırılmasını amaçlayan birçok organizasyonun da kurucusu ve etkin üyesi olduğunu, dava konusu “…” markası ile müvekkiline ait “…” ve redde mesnet gösterilen markalar ile aynı/ayırt edilemeyecek seviyede benzer olduğunu, TPMK nezdinde … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…+şekil, … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, ….numaralı “…”, … numaralı “…, … numaralı “…” markalarının müvekkilinin adına tescilli olduğunu, müvekkiline ait markaların zayıf marka olmayıp tamamının ayırt ediciliği bulunan ve tüketiciler nezdinde müvekkilli ile bütünleşmiş markalar olduğunu, müvekkilinin fikri ve sınai haklar alanında müşterilerine hizmet vermekle birlikte, marka ve patent alanlarında akademik eğitimler de düzenlemekte olduğunu, eğitim hizmetlerini “…”, “…”, “…” ve diğer “…” ibareli markalar altında verdiğini, davalı tarafın yıllar sonra tamamen müvekkilinin tanınmışlığından yararlanma saiki ile hareket ederek “…” ibareli markasının tescili için başvuruda bulunmuş olduğunu, dava konusu “…” markası ile müvekkili adına tescilli markaların mal ve hizmet sınıfı bakımından aynı olduğunu, taraf markalarının telaffuz bakımından aynı olduğunu, müvekkilinin köklü geçmişi ile birlikte düşünüldüğünde tüketicilerin sonraki markanın müvekkilinin bir uzantısı olduğunu ya da müvekkili ile bir bağlantısı olduğunu izlenimine kapılmasının muhtemel olduğunu, Google arama motoruna “…” yazıldığında 4. sırada müvekkili şirketinin internet sitesinin yer aldığını ve bu durumun tüketicilerin arama yaparken “…” ibaresini müvekkilinin markası zannetmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, davalı markasının tüketiciler nezdinde müvekkilinin seri markalarının devamı şeklinde algılanacağını, davalının “…” ve “…” markalarının dava konusu marka için davalıya kazanılmış hak sağlamayacağını, 2016/49754 numaralı “…” markasının hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin Fikri ve Sınai Haklar alanında yetişmiş uzman kadrosu ile avukat ve patent, marka vekili olan üç kurucu ortağı tarafından 2000 yılında İstanbul’da kurulduğunu, müvekkilin bölge müdürlüklerinin yanı sıra ülkemiz ve dünya genelinde aracı birçok firmayla birlikte dünyanın her yerine hizmet götürdüğünü, müvekkilinun Tüketici Kalite Ödülüne layık görülen ilk ve tek patent ofisi olduğunu, müvekkilinin ISO-9001 Kalite Yönetim Sistem Belgesine sahip olup Türkiye’nin öncü ve lider sınai mülkiyet hizmetleri şirketi olduğunu, müvekkilinin Türkiye’de ilk kez 2001 yılında kurmuş olduğu … web sitesiyle tescilli marka ve patentlerin kullanılmadığı durumlarda satılmasını veya lisans verilebilmesini sağlayan bir e-ticaret projesi ile de sektörde yenilikler zincirine öncülük ettiğini, davaya mesnet markalar ile müvekkilinin … numaralı “…” markasının benzer olmadığını, müvekkilinin markasının özgün ve ayırt ediciliği yüksek bir ibare olduğunu, davacının global kullanıma sahip olan “…” sözcüğü üzerinde herhangi bir ayırt edici ek ibare bulunmaksızın münhasır hak oluşturma çabası olduğunu, taraf markalarının benzer olmadığı gibi markaların tescilli olduğu alandaki alıcı kitlesinin niteliği gereği markaların tüketici tarafından karıştırılmasının imkansız olduğunu, bu markaların tescilli olduğu alanın eğitim hizmetleri olup marka veya patent eğitimi hizmetinin alıcısı herhangi bir kimse olmadığını, bu konuda bilgisi olan ve sürekli fikri mülkiyet hakkı başvurusu yapan firmalar veya sınai mülkiyet hizmetini meslek edinmiş kimseler olduklarını, davacının davaya mesnet gösterdiği marka ibarelerine bakıldığında davacı markalarının zayıf marka olduğunu ve bu nedenle koruma alanlarının dar yorumlanması gerektiğini, davacının davaya mesnet markalarının tanınmış marka olmadığını, müvekkilinin kurulduğu günden bu yana inovasyon, marka, tasarım, patent, faydalı model konularında eğitim hizmetleri verdiğini, müvekkilinin bu konuları ele alan birden fazla basılı kaynağının olduğunu, dava konusu markadan önce … numaralı “patentakademisi”, … numaralı “türkiyepatenthareketi”, … numaralı “patentplatformu” markalarının 41. sınıfta müvekkilinin adına tescilli olduklarını, bu markaların ülkemizde fikri ve sınai haklar konusunda eğitim vermek amacıyla müvekkili tarafından aktif bir şekilde kullanıldığını, müvekkilinin daha önce eğitim hizmeti alanında benzer nitelikteki bu markaları davacıdan önce tescil ettiğini, bu alan adlarını davacıdan önce kayıt ettiğini ve kullanıyor olmasının müvekkili yönünden kazanılmış hak hatta önceki hak sahipliği yarattığını, davacının “…” dışındaki tescilli markalarının ciddi şekilde markasal olarak kullandığını ispat edemediğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
24/07/2020 tarihli bilirkişi raporu ibraz edilmiştir.
24/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: …tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…+şekil” …tescil numaralı “…+şekil”, … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…+şekil”, … tescil numaralı “…”, …tescil numaralı “…+şekil”, … tescil numaralı “…” markalarının 38 ve/veya 41. sınıfta davacı adına tescil edilmiş olduğu, hükümsüzlüğü talep edilen …tescil numaralı “…” markasının 38 ve 41. sınıflarda davalı adına tescil edilmiş olduğu, davalının davacı adına tescilli markaların kullanım ispatını talep etmiş olduğu (SMK 25/7. maddesi) davacı adına tescilli olan … numaralı “…” markasının tescilli olduğu 05,16,21,41,42,45. sınıflardan 41. sınıfta kullanıldığını gösterir delillerin dosyaya sunulmuş olduğu, …numaralı “…” markasının 41. sınıfta kullanıldığını gösterir delillerin dosyaya sunulmuş olduğu, davacı adına tescilli olan diğer markaların kullanıldığını gösterir bir delilin dosyada mevcut olmadığı, dosya kapsamında ihtilafsız olduğu üzere tarafların fikri ve sınai haklar alanında müşterilerine hizmet verdiği (sınai hakların tescili, korunması vs.) ve bu kapsamda olmak üzere sempozyum, kongre ve seminer düzenleme hizmetleri, konferans düzenleme ve idare etme hizmetleri, kongre düzenleme gibi eğitim amaçlı hizmetler vermekte olduğu, tarafların faaliyet alanı itibariyle davacının “…” markası ve “…” ibaresinin vurgulandığı diğer tescilli markaları ile davalının “…” markasının ayırt edici gücü zayıf markalar olduğu, sınai hakların eğitimi hizmetinde kullanılan “akademi, ders, okul vb.” ibarelerin de ayırt edici gücünün zayıf olduğu, davacının bu noktada birlikte kullanıma katlanmak, tahammül etmek durumunda olduğu, taraf markaları arasında belirtilen hizmet alanları itibariyle SMK 6/1. madde uyarınca ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma ihtimalinin olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalıya ait 2016/49754 numaralı “…” markasının hükümsüzlüğüne ilişkindir.
6769 sayılı SMK.nun 5. maddesinde marka tescilinde mutlak red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
a) 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretler.
b) Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
ç) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
(2) Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
6769 sayılı SMK.nun 6. maddesinde marka tescilinde nisbi red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
6769 sayılı SMK.nun 25. maddesinde “Marka Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
(2) Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir.
(3) Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.
(4) Bir marka, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir…
Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere: … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “… +şekil” … tescil numaralı “…+şekil”, … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…+şekil”, … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…+şekil”, … tescil numaralı “…” markalarının 38 ve/veya 41. sınıfta davacı adına tescil edilmiş olduğu, hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı “…” markasının 38 ve 41. sınıflarda davalı adına tescil edilmiş olduğu, davalının davacı adına tescilli markaların kullanım ispatını talep etmiş olduğu (SMK 25/7. maddesi) davacı adına tescilli olan … numaralı “…” markasının tescilli olduğu 05,16,21,41,42,45. sınıflardan 41. sınıfta kullanıldığını ve … numaralı “…” markasının 41. sınıfta kullanıldığını gösterir delillerin sunulduğu, davacı adına tescilli olan diğer markaların kullanıldığını gösterir delil sunulmadığı, dosya kapsamında ihtilafsız olduğu üzere tarafların fikri ve sınai haklar alanında müşterilerine hizmet verdiği (sınai hakların tescili, korunması vs.) ve bu kapsamda olmak üzere sempozyum, kongre ve seminer düzenleme hizmetleri, konferans düzenleme ve idare etme hizmetleri, kongre düzenleme gibi eğitim amaçlı hizmetler verdikleri, tarafların faaliyet alanı itibariyle davacının “…” markası ve “…” ibaresinin vurgulandığı diğer tescilli markaları ile davalının “…” markasının ayırt edici gücü zayıf markalar olduğu, sınai hakların eğitimi hizmetinde kullanılan “akademi, ders, okul vb.” ibarelerin de ayırt edici gücünün zayıf olduğu, davacının bu noktada birlikte kullanıma katlanmak, tahammül etmek durumunda olduğu, taraf markaları arasında belirtilen hizmet alanları itibariyle SMK’nun 6/1. madde uyarınca ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma ihtimalinin olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-DAVANIN REDDİNE,
2-54,40-TL ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile eksik 18,50-TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı yanın yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır