Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/321 E. 2020/109 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/321 Esas
KARAR NO : 2020/109

DAVA : Tecavüzün Ref’i, Men’i,Maddi ve Manevi Tazminat (FSEK’ten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Tecavüzün Ref’i, Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat (FSEK’ten kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Ticaret Limited Şirketi ve yine aynı kişiye ait olan bağlı şirket … Ticaret A.Ş. Bilişim teknolojileri sektöründe 20 yılı aşkın bir süredir faaliyet göstermekte olduğunu, faaliyet konularından olan … sistemleri üzerine yazılım geliştirdiğini, geliştirdikleri yazılım TV yayını ve eglence konseptli bir yazılım olduğunu “…” markasıyla 15 farklı ülkede 1000’in üzerinde otel, tesis ve kampüslerde IP tabanlı Merkezi TV sistemleri ürettiğini, müvekkili şirketin İstanbul’da yerleşim bir ARGE şirketi olup, yaptığı ARGE çalışmaları TUBİTAK tarafından desteklendiğini, geliştiriği teknolojilerle Teknoloji Ödüllerine ve yaptığı ihracatıyla İhracat Ödüllerine layık görülmüş bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin eski çalışanı olan davalılar, gerek ticaret sicil kayıtlarından gerekse de şirkete ait … adresindeki bilgilerden anlaşılacağı üzere 18/08/2017 tarihinde yani müvekkiil şirketten ayrılmadan 3 gün önce, müvekkili şirket ile aralarında hizmet ililşkisi devam ederken ve müvekkili şirket ile aynı iş kolunda … Ticaret Limited Şirketi isimli şirketi kurduklarını, davalıların işten ayrıldıkları 22/08/2017 günü aynı zamanda davalıların şirketinin ticaret sicile tescil olduğunu, tescil için geçen süre, hazırlık ve müzakere aşamaları da dikkate alındığında, davalı şirketin tescili tarihinden çok daha uzun süre eveel, davalıların rakip şirketi kurma girişimlerine başladıklarını, müvekkili şirket davalıların bu kötü niyetli girşimini ilk kendi müşterilerinden duyduğunu, müşterilerin satın aldıkları teknolojinin aynısını daha uygun fiyatla satın alabileceklerine yönelik davalılardan teklif aldıklarını, müvekkili şirketin davalıların kendi şirketine karşılık “…” isimli şirket kurduklarını, müvekkili şirkete ait “…” isimli yazılımı “…” ismiyle piyasaya sürdüklerini ve ….tr isimli web sitesi üzerinden pazarlama yaptıklarını öğrendiklerini, … 1. FSHHM’nin … Değişik İş sayılı dosyasında yapılan delil tespitinde, teknik bilirkişinin şüphelilerin “…” ismi ile piyasaya sürdükleri yazılı tüm detayları ile incelediğini, iş akışını ve kod düzenini ortaya koyarak davacıların … yazılı ile karşılaştırdığını, yapılan tespit, yerinde inceleme ve bilirkişi raporu ile davalıların mali haklarına tecavüz teşkil ettiğinin sabit olduğunu, davalıların yazılımının ,müvekkili şirketin yazılımı ile aynı alt yapı sistemini kullandığını, bu kadar kısa sürede böyle bir yazılımın davalılarca geliştirilmesinin mümkün olamayacağını, … cihazlarda çalışması için yazılımda bulunması gereken “…” dosyalarının davalıların bilgisayarlarında olmasına rağmen bu kodların sadece lisans ve benzeri sözleşmeler ile üreticiden talep edilebileceğini, inceleme esnasında talep edilmesine rağmen bu sözleşmelerin sunulamadığını, yazılımda kullanılan fonksiyon ve değişkenlerin benzerlikler gösterdiğini, davalıların internet sitesi ile müvekkili şirketin internet sitesine kıyasla aynı müşteri kitlesine aynı hizmetlerin sunulduğunu raporda belirtildiğini, davalı şirkete ait ….tr isimli web sayfasında müvekkili şirkete ait web sitesinde yer alan içeriklerin neredeyse kopyalandığını, içerikleri arasındaki benzerliklerin hemen görülebileceğini, davalıların bu sürede bu mahiyetteki bir yazılımı geliştermelerinin imkansız olduğunu, davalıların işten ayrılırken izinsiz şeklide müvekkili şirketin datalarını yedilerinde götürdüklerini, müvekkili şirketin datalarını kullanarak ticaret yaparak haksız rekabete giriştiğini, davalıların müvekkili şirkette çalışırken imzaladıkları 22/03/2013 tarihli gizlilik sözleşmesi ile şirket içerisinde üretilen yazılımlardan şirket için kullanım hariç kopya alamayacağını, iş haricinde kullanmayıp başka partiler ile paylaşmayacağını taahhüt ettiğini, sözleşmeye aykırı davrandıklarını, mali hakları müvekkili şirkete ait olan sistemleri ticari amaçla kullanarak yayma ve umuma iletme haklarına tecavüzün olduğunu, davalıların işbu hukuksuz eylemlerine devam etmelerine izin verilmesinin bilgi ve fikri haklara tecavüz olması sebebiyle yalnızca müvekkili şirketin değil yazılım üretin diğer teknoloji şirketlerinin de kendisini güvensiz hissetmesine sebep olduğunu, bu nedenle davalıların müvekkil şirketin telif haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, “…” yazılımına ait kaynak kodlarının hukuka aykırı kullanılması/işlenmesi ve “…” yazılım ve programları üzerinde müvekkili şirketin izni olmadan değişiklik yapılması maddi ve manevi haklara tecavüz edilmesi sebebiyle davalıların işbu tecavüzlerinin men’i ve Ref’ini, davalıların hukuka aykırı eylemleri sebebiyle müvekkili şirketlerin uğradığı 10.000-TL manevi zarar ve FSEK 68.maddesi uyarınca tespit edilecek bedelin 3 kat fazlası tazminat tutarından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL maddi zarar bedelinin davalılardan tazminini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2017 yılında kurulduğunu ve hızlı bir gelişme ile Türkiye’de IPTV yazılımları sektörünün bilinen firmalarından biri haline geldiğini, bu süreçte pek çok firma ile çalışma şansı bulan müvekkili şirketin … yazılımını piyasaya sürdüğünü ve müşterileri tarafından oldukça memnun kalındığını, böylece bilinirliğinin arttığını, davacı tarafça müvekkili şirketin ortaklarından … ile …’ın kendi eski çalışanları olması nedeniyle müvekkili şirkete ait … yazılımının kendilerine ait … adlı yazılımının kopyası olduğunun iddia edildiğini, her iki yazılımın da mimari olan …’un, müvekkiline ait yazılımı en baştan, hiçbir bilgi kopyalanmaksızın tamamen özgün olarak yarattığını, bu durumun sundukları Prof. Dr. …’nın yazılımlara dair mütalaasında da açıkça görülmekte olduğunu, her iki yazılımın tüm detaylarının karşşılaştırıldığını, yazılımların benzerlik göstermediklerini, mimari yapılarının farklı olduğunu, düşük yüzdeli benzerlik oranlarının ise yazılımcının teknik zorunluluğundan ve hazır kütüphanelerin benzerliğinden kaynaklandığının tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber,bir an bile müvekkilinin … ve … tarafından yazılımın kopyalandığını ya da verilerin çalındığı iddiasının değerlendirildiğinde dahi müvekkili …’ın davada taraf edilmesinin hukuki bir yararı bulunmadığını, şirket ortakları hakkında bu dava açısından husumet yokluğu nedeniyle red kararına hükmedilmesini, … 1. FSHHM’nin … Değişik İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun haksız ve hukuka aykırı olduğunu, raporda yer alan tespitlerin eksik inceleme ile düzenlendiğini, teknik açıdan yetersiz incelemeler ile haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yazılımların hiçbir şartta benzer olmadığını ya da kopyalanmasının söz konusu olmadığını, davacının … adlı yazılımı 4 yılda geliştirdiğine dair beyanının gerçekleri yansıtmadığını, dolayısıyla müvekkilinin … yazılımını 4-5 ayda geliştirmiş olamayacağına dair iddiaların yersiz olduğunu, davacı tarafın toi.js dosyasının …’e ait bir kod olduğunu ve müvekkilleri tarafından haksız kullanıldığına dair iddiada bulunulduğunu ancak bunun sadece bir dosya ismi olduğunu ve hiçbir şirketle ilgisi bulunmadığını, davacının müvekkili … hakkındaki iddialarının eser hakkına tecavüzle ilgisi olmadığı gibi müvekkili …’ın haksız bir fiilininde söz konusu olmadığını, davacının tazminat taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının haklılığının yaklaşık olarak ispat olunabimesi için her iki tarafa ait yazılımların işbu dosyasının uzman bilirkişi marifetiyle incelenip değerlendirilmesi gerektiğini, talebin yargılamayı gerektirdiğini, davalıların mağduriyetine neden olacak şekilde ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesini,davanın kötü niyetle açıldığını, bu süreçte müvekkillinin potansiyel müşterilerine, müvekkiline ait yazılımı kötülediğini, müvekkilini maddi-manevi ciddi zararlara soktuğunu, buna dair haksız rekabet davasının … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde … E. sayılı davası ile görüldüğünü, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üstünde bırakılmasını beyan etmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 17/06/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ibraz edilmiştir.
17/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Gerek davacılara ait … ve gerekse davalılar tarafından oluşturulan … isimli programların FSEK 2.maddesi kapsamında bilgisayar programı niteliğinde olduğunu, … isimli program üzerinde davacıların hak sahibi olduğunu, dava dosyasında bulunan belgeler ile taraflarca sunulan CD ve USB bellekteki program kodları heyetteki teknik üyeler tarafından incelendiğinde; Her iki programın kaynak kodlarının, modül hiyerarşileri ve veri tabanlarının farklı olduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla bu veriler ışığında davacıların mali haklarından çoğaltma hakkının ihlal edildiğine dair bir değerlendirme yapılamayacağıı bildirilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; Hakları davacılara ait “…” … yazılımlarının mali ve manevi haklarına tecavüzün refi, meni ve tecavüz nedeni ile 10.000-TL manevi tazminat ile FSEK 68.maddeye göre 3 katı olarak şimdilik 10.000-00TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline ilişkindir.
Fikri mülkiyet hakkı kapsamında bilgisayar programlarının FSEK’de yer aldığı, Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere; Davacılara ait … ve davalılar tarafından oluşturulan … isimli programların FSEK 2.maddesi kapsamında bilgisayar programı niteliğinde olduğu, … isimli program üzerinde davacıların hak sahibi olduğu, her iki programın kaynak kodlarının, modül hiyerarşileri ve veri tabanlarının farklı olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla bu veriler ışığında davacıların mali haklarından çoğaltma hakkının ihlal edildiğinin kanıtlanamadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 287,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara iadesine,
3-Reddedilen Tecavüzün Men’i ve Ref’i talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
4-Reddedilen Maddi Tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-Reddedilen Manevi Tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalıların yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacıların yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır