Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/312 E. 2019/244 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/312 Esas
KARAR NO : 2019/244

DAVA : Markanın hükümsüzlüğü, sicilden terkin
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 23/05/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın hükümsüzlüğü, sicilden terkin talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına … sayılı “…” markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili beyan dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık;davalı adına … sayılı “…” markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip davacı … davalı yanın dosyaya sundukları dava, cevap, cevaba cevap, ikinci cevap dilekçeleri, deliller karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller incelenmiş, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip HMK 186. madde kapsamında davacı … davalı vekilinden esas ile ilgili beyanları sorulmuş, bildirecekleri başka delil bulunmadığından ayrıca dosya hakimin hukuki bilgisi ile çözümlenecek nitelikte bulunduğundan yargılamaya son verilmiştir.
Marka tescil belgesi incelendiğinde davacı markasının 09 ve 36. sınıf yönünden … ibaresi ile 2001 yılından beri davacı adına tescilli olduğu, markanın salt yazı ile oluşturulmuş olduğu, davalının hükümsüz kılınması istenen markasının … no ile 35. sınıf içir … ibaresi üzerinde bir ampul şekli ile ampül üzerinde iki adet … harfinin yine altında … ibaresinin bulunduğu ve sarı ve kırmızı renklerle oluşturulmuş özel bir logo çalışması ile bir marka oluşturulduğu ve markanın 35.sınıf için tescil edildiği anlaşılmıştır. Öte yandan davalı adına uzun yıllardır tescilli olan markanın yine aynı logo ve … ibaresi ile 11. sınıf için … no ile 27.12.2006 tarihinde tescil edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı ticaret ünvanının … Ltd. Şti. Olduğu, davalının daha sonra unvan değişikliğinde bulunduğu ve … Tic. Ltd. Şti. Olduğu, odaya kayıt tarihinin 17.3.2006 tarihi olup, davalının aydınlatma sektöründe faaliyet gösterdiği, meslek grubu olarak elektrik ekipmanları meslek grubunda oda kaydının gerçekleştirildiği, ayrıca kendi adına oluşturduğu http://aksesaydinlatma.com.tr ibareli alan adının 2015 yılında oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere davacının sunduğu delillere göre davacının tanınmış markası olan … ibaresinin bankacılık alanında … ile çağrışım yapan bir marka olduğu, bankacılık sektörü ile aydınlatma sektörünün birbirinden tamamen uzak alanlar olduğu, öte yandan karıştırma ihtimali, “bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın, daha önceden tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple aynı ya da benzer olduğu için, önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesi” ya da “bir mal veya hizmetin alıcısının, yani genel anlamda halkın almayı tasarladığı, bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını veya hizmetini alma ihtimali (tehlikesi)” biçiminde tanımlanmaktadır.
Davacı markası … olup davalı markası … şekil olup markalar özellikle davalının özel bir logo ile markasını kullandığı ve faaliyet alanlarının farklı olduğu hususu gözetilidiğinde görsel, işitsel, anlamsal ve en önemlisi sektörel anlamda benzerliği bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davalı gerek ticaret unvanı yoluyla gerek marka tescili yoluyla … sayılı markasını 11. Sınıfta tescil ettirerek markası üzerinde kazanılmış hak elde etmiştir. Hükümsüzlük konusu … sayılı marka ise davalının eski markasındaki emtia yönünden farklı sektöre hitap etmemektedir.
Öte yandan somut olayda hükümsüzlüğü talep olunan markanın davalının aynı zamanda ticaret unvanında yer aldığı da anlaşılmaktadır ve ticaret unvanı 2006 yılından beri tescillidir. 6762 sayılı TK’nun 48. maddesi, “Tacirin hüviyeti ve işletmenin genişlik ve ehemmiyeti yahut mali durumu hakkında üçüncü şahıslarda yanlış bir kanaatin meydana gelmesine mahal verecek mahiyette veya hakikate yahut amme intizamına aykırı olmamak şartıyla her ticaret unvanına, işletmenin mahiyetini gösteren veya unvanda zikredilen kimselerin hüviyetlerini belirten yahut muhayyel adlardan ibaret olan ilaveler yapılabilir.” hükmünü amirdir. Dolayısıyla davalı şirket ticaret unvanı üzerinde faaliyet gösterdiği alan ile ilgili olarak tekel hakkına sahip bulunmaktadır. Zira TK’nun 52.maddesine göre,”Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanmak hakkı, münhasıran sahibine aittir.” Bu koruma, somut olayda olduğu üzere tüzel kişi tacirler yönünden bütün Türkiye’de ve şirketin fiilen aktif olduğu faaliyet alanına giren mal ve hizmetler yönünden geçerlidir. Ticaret unvanında yer alan bir unsurun, şirketin faaliyet alanına giren mal ve hizmetlerle ilgili olarak bir başkası adına, marka olarak tescil edilmek istenmesi halinde, unvan sahibi tescile itiraz etme ve tescil gerçekleşmişse hükümsüzlük talep etme hakkına sahiptir.
Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır. Buna göre dava konusu markanın kapsamında 35. sınıfta yer olan hizmetlerin alt grupları dikkate alındığında ise alıcı kitlesi, karşıladığı ihtiyaç, bankacılık gibi özel bir alanda herkesin faaliyet gösterememesi, hiçbir tüketicinin bir banka ile başka bir işletme arasında bağ kuramayacağı gibi tüm kriterler yönünden tümüyle farklı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan markaların benzerliği ile mal ve hizmetlerin benzerliğine ilişkin unsurların karşılıklı bir bağımlılık ve dengeleme ilişkisi içinde olup olmadığı gözden uzak tutulmamalıdır. İşaretlerin benzerliğinde ise, onların ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı hususları da önemli bir faktördür.
Dosyada toplanan tüm deliller birlikte incelendiğinde davalının hükümsüz kılınması istenen markasının daha önce aynı şekil ile 2006 yılında 11. sınıf için tescil edilmiş olması, yine davalının ticaret unvanının kök unsurunun … ibaresi olması, davalının özgün bir logo ile markasını kullandığından markalar arasında iltibas bulunmadığı, faaliyet gösterilen sektörlerin tamamen farklı sektörler olup, tüketici zihninde bağlantı kurulmasının da mümkün bulunmadığı, davacının markasının bankacılık alanında tescilli olması , faaliyet alanları itibarıyla 35.sınıf karıştırma ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK 6/1 hükmü uyarınca da; Karıştırılma ihtimalinde hedef alıcı, mal veya hizmeti sunan işletmenin kimliğinde, dolayısıyla üründe yanılmaktadır. Karıştırılma ihtimali değerlendirilirken markanın tüketicide bıraktığı genel izlenim dikkate alınmalıdır. Bunun yanında markanın görsel, işitsel, anlamsal benzerliği de irdelenmelidir. Tescilli markaların faaliyet gösterdiği alanlar karıştırılma ihtimali bağlamında incelenecektir. Tescilli olunan mağazacılık hizmetinin özgülendiği sektör ve ürünlerin hitap ettikleri müşteri profilinde daima , karşıladıkla ihtiyaçlar, sunulan hizmetler, ürün ve hizmatlarin hitap ettiği kitle dikkate alınmalıdır.
Bu aşamada çözümlenmesi gereken; davacı markasının kapsadığı 35. Sınıftaki hizmetler bakımından, taraf markalarının mal ve hizmet listelerinin aynı/aynı tür veya benzer olup olmadığıdır. “Aynı tür” mal veya hizmetten kasıt aynı sınıfın alt grubunda sayılan mal veya hizmetlerin birbirine göre durumudur. Farklı sınıf ve/veya alt gruplarda yer alan mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığı; bahse konu mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kesiminin özellikleri dikkate alınmak suretiyle, bu mal veya hizmetlerin benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olup olmadığı, ikame imkânlarının bulunup bulunmadığı, birbirini tamamlayıcı niteliği bulunup bulunmadığı benzer markaları bu farklı sınıf ve alt gruplardaki mal veya hizmetler üzerinde gören tüketicilerin herhangi bir şekilde markalar arasında veya marka sahibi işletmeler arasında bir bağlantı kurup kurmayacağı dikkate alınarak belirlenir. Dolayısıyla davacının bankacılık alanında … markası altında … markasının bankacılık ile ilişkili olup, 35. sınıf yönünden ilişkilendirilmeyeceği,zira davacı markasının çok tanınmış marka olması nedeniyle tüketicinin aldanmayacağı, … ibaresinin … markasının yani çatı markasının altında bir marka olması tek başına davacı banka dışında düşünülemeyeceği, asıl tanınmış olan markanın … olup, davalının tescil aldığı sınıflar kapsamında bir karıştırmanın bulunmadığı, kaldiki davalı markasının bir şekil markası olup, 2006 yılından beri aynı şekil ile tescilli olduğu anlaşıldığından hükümsüzlük isteminin reddine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 8,50 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davanın reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı yanın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır