Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/255 E. 2019/336 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/255 Esas
KARAR NO : 2019/336

DAVA : Markanın Kısmen İptali Talepli
DAVA TARİHİ : 11/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/09/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Kısmen İptali talepli davasının yapılan incelenmesi sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketinin 1987 yılından beri 250’ye yakın çalışana ve 4 büyük fabrikaya sahip bir üretici olarak kırtasiye kimyevi maddeler özellikle de mobilya ve sanayi tipi tutkal seköründe Türkiye’nin lider firmalarından biri olduğunu, Müvekkilinin uzun süredir ürettiği, tanınırlık sağladığı ürünlerinin bir kısmı da … markasını taşıdığını, davalı şirketin saat ticaretiyle iştigal olmasına karşın davaya konu markayı … numaralı başvurusu ile davacı Müvekkilinin iştigal konusu da dahil olmak üzere toplam yirmiyedi sınıfta tescil ettirdiğini, bu haksız durumun ortadan kaldırılması için davalı adına … no ile tescilli … Şekil ibareli markanın kullanmama nedeniyle dava dilekçesindeki 2.sınıftaki, 16.sınıftaki, 17.sınıfta bildirilen emtialarla sınırlı kısmi olarak 6769 Sayılı Yasanın 9.maddesine göre kullanmama nedeniyle iptaline,vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafından dayanak alınan kanunun yürürlüğe girdiği 10/01/2018 tarihinden itibaren kullanmama/kullanıma ara verme süresi beş yılı geçmesi halinde kullanılmayan markanın iptali taleplerinin ileri sürülebileceğini,bilindiği üzere dayanak alınan 6769 S.K.un yürürlüğe girmesinden önce 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi Anayasa Mahkemesi Kararıyla iptal edildiğini, SMK yürürlüğe girdiği sırada markaların kanunen kullanılma yükümlülüğü bulunmadığını,10/01/2017 tarihinden itibaren SMK’nın markaların kullanılmamasına sonuç bağladığı gerekçesi ile kanunun yürürlüğe girmesinden önceki kullanmama hallerine geçmişe etkili olarak sonuç bağlanması mümkün olmadığını, bu nedenle 10/01/2022 tarihinden önce açılan kullanmama nedeniyle iptal davalarının reddi gerektiğini,açılan davanan esas ve usulden reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 22/08/2019 tarihli dilekçesi ile;Sulh protokolünün davacı ile imzalandığını,görülmekte olan davanın Sulh Protokolü uyarınca karara bağlanmasını talep etmiştir.
Taraf vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinde;Davadan feragat ve sulh olma yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Sulh Protokolü nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Sulh nedeniyle,ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-44,40 ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 8,50-TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Taraflarca imzalanan 25/07/2019 tarihli sulh sözleşmesinin 3.maddesi gereğince; Taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Tarafların yapmış olduğu giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
Dair tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF YASA yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır