Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/289 E. 2018/507 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/289 Esas
KARAR NO : 2018/507

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/07/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2018

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozma öncesinde verilen 17/03/2015 tarih ve 2012/131-2015/56 sayılı kararın Yargıtay 11,HD’nin 2015/8972 esas, 2016/4523 karar sayılı bozma ilamı üzerine mahkememize iade edilmesi üzerine mahkememizin 2018/289 esas numarasına kayıtlanmış ve bozma ilamına uyalarak yapılan yargalamada;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
İDDİA: Davacı vekili, müvekkiline ait “…” isimli sinopsisin davalılar tarafından “…” isimli dizide izinsiz kullanılması nedeniyle açmış olduğu o davada tecavüzün tespiti ile 3.000 TL maddi tazminatın tahsiline karar verildiğini, FSEK’nun 68.maddesi gereğince söz konusu … kullanıldığı 102 bölüm için, bölüm başına 2.000 TL’den 102 bölüm karşılığı 204.000 TL 612.000 TL olduğunu ileri sürerek, ilk dava ile hüküm altına alınan miktarın mahsubu ile bakiye 609.000 TL’nin 17/11/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA; Davalılar vekilleri, davanın zamanaşımı, usul ve esas yönünden reddini savunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava; davacının 5846 sayılı Kanuna dayalı olarak haklarının davalılarca ihlal edilmesi iddiasına dayalı bakiye tazminat alacağının (mahkememizin 2007/25 Esas 2009/251 karar sayılı ilamıyla hüküm altına alınan alacağın bakiye bölümünün istemine ilişkindir.) davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, davacı tarafından mali hak ihlaline dayalı olarak 5846 sayılı FSEK.nun 68 nci maddesi hükmünce üç kat tazminatın tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece bozma öncesine yapılan yargılamada; dosya kapsamına ve bilirkişi raporuna göre, o davada davacıya ait sinopsisin davalılarca yayınlanan “…” isimli dizide izinsiz kullanıldığı kabul edilerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 3.000 TL maddi ve 3.000 TL de manevi tazminata hükmedildiği, bölüm başına bulunan 600 TL tutarındaki miktarın makul bulunduğu, FSEK.nun 68. maddesi gereğince bulunan tazminatın takdiren 2 katına hükmolunmasının uygun bulunduğu, alacaklara 17/11/2006 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmek gerektiği, farazi sözleşme nedeniyle zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğunun kabul edildiği, eserin davacı tarafından tek başına meydana getirildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, Kararın taraf vekillerince temyiz edildiği ve Yargıtay 11.HD’nin 2015/8972 esas, 2016/4523 karar sayılı bozma ilamında;”..davacı tarafından mali hak ihlaline dayalı olarak 5846 sayılı FSEK.nun 68 nci maddesi hükmünce üç kat tazminat istenmesine rağmen mahkemece yazılı şekilde takdire dayalı olarak iki kat tazminata hükmedilmiştir. Oysa, eser üzerindeki mali haklara tecavüzün ref’i talebiyle açılan davada 5846 sayılı FSEK 68/1. fıkrası uyarınca, eser üzerindeki hak sahibi “sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya emsal veya rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebilir. Anılan madde de geçen üç katına kadar artırım seçeneğini kullanım yetkisi davacıya ait olup, mahkeme seçilen talebi değiştiremez. Çünkü, 01.01.1952 tarihinde yürürlüğe giren 5846 sayılı FSEK.nun 68. maddesinin 07.06.1995 tarih ve 4110 sayılı Kanun’la değiştirilmesinden önceki düzenleme biçimine göre, eser sahibi mali haklarına tecavüz durumunda mütecavizle bir sözleşme yapılması halinde talep edebileceği mutat bedelin en çok %50 fazlasını isteyebilmekteydi ve aynı maddenin (5). fıkrasına göre de %50 artırım koşulu mütecavizin kusurlu olması şartına bağlanmıştı. Sözkonusu (5). fıkra hükmü uyarınca, mütecavizin kusurunun bulunmaması halinde %50 artırıma hükmedilemeyeceği gibi, tarafların müşterek kusurlu olması durumunda ise hakimin mutat bedelin %50’sinin altında bir artırım yapmak konusunda da takdir hakkı bulunmaktaydı. (Prof. Dr.Halil Arslanlı, Fikri Hukuk Dersleri, 1954 s.218., Prof. Dr.ŞAfak N.Erel, Türk Fikir ve Sanat Hukuku, Ankara 1988, s.255).Ancak, 5846 Sayılı FSEK 68. maddesinin 07.06.1995 tarih ve 4110 sayılı Kanun ile değişikliğinden sonraki metninde “mutat bedel” kavramı “rayiç bedel”, “%50 fazlasını isteyebilme” hakkı da “en çok üç katını isteyebilir” olarak değiştirilmiş ve söz konusu artırımın yapılabilmesini kusur şartına bağlayan 68. maddesinin (5). fıkrası da yürürlükten kaldırılmıştır. Böylece, mali hakların ihlali halinde eser sahibinin rayiç bedel üzerinden isteyebileceği artırım oranı mütecaviz aleyhine daha da ağırlaştırıldığı gibi bu arttırımı kusur koşuluna bağlanması ve tarafların kusur oranlarına göre gerektiğinde %50’nin altında bir indirim yapmak konusunda hakime tanınan takdir hakkı ortadan kaldırılmıştır. (Prof. Dr. Şafak N. Erel, Türk Fikir ve Sanat Hukuku Ankara 1998, s.299). Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte olan 1995/4110 sayılı Kanun’la değişik 5846 sayılı FSEK 68/1. fıkrasında düzenlenen bu durumda Kanun, rayiç telif ücretinin üç katını mütecavize ödeterek tecavüzün izlerinin tamamen silinmesini sağlamakta; ref’i gerçekleştirmektedir. (Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, Dördüncü Bası, İstanbul 2005, s.303) Bu suretle de, hak sahibini zararını ispat külfetinden kurtarmak ve böylece ispat edilemeyen zararın eser sahibinin sırtında kalmasına engel olmak amaçlanmış, “sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir” diyerek tazminat hesabına açıklık getirilmiştir. (HGK 20.03.2002 tarih 176/214 sayılı, HGK 02.04.2003 tarih 260/271 sayılı kararları).Bu bakımdan, mahkemenin 5846 sayılı FSEK 68/1. fıkrası gereğince rayiç bedelin üç misli artırım yapılması suretiyle zararının giderilmesine ilişkin hak sahibi olan davacı talebinin makul olmadığı takdirde, daha az bir artırım yapılması hususunda (somut uyuşmazlıkta iki misli olarak) hakimin takdir hakkı bulunduğundan hareketle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklindeki bozma gerekçesinin 21/04/2016 tarihinde oyçokluğuyla verildiğİ anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş bozma ilamına karşı tarafların beyanları alınmış olup, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda;
Dava mahkememizin 2007/25 Esas 2009/251 karar sayılı ilamıyla hüküm altına alınan alacağın bakiye bölümünün istemine ilişkindir.
Söz konusu kararla davacıya ait sinopsisin davalılarca yayınlanan “…” isimli dizide izinsiz kullanıldığı kabul edilerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 3.000 TL maddi ve 3.000 TL de manevi tazminata hükmolunmuştur.
Karar Yargıtayca onanmış ancak karar tashihi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2012/9501 Esas 2012/14585 Karar sayılı ilamında “Davacının raiç bedel itibariyle talep edebileceği tazminat miktarının açılacak ek davada ayrıca değerlendirilecek olmasına göre” gerekçesi kullanılarak ilk bilirkişi kurulunca bulunan miktarın bağlayıcı olmadığı belirtildiğinden mahkememizce talep edilecek tazminat miktarının tespiti için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporda; 2006 yılı için davacının toplam talebinin 40.000 TL yi aşmayacağı ancak bölüm başına ücrete karar verilmesi halinde bu rakamın 600 TL yi aşamayacağı, davacının sinopsisi ile …’nin senaryosunun ortak noktasının kötülüğe karşı mücadele eden … karakteri ve … insanlarla ilişkilerinde iyi ve kötü kavramı içeren aksiyonlara karşı birlik olarak gerçek dünyada gerçekleşemeyecek doğa üstü şekilde müdahale edişleri üzerine kurgulanmış olduğu ve davacının sinopsisi ile …’nin aynı temayı kullanmaları açısından ortak farklı şekilde yorumlanmaları açısından farklı olduğu, içerik açısından bu güne kadar yüzlerce farklı şekilde yorumlanmış peri kızı temalı öykü, roman, oyun, çizgi film, tv dizisi, sinema filmi bulunduğu, iyilik ve kötülük temalarının genel olduğu, bu nedenle hiç bir senaryosu olmayan davacının … bir çok yapıma imza atan …’nin yayınlanan 102 bölümlük senaryosu ile sadece aynı temayı kullanması nedeniyle 3 katı tutarın talep edilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı ifade edilmiştir. İtiraz üzerine alınan ek raporda da aynı benzer görüş belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda kısa bir … 102 bölümden oluşan dizilerde ayrıntılı senaryo ve diyaloglarla işlenmesi ve işlemenin tanınmış bir senarist tarafından gerçekleştirilmesi, her senaryonun kendi içinde detaylı bir öykü oluşturması nedeniyle sinopsisin sahibinin her bir diziye fiili katkısının asıl senaryo ve diyalog yazarına göre çok daha ikinci planda oluşu ve davacı … işlediği temanında bilirkişi raporunda belirtildiği gibi çok sık işlenmiş bir konu olması itibariyle bilirkişice bölüm başına bulunan 600 TL tutarındaki miktar mahkememizce de makul bulunmuştur. Yargıtay ilamında da tashih gerekçesinde ilk bilirkişi raporunda bulunan miktarın bağlayıcı olmadığı ifade edilmiştir. Açıklanan gerekçe ile bölüm başına 600 TL takdiri uygun bulunmuştur. Ancak …’nin cevabi yazısında kanalın 24/04/2008 tarihinde …’ye geçtiği ve bu tarihe kadar 72 bölümün yayınlandığı sonraki bölümlerinin ise daha sonra yayınlandığı anlaşılmış olup, davalılardan … A.Ş. nin sorumluluğu bu tarihe kadar olan bölümlerle sınırlı olup, sonraki bölümlerde ise davalılar … ile …Tic. şirketi müteselsilen sorumludur. İhlalin niteliği, mecrası dikkate alınarak FSEK 68’e göre 3 katı tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Dosyada toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; 102 bölüm üzerinden her bölüm için 600 TL’den bulunan 61.200 TL’nin FSEK.68.madde gereğince 3 katı 183.600 TL alacaktan ilk davayla hüküm altına alınan 3.000 TL’nin Mahsubu ile kalan 180.600 TL’nin ilk 72 bölüme tekabül eden 126.600 -TL’lik bölümünün her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen, kalan bölümler için ise 54.000-.TL’nin … Ltd.Şti ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, alacaklara 17/11/2006 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM; Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-102 bölüm üzerinden her bölüm için 600 TL’den bulunan 61.200 TL’nin FSEK.68.madde gereğince 3 katı 183.600 TL alacaktan ilk davayla hüküm altına alınan 3.000 TL’nin Mahsubu ile kalan 180.600 TL’nin ilk 72 bölüme tekabül eden 126.600 -TL’lik bölümünün her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen, kalan bölümler için ise 54.000-.TL’nin … Ltd.Şti ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, alacaklara 17/11/2006 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine,
2-12.336,78 TL ilam harcının bozma öncesi peşin harçtan mahsubu ile 4.180,57 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 16.786 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen talep yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 31.086,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafın bozma öncesi yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 21, 15 TL başvru harcı, 9.043 TL peşin harç, 584,00 TL tebligat-müzekkere masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 50 TL bozma sonrası masraf olmak üzere toplam 11.199,60 TL’nin takdiren 1/3’ünün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Ltd.Şti’nin yapmış olduğu 48 TL giderin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … A.ş.’nin yapmış olduğu 11,00 TL giderin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı …’nin yapmış olduğu 34,00 TL’nin üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ YASA YOLU açı olmak üzere karar verilip tefhim kılındı.18/12/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır