Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/314 E. 2022/24 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/314 Esas
KARAR NO : 2022/24

DAVA : Tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat
DAVA TARİHİ : 09/07/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı şirket adına tescilli, başvuru numarası … olan çoklu endüstriyel tasarını tescil formunda gösterilen ürünlerden Tasarım No:2 Resim No:1 ve başvuru numarası … olan 1 sıra numaralı tasarım yoğun olarak taklit edilip üretilerek satışa sunulduğunu, …D.İş sayılı dosyasında bilirkişi marifetiyle tespit yapıldığını, davalının endüstriyel tasarımlarının taklitlerini üreterek satışa sunduğunu, davalının tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, SMK 151-1/a bendi, BK , haksız rekabet hükümleri ve TTK sair maddeler gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 1.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, hükmün ilanına karar verilmesine, tecavüzün önlenmesine, durdurulmasına , ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava şartı yokluğundan ve zamanaşımı itirazları gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesini, esas yönünden ise dayanak tasarımların özgün bir tasarım olmayıp, ilgili ürünlerin tüm unsurları ile uzun yıllardır kullanılan modellerden ibaret olduğunu , umuma mal olmuş, basmakalıp ve TPE nezdinde tescil edilmemiş ürünlere ilişkin sınai mülkiyet hakkına tecavüz edildiğinden bahisle tazminat talebinde bulunulmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davacının başvurusunu öğrendiğinde, talepte bulunanın üstün bir hakka sahip olabileceğini düşünülerek, ilgili ürünlerin üretiminin durdurulduğunu, elde bulunan 28 adeti ürünün satışının durdurulup, anında imha edildiğini , bu durumda da, hiç bir surette kabul anlamına gelmemek ile birlikte, ürünlerin taklitlerinin üretildiği varsayıldığında dahi işbu ürünlerin ticari bir amaçla kullanılmamış, piyasaya sunulmamış ve davacı şirketin malvarlığına etki edecek bir hususun oluşmadığını , ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davacı adına tescilli …nolu ETB tasarım( iki nolu resim ve bir nolu resim) …nolu ETB nin bir nolu tasarımına tecavüz nedeniyle tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenilmesine, SMK 151/1-a, BK, TTK hükümlerine göre şimdilik 1000TL maddi, 10000TL manevi tazminat, ihtiyati tedbir ,hükmün ilanı taleplerine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava, davalının cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, her ne kadar zamanaşımı ve dava şartı itirazında bulunulmuş ise de bu itirazlar yerinde görülmemiş, tarafların beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. Madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, …, …’nun 07/10/2019 tarihli bilirkişi raporlarında: Dosya da yapılan inceleme sonucunda modellerden … tescil numaralı model tasarımın beden kalıbının kruvaze, kolunun takma kol ana kalıp özelliğinde olduğu, davalı tarafça üretilen modelin beden, kol, yaka, özellikleri bakımından aynıya yakın benzer özellikleri taşımakta olduğunu , TPE nezdinde tescilli olan … başvuru nolu 2. Sıra elbise tasarımı ise modele davalı taraf tarafından farklılık kazandırıldığı kanaatine varıldığını, dosyada belirtilmiş modellerin kumaş sarfiyatları ile ilgili bir bilgi veya fatura olmamasından dolayı beyanlar dışında bir üretim adeti hesabı yapılamamakta olduğunu, önceki Tekstil bilirkişisinin keşif dosyasında davalı tarafın bildirmiş olduğu adetler baz alındığını,128 adet ürün tespit edildiğini, SMK 151/1-a kapsamında Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel geliri; … tescil no’lu model için 11.690,00 TL. olarak hesaplanabileceği … tescil no’lu model için herhangi bir fiyat bilgisi olmadığından bir bedel tespiti yapılamayacağı, Davalının satmış olabileceği ürün adeti ve ürün ile ilgili toplam cirosunun ne olabileceği ancak ürün bazında detaylı satış raporu ile gerçekleşebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler …, …, …nun 03/07/2020 tarihli 1. ek raporlarında: Dosya da yapılan inceleme sonucunda modellerden …tescil numaralı model tasarımın aynıya yakın benzer özellikleri taşımakta olduğunu , … başvuru nolu 2. Sıra elbise tasarımının kol ayrıntısı ile “ayırt edici” özellik taşıdığı ve bu tescilli model ile davalı tarafın adresinde bulunan modelin aynıya yakın benzer olduğunu,… tescil no’lu model için 10.824,00 TL olarak hesaplanabileceğini, … tescil no’lu model için herhangi bir fiyat bilgisi olmadığından bir bedel tespiti yapılamayacağını, Davalının satmış olabileceği ürün adedi ve ürün ile ilgili toplam cirosunun ne olabileceği ancak ürün bazında detaylı satış raporu ile gerçekleştirilebileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirilmişlerdir.
Bilirkişiler …, …,…’nun 21/04/2021 tarihli 2. ek raporlarında: … tescil no’lu model için 10.824,00 TL. olarak hesaplanabileceği … tescil no’lu model için herhangi bir fiyat bilgisi olmadığından bir bedel tespiti yapılamayacağı, davalının satmış olabileceği ürün adedi ve ürün ile ilgili toplam cirosunun ne olabileceği ancak ürün bazında detaylı satış raporu ile gerçekleşebileceğini bildirmişlerdir.
Uyuşmazlığa Uygulanacak Hükümler, Mahkememizin Kabulü
Dava, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Uyuşmazlığın özü, davalı eylemlerinin davacıya ait … nolu ve … nolu tescilli tasarımlara tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı , tecavüz varsa SMK 151/2-a kapsamında tazminatın belirlenmesinden ibarettir.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesine göre “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Bu yasal açıklamalar kapsamında somut uyuşmazlık konusu olaya sunulu deliller ışığında baktığımızda;
Toplanan deliller ve bilirkişi kök ve ek raporu ile … 1.FSHHM’nin …diş sayılı dosyası, değişik iş dosyası kapsamında alınmış rapor içeriği ve tasarım tescil belgeleri incelendiğinde; …nolu tasarım için 9.2.2017 tarihinde başvuru yapıldığı ve bültende ise 9.5.2017 tarihinde yayınlandığı, tescilinde 9.2.2017 tarihinde yapıldığı, davacının ise delil tespitini 4.4.2017 tarihinde yaptırdığı, somut dava dosyasına ilandan önce davalının haberdar edildiğine ilişkin bir delil sunmadığı , diğer tasarım yönünden ise yani … nolu tasarım yönünden 15.3.2017 tarihinde başvuru yapıldığı ve bültende ise 24.4.2017 tarihinde yayınlandığı, tescilinde 15.3.2017tarihinde yapıldığı, davacının ise delil tespitini bu tasarım yönünden 28.4.2017 tarihinde yaptırdığı,yani bülten tarihinden 4 gün sonda delil tespiti yaptırdığı dolayısıyla bu tasarım yönünden tescilli tasarıma tecavüz iddiasıyla dava açma hakkı bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı ise tasarımların harcı alem olduğunu yıllardır piyasada var olduğunu ileri sürmüştür ancak davalı yanca açılmış bir hükümsüzlük davası bulunmadığı gibi, tasarımların davacının rüçhan tarihinden önce başka firmalarca kamuya sunulduğuna ilişkin delil de sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalıda ele geçen ürünlerin Tespit ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan ve davacı adına koruma altında olan tasarıma dayalı olarak davacının dava açma hakkı bulunduğu, davacı tarafın her iki tasarım yönünden de SMK’nun 151/2-a maddesi uyarınca hesaplama yapılmasını talep ettiği, dosya kapsamında toplanan delillere göre ve mali inceleme kayıtlarına göre davalının tecavüze konu ürünlerden kaç adet sattığının ve bu ürünlerin satışından ne miktarda kar elde ettiğinin net bir şekilde tespit edilemediği, davacının da dayanak tasarımdan kendisinin ne kadar satış yaptığına dair somut delil sunmadığı, sunulan faturalarda bu ürünlerin hangi kod ile satıldığının belli olmadığı faturalarda tasarımın numarasının yer almadığı , genel ifadeler ile hırka, tunik, elbise gibi genel açıklamaların bulunduğu bu durumda tasarımın kullanıldığı süre, tasarımın niteliği, ihlalin boyutu gözetilerek TBK’nın 50. maddesi uyarınca, bir tazminata hükmedilmesi gereklidir.
Bilindiği üzere tazminat hukukuna egemen olan görüş sebebsiz zenginleşmeye neden olmayacak şekilde bir tazminat belirlenmesidir. Farazi ihtimallere göre davacının mahrum kaldığı kar belirlenemez. Mahkememizin ihtisas mahkemesi olması dolayısıyla her yıl /dönem tekstil sektörünün yani sezon itibarıyla rağbet gören ve satışı yapılan ürün modellerinin farklılık gösterdiği, hatta iklimin, küresel salgınların, ekonomik krizlerin dahi ürünler üzerinde satışa doğrudan etkisinin bulunduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bir önceki dönem daha çok satılabilen tescilli yada tescilsiz bir tasarım ürününün diğer dönem de aynı hızla ve sayıda satılması her sezonun (yılın) modası, rengi ve trendi farklılık gösterdiğinden, tüketicinin içinde bulunduğu ekonomik ortam dahi satış rakamlarını etkilemektedir. Somut dosyada gerek davacı gerek davalı satışlarında ürünlerin bizatihi satış kodu vb hiçbir kayıt içermediği anlaşılmaktadır. Davacı tescil ettirdiği ürünlerin çok rağbet gören ürünler olduğu yönünde delil sunmamıştır.(alınan ödül, yapılan anket , yurt dışı satışlar vb) ,gelen mali kayıtlar kapsamına göre gerek davacı gerekse davalının çok büyük ticari kapasiteye haiz firmalardan olmadıkları, dolayısıyla bir tazminat hesabı yapılacak ise hakkaniyete uygun olanın ele geçen ürün miktarı ve tasarımın tescil tarihi ile ihlal tarihleri dikkate alınarak bu kapsamda davacının mahrum kaldığı karın dolayısıyla davacı zararının tespitinin gerektiği bilinmektedir.
Yargıtay 11.HD’nin 2015/4136 asas-2015/11791 karar ve 10.11.2015 tarihli ilamlarına göre; davacının dayanak tasarımlarından 2017/00905 nolu tasarımın için başvuru tarihinin 9.2.2017, bültende ilan tarihinin 9.5.2017 tarihi olduğu, davacının ise davalı işyerinde ise …d.iş sayılı dosya kapsamında davacının 30.3.2017 tarihinde delil tespit talebinde bulunduğu ve bilirkişinin de raporunun sonuç kısmında davalının işyerinde 4.4.2017 tarihinde inceleme yaptığını, davacının tasarımından 2 sıra nolu tasarımı içiren 28 adet elbise tasarımının aynısının kullanıldığının tespit edildiğini bildirmiş olup, tescilli tasarıma tecavüz iddiasının dinlenebilmesi için tecavüz tarihinden önce tasarım başvurusunun ilan edilmesi gerektiği oysa ilanın 9.5.2017 tarihinde yapıldığı , tasarım başvurusu yapıldığının delil tespit tarihinden önce karşı tarafa bildirildiğine dair davacı yanca delil de sunulmadığından; tasarım hakkı başvurunun ilanı ile başladığından ilandan önce gerçekleştirilen fiillerin tescilli tasarım hakkına tecavüz oluşturmadığı anlaşıldığından tescilli tasarıma yönelik tasarıma tecavüzün tespiti , durdurulması ,önlenmesi ve tescilli tasarıma tecavüze yönelik tazminat isteminin reddine, ancak eylemin haksız rekabet olduğu ve eylemin tescilsiz tasarıma tecavüz teşkil ettiği anlaşıldığından tazminat hesaplanması , yine ele geçen ürün ve tasarımın niteliği gözetilerek yapılmıştır.Davalı ürünlerine ilişkin olarak 04.04.2017 tarihinde tespit yapılmıştır.Davacının her ne kadar tasarım koruma süresi tescil başvuru süresi ile başlayacak ise de tescilli tasarıma dayalı tecavüze ilişkin davasını ancak tasarımın tescili yayına çıktıktan sonra açabilecektir. Ancak tecavüz eyleminde bulunan kişi tasarım başvurusundarı ihtaname ile haberdar edilmiş ise yayından öncede dava açılabilecektir. İlan tarihi dikkate alındığında davacı tarafça davalıya gönderilmiş ihtarname
bulunmamaktadır. Davacı taraf bunun yanı sıra tasarımı ilk kez Türkiye’de kamuya sunan olduğundan tasarımının tescilsiz tasarım olarak korunacağı SMK hükümleri ile belirlenmiş olup, davacı bu tasarım yönünden haksız rekabete dayalı olarak talepde bulunabilecektir.
Bu tasarım yönünden bilirkişiler dosyada fiyat bilgisi bulunmadığından bahisle hesaplama yapamadıklarını bildirmişlerdir. Bu durumda BK hükümlerine göre hesaplama yapılması gereklidir. Zira özellikle uğranılan zararın miktarının tam olarak ispat edilememesi halinde hakimin, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirlemesi (TBK m.50/II) gerekmektedir. Davalı eyleminin devam ettiği süre, elde ettiği gelir, tasarımın bilinirliği, gücü, ihlalin boyutu ve niteliği, tarafların dosyaya yansıyan mali durumu, ihlal eyleminin gerçekleşme şekli ile kusurun ağırlığı, tasarımın abiye tarzında bir elbise olması, tasarımın ekonomik önemi, tasarıma tecavüz edildiği anda henüz ilan yapılmamış olması , dolayısıyla tasarımın ihlal anında tescilli olmadığı, ancak elbise tasarımının aynısının kullanılması suretiyle davalının elinde bu tasarıma havi ürün bulunması gibi kriterler ile sunulan elbise faturalarına ilişkin satış bedelleri ortalaması, işyerinde 28 adet ürün ele geçmiş olması, dolayısıyla … nolu tasarım yönünden eylemin haksız rekabet teşkil edeceği gözetilerek haksız rekabetin tespitine, eylemin durdurulmasına, önlenmesine, haksız rekabet nedeniyle TTK 56 vd maddeleri ve BK hükümlerine göre ; ( 28 adet ürünx65 TL= 1820 TL ) 1820 TL davalının mahrum kaldığı kar kapsamında talep edebileceği tazminat bedeli olduğu hususu mahkememizce BK hükümlerine göre talep edilebilecek tazminat bedeli olmakla birlikte davacı her iki tasarım için şimdilik toplamda 1000 TL talep ettiğinden (talep ile bağlı kalınarak her bir tasarım için talep ettiği bedel 500 TL olarak kabul edilmesi gerektiğinden) 500-TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 4.4.2017 tarihinden yıllık en yüksek mevduat faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının bir diğer ihlal iddiasına konu dayanak tasarımı ise … nolu tasarım için olup; bu tasarımın başvuru tarihinin 15.3.2017, bültende ilan tarihinin 24.4.2017 tarihi olduğu, 28.4.2017 tarihinde inceleme için davalı işyerine gidildiği bu tasarım yönünden tasarımın ilan sonrasında işyerinde delil tespiti yapılmış olduğundan yani delil tespiti tarihinde tescilli bir tasarım söz konusu olduğundan ; … nolu tescilli tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilmesi gerekmiştir. Bilirkişi delil tespit raporunda yani 29.4.2017 tarihli raporda bu firmaya inceleme yapıldığında firma yetkilisinin ihlale konu elbiseden 100 adet satıldığını bildirdiğini tespit ettiği rapora yazılmış olup, somut dava dosyasında da … nolu tasarım hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri, davalı eyleminin devam ettiği süre, elde ettiği gelir, tasarımın bilinirliği, gücü, ihlalin boyutu ve niteliği, tarafların dosyaya yansıyan mali durumu, ihlal eyleminin gerçekleşme şekli ile kusurun ağırlığı, tasarımın ekonomik önemi, tasarım hakkına tecavüz edildiği anda geçerliliği gibi kriterler dikkate alındığında, 6769 sayılı SMK 151/2-A maddesine göre davacının 10.824 TL maddi tazminata hak kazandığı anlaşılmış ise de( 21.4.2021 tarihli ek raporun 6.sayfasında bu tasarıma konu elbisenin 116.90 TL etiket ile satıldığı belirtilmiş olup, yine raporun 7.sayfasında davalının satış faturalarında üretim için yaptığı maliyet gideri hesaplaması yapılmadığından her bir elbise için bilirkişilerce 108.24 TL kar ile elbisenin satılacağı öngörülmüş ve 108. 24x 100= 10.824 TL 01820 nolu tasarım için hesap edilen tazminat miktarı olarak belirlenmiştir ve bu bedel BK hükümlerine göre mahkememizce de tasarımın niteliği, geçerli olduğu süre ve davalının sattığı ürün miktarına göre mahkememizce makul bulunmuştur) ancak davacı her iki tasarım için dava açarken 1000 TL için dava açmış olduğundan (her bir tasarım için 500-TL maddi tazminat talep ettiği kabul edilerek) talep ile bağlı kalınarak 500 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 28.4.2017 tarihinden itibaren yıllık en yüksek mevduat faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bir tür haksız eylem niteliği taşıyan davalının tasarımlarına tecavüzü sonucu, davacı tasarım sahibinin piyasada edindiği manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ,, davalının basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle tarafların sosyo ekonomik durumları ve manevi tazminat ile elde edilebilecek manevi tatmin, gözetilerek Her iki tasarım yönünden toplamda 10.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 28.4.2017 tarihinden itibaren yıllık en yüksek mevduat faiz ile birlikte davalıdan tahsiline , hükmün ilanında davacının hukuki yararı söz konusu olduğundan ilan isteminin de kabulüne , her ne kadar dayanak … nolu tasarımın için tecavüz tarihinden önce tasarım başvurusunun ilan edilmesi gerektiği oysa ilanın 9.5.2017 tarihinde yapıldığı , tasarım başvurusu yapıldığının delil tespit tarihinden önce karşı tarafa bildirildiğine dair davacı yanca delil de sunulmadığından; tasarım hakkı başvurunun ilanı ile başladığından ilandan önce gerçekleştirilen fiillerin tescilli tasarım hakkına tecavüz oluşturmadığı gözetilmiş ve bu tescilli tasarıma tecavüzün tespiti , durdurulması ,önlenmesi talebi red edilmişse de aynı tasarım yönünden haksız rekabete dayalı dava açılmış olması dolayısıyla davacının açmış olduğu davada haksız rekabet iddiası yönünden haklı olduğu gözetilerek davacı aleyhine aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemiş, davacının değişik iş dosyasında yaptığı yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-A-Yargıtay 11.HD’nin 2015/4136 asas-2015/11791 karar ve 10.11.2015 tarihli ilamlarına göre; davacının dayanak tasarımlarından … nolu tasarımın için başvuru tarihinin 9.2.2017, bültende ilan tarihinin 9.5.2017 tarihi olduğu, davacının ise davalı işyerinde ise … d.iş sayılı dosya kapsamında davacının 30.3.2017 tarihinde delil tespit talebinde bulunduğu ve bilirkişinin de 4.4.2017 tarihinde inceleme yaptığı, 2 sıra nolu 28 adet elbise tasarımının aynısının kullanıldığının tespit edildiği, tasarıma tecavüz iddiasının dinlenebilmesi için tecavüz tarihinden önce tasarım başvurusunun ilan edilmesi gerektiği oysa ilanın 9.5.2017 tarihinde yapıldığı , tasarım başvurusu yapıldığının delil tespit tarihinden önce karşı tarafa bildirildiğine dair davacı yanca delil de sunulmadığından; tasarım hakkı başvurunun ilanı ile başladığından ilandan önce gerçekleştirilen fiillerin tasarım hakkına tecavüz oluşturmadığı anlaşıldığından tescilli tasarıma yönelik tasarıma tecavüzün tespiti , durdurulması ,önlenmesi ve tescilli tasarıma tecavüze yönelik tazminat isteminin reddine,
B-Ancak ürünlerin benzer olması halinde … nolu tasarım yönünden eylemin haksız rekabet teşkil edeceği gözetilerek haksız rekabetin tespitine, eylemin durdurulmasına, önlenmesine,
C-Haksız rekabet nedeniyle TTK 56 vd maddeleri ve BK hükümlerine göre ; ( 28 adet ürünx65 TL= 1820 TL ) 1820 TL davalının talep edebileceği tazminat bedeli olmakla birlikte, davacı her iki tasarım için şimdilik toplamda 1000 TL talep ettiğinden (talep ile bağlı kalınarak her bir tasarım için talep ettiği bedel 500 TL olarak kabul edilmesi gerektiğinden) 500-TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 4.4.2017 tarihinden yıllık en yüksek mevduat faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
2-A-davacının dayanak tasarımlarından … nolu tasarım için başvuru tarihinin 15.3.2017, bültende ilan tarihinin 24.4.2017 tarihi olduğu, 28.4.2017 tarihinde inceleme için davalı işyerine gidildiği bu tasarım yönünden ilan sonrasında işyerinde delil tespiti yapılmış olduğundan ; … nolu tescilli tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
B-… nolu tasarım hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri, BK hükümlerine göre smk 151/2-A maddesine göre davacının 10.824 TL maddi tazminata hak kazandığı anlaşılmış ise davacı her iki tasarım için dava açarken 1000 TL için dava açmış olduğundan (her bir tasarım için 500-TL maddi tazminat talep ettiği kabul edilerek) talep ile bağlı kalınarak 500 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 28.4.2017 tarihinden itibaren yıllık en yüksek mevduat faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
3-Her iki tasarım yönünden 10.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 28.4.2017 tarihinden itibaren yıllık en yüksek mevduat faiz ile birlikte davalıdan tahsiline
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
5- Usulen el konulan ürün bulunmadığından imha isteminin reddine,
6-717,255 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 529,39 TL harcın davalıdan tahsiline,
7-Tecavüzün tespiti, haksız rekabetin tespiti taleplerinin kabulü yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Toplamda Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacının mahkememizin…Değişik iş dosyasında sarf ettiği emek ve mesai gözetilerek AAÜTE ikinci kısım birinci bölüm hükümlerine göre 1140 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 35,90 TL başvuru harcı 187,86 TL peşin harç 349,80 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.600 TL bilirkişi ücreti … D.iş dosyasındaki 87,70 harç, 56 TL tebligat ve 1.100 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.417,26TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı tarafın yapmış olduğu 600 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
13-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 22/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır