Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/282 E. 2020/287 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/282 Esas
KARAR NO : 2020/287

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin kamu yararına çalışan bir vakıf olduğunu, kurulduğu bu günden bu yana erozyonla mücadele, ağaçlandırma ve doğal varlıkların korunması için çalıştıklarını, müvekkilinin … markasının sahibi olduğunu ve tanınmış hale getirdiğini, … Vakfinın kurulduğu tarihten bu yana tüm ülke kapsamında kampanyalara imza altığını, … ve … da … ve … adında da kardeş vakıflar kurmuş olduğunu, vakfın 800.000’a aşan gönüllüsü olduğunu, vakfın bu derece tanınımşlığı nedeni ile … kelimesi söylendiğinde ilk akla gelenin … Vakfı olduğunu, müvekkilinin yakın zamanda davalının “… ” ve “…” markalarıyla eğitim faaliyetleri yaptığını, faaliyetlerinde … adını özellikle öne çıkararak doğa eğitimleri reklamları yaptığım vakfa telefonla ulaşan gönüllülerden öğrenmiş olduğunu, konuyu incelediklerinde davalının vakıf ile aralarında bağ varmış izlenimi vermeye çalıştığının görüldüğünü, hu konuda birçok gönüllüden de şikayet aldıklarını, sıkıntının davalının vakfa ait tanınmış markaya, özellikle vakfın üstlendiği “‘…” konularında kullanması sebebi de oluştuğunu, davalı tarafindan yapılan marka başvurularına da Türk Patent Enstitüsü nezdinde itiraz edilmiş olduğunu, bu itirazlar neticesinde “… eğitim kurumlan” markasının tescil edilmemiş olduğunun fakat “…” markasının ise tescil edilmiş olduğunun görüldüğünü, bu sebepler ile müvekkili markasına tecavüz teşkil eden “…” markasının hükümsüzlüğü için iş bu daiminin açılması gerekliliğinin doğmuş olduğunu, müvekkilinin tanınmış marka olan … markasının ve listesi verilen ticari markalann sahibi olduğunu, bu markaların tümünün temel unsurunun “…” kelimesi olduğunu, aynca vakfınunvanında da “…” adının geçtiğim, vakfa ait olan bu markanın tanınmış marka olduğunun kabul edilmiş olduğunu, müvekkil markası ile ayniyete yakın benzerlik taşıyan davalı markasının hükümsüz kılınması gerektiğini, davalı markasının tescilli olduğu tüm sınıflarda hükümsüzlüğünün talep edildiğini, bunun yanı sıra davalının kullanımının müvekkilinin faaliyet alanı olan eğitim, doğa, doğa eğilimi alanlarında olduğunu, davalı markasınında unsurunun … kelimesi olduğunu, … kelimesinin markaya özgünlük katmadığını, hatta … markasının çocuk gibi bir izlenim oluşturduğunu, … markasının bir zinciri gibi algılanabileceğini, müvekkilinin bugüne kadar Milli Eğitimile yapılan ortak çalışmalar ile çocuklara defalarca doğa ile ilgili eğitim ve çalışmalar yaptırdığını, bu nedenlerle davalı ile aynı sınıfla örtüştüklerini, davalı tüketici nezdinde müvekkilinin yaratmış olduğu güvenirlilikten yararlandığını beyan ederek hu nedenlerle davalarının kabulünü talep etmişlerdir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı müvekkilinin 2013 yılında eğitim işleri ile iştigal etmek üzere kurulduğunu, tercih edilir bir eğitim kurumu olmayı başardığını,www….tr uzantılı resmi web sayfaları incelendiğinde bu durum açıkça görüleceğini, davacı … Vakfi’nın markasına öykünmek gibi bir niyetin olmadığını, davacının dilekçesinde sözünü ettiği yetkilendirme ve muafîyef ile ilgili Bakanlar Kurulu kararının pek çok vakıf için verilebildiğini, bu durumun sınai mülkiyet kapsamında bir hak sağlamadığını, davacının belirttiği markalarının gerek 1996 ve gerekse 2000 yılında koruma markası olarak tescil edildiği bilgisinin ise gerçeği yansıtmadığını, davacının yalnızca … başvurusunun kabul edilmiş ve devam ediyor göründüğünü, davacının tanınmışlığnın TPE tarafından logolu özel tasarımlı ibare için geçerli kabul edildiğini, salt … kelimesi için bu niteliğin tanınmışlığının geçerli olmadığının açıkça belirtildiğini, bunun yanı sıra salt tanınmış olmanın koruma sağlaması için yeterli olmadığını, hatta önce ki mevzuatta tanınmış markanın mutlak red nedenleri arasında da sayılmakta iken artık nisbi red nedenleri arasında sayıldığını, davacının ancak logolu özel tasarımlı ibare için TPE den bu korumayı sağladığını, davacının da belirttiği üzere davacı vakıf senedine bakıldığında açıkça ve özetle davacı vakfın DOĞAYI KORUMA amacı ile kurulmuş olduğunu, davalı müvekkilinin ise faaliyet alanı eğitim olan ticari bir şirket olduğunu, ana konusunun eğitim olduğunu, davacının eğitim konusunda tanınmıştık kazanmış nitelikte bir faaliyetinin de bulunmadığını, müvekkili şirketin 2013 yılında tescil edilmiş bir şirket olduğunu, zamandan beri de … ibaresini kullanmakta olduğunu, davalı müvekkilinin … sayılı klasik yazılış dışındaki … markasının davacının hem logolu özel tasarımlı … ibaresinden hem de yine çok özel tasarımlı logolu … meşe palamudu ibarelerinden farklı olduğunu, herhangi bir karıştırmaya sebebiyet vermesinin mümkün olmadığını, davacının markasına zarar verme ve haksız kazanç sağlamasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI ve GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlık , Davalı adına … tescil nolu “…” markasının 41 ve 43. Sınıflar yönünden hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan marka tescil belgesi celp edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip davacı ve davalının dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsanında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler …, … 20/08/2019 havale tarihli bilirkişi raporlarında;
Davacı yana ait tescilli markalardan yalnızca … kod numaralı görselini ihtiva eden markanın dava konusu hükümsüzlüğü talep edilen markanın tescilli olduğu sınıflardan Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 41. Sınıfında tescilli olduğu, 43. Sınıf bakımından ise davacı yanın tescilli markasının bulunmadığı,… kod numaralı marka ile dava konusu marka arasında ise nihai tüketici nezdinde iltibas riskinin bulunmadığı, Davacı tarafa ait … tescil numaralı markanın tanınmış marka olduğu, Her ne kadar davacı yan adına tescilli … ibaresi tanınmış marka statüsünün sağladığı olarak özel bir korumaya sahip ise de tanınmış markanın varlığının Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in tamamı bakımından kullanım / tescil engeli olacağının kabulünün, Yüksek Mahkemenin yerleşik İçtihatları çerçevesinde, mümkün olmadığı, Davalı tarafın tanınmış … görselini ihtiva eden markası ile davacı tarafın markasının asli unsurlarının aynı olması ve markaların ihtiva ettikleri tali unsurların nihai tüketici nezdinde ayırt ediciliği sağlamaya yeterli olmadıklarının ( heyettte yer alan Bilirkişi …’m muhalefeti ile ) heyetçe değerlendirilmesi nedeni ile karşılaştırmaya tabi markaların benzer olduğu, Davacı tarafın dosya arasında tespit edilen kullanımları ve sair hususlar nedeni ile Davalı tarafın adına tescilli marka kapsamında yapacağı 41. Sınıftaki kullanımlarının tamamı ile 43. Sınıfta “gündüz bakımı (kreş) hizmetleri” kapsamındaki kullanımlarının davacı tarafın tescilli tanınmış markasının sulandırılmasına ve itibarının zarar görmesine sebebiyet verebileceği Bu nedenle davalı tarafın … tescil numaralı markasını, 41. Sınıfta tescil almış olduğu hizmetlerin tamamında, 43. Sınıfta ise “gündüz bakımı (kreş) hizmetleri” hizmetinde hükümsüz kılınmasının şartlarının , Davalı markasının 43. Sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri” bakımından ise hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirdikleri anlaşılmıştır.
Bilirkişi … 20/08/2019 tarihli ayrık raporunda: …tarihli duruşmanın 1 nolu kararına göre davalı tarafın markasının davacı markasına zarar verme olgusunun bulunmadığı ve hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
İlk raporda ayrık görüş bulunması keza rapora itiraz edilmesi nedeniyle ikinci kez heyet oluşturulmuş ve rapor alınmıştır.
Bilirkişiler …, …, …’nin mahkememize sunmuş olduğu 23/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Sonuç olarak her ne kadar sektörel olarak davalı marka kullanımının davacı marka itibarına zarar vermediği kanaati hasıl olmuş ise de markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi ve haksız yarar sağlanabileceği değerlendirmeleri neticesi ile 20.08.2019 tarihli raporun sonucu ile uyumlu olarak; Davalı marka kullanımlarının 41. Sınıfın tamamı ve 43. Sınıfta “gündüz bakımı (kreş) hizmetleri” alt grubu kullanımlarında davacı tescilli tanınmış markasının sulandırılmasına ve haksız yarar sağlanmasına sebebiyet verebileceği, bu nedenlerle davalı tarafın … tescil numaralı markasının, 41. Sınıfta tescil edilmiş olduğu hizmetlerin tamamında, 43. Sınıfta ise “gündüz bakımı (kreş) hizmetleri” hizmetlerinde hükümsüz kılınmasının şartlarının oluştuğu. Davalı markasının 43. Sınıfta yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlama hizmetleri” bakımından ise hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Marka tescil belgesi kapsamına göre davacının … markasının … no ilE tanınmış marka statüsünde bulunduğu, davacının … ,… ,…,…,…,…,… ,…,…, tescil nolu markalarının bulunduğu, bu markalardan … nolu markanın ayrıca 41. Sınıf için tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davalının ise … markasının … no ile 41 ve 43 sınıf için 19.8.2014 tarihinden itibaren tescil edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Karşılaştırma konusu mal veya hizmetlerin aynı veya aynı türden olması halinde, markalar arasındaki küçük bir benzerliğe rağmen, markalar arasında kural olarak iltibas oluşmaktadır. Bir başka ifadeyle markaların tescilli oldukları mal ve hizmetler arasındaki ayniyet veya benzerlik arttıkça markalar arasındaki benzerlikler ön plana çıkarak markalar arasında iltibas tehlikesi artmaktadır. Nasıl ki bir mıknatısın iki ayrı kutbu birbirine belli uzaklıkta iken çekim etkisi yaratmıyorsa ve fakat yakınlaştırdığınız zaman çekme eğilimine giriyorsa, markalar arasındaki mal ve hizmetler ile marka işareti benzeşmesi de böyledir. Markalar arasındaki yüksek derecede benzerlik emtialar arasındaki düşük düzeyde bir benzerlik ile karşılanabilir. Ortalama tüketici önceden bildiği ve tanıdığı markaya yönelme eğiliminde olduğu gibi farklı bir marka ile karşılaştığında bile zihninde yer alan mevcut bilgi ve algıyı ön plana çıkarma eğilimindedir. Ancak tanınmış markalarda çekim etkisi farklı emtia sınıfında bulunsa dahi tüketici zihninde tanınmış markayı çağrıştırabilir.
Dosya kapsamında yer alan davacıya ait tanınmış marka belgeleri de göz önüne alındığında; Davacının tanınmış … markası 556 sayılı KHK’nun 7/g gereğince tanınmış marka olarak koruma altındadır. Davacının markasını bilen ortalama tüketici davalının 41. sınıf hizmetlerin tamamında keza 43. sınıf için ise “gündüz bakımı (kreş) hizmetleri açısından karıştırma ihtimali oldukça yüksektir. Davalının markasındaki kids ibaresi markada tali bir unsur olup markada asli unsur … ibaresidir. Davacının … Meşe Palamudu şekil ibareli markasında … ibaresi büyük puntolarla yazılmış olup, markada asıl unsur … ibaresi ve şekil unsuru olup, benzerlik oranı düşük olsa da markanın asıl orjini … ibaresi olduğundan her iki marka arasında bağlantı kurulması ihtimali tartışmasızdır. ( Kıyaslanan markalarda ayırt edicilik gücü ile de bağlantılı olarak, görsel, işitsel veya kavramsal benzerliklerden bir veya birkaçı algılamada ön plana çıkarak tüketicilerin markalan karıştırmasına sebep olabileceği, önceki markada baskın ve ayırt edici unsur tek bir hece / tek bir kelime/ tek bir şekil ise, kıyaslanan markalarda diğer pek çok unsur farklı olmasına rağmen ortak kullanıma konu olan tek bir unsur nedeniyle markalar birbirini çağrıştırabileceği, bağlantılı algılanabileceği, bu nedenle, esaslı unsurlardaki benzerlik öncelikli olarak araştırılırken, markasal değeri, yani ayırt edici niteliği bulunmayan ve herkesin kullanımına açık olan yardımcı unsurların ortak unsurlar olarak kullanılmasının karıştırılmaya mahal vermeyeceği, yine bu tür unsurların farklılaşmasının da iltibas riskini ortadan kaldıracak bir farklılaşmaya sebep olmayacaktır.)
Karşılaştırmaya konu markalar arasında göze hitap eden bir benzerlik varsa, böyle bir benzerlik “görsel benzerlik” olarak tanımlanmaktadır. Taraf markalarında ortak yer alan … markaların görsel açıdan aynı ibare olup, Ortalama tüketicilerin, markalar arasında düşünsel bir bağ kuracağı açıktır.
İşaretlerin görsel ve işitsel benzerlik düzeyini ve tüketicilerin işaretler arasındaki benzemeyen unsurları değil benzer unsurları hatırlama eğiminde oldukları dikkate alınarak, halk bu markaları doğrudan karıştırabileceği gibi aynı firma tarafından yada birbiri ile ilişkili firmalar tarafından verilen bir hizmet olduğu izlenimine kapılabileceklerdir.
6769 sayılı SMK’nun Marka tescilinde nispi ret nedenleri başlıklı 6.maddenin 5.bendinde ; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir. Hükmü düzenlenmiştir.
Tanınmış bir markanın aynısının veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması, tanınmış marka sahibinin ürettiği ürüne olan güven nedeniyle, üçüncü kişilerde, bu ürünlerin de tanınmış marka sahibi tarafından üretildiği hissi uyandırarak, satın almalarını/tercih etmelerini sağlayabilir. Bu durum, marka sahibi ile arasında bağlantı olma veya haksız yararlanma olgusu olarak tanımlanabilir. Ancak bu durumun gerçekleşmesi için, tanınmış marka sahibi ile sonraki markayı kullanacak olanların markaları bağlantılı algılayabilmeleri için, öncelikle markaların da aynı veya benzer olması gerekmektedir.
Davacı markasının itibarının zarar görmesi de söz konusudur. Davalının markasını farklı hizmetlerde kullanması halinde, tüketicilerde bu hizmetlerin davacı işletmesine ait olduğu hususunda bir intiba uyanacağından, örneğin davalının hizmetlerinin kalitesiz olması halinde davacının tanınmış markaları arzu edilmeyen olumsuz imaj yükletilmesi tehlikesine maruz kalabilir veya markanın ilgili çevreler nezdinde çekim gücünde azalmaya sebebiyet verebilir. İlk bilirkişilerin çoğunluk görüşünde de davacı yanın internet sitesinde çocuklara ve gençlere yönelik çevre eğitimleri verdiği, davacının eğitim sektöründeki bu çalışmalarının davalı yanca eğitim sektöründe kullanılması halinde davacı markasının sulandırılması, itibarsızlaştırılmasına sebebiyet vereceğinin tespit edildiği, yine ikinci raporda oybirliği ile bildirdikleri üzere; her ne kadar sektörel olarak davalı marka kullanımının davacı marka itibarına zarar vermediği anlaşılmış ise de; markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi ve haksız yarar sağlanabileceğinin değerlendirildiği emtia sınıfları bakımından markanın hükümsüz kılınması gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda her iki raporda da, Davalı marka kullanımlarının 41. Sınıfın tamamı ve 43. Sınıfta “gündüz bakımı (kreş) hizmetleri” alt grubu kullanımlarında davacı tescilli tanınmış markasının sulandırılmasına ve haksız yarar sağlanmasına sebebiyet verebileceği, bu nedenlerle davalı tarafın … tescil numaralı markasının, 41. Sınıfta tescil edilmiş olduğu hizmetlerin tamamında, 43. Sınıfta ise “gündüz bakımı (kreş) hizmetleri” hizmetlerinde hükümsüz kılınmasının şartlarının oluştuğu. Davalı markasının 43. Sınıfta yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlama hizmetleri” bakımından ise hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Davacı markasının Tanınmış marka statüsünde toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle ile birlikte Davalı markası ile davacı markalarının emtia listeleri dikkati alındığında hükme dayanak yapılan ilk rapordaki çoğunluk görüşü, son rapordaki heyetin ittifak halindeki bilirkişilerin görüşleri gözetildiğinde; davacı markasının tanınmış marka olduğu, Davalı adına tescilli … nolu ile tescilli markanın 41. sınıf hizmetlerin tamamında keza 43. sınıf için ise sadece “gündüz bakımı (kreş) hizmetleri sınıfında KISMİ OLARAK HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,43. sınıfın diğer hizmetleri bakımından hükümsüzlük isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre;
1- DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı adına tescilli … nolu ile tescilli markanın 41. sınıf hizmetlerin tamamında keza 43. sınıf için ise sadece “gündüz bakımı (kreş) hizmetleri sınıfında KISMİ OLARAK HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,43. sınıfın diğer hizmetleri bakımından hükümsüzlük isteminin reddine,
3-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna gönderilmesine,
4-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan18,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Davanın kısmen kabulü nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 4.910 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın kısmen reddi nedeniyle, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca4.910 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 35,90 TL başvuru harcı 35,90 TL peşin harç 261 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 6.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.332,80 TL yargılama giderinin taktiren 1/2 sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine,
Dair karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren2 HAFTA içerisinde İSTİNAFYASA yolu açık olmak üzere karar verilip tefhim kılındı, hazır olanlara duruşma zaptından örnek verildi.20/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır