Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/25 E. 2020/404 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/25
KARAR NO : 2020/404

DAVA : MARKA HAKKINA TECAVÜZ VE MADDİ – MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 18/01/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüz ve Maddi – Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … A. Ş. adına … ve … numaraları ile tescilli markaların bulunduğunu, bu markaların diğer müvekkilli tarafından üretilen ve pazarlanan … gibi … ambalaj ürünlerinde kullanıldığını, davalı tarafından yapılan kullanımların tespiti amacıyla … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince …D.İş dosyası ile tespit işleminin gerçekleştirildiğini, tespite istinaden düzenlenen bilirkişi raporunda, müvekkillerine ait tescilli dört künt çubuktan oluşan markanın davalı tarafından cam ürünler üzerinde kabartma şeklinde kullanıldığının, ürünlerin teşhir edildiğinin ve satışının yapıldığının açıkça tespit edildiğini, davalının bu eylemlerinin marka tecavüzüne sebebiyet verdiğini, haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının eylemlerinin önlenebilmesi için ihtiyati tedbir talep ettiklerini, davalının marka hakkına tecavüz fiili nedeni ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat ve masrafları davalıya ait olmak üzere hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usule uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
TPMK kayıtları, … 2. FSHHM’nin … D.İş dosyası istenmiş, HMK 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
05/04/2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu sunulmuştur.
05/04/2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: … tescil numaralı markanın, Mal ve hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin 09, 11, 12, 19, 20, 21, ve 34. sınıflarında davacılardan … A.Ş adına tescilli olduğu, … tescil numaralı markanın Mal ve hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin 02, 04, 09, 11, 13 ve 21. sınıfında davacılardan … adına tescilli olduğu, davacı …’ye ait markaların her ikisinin de 4 çubuktan oluşan görsellerden ibaret olduğu, davacı …’nin her iki markasında da yan yana duran çubuklardan en alttaki ve en üstteki çubukların uzunluğunun diğer 2 çubuğa göre daha kısa olduğu, davalının tespit edilen kullanımlarında, şişeler üzerinde 4 çubuk kabartmasını, davacı …’ye ait markada olduğu gibi (en üst ve en alttaki çubukların ortadaki çubuklara göre daha kısa şekilde) kullanıldığı, davalı ile davacı …’nin faaliyet alanlarının ortak olduğu, davacı … markaları ile ayniyet derecesinde benzerlik içeren bu kullanımların, ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vereceği, davalının bu kullanımları ile davacı …’nin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ettiği ve davacı ile haksız rekabete sebebiyet verdiği, davacılardan … A.Ş.’nin davaya mesnet olarak gösterilen markalar üzerindeki haklarının dosya üzerinden tespit edilemediği, var ise lisans sözleşmesinin dosya arasında yer almadığı gibi TÜRKPATENT siciline de kayıt edilmediği, davalı yanın davacılardan … A.Ş.’nin davaya mesnet markalar üzerindeki haklarını bildiği ve iyi niyetli olmadığını gösterir herhangi bir evrakın dosya arasında yer almadığı, bu sebeple davacılardan … A.Ş.’nin ihlal edilen bir hakkının varlığının tespit edilemediği, davalının ticari defterlerinin detayı yukarıda açıklandığı üzere incelenemediği, davacının seçtiği yönteme göre hesaplama yapılabilmesi için davalının ticari defterlerinden çıkartılmış mali tablolarına ve defterlerin asıllarına ihtiyaç olduğu, davalının ticari defterlerinin ibraz edilmemesi halinde ise, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden ilgili yıllara ait Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin istenilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
07/01/2020 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: … tescil numaralı markanın Mal ve hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin 09, 11, 12, 19, 20, 21, ve 34. sınıflarında davacılardan …A.Ş adına tescilli olduğu, … tescil numaralı markanın Mal ve hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğin 02, 04, 09, 11, 13 ve 21. sınıfında davacılardan … adına tescilli olduğu, davacı …’ye ait markaların her ikisinin de 4 çubuktan oluşan görsellerden ibaret olduğu, davacı …’nin her iki markasında da yan yana duran çubuklardan en alttaki ve en üstteki çubukların uzunluğunun diğer 2 çubuğa göre daha kısa olduğu, davalının tespit edilen kullanımlarında, şişeler üzerinde 4 çubuk kabartmasını, davacı … A.Ş.’ye ait markada olduğu gibi (en üst ve en alttaki çubukların ortadaki çubuklara göre daha kısa şekilde) kullanıldığı, davalı ile davacı … A.Ş.’nin faaliyet alanlarının ortak olduğu, davacı …A.Ş. markaları ile ayniyet derecesinde benzerlik içeren bu kullanımların, ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vereceği, davalının bu kullanımları ile davacı … A.Ş.’nin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ettiği ve davacı ile haksız rekabete sebebiyet verdiği, kök raporun akabinde davacılar vekilinin ibraz ettiği sözleşme çerçevesinde davacılardan … A.Ş.’nin, davaya mesnet olarak gösterilen markalar bakımından davacılardan … A.Ş. ile imzaladığı tespit olunan lisans sözleşmesinin TÜRKPATENT siciline de kayıt edilmediği, davalının davacılardan … A.Ş.’nin davaya mesnet markalar üzerindeki haklarını bildiği ve iyi niyetli olmadığını gösterir herhangi bir evrakın dosya arasında yer almadığı, bu sebeple davacılardan … A.Ş.’nin ihlal edilen bir hakkının varlığının tespit edilemediği, mahkemece tarafların bağlı bulunduğu vergi dairesinden Kurumlar Vergisi Beyannamesinin istendiği ve davacıya ait Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin ibraz edildiği, ancak yukarıda detayı açılandığı üzere, davalının Kurumlar Vergisi Beyannamelerinin işbu aşamada temin edilemediği, bu nedenle davalıya ait Kurumlar Vergisi Beyannameleri ibraz edilmediğinden hesaplamanın yapılamadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacılara ait … ve … numaralı markalardan doğan haklara davalının tecavüzünün tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat ve hükmün ilanına ilişkindir.
6102 sayılı TTK uyarınca anonim ve limited şirketler (sermaye şirketleri) tüzel kişiliği haizdir. Tüzel kişi olmalarından dolayı bu şirketleri, hak ve fiil ehliyetine sahiptir. Hak ve fiil ehliyetinin bir sonucu olarak sermaye şirketlerinin, taraf ve dava ehliyetleri de bulunmaktadır. Bu kapsamda anonim ve limited şirketler, bir davanın tarafı olabilirler.
Sermaye şirketlerinin hukuk davalarındaki taraf ve dava ehliyeti 6102 sayılı TTK, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 6100 sayılı HMK ve 6098 sayılı TBK hükümleri çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Tüzel kişiler; Cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildir, bir başka deyişle hak ehliyetine sahiptir. HMK’nun 50. maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu belirtilmiştir. Davaya taraf olma ehliyeti, hak ehliyetine sahip olmanın bir neticesidir. Dolasıyla, tüzel kişiliği bulunan ve medeni hakları kullanma ehliyeti haiz olan anonim ve limited şirketler (sermaye şirketleri) dava ehliyetine de sahiptir. Bu çerçevede, sermaye şirketleri dava (davacı sıfatıyla) açabileceği gibi haklarında da dava (davalı olarak) açılabilecektir. Sermaye şirketlerinin hak ehliyeti, tüzel kişiliğin kazanılması ile başlayıp tasfiye ile sona erer. Tüzel kişilik devam ettikçe, hak ehliyeti ve buna bağlı olarak taraf ehliyeti de devam eder.
Davada husumet ve sıfat kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Davalı …’nin ticaret sicil kayıtları istenmiş, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 15/10/2018 tarihli cevabi yazısında şirketin kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
UYAP’tan İTO’nun resmi sitesinde yapılan incelemede: Davalı …nin kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili 21/08/2020 tarihli dilekçesi ile davalı firmanın, kayıt dışı firma olduğunu beyan etmiştir.
HMK 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiş, 114/d fıkrasında “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması” hükmünün ve HMK 115/2. maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder…” hükmünün yer aldığı bilinmekle davalı olarak gösterilen şirketin ticaret sicil kaydının bulunmadığı böylece taraf ve dava ehliyeti bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-HMK 114/d ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-54,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile fazla 201,70- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde davacılara iadesine,
3-Davacıların yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davacılar tarafından fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır