Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/291 E. 2021/334 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/291
KARAR NO : 2021/334

DAVA : FSEK – TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 13/04/2012
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

HSK’nun 02/08/2017 tarih ve 1071 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiği, (Kapatılan) İstanbul 3. FSHHM’nin 2012/109 E. 2015/15 K. ve 03/02/2015 tarihli kararı, Yargıtay 11. H.D’nin 2015/11867 E. 2016/5836 K. ve 26/05/2016 tarihli ilamı ile bozulduğundan dava Mahkememize tevzi edilerek 2018/291 E. sırasına kaydı yapılmakla, taraflar arasındaki FSEK-Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Film yapımcısı sıfatını taşıyan müvekkilinin, bugüne kadar çok sayıda sinema filmi ve televizyon dizisi yapımcılığını üstlendiğini, müvekkilinin yapımına devam ettiği önemli televizyon dizilerinden birinin de … isimli televizyon kanalında yayınlanmakta olan “…” isimli dizi olduğunu, müvekkilinin FSEK hükümlerine uygun biçimde, eser sahipleriyle sözleşme yaparak, meydana getirilen dizinin hak sahibi olduğunu, hal böyle iken davalıların herhangi bir karşılık ödemeksizin ve müvekkilinden izin almaksızın, müvekkilinin üzerilerinde hak sahibi olduğu tiplemeleri kullanarak haksız kazanç elde etmeye çalıştıklarını, davalıların müvekkilinin hak sahibi ve yapımcısı olduğu … isimli diziye ilişkin bazı önemli unsurları kullanmalarına rağmen, müvekkilinden herhangi bir izin alınmadığını ve müvekkili ile herhangi bir sözleşme de akdedilmediğini, ayrıca …’ın internet sitesinde yapılan reklamda, müvekkilinin dizisine ait karakterlerin kullanıldığını ve bu durumun müvekkili haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, tecavüzün durdurulmasını, FSEK’in 68. maddesi uyarınca müvekkili ile davalılar arasında sözleşme yapılması halinde istenebilecek bedel de nazara alınarak ihlal nedeniyle hesaplanacak emsal bedelin üç katını davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edildiğinden şimdilik 100.000,00 TL.’lik kısmının karar altına alınmasını ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı… A.Ş (eski unvan: … A.Ş) vekili cevap dilekçesinde özetle: Söz konusu kullanım ile ilgili olarak …’in mahkememizin 2012/89 esas sayılı, …’ın … 2. FSHHM’nin … E. sayılı ve …’nin de yine … 2. FSHHM’nin … E. sayılı davaları ile dizi üzerinde hakların ihlal edildiği iddiasıyla tazminat davası açtıklarını, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmelerden, eser sahiplerinin … isimli dizi üzerindeki hangi haklarını devrettiklerinin teker teker sayıldığını, ancak tipleme ve karakterlere ilişkin hiçbir düzenlemeye yer verilmediğini,… platformunda yer alan … kanalında yer alan tv programları üzerinde müvekkili şirketin de komşu haklara sahip olduğunu, bu nedenle dava konusu kullanımın hukuka uygun olduğunu, dava konusu tanıtımlarda dizi filmin afişinin kullanıldığını, afişin de dizin filmden ayrı bağımsız bir ürün olduğunu, hak ihlali var ise de, afişin kullanımından kaynaklı olabileceğini, davanın reddini talep etmiştir.
(Kapatılan) İstanbul 3. FSHHM’nin 2012/109 E. 2015/15 K. ve 03/02/2015 tarihli kararı ile “…Davanın kısmen kabulü ile, davacının yapımcısı olduğu “…” isimli televizyon dizisinin ana cast oyuncularının tiplemeleri ile ilgili ve dizi filmi karakterize eder şekildeki afiş görünümündeki eser niteliğindeki görselin davalılarca izinsiz olarak kullanımı sebebiyle takdiren 150.000,00 TL maddi tazminatın, 01/03/2012 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dava tarihinden önceki tecavüzün men’ine ilişkin talebin reddine, ancak muhtemel tecavüzün ref’ine,…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerinin temyiz yoluna başvurmuştur.
Yargıtay 11. H.D.’nin 2015/11867 E. 2016/5836 K. ve 26/05/2016 tarihli ilamı ile: “…1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan mali haklara tecavüzün durdurulması ve FSEK 68/1. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece de özel ve teknik bilgiyi gerektiren bu çekişmenin halli hususunda 6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi kurul raporunda görüş bildiren 2 bilirkişi “…” markasının reklam süreçleri açısından gücü, … reklamlarının yayınlandığı dava konusu dönem ve reklamın yayınlandığı mecraların etki alanı ve reklam dilimlerindeki fiyat politikaları hesap edildiğinde davalı tarafın davacı tarafa dizi filmin ticari değeri dikkate alınarak 300.000,00 TL bir tazminat ödemesi gerektiğini; hukukçu bilirkişi ise davalının eyleminin FSEK 68/1., FSEK. 80. maddelerine aykırı olduğunu, davalının bu kullanımı karşısında davacının sözleşme yapılmış olsaydı isteyebileceği bedelin 50.000 TL olabileceğini, davacının somut olayda FSEK 68/1. maddesine göre üç kat bedel talep edebileceğini belirtmiş ve mahkemece hukukçu bilirkişinin görüşü doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, davacının yapımcısı olduğu “…” isimli televizyon dizisinin ana cast oyuncularının tiplemeleri ile ilgili ve dizi filmi karakterize eder şekildeki afiş görünümündeki eser niteliğindeki görselin davalılarca izinsiz olarak kullanımı sebebiyle takdiren 150.000,00 TL maddi tazminatın 01/03/2012 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. HMK’nın 266. vd maddeleri uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiğinde alınan rapor her ne kadar mahkemeyi bağlamaz ise de bu husus mahkemenin kendiliğinden karar verebileceği sonucunu doğurmayıp özel ve teknik bilgiyi gerektirir hususta başka bir kurul vasıtası ile inceleme yaptırılması gerektiği anlamındadır. Bu itibarla mahkemece, çoğunluk bilirkişi görüşüne itibar edilmediğinde, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği mahkemece de kabul edilen tazminat miktarının tespitine yönelik uyuşmalık ile ilgili olarak yeni bir inceleme yaptırılıp, bilirkişi raporundaki görüşler arasındaki çelişkinin giderilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 11. H.D.’nin 2016/11597 E. 2018/4406 K. ve 08/06/2018 tarihli ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
27/12/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: İhlalin gerçekleştiği tarihte sektörel uygulamada reklam afişinin kullanım tarzı, reklamın internet ve TV mecrasındaki kullanımı, kullanımın satış faaliyetine muhtemel etkisi de değerlendirilip ayrıca davalının … platforumda ter alan…’de yayınlandığına vurgu yapılması da dikkate alındığında davacı ile bu tür reklam afişi için sözleşme yapılmış olsaydı davacının talep edebileceği telif bedelinin 50.000 TL olabileceği ve davacının FSK 68 çerçevesinde bu bedelin 3 katını talep hakkının söz konusu olabileceği bildirilmiştir.
28/06/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Ürün üzerine basılan davacıya ait fotoğrafların ve davacıya ait olduğu iddia edilen sözlerin FSEK kapsamında eser niteliğinde olduğu bildirilmiştir.
28/01/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Kök raporda zikredilen görüşler ve rayiç bedeli değiştirecek bir kanıya ulaşılamadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 13/09/2021 tarihli dilekçesinde: Duruşma günü beklenmeksizin dosyanın ele alınarak yokluklarında davadan ve dava ile ilgili kanun yollarından feragat ettiklerini, davalı tarafın da feragatı kabul beyanlarına binaen konusu kalmayan davanın feragat nedeniyle reddini, ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile artan kısmın taraflarına iadesini, taraflar karşılıklı olarak mahkeme masrafı ve avukatlık ücreti talep etmediklerinden masrafların taraflar üzerinde bırakılmak suretiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ve fazla yatırılan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talepleri halinde taraflara iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş (eski unvan: … A.Ş) vekili 14/09/2021 tarihli dilekçesinde: Feragatı kabul ettiklerini yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
HMK’nun 309/2. maddesi gereği feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığından, feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-FERAGAT NEDENİ İLE DAVANIN REDDİNE,
2-59,30 TL ilam harcın, peşin harç ve ıslah harcından mahsubu ile fazla 1.989,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar, vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Tarafların yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır