Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/324 E. 2020/48 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/324 Esas
KARAR NO : 2020/48

DAVA : Marka Hakkına Tecavüz Ve Haksız Rekabetin Tespiti, Tazminat, Dernek Unvanının Terkini
DAVA TARİHİ : 18/07/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, tazminat, dernek unvanının terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde ; … ‘nın 1979 yılında, …’ nin ise 2011 yılında kurulduğunu ve vakıf amaçları doğrultusunda hizmet verdiğini, “…” markasının dernekler adına kullanılabilecek tüm sınıflarda müvekkilleri adına tescilli olduğunu, derneklerinin “…” markasının …,… ve … numaralan ile 9. Sınıf haricinde tüm sınıflarda hak sahibi olduğunu, TPMK sicilinde 9. Sınıfa kayıtlı marka malikleri ile bu davanın Davalısının organik bağı olduğunu, … tescil numaralı “…” markasına dair hükümsüzlük davası açtıklarını ve … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … E. , … K. Sayılı kararı ile davalarının kabul edildiğini, … tescil numaralı “…” markasının hükümsüzlüğüne karar verildiğini, şu anki Davalı derneğin herhangi bir tescilli markasının bulunmadığını, müvekkillerinin TPE sicilinde 16. ve 41. Sınıflarda … tescil numarasıyla, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 42,43, 44, 45. Sınıflarda, … tescil numarasıyla, ile 1-8 ve 10- 34. Sınıflar arasında … tescil numarasıyla “…” markasının sahibi olduklarını, Davalı derneğin unvanı ile kendi dernek unvanlarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, Davalının kendi adlarına tescilli markalarının kullanımının tecavüz oluşturduğunu, Davalı derneğin unvanından “…” ibaresinin terkinine karar verilmesi gerektiğini, Davalı derneğin kurulmasındaki asıl amacın haksız menfaat elde etmek olduğunu, Davalı ve Davalının organik bağ içerisinde bulunduğu kişilerin sanki kendi markalarının sahipleriymiş gibi davranarak para topladıklarını, bu duruma ilişkin dava açtıklarım ve kazandıklarını, Davalı tarafın hem müvekkillerinin unvanını birebir kullandıklarını, hem de tescil edilmiş olan “…” markasını kullandıklarını, Davalı tarafın kullandığı… adresinin iptali için … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarım ve mahkemenin … E., … K. Numaralı kararı ile bu adresin iptaline karar verildiğini, davalı tarafından kullanılan FM haber, FM TV ile ilgili … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını, mahkemenin … E., … K. Numaralı kararı ile … ve … adreslerinde “…” markasının kullanımının tedbiren önlenmesine, erişimin engellenmesine şeklinde karar verildiğini, Davalı tarafın … adresiyle ve … ismiyle esnafları dolaşıp kendi müvekkilleri adına para topladıklarını, esnafın Mahmut Ustaosmanoğlu (…) ismini duyup internet sitelerine de girdiklerinde …’nun fotoğrafını görünce Davalıların, müvekkilleri adına geldiklerini sanarak yardımda bulunduklarını, davalı tarafın müvekkillerinin markasını hem markasal hem ticari olarak kullandıklarını ifade ederek, davanın belirsiz alacak davası olarak ele alınarak Davalı derneğin kuruluşundan bu yana gerçekleşen tecavüz sebebiyle bilirkişi incelemesinden sonra taleplerini arttırma hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın ticari avans faiziyle birlikte verilmesini, müvekkillerinin itibar kaybı yaşadığını belirterek bilirkişi incelemesinden sonra taleplerini arttırma hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL İtibar tazminatının ticari avans faiziyle birlikte verilmesini, şimdilik 5.000 TL manevi tazminatın ticari avans faiziyle birlikte verilmesini, dava sonunda verilecek hükmün tüm masraflar davalıdan alınmak kaydıyla en yüksek tirajlı 3 gazetede yayınlanmasını, dosyadaki delil durumu ve mahkeme kararları gözetilerek teminatsız ya da uygun bir teminat miktarı karşılığında ihtiyati tedbire hükmedilmesini “…” markasını kullanarak gerçekleştirdikleri her türlü tecavüz oluşturan eylemin durdurulmasına karar verilmesini, kararın bir suretinin Davalıya hukuki ve cezai sorumlulukları ihtar edilerek tebliğ edilmesini, davalının tecavüz oluşturan tabelalarına, kartvizitlerine, poşetlerine ve her türlü emtiasına el konulmasını bu emtiaların dava sonuna kadar yediemin sıfatıyla taraflarına teslim edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı açılan davaya süresinde cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu davalı eyleminin marka hakkını ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, meni, refi, şimdilik SMK 151/2c kapsamında 1.000 TL maddi, 5.000TL manevi, 5.000 TL itibar tazminatının davalıdan tahsili, davalının dernek unvanından İsmailağa ibaresinin terkini, tedbir, ilan istemlerine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi davalı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporlarında; Görsel, işitsel, anlamsal ve bütünsel olarak yapılan karşılaştırmada, Davacının tescilli markaları esas unsuru ile Davalının markasal kullanımının AYNI denecek ölçüde BENZER olduğunu, her iki marka kullanımının aynı sektörde olduğunu genel halk kitlesi de dikkate alınarak bu benzerliğin İLTİBAS ihtimali oluşturduğunu, bu iltibasın davacının tescilli marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.29 vd.nında düzenlenen marka hakkına tecavüz durumu oluşmamış olsaydı dahi 6102 sayılı TTK m. 54 vd. çerçevesinde haksız rekabet hükümlerinin uygulanabilir olduğunu bildirmişlerdir.
Davalı ve davacı derneğe ait belgeler … Valiliğinden celp edilmiştir. Derneğin 19.7.2012 tarihinde muhtaç insanlara ilim hizmeti sunmak sosyal yardımda bulunmak amacıyla kurulduğu anlaşılmıştır. Davacının ise 27.01.2011 tarihinde kurulmuş olduğu, davacı ile davalı dernek arasında mali ve yönetsel veya başka hiçbir bağlantı olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının marka tescil belgesi incelendiğinde de …nolu markanın 16 ve 41. sınıf için 20.7.2007 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacının marka üzerinde ve dernek adı üzerinde gerçek hak sahibi olduğu, davalının ise davacıya ait dernek adını ve marka adını izinsiz olarak kullandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu iddia etmiştir.
Bir marka hakkına tecavüz eyleminden bahsedilebilmesi için markanın izinsiz biçimde bir başka kişi veya kuruluş tarafından marka hakkının kapsamında bulunan mal ve hizmetlerle bağlantılı olarak kullanılması gerekmektedir.
… 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … E. , … K. Sayılı kararı ile, …tescil numaralı “…” markasının hükümsüzlüğüne karar verildiği, Davalı derneğin herhangi bir tescilli markasının bulunmadığı, davacının TPE sicilinde 16. ve 41. Sınıflarda … tescil numarasıyla, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 42,43, 44, 45. Sınıflarda, …tescil numarasıyla, ile 1-8 ve 10- 34. Sınıflar arasında … tescil numarasıyla “…” markasının sahibi olduklarını, Davalı derneğin unvanı ile davacı dernek unvanlarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, kuruluş amaçları dikkate alındığında tüketicinin aldanmasının her iki dernek arasında bağlantı kurmasının kaçınılmaz olduğu , davacı yanca sunulu deliller, taraflar arasında görülen ilam içerikleri ile bilirkişi raporları kapsamından anlaşılmıştır.
Dernekler kanunu 29. Maddesi dikkate alındığında, derneklerin bir başka derneğin adını kullanması yasaktır.
Toplanan delillere göre; Davacının gerek marka gerekse dernek olarak tescili davalıdan öncedir. Bilindiği üzere derneklerin unvanının kullanımı ile marka kullanımı tamamen farklı kavramlar olup her birinin sağladığı hukuki koruma da farklıdır.
Davalı dernek niteliği itibariyle dernekler kanununa tabi bir dernektir. Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesindeki “herkesin haklarını kullanırken dürüstlük kurallarına uymak zorunda bulunduğu” temel ilkesin gözetildiğinde Davalı derneğinde MK 2. Madde kapsamında tüm işlem ve faaliyetlerinde dürüstlük kuralarına uygun hareket etmesi geektiği halkı yanıltıcı unvan ve isim kullanmamakla yükümlü olduğu bilinmelidir. Keza faaliyet alanı içerisinde tüm işlemlerini hukuka uygun olarak yerine getirmekle, başka dernekler ile karışıklığa neden olmayacak şekilde davranmakla yükümlüdür. Derneğin tanıtım faaliyetlerinde kullandığı ifadelerin halkı yanıltacak nitelikte olmamasına dikkat etmesi, bu konuda gereken özeni göstermesi de MK 2.madde kapsamdadır. Davalı birebir davacının dernek adını ve markasını markasal olarak kullandığından davalı derneğin eyleminin markra hakkını ihlal ve haksız rekabete neden olduğu anlaşıldığından durdurulması ve önlenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Türk Medeni Kanunu uyarınca ve dernekler kanunu uyarınca aynı zamanda tüzel bir kişiliği olan derneklerin cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışında gerçek kişiler gibi, kişisel değerleri ve bunlardan doğan manevi hakları doğabileceği gibi tescilli bir marka hakkından kaynaklı olarak manevi tazminat talep etme hakları da vardır. Bu haklar mutlak nitelikte olup herkese karşı ileri sürelebilecek niteliktedirler. Davalının davacıya ait markayı daha önceki mahkeme ilamlarını göz ardı ederek kullanmaya devam etmesi nedeniyle somut olayın özelliği ve ihlalin nitliğine göre takdiren Manevi tazminat isteminin kabulü ile 5000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Davacı yan lisansa dayalı 1.000 TL maddi ve 5.000 TL itibar tazminatı talep etmişse de davacının maddi yönden zarara uğradığı davacı yanca ispat edilmediği gibi, ne şekilde itibar kaybettiği hususu da davacı yanca ispat edilemediğinden bu yöndeki istemlerinin reddine, davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine, davalının dernek ünvanından “…” ibaresinin terkinine, karar kesinleştiğinde … Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğüne ilamın gönderilmesine, Mahkememizce verilen 5.2.2019 tarihli tedbir kararının devamına (…, … ve … alan adlarında İsmailağa ibaresinin kullanımının ayrıca yine davacının tescilli markasının İsmailağa ibaresinin davalılarca tüm tanıtım, tabela, kartvizit vb. Tanıtıma yarayan materyallerden kullanılmasının önlenilmesine,) karar kesinleştiğinde 10.000 TL lık teminatın davacıya iadesine, Karar kesinleştiği tarihte halen davalının elinde/kullanımlarında her türlü tanıtım , kartvizit tabela benzeri materyal varsa el konularak imhasına, Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan alınmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1- Davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine,
2- Manevi tazminat isteminin kabulü ile 5000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline,
3-1000 TL maddi ve 5000 TL itibar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
4-Davalının dernek ünvanından “…” ibaresinin terkinine, karar kesinleştiğinde … Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğüne ilamın gönderilmesine,
5-Mahkememizce verilen 5.2.2019 tarihli tedbir kararının devamına(…, … ve … alan adlarında İsmailağa ibaresinin kullanımının ayrıca yine davacının tescilli markasının İsmailağa ibaresinin davalılarca tüm tanıtım, tabela, kartvizit vb. Tanıtıma yarayan materyallerden kullanılmasının önlenilmesine,) karar kesinleştiğinde 10.000 TL lık teminatın davacıya iadesine,
6- Karar kesinleştiği tarihte halen davalının elinde/kullanımlarında her türlü tanıtım , kartvizit tabela benzeri materyal varsa el konularak imhasına,
7-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan alınmasına,
8-341,55 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 305,65 TL harcın davalıdan tahsiline,
9-Kabul edilen Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet talepleri yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
10-Kabul edilen dernek unvanının terkini talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
11- Kabul edilen manevi tazminat talepleri yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4910- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 2.000 TL bilirkişi ücreti, 279 TL tebliğat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.350,80 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
13-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. .04/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır