Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/292 E. 2020/225 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/292 Esas
KARAR NO:2020/225

DAVA:Marka Hakkına Tecavüz ve H.R. tespiti,tazminat
DAVA TARİHİ:04/07/2018
KARAR TARİHİ:22/09/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz ve H.R. tespiti,tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Dava konusu uyuşmazlığın dava dilekçesi kapsamına göre; 1 FSHHM nin … d.iş sayılı dosyasında davalıya ait adreste müvekkili firmalara ait taklit ürünlerin ele geçirilmiş olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davacıların marka hakkının ihlal edildiğini, davalı eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğnin bu nedenle davalının marka hakkının ihlal ve haksız rekabet teşkil eden eyleminin tespiti, durdurulması, önlenilmesi, ihtiyati tedbir ve her bir davacı için SMK 151/2-a kapsamında 1000 TL maddi, 1000 TL manevi , 1000 TL itibar tazminatının tahsilini ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık; davalının Davacılara ait …, …, …, … ibareli markalarına yönelik marka hakkının ihlal ve haksız rekabet teşkil eden eyleminin tespiti, durdurulması, önlenilmesi, ihtiyati tedbir ve her bir davacı için SMK 151/2-a kapsamında 1000 TL maddi, 1000 TL manevi , 1000 TL itibar tazminatının tahsili ve hükmün ilanı istemine ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan davacılara ait ( … , …,… , … ) marka tescil belgeleri davalıya ait vergi kayıtları , ticari sicil kaydı, değişik iş dosyası celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacının dava dilekçesi tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler … ve … tarafından sunulan 11/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacılara ait …, …, …, … ibareli markaların TANINMIŞ MARKALAR oldukları, Tespit dosyası üzerinden yapılmış olan incelemeler ve çekilmiş olan fotoğraflardan anlaşıldığı davalı tarafça, davacı tarafın tescilli markalarının, dosya kapsamından anlaşıldığı üzere davacıların izni veya hukuki bir dayanak olmaksızın ayakkabı, çanta, terlik, cüzdan, kemer emtialarında kullanıldığı, Davacıların tanınmış markaları olan …, …, …, … markalan davalı tarafın kullanımlarını gerçekleştirdiği ayakkabı, çanta, terlik, cüzdan ve kemer emtialarında tescilli olduğu, Davacıların …, …, … VE … hakim unsurlu markalarının davalı yan tarafından herhangi bir hakkı haiz olmaksızın kullanıldığı, bu kullanımlar ile davacıların markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz edildiği, bu nedenlerle davalı yan kullanımlarının davacı şirketlerin markadan doğan haklarına, her bir marka için ayrı ayrı tecavüz teşkil ettiği, Söz konusu her bir marka için ayn ayrı maddi tazminat hesabının yapılabilmesi için, Davalı tarafın; 2016-2017-2018 yılı kurumlar vergisi beyannamelerinin, 2016-2017-2018 yıllarına ilişkin yasal defterlerinin, 04,07.2016 – 04.07.2018 tarihleri arasında davaya konu ürünlere ilişkin üretim ve satışlanm gösterir (adetsel ve fiyatsal) stok kartlarının; dosyaya istenilmesi halinde mümkün olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 24/07/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; Davalı …’nun ticari faaliyetinin olmadığı, dolayısı ile maddi tazminat için gerekli yasal defter ve belgeleri bulunmadığından herhangi bir inceleme yapılamadığı, İstanbul 1. FSHH Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında, tespit yapılan … … Sok. N…. … adresinde, tespit tutanağında da belirtildiği üzere … ŞİRKETİ’nin bulunduğunu bildirmişlerdir.
Davalının … ŞİRKETİ’nin ortağı olduğu gelen icari sicil kaydından anlaşılmış olup, davalının hukuki yönden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, değişik iş dosyasında davalının hem depo hemde adresinde tespit yapıldığını, bir tazminat hesaplanacaksa depoda duran ürülerin satışa sunulmamış olması nedeniyle bir zarar oluşmadığını, ayrıca ürünlerin birebir incelenmediğini, davacının taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde, tazminat hesaplamasının smk 151/2-A maddesine göre yani “marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, marka sahibinin markanın kullanılması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre” yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller bilirkişi raporları ile birlikte incelendiğinde; Davalı davacıların dünyaca tannımış markalarını bizzat ele geçen ürünlerde kullanmak suretiyle halk tarafından karıştırılma ihtimaline yol açtığı,marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete neden olduğu anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesi düzenlemesine göre; marka hakkını ihlal sayılan eylemler belirlenmiş ve ;
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.” fiilleri marka hakkına tecavüz olarak sayılmıştır.
Davacı markalarının Türk Patent ve Marka Kurumundan gelen belgeler kapsamına göre davalının satışa sunduğu ticari faaliyet alanlarında uzun yıllardır tescilli olması, tescilin ve davacının ticari faaliyetinin ülkemizde ve dünyada yaygınlığı, taklit olarak kullanılan marka görsellerinin davacılara ait tanınmış markaların birebir aynısının ürünler üzerinde taklit olarak kullanılmış olması, davacının markalaşma sürecinde asıl amacının kar elde edilmesi olduğu, bu kapsamda reklam vb şekilde ciddi mali külfete katlandığı, davalının ise ticari satışa sunduğu ürünlerde bu popülerlik sayesinde ürünü tükeciye satma saikiyle hareket ettiği, dolayısıyla sattığı ürün düşük fiyatlı dahi olsa davacının maddi yönden zararının oluştuğunun , davalının ise ürün üzerine koyduğu marka sayesinde ürünü sattığının kabülünün gerektiği, zira davacının uzun yıllara yayılan süreçte kendi markasını oluşturma sürecinde maddi külfete katlandığı, ciddi yatırım yaptığı,Davalıya ait işyeri adresinde ve deporada,
İstanbul 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından … Değişik İş sayılı dosyasında yapılan tespitte :
Raflarda satışa arz vaziyette dizili ve sıralı;
… markalı ve logolu 2 adet cüzdan ve 3 adet çanta,
… markalı ve logolu 4 çift terlik, 13 tek terlik, 1 çift ayakkabı,
… marka ve logolu 3 adet çanta
… markalı ve logolu 1 adet çanta tespit edildiği,
Dosyada depo olarak belirtilen adreste yapılan tespit işleminde , depolanmış olarak sıralı ve dizili satışa arz vaziyette;
… markalı ve logolu 65 adet çanta
… markalı ve logolu 58 adet kemer
… markalı ve logolu 24 adet cüzdan
… markalı ve logolu 4 adet kemer
… markalı ve logolu 1 adet cüzdan,
… markalı ve logolu 6 çift ayakkabı
… markalı ve logolu 15 çift terlik ve 15 adet kutusu
… marka ve logolu 1 adet çanta
… markalı ve logolu 13 adet çanta, 1 adet terlik tespit edildiği,
Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda ürünlerin taklit olarak üretildiğinin, orjinallerine göre dikiş ve baskı kalitelerinin düşük olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK kapsamında; ,marka sahibinin tescilli markası ile iltibasa neden olacak işaretlerin kullanılmasını yasaklamaktadır.Madde metninden de anlaşılacağı üzere marka ile aynı veya benzer olan işaretin tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerde kullanılarak halk tarafından karıştırılma ihtimaline yol açılması,marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.Ayrıca işaret ile tescilli marka arasında halk nazarında “ilişkilendirilme ihtimali” olduğu ihtimali de “karıştırılma ihtimali” kavramına dahil sayılmıştır.Karıştırılma ihtimalinde ,halkın iki işaret arasında herhangi bir şekilde ,herhangi bir sebeple bağlantı kurması yeterlidir.Alıcıların aldıkları ürünlerin başka bir işletmeye ait olduğunu bilmelerine rağmen ,iki işletme arasında ekonomik veya organik bir bağlantı olduğu yanılgısına düşmeleri halinde ,karıştırılma ihtimali vardır ve markalar arsında iltibasın mevcut olduğu kabul edilmektedir.
Davacı maddi tazminat istemini 151/2-a maddesine göre talep etmiştir. davacının kar kaybının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre belirlenmesi gereklidir., ancak davacı şirketlerin mali kayıtları yurt dışında bulunduğundan mali bilirkişilerce bir İNCELEME YAPILAMADIĞINDAN tazminatın B.K. 42. ve 43. maddeleri dikkate alınarak hesaplanması gerekir.
Maddi tazminat isteminin aydınlatılmasına yönelik olarak mahkememizce tüm araştırmalar yapılmıştır, … ŞİRKETİ’nin mali kayıtları da celp edilmiştir. Değişik iş dosyası de celp edilmiş işyeri ve depoda ele geçen ürünler bulunduğu anlaşılmıştır.
Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” , Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiştir.
Davacının 4 markası da dünyada tanınmış markalardan olup, belirli bir fiat ve kalite ile belirli bölgelerde lisans verilen mağazalarda satışı yapılan markalardan olup, davalının izinsiz olarak ticari amaçla ürünleri satışa sunduğu, haksız olarak kar elde ettiği, ticari faaliyet sahasının popüler bir mevkiide olması nedeniyle ürünün satışını kolaylaştırdığı, dolayısıyla ele geçen ürün çeşitliliğine göre davacının talep ettiği 1000- TL nın somut olaya göre her bir davacı yönünden makul bir maddi tazminat bedeli olduğu anlaşıldığından 1000’er TL maddi tazminatın her bir davacı için davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı manevi tazminatta da talep etmiştir.Marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibinin manevi tazminat talep edebileceği yasal düzenmelerde hüküm altına alınmıştır. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, markası ile işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, marka sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Somut olayda davalı tarafından taklit ürünler ticari saha içinde yani işyeri içinde ve depoda satışa hazır şekilde ele geçirilmiştir. Somut olayda davalı, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek, davacılara ait markaları taşıyan ürünleri taklit olduğunu bilerek satışa sunduğu ve davacının marka hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Davalı, davacıya ait markanın tanınmışlığından yararlanarak, taklit ürünler satması , davacının haksız rekabet içinde bulunduğunu da göstermektedir. Eski Borçlar Kanunu m.49’da yapılan değişiklikle manevi tazminat için kusurlu olmak yeterli görülmektedir. Davalının, davacının marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabeti kusur niteliğinde olduğundan keza her bir davacının manevi tazminata hak kazanacağından hareket ile somut olayın özelliği hak ve nesafet ilkesi gereği 1000-TL manevi tazminatın ödenmesine de karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekili 6769 sayılı yasa kapsamında itibar tazminatı da talep etmiştir. Marka hakkına tecavüz eden tarafından markanın kötü veya uygun olmayan bir şekle kullanılması sonucunda, markanın itibarı zarara uğrarsa, marka sahibi, bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir diyerek itibar tazminatının tanımını yapmıştır. Söz konusu taklit markalı ürünler davalı işyerinde tespit sonucu ele geçmiştir. . Söz konusu mallar orijinal lisanslı ürünler değildir ve sahte olarak hazırlanmıştır. İtibar tazminatına hükmedilebilmesi için, Davalının kusurlu eylemi,Marka sahibinin itibarının zarara uğraması ve Davalının kusurlu eylemi ile itibarın zarara uğraması arasında illiyet bağı aranır. Bu durumda söz konusu taklit markalı ürünler piyasaya sürüldüğünden söz konusu markayı kullanan tüketici nezdinde, davacı şirket markasının itibar kaybetmesine neden olacağı, kaçınılmaz olduğundan davacının 1000 -TL itibar tazminatına hak kazandığı anlaşılmıştır. Zira İtibar tazminatı tüzel kişi işletmeden ziyade doğrudan markanın itibarına yönelik meydana gelen zararın giderilmesi amacını gütmektedir.
Davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, dava sonucunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinin de hukuki menfaati bulunduğu gözetilerek Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davalının davacılarınmarka hakkıına tecavüz ettiğininve haksız rekabet eylemini gerçekleştirdiğinintespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Marka hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri ve BK hükümlerine göre her bir davacı için ayrı ayrı ödenmek üzere 1000 TL madditazminatın,1000 TL manevi tazminatın,1000 TL itibar tazminatınındelil tespit ve el koyma tarihi olan 27.6.2018 tarihi haksız fiil tarihi kabul edilmek suretiyle bu tarihtenitibaren en yüksek reeskont faiz ile birlikte davalıdan tahsiline,davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
3-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdantahsiline,
4-204,93 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 169,03 TL harcın davalıdan tahsiline,
5- A- … için İtibar tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-…, için Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-… için maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1 .000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D- …,için marka hakkıına tecavüz ettiğininve haksız rekabet eyleminin tespiti talebinin kabulü yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4910- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- A- …, için İtibar tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B- …, için Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C- …,için maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1 .000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D- … ,için marka hakkıına tecavüz ettiğininve haksız rekabet eyleminin tespiti talebinin kabulü yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4910- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-A- … için İtibar tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B- , … için Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C- …, için maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1 .000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D- … ,için marka hakkıına tecavüz ettiğininve haksız rekabet eyleminin tespiti talebinin kabulü yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4910- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- A- … için İtibar tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B- … için Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C- … için maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1 .000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D- … ,için marka hakkıına tecavüz ettiğininve haksız rekabet eyleminin tespiti talebinin kabulü yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4910- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 35,90 TL başvuru harcı 35,90 TL peşin harç 148 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 2.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.219,80 TL yargılama giderinindavalıdan alınarak davacılara verilmesine,
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yoluaçık olmak üzerekarar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi. 22/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır