Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/284 E. 2021/362 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/284 Esas
KARAR NO : 2021/362

DAVA : Genel Kurul İptali davası
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Genel Kurul İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; … ‘nün …’a gönderdiği … tarihli … numaralı yazıda alınması gereken tedbirleri öngördüğü ve bu tedbirler dikkate alınmayınca … Yönetim Kurulunun Bakanlığın … tarihli ve … sayılı Bakan “olur”u ile görevden alındığını, yerine yeni yönetim kurulu üyelerinin atandığını; Teftiş Kurulu Başkanlığı aracılığı ile …’da kapsamlı bir inceleme yapıldığını, 9. Olağanüstü Genel Kurulda … başkanlığındaki divan heyetinin henüz gündemi bile okuyup asli görevleri olan gündem maddelerini kurula sunmamışken, Haysiyet Kurulunca disiplin cezası almış üyeler hakkında bu kararların geçersiz sayılması ile ilgili olarak verilen önergeyi gündeme ekleyip oylatarak bu üyelerin salona alınmasını ve bu andan sonra alınan bütün kararlarda oy kullanmalarının sağlandığını, Divan Heyetinin tarafsızlığını yitirdiğini, bu nedenle genel kurulların ve alınan kararların iptalinin gerekli olduğunu, Divanın tarafsızlığını yitirmesi, muhalif üyelerin baskı altında tutulması, yuhalanması, konuşmalarının engellenmesi üzerine salonu terk etmek zorunda bırakılmaları nedeniyle de genel kurulların ve alınan kararların iptaline karar verilmesi gerektiğini; üye olmayan şahısların genel kurul salonuna alınarak oy kullanmalarının sağlandığını, ayrıca Bakanlık tarafından geçici yönetim kurulu üyeleri tarafından üyeliğe atanan ve yasal üyelik sıfatını taşıyanların da üyeliğinin kaldırılmasına karar verilerek oy kullanmalarına engel olunduğunu; ayrıca Divan Başkanı tarafından olağanüstü genel kurulunun iptal edilebileceği, bu nedenle genel kurulda da oylanması amacıyla aynı gün yapılan 15. Olağan Genel Kurulda aynı önergenin tekrar gündeme alınarak oylatıldığını ve aynı şekilde yönetim kurulunca asil üyelikten yararlanan üyeliğe düşürülen üyelerin ve yine geçici yönetim kurulu süresince üye yapılan üyelerin üyeliklerinin iptal edildiğini; Haysiyet Kurulu kararlarına karşı sadece yargı yollarının açık olduğunu; Genel Kurulda yapılacak oylama ile Haysiyet Kurulu tarafından hak mahrumiyeti ve ihraç kararları verilmiş üyelerin tekrar üyeliğe alınamayacağını; inceleme raporunda …’da asil üyelik kriterlerine uymadıkları halde asil üye olarak kaydedilmiş üyeler hakkında Bakanlık Müfettişlerinin atanan geçici yönetim kurulunu uyardığını ve bunun sonucunda yönetim kurulunun bu üyelerin asil üyeliklerine son vererek yararlanan üye olmalarına karar verdiğini; buna rağmen Divan Heyetinin yetkisi dışında ve hukuksuz bir şekilde bu kararı iptal ederek bu üyelerin yeniden asil üye olmalarını sağladığını ve bu üyelerin asil üye olarak oy kullanma ve seçme seçilme hakkına kavuşmalarına neden olduğunu, hatta bu üyelerden bazılarının üst kurullara seçildiğini; Divan Heyetinin bir diğer hukuksuz uygulamasının da geçici yönetim sürecinde içlerinde asil üyelik kriterlerine uygun olarak kaydedilen 50’den fazla üyenin üyeliğini de iptal ederek oy kullanma ve seçme seçilme haklarını gasp ettiğini; bir önerge ile … dağıtımlarının 20’lik bölümünün asil üyelere eşit olarak verilmesinin teklif edildiğini ve kararın oylanarak kabul edildiğini; … Disiplin Yönergesinde, Haysiyet Kurulu tarafından ihraç edilen bir üyenin genel kurul kararı ile tekrar üyeliğe alınabileceğine dair bir düzenlemenin bulunmadığını, geçmiş zamanlarda da yine aynı şekilde yapılan bir uygulamanın Kültür Bakanlığınca mevzuata aykırı olduğu gerekçesi ile iptal edildiğini; Divan Kurulunun Haysiyet Kurulunca ihraç edilen üyeleri yetkisi dışında ve hukuksuz bir şekilde salona almasını birçok üyenin protesto ettiğini ve genel kurulu terk ettiğini, bu hususta tutanak tutulduğunu; Genel Kurulda bir kısım … üyelerinin konuşmasına, görüşlerini açıklamasına yapılan yuhalamalar, hakaretler ve sözlü saldırılar nedeniyle üyelerin önemli bir kısmının salonu terk etmek zorunda bırakıldığını; Genel Kurulda üyelere oylarını kullanmaları için dağıtılan bazı uzaktan kumandalı optik cihazların arızalı olduğunu, bazı üyelere vekalet sahibi olmadıkları halde ikişer cihaz verildiğini, bazı vekalet sahibi üyelere iki yerine tek cihaz verildiğini, bu nedenle divan seçimindeki oylama sonuçlarının sağlıklı olmadığını; Divan Heyetinin yasalarda açıkça belirtilen yetkilerini aşarak hukuksuz işlemler yaptığından 9. Olağanüstü Genel Kurulu ile 15. Olağanüstü Genel Kurulda alınan kararların iptaline, genel kurul yapılıncaya kadar tedbiren yeni yönetim kurulunun ve haysiyet kurulunun atanmasına karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davacıların HMK’da belirtilen şartları taşımayan tedbir talebinin reddine karar verilmesini, … Tüzüğü’nde Genel Kurul kararlarının iptaline ilişkin bir düzenleme bulunmamakta olduğunu, her ne kadar davacılar vekilince, Divan Kurulunca, Haysiyet Kurulu tarafından ihraç edilen üyelerin yetkisiz ve hukuksuz şekilde salona alınmasının birçok üye tarafından protesto edildiği, bu sebeple birçok üyenin Genel Kurulu terk ettiği, bu hususun yüzlerce imzalı tutanakla kayıt altına alındığı, yine Genel Kurulda bir kısım … üyelerinin konuşmalarına, görüşlerini açıklamasına yapılan yuhalamalar, hakaretler ve sözlü saldırılar nedeniyle, üyelerin önemli bir kısmının salonu terk etmek zorunda bırakıldığı iddia edilmiş ise de, Genel Kurulu terk ettiği belirtilen üyelerin toplantıya katılmış olduklarının Hazirun Cetveli ile de sabit olduğunu, üyelerin kendi iradeleriyle toplantıyı terk ettiklerini, Genel Kurulda alınan kararların iptalini isteyebilmeleri için muhalefetlerini tutanağa geçirmiş olmaları gerektiğini, davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, divan heyetinin tarafsızlığını yitirdiği iddiasının yersiz olduğunu, mevzuat doğrultusunda işlem yaptıklarını, haysiyet kurulunca hak mahrumiyeti ya da üyelikten çıkarma cezası verilen üyelerin genel kurula katılamayacağı, bu hususta genel kurula önerge verilemeyeceği iddiasının yerinde olmadığını, ayrıca … 1. FSHHM’nin …E. ve … 11. İdare Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile açılan davaların bekletici mesele yapılmasını, aksi halde davacının dayandığı dava sebeplerinin genel kurulun iptaline neden olacak nitelikte bulunmadığından dayanak ve ispattan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı yanında yer alan FERİ MÜDAHİLLER beyanlarında özetle ; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı yanında yer alan Feri Müdahil Kültür Bakanlığı vekili beyan dilekçesinde; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA KONUSU UYUŞMAZLIK VE RAPOR ÖZETLERİ;
Dava konusu uyuşmazlık; … tarihli … 9.Olağanüstü ve 15.Olağan genel kurulunda alınan tüm kararların iptali, tedbiren yürütmenin durdurulması, tedbiren yeni yönetim kurulu ve haysiyet kurulunun atanması istemine ilişkindir.
HMK 266 madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. HMK 282 hükmü gereğince, hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir hükmü gözetilmiş, sunulan raporlar teknik olarak kabul edilmekle birlikte hukuki yönden denetime uygun bulunmadığından hukuki gerekçe mahkememizce oluşturulmuştur.
Bilirkişiler …, …, … 08/11/2019 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; …’ın … tarihli 9, Olağanüstü ve 15. Olağan Genel Kurul toplantılarının iptal edilmesini haklı gösterecek herhangi bir sebebin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler … ve … 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporlarında özetle ; Davacılardan … ve … isimli şahısların sahnede konuşma esnasında yuhalandıklarını,Videonun 01:44:16 saniyesinde yapılan oylama sonucunun “Evet” çıkması üzerine salondan alkış ve “yuh” seslerinin yükseldiğinin tespit edildiğini, Toplantı yeter sayısına yönelik olarak divan kurulu tutanağından bir belirleme yapılmamış ise de, görüntülerden, yapılan oylamalara dair sayılardan, hazirun listelerindeki imzalardan, bakanlık komiseri değerlendirmelerinden bu sayının fazlasıyla sağlandığını; her bir karara ilişkin ise oylamaya katılanlara dair bir belirlemenin her bir kararda belirtilmediği, bazılarında oy sayıları ifade edilmişken, bazılarında sadece yüzde oranı ile belirtildiği, bu açılardan tutanağın özensiz tutulduğu aşikar ise de kararların oylamaya katılanların çoğunluğu ile alınması hususunun gerçekleşmesi nedeniyle bu yönüyle genel kurulun veya genel kurul kararların iptalini gerektirir bir eksiklik olmadığı görüşünde olduklarını, divanın önergeleri oylamaya sunmadan önce bunların gündeme alınıp alınmama meselesinin hukuken oylatması gerektiğini, divanın bunu yapmadığını, bunun ise hukuka aykırı olduğunu, bununla beraber buradaki eksikliğin de kararların iptalini gerektirir nitelikte olmadığı kanaatinde olduklarını, Geçici haysiyet kurulu tarafından genel kurullardan önceki yaklaşık bir buçuk aylık dönemde verilen hak mahrumiyeti ve üyelikten çıkarılma cezalarına dair önergenin genel kurulda öncelikle oylanmasında hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığını, üyelerin zaten genel kurula katılma haklarının bulunduğunu, hazırun listesinde yer almaları gerektiğini, genel kurulun haysiyet kurulu kararlarını ele almak ve denetlemek itibariyle genel olarak yetkili olduğunu, (her bir üye açısından)mümkün olabileceğini, ancak dava dosyası itibariyle bu konuda net bir değerlendirme yapmaya yeter delil bulunmadığını, Geçici yönetim kurulunca Bakanlık denetim raporlarına binaen alınan kararla asıl üyelikten yararlanan üyeliğe düşürüldüğü iddia edilen 109 üye hakkındaki genel kurul kararı açısından ise, bu hususun genel kurulda görüşülmesinin hukuken mümkün olduğunu, bu açıdan iptali gerektirir bir durum bulunmadığını, genel kurul kararının içeriği itibariyle iptali açısından ise, yönetim kurulu kararının hangi üyelere ilişkin olduğu hususu ancak tek tek değerlendirildikten ve her bir üye açısından durum net ve takdire açık olamayacak şekilde belirlendikten sonra, genel kurul kararının iptal edilebilirliğinin hukuken değerlendirilebileceğini, dava dosyası itibariyle bu yönüyle genel kurul kararının iptalini gerektirir tartışmasız bir veri bulunmadığını,Olağanüstü genel kurulda sunulan 5 nolu önergeye dair, yani geçici yönetim kurulu tarafından son dönemde asıl üyeliğe kabul edilenlerden bir yıllık bekleme süresini doldurmayanların hazirun listesinden çıkarılmasına dair karar ise dava dosyası verileri itibariyle bu şekilde bekleme süresinin hukuki dayanağı bulunmadığından ve böylece hukuka aykırı olduğundan iptal edilebilir nitelikte olduğunu, ancak bekleme süresinin uygun bir hukuki temeli var ise, bu durumda iptali gerektirir bir durum bulunmayacağını , Genel kurula katılma hakkı olmayanların genel kurula katılması iddiası itibariyle, 1 nolu (haysiyet kurulunca verilen disiplin cezası verilenlerin katılımına izin verilmesi ve kararlarının iptaline dair) önergenin genel kurulca kabul edilmesi itibariyle, bu karara konu kişiler açısından böyle bir sorun olmadığını, bunların zaten genel kurula katılma haklarının bulunduğu anlaşıldığından ayrıca bir değerlendirme yapılmadığını, 109 üyeye ilişkin olarak ise, bunların tamamına ilişkin olarak dava dosyasında net bir bilgi bulunmadığından, davalı yanın Mahkemeye sunduğu 115 kişilik liste çerçevesinde değerlendirme yapıldığını, Buna göre işe hazırun imzaları itibariyle bu listeden 8 kişinin olağanüstü genel kurula, 10 kişinin ise olağan genel kurula katıldığı, olağan genel kurulda ise 8 kişinin üst kurulların seçimine dair oy kullandığının anlaşıldığı,buna göre ise bu katılımın alınan kararların şu ya da bu yönde çıkmasına matematiksel bir etkisinin olmadığını, ancak bu kişilerin katılma haklarının olmadığının kabul edilmesi durumunda, genel kurulun yok hükmünde olduğu değerlendirmesinin de duruma göre yapılabileceğini, ancak hukuken genel kurula katılan çoğunluğun çıkarları ile iptal kurumunun özü alınan kararlara muhtemel etkisi göz önünde tutan bir değerlendirme yapmanın daha uygun olduğunu düşündüklerini, Üyelerin bir yıllık bekleme süresine dair genel kurul kararı ise hukuka aykırı olduğundan, kişilerin gelen kurula alınmaması halinde bu durumun iptali gerektirir bir sebep olabileceğini,ancak bu karara dayanılarak hazırun listesinden işmi çıkarılan kimse olmadığı anlaşıldığından ,bu nedenle bu açıdan bu kararın genel kurulun iradesini sakatlamadığının değerlendirmesinin yapılabileceğini, sekiz kişinin üst kurulların seçimine katılmasının muhtemel matematiksel etkisine yönünden ise; denetleme ve teknik bilim kurulu seçim sonuçları itibariyle bunun sonuca etki etme ihtimalinin matematiksel olarak bulunmadığından; yönetim kuruluna seçilenler açısından ilk üç asıl üyenin seçilmesine bir etkisinin olmadığını, son iki asıl üyenin sadece sıralamasına bir etkisinin olduğunu, yedek üyelere de asıl olarak bir etkisinin olmadığını, sadece son üç yedek üyenin kendi aralarındaki sıralamalarına etki ihtimalinin bulunduğunu, bu açıdan iptal kararının hakkaniyetli olmayacağını; haysiyet kurulu açısından ise, ilk iki üyenin asil üyeliği itibariyle bir etki olmadığını, sadece son asıl üyenin duruma göre yedek üye olmasının matematiksel açıdan mümkün durduğunu, ancak burada da ilk alt üyenin seçilmesi itibariyle nihayetinde bir sorun bulunmadığını, ancak nihai takdirin Mahkemeye ait olduğunu, çok sayıda üyenin baskı ve tehdit ile genel kurulu terk etmek zorunda kaldıkları iddiası yönünden ise, protesto mahiyetinde iradi bir terk etmenin gerçekleştirildiği izleniminin doğduğunu, genel kurul sırasında her ne kadar birtakım yuhalama, protesto eylemleri görülmekte ise, bu durumun bu tür kişi birliklerinin genel kurulları itibariyle ülkemizde olağan denecek çerçevede kaldığını bildirmişlerdir.
… tarafından hazırlanan uzman MÜTALAASINDA özetle; Davacıların gerek 9. Olağanüstü, gerek 15. Olağan Genel Kurul kararlarına karşı iptal davası açma hakları bulunduğunu, kararların yokluk veya butlan ile malul olmaları halinde herhangi bir şart ve süre aranmaksızın yokluğun ya da butlanın tespiti davası açılabileceğini, 9. Olağanüstü genel kurul’da tamamen hukuka aykırı verilen önergeler ve bunlara dayanılarak verilen kararların kesin hükümsüz olduğunu, Olağanüstü genel kurulun işleyişi, hazirun cetvellerinin düzenlenmesi, toplantı zaptının çok özensiz olması, oylamaların bazen iki defa yapılması ve düzensizliği, toplantıdaki bağrışma ve yuhalamaların üyeleri etkilemesi ve sıhhatli bir toplantı yapılmasını engellediğini, niteliği itibariyle gündeme alınmaması gereken önerilerin gündeme alınması, gündeme bağlılık ilkesine uyulmaması; gündem maddesinin gündemden çıkarılması ve bu gündem içeriği yönünden ileride seçilecek yönetim kurulunun yetkilendirilmesinin açıkça Kanuna ve Tüzüğe aykırı bulunduğundan bunların iptalinin değil butlanına karar verilmesi gerektiğini, 15. Olağan Genel Kurul’da, 1.Önerge ile alınan 50 üyenin üyelikten çıkarılması ile ilgili Haysiyet Kurulu kararı ve 2. Öneri ile alınan 109 asil üyenin yararlanan üyeliğe geçirilmesi ile ilgili Yönetim Kurulu kararı genel kurulca iptal edilmelerinin mümkün olmaması, bu konularda zorunlu organ olan ve görev ve yetkileri Tüzük’te belirlenen
Yönetim Kurulu ve Haysiyet Kurulunun yetkili olduğunu, önergelerin veriliş ve oylama tarzı ve içeriği itibariyle kesin hükümsüz olduklarını bu kararlara göre yapılan genel kurulun geçersiz olduğunu, genel kurulun işleyişi, hazirun cetvellerinin düzenlenmesi, toplantı zaptının çok özensiz olması, oylamaların bazen iki defa yapılması ve düzensizliği; gündeme bağlılık ilkesine uyulmaması, açıkça Kanuna ve Tüzüğe aykırı bulunduğundan, bunların iptali değil butlanına karar verilmesi gerektiğini, Yönetim kurulu ile denetim kurulunun ibraları ile geçici bütçenin kabulü ile zorunlu organların seçim kararlarının iptali gerektiği mütalaa edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Mahkememize sunulan CD lerin ve genel kurul toplantı tutanaklarının izlenerek keza sunulan delillere göre sahte üye kaydı bulunup bulunmadığı, varsa kaç kişinin oy kullandığı,bu şahısların görüntülerden tespit edilip edilemeyeceği, elektronik cihaz ile yapılan oylamada usulsüzlük bulunup bulunmadığı gibi teknik incelemeler kapsamında bilirkişiye başvurulmuştur. Bunun dışında bilirkişilerin ve uzman görüşünün ise hukuki nitelendirmeler içeren bölümleri mahkememizce değerlendirilmiştir. Zira hâkim, bir delil değerlendirme vasıtası olan bilirkişi incelemesinden de yararlanarak önüne gelen sorunu çözerek adaletin gerçekleşmesini temin etmektedir. Bununla birlikte hukuk kurallarını resen araştırarak bulmak, yorumlamak ve olaya uygulamak hâkimin görevidir, bu yetki ve görev başkasına devredilemez. Nitekim mahkememizin ihtisas mahkemesi olması nedeniyle hâkimin mesleki bilgi ve deneyimleriyle toplanan delillere göre olayı çözmesi gerektiğinden bu sorunların en yetkin kişisi hâkim olup , Anayasanın 138. maddesinde de hukuka uygun olarak hüküm verme yetkisi hâkime tanınmıştır. Bilirkişi görüşü, hâkimin uyuşmazlığı çözerken dikkate alacağı takdiri bir delilden ibarettir. Hâkimin hukuki bilgisiyle aydınlatılamayan bilimsel ve teknik meseleleri açıklığa kavuşturmak, bu tür meselelerde mahkemeyi bilgilendirmek amacıyla görüşüne başvurulan bilirkişi görüşünün mahkemeyi bağlamayacağı kuşkusuzdur. Hâkim; bilirkişi görüşünü içeren raporun yeterliliğini, raporda açıklanan görüşün itibar edilebilirliğini, dayandığı olguları göz önünde bulundurarak hükme esas alınıp alınmayacağını serbestçe değerlendirir ve taktir eder. Bu bağlamda hâkim, dosyadaki delillere göre yetersiz ve çelişkili bulduğu bilirkişi raporlarını hükme esas almak zorunda değildir. Bu durum, karar verme ve hüküm kurma yetkisinin hâkime ait olmasının doğal bir sonucudur. Aksi taktirde şekil olarak hükmü kuran hâkim olsa da gerçekte hüküm bilirkişi tarafından verilmiş olur ki bu durum yargı yetkisinin devri anlamına gelir.
BİLİRKİŞİ RAPORLARININ TARTIŞILMASI
İlk bilirkişi raporunda; ilk önce, haysiyet kurulu tarafından ihraç edilen üyeler hakkında genel kurulda karar verilip verilmeyeceği ele alınmıştır. Bilirkişiler üyenin çıkarılması yetkisinin isteğe bağlı organa devredilmiş ise , nihai karar alma yetkisinin genel kurula ait olduğunu; Haysiyet Kurulunun meslek birliklerinde ihtiyari değil zorunlu organ niteliğinde olduğunu belirtmelerine rağmen … genel kurulunun çıkarılan üyeler hakkında karar vermesinin mümkün olduğu sonucuna varmıştır. Bilirkişi raporunda yer alan içtihatlar dernekler kanunu kapsamındaki uyuşmazlıklara ilişkin olup eski tarihlidir. Oysa Yargıtay 11.HD’nin 2016/11805 esas-2016/9753 karar ve 21.12.2016 tarihli emsal bozma ilamında da işaret edildiği üzere yargılama yapılması ve şekil şartlarına mutlak uyulmama karşısında genel kurulun iptal edilmesi gereklidir. Dolayısıyla bilirkişilerin dayandığı içtihat eski olup, somut olaya uymadığı gibi raporda dernekler kanunu hükümlerine yollama yapılarak yorum yoluyla sonuca gidilmeye çalışılmıştır. Oysa … Tüzüğünde ihtilaf konusu hakkında bir hüküm yok ise Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri Federasyonları Hakkındaki Tüzük hükümleri uygulanır. Bilirkişiler bu tüzük hükümlerini göz ardı etmişlerdir. Dolayısıyla bu tüzükte bir düzenleme yok ise Dernekler Kanunu hükümlerine başvurulur. Ancak, bu hükümlerin uygulanması Birlik Tüzüğündeki esaslar nazara alınarak tatbik edilir. Birlik Tüzüğünde Haysiyet Kurulunun zorunlu organ olduğu belirtilmiş ve görev ve yetkileri sınırlanmıştır. İhtiyari organ olmaması sebebiyle Türk Medeni Kanunun 80. maddesinde öngörülen çıkarılan üye hakkında en son kararın genel kurul tarafından verileceği hükmü Birliğe uygulanamaz. Nitekim, Haysiyet Kurulu kararları hakkında kanun yollarının açık olduğu belirtilmiştir. Bu hükmün anlamına göre, haysiyet kurulu kararlarına karşı genel kurulda itiraz edilemez. Bu konuda yetki Mahkemelere aittir. Bilirkişi Heyeti bu konuda zaten raporunda bu hususu belirtmiş ancak yorum yoluyla Derneklerde ihdas edilen haysiyet kurulları ile karıştırarak, en son kararın genel kurulda olduğu sonucuna varmıştır. Oysa tüzük hükümleri açık olup , bilirkişilerin bu yöndeki hukuki görüşü mahkememizi bağlamamaktadır.
Bilirkişi raporunda ayrıca 109 üyenin asil üye mi, yararlanan üye mi olduğu yönünde net bir değerlendirme yapılmamıştır. Zira Meslek birliği bu belgeleri zamanında ve tam açıklamasıyla Mahkemeye sunmamıştır. Tüzüğün 14b hükmüne göre Birlik ile üyeleri arasındaki üyelik türüne ilişkin uyuşmazlıkların genel kurulda çözülebileceğine işaret edilirken ve fakat genel kurul kararında iptal talebinin hangi üye için ve neden ileri sürüldüğünün somutlaştırılmadığı sonucuna varılmıştır. Bilirkişi Heyeti aslında hukuki yönden takdiri mahkeme bırakmış olup, bir yandan raporlarındaki usuli eksikliğin bir iptal sebebi olacağını belirtmesine karşın, matematiksel verilere göre çoğunluk iradesine saygı temelinde iptal kararı verilmemesi gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Dolayısıyla Bilirkişiler mutlak butlan sebebi olan konuları tespit etmiş olmakla birlikte yorum yolu ile ve matematiksel argümanlardan hareket ederek tüzüğün gerçek düzenlenme amacını göz ardı ederek hatalı bir hukuki sonuca ulaşmışlardır. Hukuki yorum mahkemeye ait olduğundan bilirkişilerin tüzüğe uygun olmayan yoruma dayalı görüşlerine iştirak edilmemiştir.
Zira Divan heyetinin iyiniyetli olduğundan hareket ile genel kurul iptal davası yorumlanamaz. Genel kurulları yoklukla malul hale getirecek uygulamaları hukuk düzeni tasvip etmemektedir.
İkinci bilirkişi raporunda, yorum yoluyla önergede oylanan konuda bazı hukuka aykırılık bulmasına karşılık, sonuç kısmında mantık yorumu veya iyiniyet bağlamında genel kurulun iptal edilmeyeceği kanaatıne ulaşmışlardır. Oysa raporda “Divan heyetinin tutanağının (özellikle de olağanüstü genel kurula dair olanının) özensiz şekilde tutulduğunu bildirmişlerdir. Raporda “…Divan kurulunun tuttuğu tutanakta bazı kararlar açısından sadece yüzdelik oranları ifade edilmiş olması açık bir özensizlik örneği ise de, bu durumun anılan kararların geçersizliğini doğuracak ve genel kurulların iptalini gerektirecek mahiyette bir hukuki eksiklik olmadığını “ bildirmişlerdir. .
Oysa Yargıtay 11.HD’nin 2016/11805 esas-2016/9753 karar ve 21.12.2016 tarihli emsal bozma ilamında da işaret edildiği üzere; “… Tüzük ve Yönetmelik ile toplantının yapılış usulü ve toplantı tutanağına ilişkin düzenlemeler yapılmasına rağmen yapılan yasal düzenlemelere uyulmayarak yapılan uygulamaların yasa maddelerinin bertaraf edilmesi niteliğinde olduğunu ve buna göre karar verilmesinin yaptırımını ise genel kurulu toplantısının yok hükmünde olması şeklinde kabulü gerektiğini..” içtihat etmiştir.
Davalı yanın usul itirazlarının incelenmesi;
Davalı vekili; davacıların Genel Kurulda alınan kararların iptalini isteyebilmeleri için muhalefetlerini tutanağa geçirmiş olmaları gerektiğini, davacıların ise tutanağa muhalefet şerhi yazdırmadıklarını, iradi olarak salonu terk ettiklerinden bahisle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Genel kurulun toplanması, karar alması ve bu kararlara karşı iptal davası açılması hakkında başvurulacak yegane kaynak Meslek birliği Tüzüğü’dür. Bu Tüzükte hüküm bulunmaması halinde Fikir ve Sanat Eserleri kanunu ile ile Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri ve Federasyonları Hakkındaki Tüzük hükümleridir.
Birlik Tüzüğünün 21. maddesine göre, genel kurula uygulanacak hükümler konusunda Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri ve Federasyonları Hakkındaki Tüzüğün 23, 24 ve 25. maddeleri uygulanır. 23. madde genel kurulun toplanması; 24. madde genel kurulun toplantıya çağrılması, 24. madde ise genel kurul toplantı yeter sayısı ve yapılış usulü düzenlenmiştir.
Tüzük içeriğinde genel kurul kararlarının iptali ile ilgili düzenleme bulunmamaktadır.
Tüzüğün 75. maddesinde, bu Tüzükte düzenleme bulunmadığı takdirde FSEK ile Dernekler Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. FSEK ve Dernekler Kanununda da iptal davası ile ilgili hüküm bulunmamaktadır. Dernekler Kanununun 34. maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmadığı takdirde Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanır. TMK’nun 62. vd. maddelerinde Dernekler düzenlenmiştir. Genel kurul kararlarının iptali ile ilgili hüküm 83. maddedir. Bu maddeve göre: “Toplantıda hazır bulunan ve kanuna ve tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir. Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır”. hükmü yer almaktadır.
Madde düzenlemesinde de açıkça kararların yokluk ya da butlan ile hükümsüz sayıldığı hallerde yokluk veya butlanın tespiti davasında herhangi bir süre şartı bulunmamaktadır.
Bazı Yargıtay kararlarında Derneklerde genel kurul kararlarının iptali davası açmak için karara olumsuz oy vermek ve muhalefetini zapta geçirtmek şartı aranmaktadır. Ancak Ticaret Kanunundaki özel düzenlemelerin Birliklere uygulanması mümkün değildir. Zira, Meslek birliklerine tabi üyerin çıkarları ile ticari şirketlere yada derneklere üye olanların çıkarlarının bir olmadığı hususu açıktır.( Gerek söz konusu tüzük, gerekse tüzüğün dayanağı Fikir ve sanat eserleri Kanunu 42. Maddesi ve onunla bağlantılı BERN , TRİPS, WİPO, ROMA ve diğer başka tüm uluslararası sözleşmelerin hedefi, eser sahipleri ile komşu hak sahiplerinin eserleri üzerindeki tekel haklarını etkin bir şekilde korunmasını güvence altına almaktan ibarettir. Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri ve Federasyonları Hakkında Tüzük tüzüğün 7. Maddesinde belirtildiği gibi; “Eser sahipleri ve bağlantılı hak sahiplerinin ortak çıkarlarını korumak, Kanun ile tanınmış hakların idaresi ve takibi ile alınacak tazminat ve telif ücretlerinin tahsilini ve hak sahiplerine dağıtımını sağlamaktan ibarettir”dolayısıyla üyelere uluslararası bir hak koruması sağlanmışken, çıkarlarının zarar gördüğü noktada eser sahiplerini dernek üyeleri ve şirket üyeleri ile bir tutan görüşlere itibar edilmesi mümkün değildir.)
DAVANIN ESASININ İNCELENMESİ;
Genel kurullar üyelerin kendi haklarını bizzat yönetmesinin en etkili olduğu saha olup, genel kurul toplantılarına ilişkin tüm düzenlemeler ise emredici kurallara uygun gerçekleştiği taktirde üyelerin çıkarlarını koruyabilmektedir.
Genel Kurul Hiyerarşik olarak diğer tüm organların üzerinde olduğu gibi, alınacak kararlarda da yegane söz sahibi organdır. Genel kurulun bu kadar geniş ve önemli yetkilerle donatılmasının nedeni;birliğin bizzat hak sahipleri tarafından saydam ve etkin şekilde yönetimine imkan vermek içindir.
Dosya kapsamı ve … Meslek birliği tarafından gönderilen belgeler incelendiğinde; 9.Olağanüstü genel kurulu tek bir gündem ile toplantıya çağrılmıştır. ” Bakanlık tarafından yapılması önerilen hususlarda yönetim kurulunun hazırladığı önergeleri görüşmek ve karara bağlamak.”
Yönetim kurulu ise 5 adet önerge hazırlamıştır. Bunlar: “Harcırah ücretlerinin tesbiti”, “Uluslararası Müzik Fuarlarına Katılma”, “Mesan Genel kurul çalışma Düzeni”, “Üst Kurullar Huzur Hakkı Tutarının Belirlenmesi” ve “Yönetim Kurulu Sayısı” hakkındadır.
Birinci önergede yurtdışı harcırahının 200 Euro dan 100 Euro’ya; yurt içi harcırahının 150 USD’den 300 TL’ya düşürülmesi; ikinci önergede ulusal ve uluslarararası fuarlarda giderlerin kısılması ve en çok 2 kişi ile katılım sağlanması; üçüncü önergede genel kurulun huzurunu bozarak çalışmasını engelleyenlerin salondan çıkarılması ve hakların Disiplin Yönergesinin uygulanması; üst kurullardaki toplantılarda toplantı başı huzur hakkının 710 TL’den 355 TL’ye düşürülmesi ve son önerge ise, yeterli gündem oluşturulmadıkça üst kurul toplantılarının gerçekleştirilmesi, yönetim kurulu toplantıların acil durumlar hariç 2 haftada bir yapılmasıdır.
Bilindiği üzere toplu yönetim örgütlerinin tüm üyelerinin genel kurul toplantısına katılmalarına ve oy kullanmalarına izin verilmesi ancak bu hakların kullanılması ile gerçekleşebilir. Toplu yönetim kuruluşları, üyelerinin genel kurula aktif katılımını teşvik etmelidir. Genel kurula katılanlar ile katılmayanlar için oy haklarının kullanımı kolaylaştırılmalıdır. Madde 24 de de işaret edildiği üzere; ” Genel kurul toplantısı, genel kurul üyelerine; toplantının, çoğunluk sağlanamadığı takdirde yapılacak ikinci toplantının yerini, gününü, saatini GÜNDEMİNİ ve toplantıya katılacak üyelerin adlarını belirten liste bir yazıyla duyurulur. Çağrı yazısının toplantı gününden en az otuz gün önce taahhütlü olarak postalanması veya üyelere imza karşılığında elden verilmesi gerekir. Toplantı yeri, günü, saati ve gündemi toplantı gününden en az onbeş gün önce valiliğe ve Bakanlığa yazı ile bildirilir.
Tüm bu düzenlemeler AB direktifinde de vurgulandığı gibi birlik üyelerinin genel kurula ve genel kurulda alınacak kararların alınması sürecine etkin katılımını sağlamak ve yönetimin olası keyfiliklerine karşı üyeleri en güçlü şekilde korumak içindir.
Dolayısıyla genel kurul gündeminde Yasanın öngördüğü ;
1) Gündemin bildirilmesini,
2) bildirimin toplantı gününden en az 30 gün önce yapılmasını,
3) bildirimin taahütlü olarak postalanması, yada elden imza karşılığı verilmesini emredici şekilde düzenlemiştir.
Buradaki şekli kural ve kesin sürelere tabi bir süreç söz konusudur.
Bu hükümlerle; Üye belirtilen iletişim vasıtaları üzerinden toplantı gündeminden önceden mutlak şekilde haberdar edilecek ve kendisine toplantıda görüşülecek konular üzerinde düşünebileceği yeterli bir zaman verilmesi hedeflenmiştir. Üye toplantıda bir oldu bitti karşısında yanlış seçimler yapmaması için gündemde yer alan konuların daha önceden bildirilmesi bu amaçla yapılmaktadır. Nitekim gündemden haberdar olan üye belki bu gündemdeki konuları önemsiz görüp katılmayacak , oysa kendisine gönderilenden farklı bir gündem ile toplanılacak olduğunu bilebilecek durumda olsaydı belkide mutlak olarak katılma iradesini sergileyebilecekti. Bu ise üyenin gündemden haberdar edilmesi ve ancak toplantıya hazırlıklı gelmesi ile mümkün olacaktır.
Oysa huzurdaki davada toplanan deliller kapsamına göre Toplantı sadece belirlenen gündem ile yapılması , bunların okunması, tartışılması keza daha sonra olağan genel kurula geçilmesi iken, toplantının gruplar arasında bir güç gösterisine dönüştüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Yönetim kurulu başkanı adına toplantının açılış konuşması sırasında yuhalanmalar, sözlü sataşmalar bulunduğu tape kayıtlarından anlaşılmakta olup, bu münakaşalar ve gürültü ortamında Divan seçimi yapılmış ve Sümer Ezgü Divan Başkanı olarak seçilmiştir. Divan Başkanının düzeni sağlaması ve mevzuata uygun olarak toplantı yapması gereklidir. Oysa gündem maddelerine geçilmeden verilen önerileri öne alarak, bunların gündeme alınıp alınmamaları hususunda oylama yapılması gerekli olup, oylama yapmadan doğrudan önergeler hakkında oylama yaptırılması kesin hükümsüzlük sebebidir.
İlk ve ikinci bilirkişi heyetleri bu usulsüzlüğü tespit etmiş ancak sayısal yorumlama yoluyla bu durumun genel kurulun iptaline neden olmayacağını ileri sürmüşlerdir. Oysa 9. Olağanüstü toplantısının yapılma sebebi ile yönetim kurulunun hazırladığı önergelerin görüşüleceği 4. maddenin gündemden çıkarılması ile hukuka aykırı olarak kesin hükümsüzlüğe yol açan kararların alınmasına neden olunmuştur. Yani gündemde yer alması öngörülen toplantı fiilen iptal edilmiş, bu yöndeki madde gündemden çıkarıldıktan sonra bu önerilerin hazırlanması konusunda gelecek yönetim kurulu yetkilendirilmiştir.
Dolayısıyla geçerlilik şartı olan bu emredici kurallara uyulmamasının sonucu ise kesin hükümsüzlüktür. Divan heyeti oluşturulan grupların baskılarıyla, gündemin asıl toplanma sebep ve varlığını hiçe saymış olup, gündemde olmayan konuların öne alınması suretiyle hukuka aykırı bir sonuca yol açmıştır.
Divan heyetince GÜNDEME BAĞLILIK İLKESİNE AYKIRI hareket edildiği uzman mütalaasında da isabetle belirtilmiştir.
Toplanan deliller kapsamına göre , OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULUNUN YAPILMA SEBEBİ OLAN TEK GÜNDEM MADDESİNİN GÜNDEMDEN ÇIKARILMASI VE BU KONUDAKİ YETKİNİN GELECEKTEKİ YÖNETİM KURULUNA VERİLMESİ yapılan işlemi baştan itibaren geçersiz hale getirmiştir.
Tüzüğün 21. maddesinde, Genel kurul toplantılarına Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri Federasyonları Hakkındaki Tüzüğün 23, 24 ve 25. maddelerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Tüzüğün 25. maddesinin son
fıkrasına göre, genel kurul toplantısında yalnız gündemde yer alan konular görüşülür. Ancak, toplantıda hazır bulunan üyelerin en az onda birinin önerisi ve genel kurulun kararıyla gündeme madde eklenebilir.
9. Olağanüstü Genel Kurul toplantısının gündeminin 1. maddesi, yönetim kurulu başkanının açılış konuşmasını yapması; 2. maddesi, Divanın seçimi; 3. maddesi, …nın raporunun okunması; 4. maddesi, Bakanlık inceleme raporunda yer alan hususlarla ilgili yönetim kurulu tarafından hazırlanan önergelerin sunulması ve oylamasıdır. Gündemin 3. maddesi uyarınca okunması gereken …nın raporu okunmamıştır. Bu rapor 5. önerge görüşülmesi sırasında okunmuştur. Gündemin 4. maddesine de geçilememiştir. Verilen 5. önergede geçici yönetimin Bakanlık tarafından atandığı ve … üyelerinin iradesini yansıtmadığı, geçici yönetimin yetkisinin olmadığı dolayısıyla Bakanlık önerilerinin yeni seçilecek yönetim kurulu tarafından ele alınması gerektiği yolundaki önerge çoğunlukla kabul edilerek olağanüstü genel kurulun 4. gündem maddesi gündemden çıkarılmıştır. Yani … Meslek birliğinde gücü eline geçiren tarafların gerek Divan heyetini yönlendirmek yoluyla gerekse Haysiyet kurullarını etkilemek suretiyle keyfi kararlar aldıkları, uymaları gereken tüzük ve hukuk kurallarını işlerine geldikleri gibi yorumlayarak uygulamadıkları, meslek birliği hukukçularının haysiyet kurullarında verilecek kararlara yönelik sundukları hukuki görüşlere itibar etmeyerek haysiyet kurulu üyelerinin kendi hukuklarını yaratmak suretiyle kararlar aldıkları, dolayısıyla alınan kararların kesin hükümsüzlük sebebini doğuracak uygulamalara yol açtıkları anlaşılmıştır.
Somut olayda da Olağanüstü Genel Kurulda Divan seçildikten sonra görüşülmesi gereken 3. ve 4. gündem maddelerinin görüşülmesine geçilememiş ve olağanüstü genel kurulun toplantı sebebi ile esas gündem maddesi verilen önerge ile gündemden çıkarılmıştır.
Gündemin genel kurul öncesinde yönetim kurulu tarafından hazırlanıp, üyelere bildirilmesi ve ilanı gerekir. Bu süre içinde üyeler gündem maddelerini inceleyip, danışarak genel kurula hazırlıklı gelmeleri amaçlanır. Genel kurulda sürpriz önerilerin olmaması esastır. Bu bakımdan gündeme bağlılık önemli bir ilkedir. İstisnaen üyelerden 1/10’unun talebi üzerine genel kurul gündeme madde ekleyebilir. Ancak, verilen önerilerin tebliğ ve ilan edilen gündemle ilgisinin olması gerekir. Bunun dışında, önerilerin genel kurulun yetkisi dışında olması; Bakanlığın tasarrufunda bulunması ya da bir mahkeme kararına bağlı olması halinde önerinin Divanca kabul edilmemesi gerekir. Önerinin Divanca gündeme alınıp alınmaması konusunda oylama yapılır. Konu gündeme alındıktan sonra, müzakerelere geçildikten sonra oylama yapılması esastır.
Divana verilen 5 önerge hakkında Divan herhangi bir değerlendirme yapmadan doğrudan oylamaya geçmiştir. Tüzük uyarınca, önergenin gündeme alınması için oylama yapılması; bundan sonra gündem maddesinin görüşülüp oylanması gerekir. Burada açıkça Kanuna ve Tüzüğe aykırı davranılmıştır.
Her üyenin toplanacağı gündemi önceden bilmesi asıldır. Hatta bu gündem meslek birliklerinin sitesinde uzun süre kalmaktadır. Örneğin Fransız meslek derneği SACEM tüzüğüne göre genel kurula davet göndemi ile genel kurullarda alınan kararların bir yıl süre ile derneğin sitesinde üyelerin erişimine güvenli şekilde açık tutulmaktadır.
Genel kurula davet edilen üyelere gündemin değiştirileceği yönünde bir bildirim gitmediğinden , bu yönüyle dahi üyelerin temsil hakkının gasp edildiği açıktır.
Malumdur ki genel kurulda alınan kararlar toplantıda hazır bulunan ve oy veren üyeler kadar toplantıda hazır bulunmayan veya alınacak kararlara olumsuz yada/olumlu oy veren üyelerin haklarını da ilgilendirmektedir. Ancak genel kurul kararlarının geçerli olabilmesi için kanunun emredici hükümlerine ve dürüstlük kuralına göre alınması gerekir. Aksi halde genel kurul kararlarının yokluğu, butlanı veya iptali söz konusudur.
… vekilinin 11.02.2020 tarihli beyan dilekçesinde üyeliği sona erdirilen üyelerin adı-soyadı ile onlara yapılan tebligatların tarihleri belirtilmiştir . Ancak Genel kurulda bu önerge ile üyeliğe tekrar alınması gereken üyelerin ismi belirtilmemiş , Bakanlıkça atanan geçici yönetimin darbe yaptığı ima edilerek toplantıda bunların üyelikten çıkarılma kararı ve sebepleri tartışılmamış , afaki olarak ve genel anlamda tüm üyelerin üyeliğe alınması istenmiş ve oylamada üyeliğe alınan üyelerin ismine de yer verilmemiştir.
Öte yandan geçici yönetim tarafından Haysiyet kurulunca üyelikleri sonlanan üyeler için ne tür bir yol izleneceği tüzükle belirlenmiştir.
Haysiyet Kurulunun verdiği karara karşı kanun yolları mevcuttur (Tüzük m. 31/son fikra). Bu karara itiraz etmek isteyen üye bir ay içinde Mahkemeye başvurarak bu kararın iptalini isteyebilir. Çıkarma kararının sebepleri ve tebligatın usulsüz olup olmadığı hususlarında Mahkeme bir karar verecektir. Genel kurulun Mahkemenin verebileceği bir kararı gündeme madde eklemek suretiyle gerçekleştirmesi hukuki olmadığı gibi birçok üye uygulamada tedbir davası açmak suretiyle genel kurullara mahkeme kararı ile katılmaktadır. Haysiyet kurulunun almış olduğu kararın hukuki olup olmadığı burada tartışma konusu olmayıp, yasal yöntem izlenmeden genel kurulun en üst organ olduğu ve her türlü kararı alabileceği yönünde irade sergilenmiştir. Bu tür uygulamalar hukuki olmaktan uzak olmakla birlikte gücü eline geçiren tarafın haysiyet kurulları aracılığıyla hukuki olmayan kararlar aldığı da bilinmektedir.
Meslek birliklerinde genel kurul üst organ olmakla birlikte , yetkileri sınırsız değildir. Kullanılacak ise yetkinin tüzüğün ve yasaların öngördüğü şekilde gerçekleşmesi asıldır.
Tüzüğün 18. maddesinde Birliğin zorunlu organları herhangi bir üstlük-altlık belirtilmeksizin Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, Teknik-Bilim Kurulu ve Haysiyet Kurulu olarak belirlenmiştir. Her bir organın görev ve yetkileri tüzüğün maddelerinde belirtilmiştir. Genel kurulun görev ve yetkileri Tüzüğün 20. maddesinde; yönetim kurulunun görev ve yetkileri Tüzüğün 24. maddesinde; Haysiyet Kurulunun görev ve yetkileri Tüzüğün 31. maddesinde belirtilmiştir. Tüzüğün 20. maddesinde Haysiyet Kurulu kararlarının kaldırılması hakkında yetkili olduğuna dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Dolayısıyla 1.önerge ile genel kurul mahkemelerin yerine geçerek karar verme yetkisini kullanmıştır. Bu yönde iyiniyetle bir tasarruf yapılarak hukuka aykırı şekilde üyelikleri sonlanan üyelerin oy kullanmalarının sağlanması amaçlanmış ise de, her bir üye yönünden hangi gerekçe ile üyeliklerinin sonlandığı, hangi gerekçe ile geri kabul edildikleri yönünde tartışmalar yapılmadan bir oldu bittiyle bu şahısların üyeliğe kabulleri ve oy kullanmaları sağlanmıştır.
2. önerge ile 109 üyenin asil üyeliğinin iptali ile yararlanan üyeliğe geçirilmesi yönündeki yönetim kurulu kararının” iptali talep edilmiştir. Bu kararda da üyelerin isimleri belirtilmeksizin genel olarak ve tüm üyeleri kapsayacak şekilde önerge verilmiş ve bütün halinde oylanmıştır. Bu önergede de Divan heyetince bu hususun 1 gündeme alınıp alınmaması konusunda oylama yapılmamıştır. Çoğunluk kararı ile 109 üyenin tekrar asil üyeliğinin kabulü ile genel kurula alınmasına karar verilmiştir.
Tüzüğün 24. maddesinin (g) bendine göre asil üyelik ve yararlanan üyelik başvurularını karara bağlamak yönetim kurulunun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Tüzüğün 14. maddesinin (b) bendinde Birlik ile üyeler arasındaki üyelik türüne ilişkin uyuşmazlıklar genel kurulda çözümlenir hükmü mevcuttur. Ancak, önergede üye adları zikredilmediği gibi, yönetim kurulunun üyeliği değiştirme gerekçesi ve buna karşı üyenin itirazı belirtilmeksizin ve bunlar genel kurulda tartışılmaksızın, genel ve bütün olarak oylama yapılmış ve tüm üyelerin tekrar asil üyeliğe kabulü gerçekleştirilmiştir. Önergenin gerek gündeme alınmasında gerek oylamaya başvurulmaması, uyuşmazlığı olan üyenin adının ve itirazının sebebi belirtilmemiş olması ve önergedeki amac ( yönetim kurulunun darbe ile gelmiş olması ve … üyelerinin iradesini” yansıtmaması ve bu yönetimin tasfiye edilmesi ) dikkate alındığında ,keyfi bir uygulamaya neden olunduğu dolayısıyla 2. önerge ile alınan genel kurul kararının geçerliliğinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
3.önergede son 3 ay içinde asil üyeliğe alınan üyelerin, seçme ve seçilme haklarının 1 yıllık bekleme süresinden sonra doğacağı gerekçesiyle, bu üyelerin hazirun çetvelinden çıkarılarak oylamaya katılması istenmiştir. Bu önergenin gündeme alınması konusunda oylama vapılmamış ve doğrudan gündemin içeriği ile ilgili oylama yapılmış ve çoğunlukla bu öneri kabul edilmiştir. Bu durumda da, yetki yönetim kuruluna ait olduğu için genel kurulun bu konuda yetkisi bulunmamaktadır. Bu yönden de 3. önerge ile gündeme alınan kararın da geçerliliğinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
4.önerge İstanbul dışından gelen üyelerin konaklama masrafları ile ilgili olup, bu yönde davacının dava dilekçesinde bir talebi bulunmadığından bu önergenin huzurdaki dava bakımından önemi yoktur.
5.önerge, olağanüstü genel kurulun toplanma sebebini oluşturan 4. madde ile ilgili olup, divan tarafından gündeme alınması konusunda oylama yapılmadan Bakanlık İnceleme Raporunda yer alan hususlarla ilgili yönetim kurulu tarafından hazırlanan 4. gündem maddesi gündemden çıkarılmasına çoğunlukla karar verilmiştir.
Önergenin gerekçesinde Bakanlık tarafından atanan geçici yönetimin … üyelerinin oyları ile gelmedikleri, genel kurulun iradesini taşımadıkları belirtilmiştir. Divan Başkanı geçici yönetim kurulunun icraat yetkisinin olmadığı; Bakanlık İnceleme Raporunun ne olduğunu bilmediklerini, içeriğini bilmedikleri konuda oylama yapılmasının doğru olmayacağı yönünde görüş bildirmiş ve Bakanlık İnceleme raporunda yer alan hususlarla ilgili tedbirleri almak ve düzenlemeler yapmak üzere … genel kurulu tarafından seçilecek olan yeni yönetim kurulunun yetkilendirilmesine çoğunlukla karar verilmiştir.
Genel kurulun aldığı bu karar objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gibi, Kanuna ve Tüzüğe aykırı bir karardır. Bu yönde bir önergenin Divan tarafından kabul edilmemesi gerekir, Bundan başka, bu önergenin gündeme alınıp alınmaması konusunda oylama yapılması gerekli olup, Genel kurul, Bakanlığın yetkilerini tartışmak ve bu konuda karar vermek yetkisine sahip değildir. Bakanlığın kararlarının genel kurul iradesini yansıtmadığı ve kanuna aykırı olduğu yönündeki görüşünde hukuki olmadığı açıktır. Ancak … yönetimi tarafından aleyhlerinde verilen her türlü gerek idari gerek adli kararları darbe ve çökme olarak tabir ettikleri de dava dosyasına sunulan kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Genel kurul gündem maddeleri ile doğrudan bağlantısı olmayan önerilerin Divan tarafından değerlendirilerek gündemden ayıklanması gerekir. Zira Divanın seçilme sebebi objektif ve tarafsız bir genel kurul yapılmasını sağlamaktır. Bir grubun çoğunluğu ele geçirerek , tüzüğü ve yasal mevzuatı dolanarak genel kurul gündemi ile ilgisi olmayan önergeleri üstelik tartışmaya açmadan toplu olarak üyelere dayatmaya çalışması hukukilikten uzaktır. Aynı anlayış yönetimi ele geçiren yöneticilerin haysiyet kurullarını etkilemek suretiyle usulsüz ihraç kararları alınmasına da neden olmuştur. Birlik kuruluşlarında gücünü hukuktan yana almayan uygulamaları hukuk düzeni tasvip etmediği gibi, usulsüz uygulamalarında kesin hükümsüzlük yaptırımı ile karşılaşması kaçınılmazdır.
Zira Bakanlık tarafindan atanan geçici yönetimin yetkisinin olup olmadığının ve yönetimin yetkisinin kaldırılması konusundaki itirazlarında çözüm yeri genel kurul olmayıp ancak ve ancak idare Mahkemesine yapılacak bir başvuru sonucu bu tespit yapılabilir. Aksi düşünce genel kurulun her yönden bir karar alabileceği gibi hukuksuz sonuçlara yol açacaktır. Eğer bu yönde bir karar alma iradesi olan topluluk varsa gerekçelerini gündeme bağlılık ilkesi çerçevesinde ele alıp , tartışıp, oylama yapıldıktan sonra gündeme alabilir. Alelade genel geçer ifadelerin altına bakkal defterine kayıt yaparcasına alınmış imzalar ile gündem oluşturulduğu mahkememizce dosyaya sunulan tutanaklar kapsamından anlaşılmıştır.
Öte yandan Genel kurulun kendisini herşeyin üzerinde görerek diğer üyelerin haklarını hiçe sayarak ve mahkemelerin yerine geçerek, karar vermesi halinde yetki gasbı söz konusu olacaktır. Yönetim kurulu, Bakanlık İnceleme raporunda belirtilen hususlarda bazı önergeler hazırlamıştır. Bu önergelere karar verecek yine genel kuruldur. Bu konuda geçici yönetim kurulunun yetkilendirilmesi ise ayrı bir hukuksuzluktur.
Yönetim kurulunun Bakanlığın istediği hususları öneri olarak genel kurulun görüşüne sunma görevi vardır. Bunların içeriği ile ilgili karar verme yetkisi yönetim kurulunun değil genel kurulundur. Ancak, bu önergeler tape kayıtları incelendiğinde de tamamen okutulmamış, tartışılmaya açılmamış ve doğrudan gündem iptal edilmiştir.
Genel kurul, İnceleme Raporunda yer alan hususlarla ilgili tedbirleri almak ve düzenlemeler yapmak üzere … genel kurulu tarafından seçilecek olan yeni yönetim kurulunu yetkilendirmiştir. Oysa bir önceki önergelerde genel kurul karar alma yönünden herseye muktedir olduğu yönünde bir irade sergilemiş iken ve gündem maddelerini değiştirme yönünde kararlar almakta çekinmediği halde , bu konuda asıl gündem maddesi bu husus olması gerekirken genel kurul gelecekteki yönetim kurulunu yetkilendirilmiştir. Yani aslında seçilecek yönetim de belli , bu nedenle üyeler formaliteden oy kullansın mantığı işletilmiştir. Bu tür uygulamalar ise asıl amacı telif toplamak ve üyelerin menfaatını gözetmek olan meslek birliği yönünden kötü bir örnektir.
Zira daha usulen belirlenmemiş bir yönetim kuruluna Rapor doğrultusunda düzenleme yapma yetkisi verilmiş olup, 9. Olağanüstü genel kurulda alınan tüm kararların … Tüzüğüne, Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri Federasyonları Hakkındaki Tüzüğe, FSEK’e, her yerde uygulama alanı bulan MK 2. maddesine aykırılığı sabit olduğundan kesin hükümsüzlüğü gözetilerek iptaline karar verilmesi gerekmiştir.
15. OLAĞAN GENEL KURULDA ALINAN KARARLARIN İPTALİ İSTEMİNİN İNCELENMESİ
Olağan genel kurul, olağanüstü genel kuruldan hemen sonra yapılmıştır. Divan’a Olağanüstü Genel Kurulda seçilen Divan üyeleri seçilmişlerdir.
15 sayılı Olağan Genel Kurulda gündemin dışında 14 önerge verilmiştir. Bunlardan 7 öneri kabul edilmiş; 5 adedi reddedilmiş, 2 adedi ise ertelenmiştir. Gündemde bulunan yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerinin ibraları hakkında çoğunlukla karar verilmiştir. Bütçe ise çoğunlukla onaylanmıştır.
1.Önergede Haysiyet Kurulu tarafından üyeliği sona erdirilen 50 üye hakkında verilen kararların iptali ile bunların toplantıya alınması ve hazirun cetveline eklenmesi istenmiştir. Önergede 9 imza vardır. Bu öneri gündeme alınmış ve çoğunlukla kabul edilmiştir.
2.Önerge, geçici yönetim kurulu tarafından 109 üyenin asil üyelikten yararlanan üyeliğe geçirilme kararının iptali ile bu üyelerin hazirun cetveline eklenmesi 16 kişinin imzası ile görüşülmüş ve çoğunlukla hazirun cetveline eklenmesine karar verilmiştir.
Bu iki önergede önerilen konular olağanüstü genel kurulunda da önerilmiş ve çoğunlukla kabul edilmiştir.
Diğer önergeler, seçimlerin blok ya da çarşaf liste ile yapılması; İstanbul dışından gelenlere yol masraflarının ödenmesi; genel kurul toplantılarının hafta içi yapılması; genel kurul toplantılarının kamera ile tespit edilmesi; telif ücretlerinin faizinin üyelere dağıtılması; telif ücretlerinin ve 20’sinin asil üyelere eşit olarak dağıtılması; yurt içinden gelenlere 400, yurt dışından gelenlere 700 TL harcırah verilmesi gibi önerilerdir. Yönetim kurulunun Tüzük değişikliği ile ilgili 9 ve 10. no’lu önergelerin görüşülmesi gelecek genel kurula ertelenmiştir.
Bu toplantıda Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, Bilim-Teknik Kurulu ve Haysiyet Kurulu üyeleri tek liste halinde çoğunlukla seçilmişlerdir.
Gündemin 6. maddesi uyarınca yönetim kurulu tarafından genel kurula sunulacak önergelerin okunması ve oylanması maddesinde, yeni bir önerge verilmiş ve 109 asil üyenin yararlanan üyeye geçirilmesi kararının yetki gaspı olduğu gerekçesi ile yönetim kurulu kararının iptali istenmiş ve çoğunlukla bu öneri kabul edilmiştir. Bu gündem maddesinde başka öneriler de verilmiş; ancak gündemin 6. maddesi görüşülüp oylanmamıştır.
Netice olarak 15. Olağan Genel Kurul toplantısından önce yapılan 9. Olağanüstü Genel Kurul toplantısında geçici yönetimin darbe ile gelen hukuk dışı yönetim olarak tabir edilmesi nedeniyle tartışmalar yaşanmış, geçici yönetimin … üyelerinin iradesini yansıtmadığı vurgulanmış ve geçici yönetimin aldığı kararlar genel kurulca iptal edilmiş; bu toplantının esas gündem maddesi gündemden çıkarılmış ve bu konuda yeni yönetim kuruluna yetki verilmiştir. Dolayısıyla kamera kayıtları kapsamından da görüldüğü üzere Geçici yönetim ve onu destekleyen grup genel kurulu iradi olarak terk etmiştir. Yine kamera kayıtlarında ortamı germek için çabalayan şahısların bulunduğu, kamera kaydında sesleri anlaşılamamakla birlikte beden dilinden anlaşıldığı kadarıyla hakaret içeren yüksek sesli tartışma ortamı yaratılmaya çalışıldığı ve gruplar arasında tartışmalar yaşandığı ve yuhalamalar nedeniyle ve sözlü sataşmaların yaşandığı anlaşılmıştır
Toplantıda geçici yönetim gayrimeşru sayılmış ve aldığı kararlar genel kurulca iptal edilmiştir. Genel kuruldaki çoğunluk geçici yönetimin meşru olmadığını kabul ettiği için, onun önerilerini de nazara almamıştır. İbra konusunda eski vönetim dönemi ve geçici yönetim döneminin ayrılarak ayrı ayrı ibra oylaması yapılması gerekirken, geçici yönetim hakkında ibraya başvurulmamış ve eski yönetim ibra edilmiştir.
… meslek birliğinden gönderilen belgelerin ise davaya aydınlatmaya yarar nitelikte olmadığı, mahkememize ancak istenen belgelerin 9..3.2021 tarihinde sunulduğu daha önce sunulan belgelerin eksik olduğu anlaşılmıştır.
Zira davacılar dava dilekçesinde iptal sebepleri arasında 109 sahte üye iddiasında bulunmuş olup, Kültür Bakanlığı vekilince de Özellikle 109 Üyenin Asıl Üye mi Yararlanan Üye mi Olduğu/Olması Gerektiği Hususunun da gerek bilirkişi raporlarında gerekse meslek birliği kayıtlarında açıklık olmadığını belirtmişlerdir.
Dosyaya … tarafından gerekli belgeler eksik olarak sunulduğundan bilirkişiler daha çok yorum yoluyla rapora yön vermek istemişlerdir. 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda ve kültür Bakanlığı vekilinin beyan dilekçesinde 109 kişinin kimlikleri açıkça saptanamamakla birlikte anılan 109 üyenin asıl üyelik kriterlerini kazanıp kazanmadıklarının değerlendirildiği, anılan 109 üyeden sadece 65’inin asıl üyelikten yararlanan üyeliğe geçirilmesine karar verildiği, ayrıca bahse konu 109 kişinin dışında kalan 48 üyenin de asıl üyelik kriterlerine uygunluk koşullarını sağlamadığının tespit edilerek toplamda 113 üyenin yararlanan üye statüsüne geçirilmesine karar verildiğinin ifade edildiği belirtilmektedir.
“5846 sayılı Kanun’un 42/B maddesinde meslek birliklerinin idarî ve malî açıdan Bakanlık denetimine tâbi oldukları yasal düzenleme kapsamı ile sabit olup, Bakanlık teftişinin sonucunda ortaya konulan tespitlere göre Meslik birliğinin ne gibi tedbirler aldığı hususu denetime imkan verecek şekilde dosyaya sunulmamıştır.
Zira denetim yönünden mahkemece talep edilmesine rağmen eksik yada bir fikir vermeye yaramayan belgelerin gönderildiği dolayısıyla bilirkişilerinde görüşlerinin tahminden öteye geçemediği, Meslek birliğince alınmış tüm kararların şeffaf olması gerekirken, genel kurulda bir oldu bittiyle, isim isim bu şahısların kim olduğunun denetime olanak sağlayacak şekilde okunmadığı dolayısıyla isimlerin tutanağa geçirilmediği anlaşılmıştır.
31.5.2018 tarihli 2 nolu önerge incelendiğinde geçici yönetim kurulu tarafından 109 asıl üyenin gerekli kriterleri sağlamadığı gerekçesiyle yararlanan üyeye düşürülmesini yetki gasbı olarak değerlendirip tutanak altında 16 imza ile 109 asıl üyenin yararlanan üyeliğe dönüştürülmesi ile ilgili geçici yönetim kurulu tarafından alınan yönetim kurulu kararının iptal edilerek, bu üyelerin 9. Olağanüstü ve 15. Olağan Genel Kurul Hazirun listesine eklenmesi ” şeklinde önergenin 2.sıraya alınması talep edilmiştir.Ancak önergede bu kişilerin kim olduğu ve isimleri yazılmadan talepde bulunulduğu gibi içeriği hakkında yeterli açıklığı bulunmayan , isimleri zikredilmeyen , tüzük ve yönetmelikte hangi içerik ile üye kaydı yapıldığı belli olmayan hususlarda bu üyelerin isimleri okunmadan, vekalet ile oy kullanıp kullanmayacakları belli olmadan ben yaptım oldu mantığı ile hareket edilerek diğer üyelerin bilgilenme hakkının elinden alındığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle davacı yanca ileri sürülen bu iptal sebebi de mahkemece yerinde bulunmuştur. Zira bu yönde … Meslik birliği ispat için gerekli hiçbir belgeyi mahkemeye sunmamış, sunulmuş olanların ise eksik ve mahkemenin istediği hususları aydınlatmaya elverişli bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle Bilirkişilerde raporlarında tahminlere ve farazi ihtimallere dayalı olarak rapor sunmuşlardır.
Öte yandan T.C. … Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın … sayılı, 24/04/2018 tarihli inceleme raporunda da görüleceği üzere yönetim kurulunun tüzükle belirlenen kriterler yönünden yararlanan üyeleri asıl üye yaptıkları iddiaları karşısında ve yönetim kurulu kendilerine destek olan ancak asıl üye kriterlerine sahip olmayan ve diğer üyeliğe ilişkin kararlarına hakkında karar alınan üyelerden bahsetmediği gibi alelade bir liste yapılmış, ancak bu listedeki üyeler hakkında yararlanan üyeliğe mi kabul edildiği yoksa asıl üyeliğe mi kabul edildiği hususlarında net bir ifade veya ibarenin olmadığı tespit edilmiştir. Mahkememize verilen cevabi yazıda da dahi üyelerin üye defterlerine üyelik tarihi, üyelik statüsü, tarih olarak belli olmadığı gibi sadece Meslek birliğine üyelik tarihi listede yer almakta olup, bu isimlerin kaçının hazirun cetveline eklendiği belli olmadığı , bu listede
yer alan üyelerin bır kısmının mahkeme dosyasına müdahale de bulundukları gibi afakı bir beyan ile yol gösterici olmayan düzensiz bir şekilde bilgi verildiği anlaşılmıştır.
Keza T.C. … Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın… sayılı, 24/04/2018 tarihli inceleme raporunda; Asıl üye ve yararlanan üye defterlerinde yer alan üyeliğe giriş ve üyelikten çıkış tarihlerin sütunların istenildiği gibi doldurulmadığı, kafa karışıklığına yol açtığı , Üyelik başvurusunda bulunacaklarda; …Üyeler için hazırlanan dosyalarda söz konusu belgeler bulunmakla birlikte, belgelerin bazılarında imza ve tarih eksikliklerinin bulunduğu’’ hususları da 107 nolu raporda da tespit edilmiş olup, bu durumda hangi üyenin ne zaman üye olduğu konusunda mahkememizde de şüphe oluşmuştur.
öte yandan gözlemci raporunda 15. Olağan Genel Kurul sonunda 15 sandık için toplam 559 üyenin oy kullandığı ancak sandıktan 564 adet oy pusulası çıktığı tespit edilmiş ve bu fazla olan 5 oy pusulasının da alelade seçilerek Divan Heyeti tarafından imha edildiği tespit edilmiştir.
Genel Kurul ortamında kamera kayıtlarında da yer aldığı üzere gruplaşmalar nedeniyle sanatçılara yakışmayan bağrışma, ayağa kalkıp birbirlerinin üzerine yürüme ve tartışma gibi sahnelerin bulunduğu, önergelere dair tartışmaların kişisel tartışmalar haline dönüştüğü, raporlar ve önergeler üzerinde yeterli tartışmalar yapılmadan oylamaya geçildiği ve üyelerin Genel Kurullarda verilen önergelerin içerikli hakkında tam bilgi sahibi olamadıkları, meslek birliği içerisindeki siyasi boyutlara varan çekişmelerin organlara yansıması niteliğinde üst kurullarda yer alan üyelerin haysiyet kurullarını etkilemek suretiyle kararlar aldıkları, … meslek birliği içinde yer alan hukukçular tarafından sunulan görüşlere değer verilmeden ve hukuki görüşe neden itibar edilmediği de açıklanmadan önceki yönetim böyle yaptı bende aynısını uygulayacağım mantığının her dönem güdüldüğü ( mahkememizde görülüp sonuçlanan birçok haysiyet kurulu kararının iptali istemli davalarda da gözlemlendiği ve gerekçelere yansıdığı üzere) dolayısıyla yönetimde yada kurullarda bir şekilde söz sahibi olan şahısların meslek birliğinin çıkarlarını gözetmeleri gerekirken , kendi içlerinde yıllardır çözemedikleri çekişmelerden kaynaklı olarak üyeler hakkında haysiyet kurullarınca hukuki olmayan tasarruflarda bulundukları, aynı eylemlerin gücü eline geçiren taraflar yada kişilerce genel kurullarda da uygulanmaya çalışıldığı, bu durumun binlerce üyesi olan meslek birliğine zarar verdiği, meslek birliği üyelerinden yada üyelerce yönlendirilen kişilerce üyelerin cep telefonlarına yada sosyal medya hesaplarına davanın taraflarını ve mahkemelerde görev yapan hakimleri hedef haline getiren asılsız iftira, tehdit ve hakaretlerde bulundukları, mahkemeye sunulan materyaller yönünden savcılık makamına suç duyurusunda bulunulduğu dosyaya sunulu deliller kapsamı ile bilinmektedir.
Toplanan deliller, … Tüzüğü Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri Federasyonları Hakkındaki Tüzük 5846 sayılı FSEK, MK.2 maddesi, Yargıtay 11.HD’nin 2016/11805 esas-2016/9753 karar ve 21.12.2016 tarihli emsal bozma ilamı içeriği, alanında en yetkin uzman hukukçu .. tarafından düzenlenen uzman görüşü, … Meslek Birliği vekillerince mahkememize gönderilen toplantı tutanak fotokopileri, sahte üye iddialarına ilişkin yazışma içerikleri, kamera kayıtları, toplantıya ilişkin CD , Bakanlık gözlemci raporları(… Telif Hakları Genel Müdürlüğü 13.06.2018- 2018/08 tarih ve sayılı 9. Olağanüstü Genel Kurul ve 13.06.2018- 2018/08 tarih ve sayılı 15. Olağan Genel Kurul Toplantılarına ilişkin gözlemci raporları), davacı … davalı Meslek birliği vekillerinin beyanları birlikte mütalaa edildiğinde; 31.5.2018 TARİHLİ … 9.olağanüstü ve 15.olağan genel kurulunda alınmış olan dayanak kararların kesin hükümsüzlüğü gözetilerek İPTALİNE karar verilmesi gerektiğinden yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1-Davanın KABÜLÜNE,
2- 31.5.2018 TARİHLİ … 9.olağanüstü ve 15.olağan genel kurulunda alınmış olan dayanak kararların kesin hükümsüzlüğü gözetilerek İPTALİNE,
3- … 16.GENEL KURULU 30.6.2021 tarihinde yapılmış ve yeni yönetim kurulunun seçilmiş olduğu … Meslek birliği vekillerinin9.8.2021 tarihli yazıları ile anlaşılmış olmakla; mahkememizce görev verilen geçici yönetim kurulunun görevi de sonlanmış olmakla bu yönde yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Fer’i müdahil vekilinin suç duyurusunda bulunulması yönündeki isteminin reddine, suç oluşturan bir eylem varsa ilgililerin C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunabileceklerine,
5-59,30 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan23,40 TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Avukatlık ücret tarifesi uyarınca5.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine,
7-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 35,90 TL başvuru harcı 35,90 TL peşin harç 822,95TL tebligat ve müzekkere masrafı,7.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.894, 75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacı …’in yapmış olduğu 195 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar Davacı asiller …, …, …, …, …, …, …, …, davacı … vekili,feri müdahil … vekili , Davalı … vekili, davalı … yanında fer’i müdahiller vekili, davalı yanında feri müdahil … vekilidavacı asilyüzlerine karşı ve bir kısım davacıların yokluğunda gerekçeli kararıntebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır