Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/271 E. 2020/176 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/271 Esas
KARAR NO:2020/176

DAVA:Tasarıma Tecavüz ve İhlalin Durdurulması, Tazminat
DAVA TARİHİ:22/06/2018
KARAR TARİHİ:18/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarıma Tecavüz ve İhlalin Durdurulması, Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … tescil numarası ile 26.11.2014 tarihinde tescil ettirdiği bağcık şeklindeki … modeli endüstriyel tasarımını davalı firmaya satmak istediğini ve davalı firma adına … tasarımın kullanıldığı bir ürün katalogu hazırlayarak, tasarımıyla ilgili teklifte bulunduğunu, davalı firmanın bu teklifi tasarımın satışının zor olacağından bahisle kabul etmediğini, davalı firmanın daha sonra müvekkilinin bilgisi, izni ve muvafakati dışında bu tasarımı birebir taklit ederek, kendi markası adına pantolon, eşofman ve şort modelleri üretmeye başladığını ve satışa sunduğunu, davalı firmanın tecavüz teşkil eden eylemleri nedeni ile …. FSHHM’nin … D. İş dosyası ile delil tespiti talebinde bulunduklarını, davalı firmanın mağazalarında tespit edilen ve müvekkilinin tasarımı ile benzer olan ürünlerin karşılaştırılmasının yapıldığı tespit raporunda; “…TPE nezdinde tescilli tasarımın; Kuş gözlerinden geçirilen bir bağcık uygulama biçiminin olduğu ve bu uygulamanın fermuara bir alternatif olarak kullanıldığı görülmüştür. Gidilen adreste üretilmiş ve satışa konmuş modeller ve internet üzerinde satışta olduğu görülen pantolon, şort, eşofman altı gibi ürün grubu üzerinde, tescilli tasarım ile konumlandırma ve uygulama biçimi bakımından benzer özellikleri taşıdığı, ürünlerin üzerinde, etiketlerinde ve internet satış sitelerinde “…” ibaresinin yer aldığı görülmüştür…” şeklinde tespitler yapıldığını, kamuoyu nezdinde ortaya çıkacak benzerlik algısı yani karıştırılma ihtimali olduğunu, davalı firmanın ürünü ile müvekkili davacının tescilli tasarımının ayniyet derecesinde benzerini, hatta aynısını kullandığının açık ve sabit olduğunu, davalı firmanın, tasarımı müvekkiline ait olan ürünleri kendi markası ile hem kendi satış mağazalarında, hem de internet üzerinden satışa sunduğunu, bu satışların tazminat hesabında dikkate alınmasını, müvekkilinin her türlü tazminat, dava, talep ile 6769 S.Y. ve sair kanunlardan doğan diğer talep, dava hakları ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi ve giderilmesi amacıyla ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, davalı firma tarafından müvekkilinin tescilli tasarımlarına haksız tecavüz teşkil eden tüm ürünlere el konulmasına, gerek davalının mağazalarında gerekse de internet aracılığıyla yapılan satışlarının önlenmesine, davalıya ait … adlı internet sitesinde davalı markası ile davalıya aitmiş gibi yer alan, dilekçede belirtilen ve tespit edilecek diğer müvekkiline ait tasarım görsellerinin kaldırılmasına, davalı firmanın, müvekkilinin dava sonucunda elde edeceği alacağın tahsilini ve de mal kaçırmasını engellemek adına, taşınır ve taşınmaz malları üzerine yargılama bitinceye kadar tedbir konulmasına, davalı firmanın eylemlerinin tasarım hakkına tecavüz ettiğinin tespiti ile tecavüzün durdurulmasına, bu suretle tecavüzün tüm sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalı firmanın bilgisayar ve sistemlerinin incelenmesi suretiyle, müvekkiline ait tescilli tasarım kullanılarak oluşturulan ürün modellerinin ve bu ürünlerin hangi tarihten itibaren üretildiği ve satışa sunulduğunun, ayrıca bugüne dek müvekkilinin tasarımı kullanılarak ne kadar ürün üretilip, gerek internet gerekse de mağazalarda bu ürünlerden toplamda ne kadar satış yapıldığının tespitine, davalının müvekkili adına tescilli tasarımı kullanmak ve haksız rekabet yapmak suretiyle elde ettiği haksız kazancın hesaplanması adına davalı tarafın tüm ticari defter ve belgelerin istenmesi ile müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararın, yoksun kalınan kazanç miktarları göz önünde bulundurulması suretiyle, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin tasarımdan doğan haklarına yapılan tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasına, ürünlere el konulmasına ve toplatılmasına, el konulan ürünlerin imhasına, davaya konu tasarımların üretiminde kullanılan araçlara el konulmasına ve imhasına, davalı aleyhine verilecek kararın masrafları davalı tarafından karşılanmak kaydıyla Türkiye genelinde tirajı en yüksek 3 ulusal gazeteden birinde ilanen yayınlanmasına, 6769 S.Y. , HMK, TTK, TMK ve sair yasal mevzuat gereği karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın taklit ve tecavüz iddialarının itibar edilebilir bir tarafın bulunmadığını, tasarım ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümü olduğunu, bir tasarımın Sınai Mülkiyet Kanunu çerçevesinde tasarım hakkına haiz olması için kanunda öngörülen yenilik ve ayırt edici kriterini sağlamış olması gerektiğini, davacı yanın bahse konu “bağlama şeklindeki … modelinin” tescilini sağlamış olmasına karşılık işbu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriter şartını sağladığının söylenemeyeceğini, davaya konu tasarımın davacı tarafından 26/11/2014 tarihinde tescil edildiğini, tasarıma benzer modellerin 2014 yılından önce … 02/06/1994 ve 04/11/2009 başvuru tarihli tasarımlar ile kamuya sunulduğunu, tescili sağlanan bu tasarımların dışında 2011 yılında da yoğun ilgi üzerine birçok üründe bahse konu bağlama modelinin tescilsiz olarak kullanılmış olduğunun bilinen bir gerçek olduğunu, davacının adlandırdığı şekli ile “bağlama şeklindeki …” modeli davacının başvuru tarihinden önce tescil edildiğini ve çeşitli firmalarca kamuya arz edilmişken müvekkiline yöneltilen iddiaların hukuken korunabilir bir yanı olmadığını, davacının davaya konu tescilli tasarımına ilişkin müvekkili şirkete satış teklifinde bulunduğunu ancak müvekkili şirketçe bu teklifin reddedildiğini belirttiğini akabinde ise müvekkili şirketin davacıya ait tasarımı birebir taklit etmek suretiyle üretip ürünleri üzerinde kullandığını ifade ettiğini, davaya konu tescilli tasarımın tescile haiz bir niteliğinin bulunmadığı hususuna ek olarak işbu tasarımlar arasında benzerlik kurulmasının mümkün olmadığını, davacı …’ya ait tasarımın bağlama şeklinde … olarak kullanıldığını yani … yerine bağcık ile … işlevi yerine getirildiğini, bağcık kullanılmadığı takdirde ise o ürünün kullanılmasının mümkün olmadığını, bu sebeple de davacıya ait tasarım işlevinin kullanım sırasında zorluk çıkaracağı düşüncesiyle müvekkili şirket tarafından satış teklifinin reddedildiğini, müvekkili şirketin ürünlerindeki bağcık modelinin davacı yandan farklı olarak aksesuar/dekorasyon olarak kullanıldığını hemde geleneksel bir görsellik kazandırdığını, müvekkili şirketin tasarımlarındaki kullanım şeklinin birçoğumuzun annesi veya anneannesi tarafından kullanılan korselerin bağcıkları ile benzeri bir görünüme haiz olduğunu, tasarımlar arasında gerek işlevsel ve görünüm bakımından farklılık bulunduğunu gerekse bahse konu kullanımın evvelden beri mevcut olduğunun görüldüğünü, bu kullanımın eskiye dayanmasının ise tecavüz iddiasının elle tutulur bir yanı olmadığına işaret olup tecavüz bahsinin ortaya atılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafından …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyası ile müvekkili şirket aleyhine tespit talebinde bulunulduğunu, tespit dosyası üzerinden bilirkişi kök ve ek raporlarının tanzim edildiğini, dava dilekçesinde her ne kadar delil tespit raporlarındaki “tescilli tasarım ile müvekkili şirket tasarımlarının konumlandırma ve uygulama biçimi bakımından benzer özellikleri taşıdığı” kısmına atıfta bulunularak dayanak gösterilmekte ise de raporların detaylı olarak incelenmesi gerektiğini zira anılan raporların devamında keşif adresindeki ve internet sitesi üzerindeki bahse konu ürün detaylarının ve bağcık görünümlerinin (balıksırtı/çapraz geçirmez-x geçirme) farklı olduğu kanaatine varıldığını, müvekkili şirketin çoğunlukla yüksek bel pantolon modellerinde kullandığını bu tasarımlarda korseden esinlendiği ancak bağlama kısmını korsedeki gibi arka yönde değil ön tarafta kullandığı, buna ek olarak müvekkili şirketin ürünlerinin bel kısımlarının komple kapalı olarak tasarlandığı bağcıkların ise ek bir parça olarak dikilen kısımdaki kuşgözlerinden geçirildiğini, tam da bu şekil ile korse görünümü elde edildiği, dolayısıyla tescilli tasarım ile … işlevinin bağcık ile aktif kullanımı amaçlandığını ve görüntüsü sağlanmışken müvekkili şirket tarafından satışa sunulan modellerde bağcıklı kısmın korseden ziyade … görünümü elde etmesinin imkansız olduğunu, tasarımların karşılaştırılmasında kuşgözlerininde aralıklı olduğunu, tasarımlar en boy oranları ve bağcık kalınlıkları bakımından da birbirinden farklılık arz ettiğini, davacının tasarımı kendisine ait olduğu iddiasıyla müvekkili şirketin kendi markası ile hem satış mağazalarında hem de internet sitesi üzerinde satışa sunduğu dava konusu ürünlere ilişkin haksız kazanç ithamıyla miktarı belirsiz olması nedeniyle 5.000-TL maddi tazminat talebinde bulunduğunu, ancak bu miktarın nasıl belirlendiğine anlam verilemediği zira dava dilekçesinde belirtilen ürün çeşitlerinin hem az sayıda üretildiğini hemde çoğunun satılıp stokta az ürün kaldığını, davacının iddialarının aksine müvekkili şirket ürünlerindeki tasarımların dava konusu tescilli tasarımdan farklılık arz ettiğini, davaya konu tescilli tasarımın tescile haiz bir niteliği bulunmadığını, talep edilen miktarın dayanak yapılabilecek herhangi bir noktası bulunmadığından müvekkili şirketin ne haksız kazanç gerçekleştirdiğinden bahsedebileceğini ne de buna bağlı olarak tazminat talebinde bulunabileceğini, davacı …’ya ait … numaralı tescilin tasarım hakkına haiz olmadığını gösterir tescil kayıtlarının eskiye dayalı tescilsiz tasarımların dilekçede belirtildiğini, davacıya ait tescilli tasarım ile müvekkili şirket tasarımları arasında da farklılıklar bulunduğuna kanaat getirildiğinin …. FSHHM’nin … D.İş dosyasında anıldığını, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının ve ihtiyati tedbir talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiştir
…. FSHHM’nin … D.İş dosyası istenmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 19/04/2019 ve 02/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporları sunulmuştur.
19/04/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; Davacı …’ya (TPE ETTB sahibi kodu:…) ait 26/11/2014 tarih ve … nolu “…” tasarım … sınıfında 6769 sayılı SMK kapsamında koruma altında olduğu, davalı … … A.Ş (TPE Marka Sahibi Kodu; …)’ne ait 07/12/2001 tarih ve … nolu “…” ibareli yazı … mal ve hizmet sınıflarında 6769 sayılı SMK kapsamında koruma altında olduğunun tespit edildiği, davalı vekilinin 13/07/2018 ve 19/09/2018 tarihli dilekçesinde iddia edilen “bağlama şeklindeki … modelinin” tescilini sağlamış olmasına karşılık işbu tasarımın yenilik ve ayırt edici kriter şartını sağlamadığı iddiasına yönelik internette yapılan araştırma sonucu tespit edilen patentlerin incelenmesinde; 26/11/2014 tarih öncesi benzer modeller tespit edilemediğini, davacıya ait … no ile tescilli … tasarımının yenilik ve ayırtedicilik özelliğine sahip olduğunu, taraflara ait tescilli tasarım …-Korse modellerinde, kullanıldığı yer, konumlandırma, aksesuar özelliği ve bağcık, zemin uygulaması, karakteristik yapı, aplik/şerit parça durumu kriterleri baz alınarak, davalı tarafa ait 6 ürün modelinin de tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğü yaklaşımı ile korseden esinlenerek bağcık ile … işlevinin yüklenildiğini, davacıya ait tescilli tasarım ile genel izlenimde bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu algı ile belirgin ölçüde farklı olduğunun tespit edildiğini, davacı ürünleri ile davaya konu ürünlerin farklı olduğunu, tazminat hesaplanmasını gerektirecek bir konu bulunmadığı belirlendiğinden davacının maddi tazminat talebi ile ilgili bir hesaplama yapılmasına gerek olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
02/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; Davacıya ait … numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün örnekleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları, davacıya ait … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 26/11/2014 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu, tasarım ve sektör bilirkişilerinin “dava konusu tasarımın farklı olarak algılandıkları, yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu” görüş ve kanaatleri doğrultusunda herhangi bir tazminat hesaplamasına gerek olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava;Davacının … no’lu E.T.B.’ne sahip olduğu, davalı şirketin izinsiz olarak tasarımı kullanması nedeni ile eyleminin tasarım hakkına tecavüz, haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalma kaydı ile 5.000 TL maddi tazminat, ihtiyati tedbir, ürünlerin imhası ve hükmün ilanına ilişkindir.
Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu raporlarında da belirtildiği üzere: Davacıya ait … tescil numaralı tasarım ile davalı şirkete ait ürün örnekleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebeple farklı olarak algılandıkları, davacıya ait … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 26/11/2014 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu, davacıya ait ürün ile davaya konu ve davalı şirkete ait ürünlerin farklı olması nedeni ile tazminat hesaplanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE ,
2-54,40-TL ilam harcının, peşin harçtan mahsubu ile artan 30,99-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Reddedilen Tecavüzün tespiti ve durdurulması talebi yönünden, Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca 4.910,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır