Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/237 E. 2019/44 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/237 Esas
KARAR NO : 2019/44

DAVA : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Taraflar arasında bozma öncesinde İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2013/190 esas-2016/58 karar ve 14.04.2016 tarihli ilamının Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve karşı temyiz yolu ile davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla, dava dosyası bozularak mahkememizin 2018/237 esas numarasına kayıt edildikten sonra taraflara bozma ilamı tebliğ edilmiş olmakla,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
İDDİA; Davacı vekili, …, …, …, …, …,… isimli web sitelerinde ve iş yerinde müvekkiline ait markaların davalı tarafından haksız olarak kullanıldığını, bu konuda … 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nde ihtiyati tedbir kararı alındığını, bu alan adlarından birinin dava dışı şahsa ait olmakla beraber davalıya ait siteye yönlendirme yapıldığını iddia ederek marka hakkına tecavüzün tespitini, davalının iş yerinde ve web sitelerinde, alan adlarında, ticari evrak ve tanıtımlarda markanın kullanılmasının önlenmesini, KHK’nın 62/a-b maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 7.094,45 TL maddi ve 6.000 TL manevi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren en yüksek reeskont faiziyle birlikte tahsili ile kararın ilanını talep etmiştir.
SAVUNMA; Davalı vekili, müvekkilinin markaları davacı ile olan sözleşme kapsamında kullandığını, sözleşmede kullanıma izin verildiğini, davacının sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, bu sözleşmenin feshedildiği tarihte davacıyla aynı grup içinde yer alan … A.Ş. ile de bayilik sözleşmelerinin bulunduğunu, davacı tarafından feshedilen sözleşme dışında dava dışı şirketle olan bayilik sözleşmesi gereğince de müvekkilinin markayı kullanma hak ve yükümlülüğünün bulunduğunu, markanın belirtilen her iki sözleşme ile kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; davalının davacılara ait … markasını izinsiz olarak web sitelerinde, alan adında, ticari evrak ve tanıtımlarda kullandığı iddiasıyla markanın kullanımının önlenmesi, maddi manevi tazminata hükmolunması ve hüküm özetinin ilanı istemine ilişkindir.
Mahkememizce bozma öncesinde verilen hükümde; davalının sözleşme imzaladığı şirketin davacı şirketlerden farklı olduğu, marka hakkının davacı şirketlerde olduğu, imzalanan sözleşmenin de feshedildiği anlaşıldığından marka hakkında tecavüz eyleminin gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, tecavüzün önlenmesine, … markasının davalıya ait iş yeri tabela, web sayfası, alan adlarında, tanıtım ve ticari evrakta kullanımının önlenmesine, … 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin… D.iş dosyasında verilen 05/09/2013 tarihli tedbir kararında belirtilen…, …, … internet sitelerinde … ibaresinin kullanımının önlenmesine, davacının değişik iş dosyasının infazıyla ilgili olarak talep ettiği masraflar karşılığı 68,05 TL D.İş harcı, 755,80 TL D.İş dosyası gideri, 60,60 TL icra harcı ve söz konusu dosyadaki asgari tarifeye göre 2.600 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.484,45 TL’nin ve 6.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm altına alınan alacaklara dava tarihinden en yüksek reeskont faizi yürütülmesine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin yüksek trajlı gazetelerden birinde bir kez ilanına karar verildiği, kararı davalı vekili ve karşı temyiz yolu ile davacı vekilinin temyiz ettiği, Yargıtay 11.HD’nin 2016/9430 esas, 2018/2226 karar nolu ilamı ile; “… 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak, 6100 sayılı HMK’nın “Geçici Hukuki Korumalar” başlıklı 10. kısmının içinde delil tespiti de bulunmakta olup, aynı Yasa’nın 323/ç madde ve fıkrası gereğince de Geçici Hukuki Koruma Tedbirleri nedeniyle yapılan giderler, yargılama giderleri kapsamındadır. Bu durumda, mahkemece 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2013/42 D.İş sayılı dosyasındaki yargılama giderlerinin maddi tazminat olarak hükmedilip dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacılar ile vekilleri arasında yazılı bir avukatlık sözleşmesinin bulunmadığı kabul edilmesine karşın delil tespit isteminin mahiyeti de gözetildiğinde Avukatlık Kanunu’nun 164/4. maddesi hükmü uyarınca anılan dosyaya ilişkin avukatlık ücretinin delil tespitinin yapıldığı 2013 yılı Tarifesinin İkinci Kısım Birinci Bölüm 1. maddesinde yazılı delil tespiti için öngörülen miktar yerine 2.600 TL olarak belirlenmesi suretiyle maddi tazminat hesabında bu rakamın esas alınarak hükme varılmış olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 22.03.2018 tarihinde karar verildi….” şeklindeki bozma ilamı içeriği usul ve yasaya uygun görüldüğünden bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş, bozma ilamına uyalarak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma niteliğine göre kesinleşen konularda hüküm kurulmamıştır. Bozma ilamında da işaret edildiği üzere, Geçici Hukuki Koruma Tedbirleri nedeniyle yapılan giderler, yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmelidir.Bu durumda 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasındaki yargılama giderlerinin maddi tazminat olarak hükmedilip dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.Yine davacı ile vekilleri arasında yazılı bir avukatlık sözleşmesinin bulunmadığı halde , delil tespit isteminin mahiyeti de gözetildiğinde Avukatlık Kanunu’nun 164/4. maddesi hükmü uyarınca anılan dosyaya ilişkin avukatlık ücretinin delil tespitinin yapıldığı 2013 yılı Tarifesinin İkinci Kısım Birinci Bölüm 1. maddesinde yazılı delil tespiti için öngörülen miktar yerine 2.600 TL olarak belirlenmesi suretiyle maddi tazminat hesabında bu rakamın esas alınarak hükme varılmış olması da doğru görülmemiş, davacı ancak bu taleplerini yargılamada gideri olarak talep edebileceğinden, zaten dilekçesinde de yargılama gideri ve vekalat ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiğinden, somut olayda yargılama gideri altında talep edilebilecek tutarların maddi tazminat kalemi olarak gösterilerek talep edilmesi usule uygun bulunmadığından maddi tazminat isteminin reddire karar verilerek yukarda açıklanan gerekçe kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan gerekçe kapsamına göre,
1-Davalının, davacının marka haklarına tecavüzün tespit ve önlenmesine, … markasını davalıya ait iş yeri tabela, web sayfası, alan adlarında, tanıtım ve ticari evrakta kullanımının önlenmesine (YARGITAY İLAMI İLE KESİNLEŞMİŞTİR)
2- … 4.FSHH Mahkemesi’nin … D.iş dosyasında verilen 05/09/2013 tarihli tedbir kararında belirtilen …, …, … internet sitelerinde … ibaresinin kullanımının önlenmesine, (YARGITAY İLAMI İLE KESİNLEŞMİŞTİR)
3-6.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm altına alınan alacaklara dava tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi yürütülmesine, (YARGITAY İLAMI İLE KESİNLEŞMİŞTİR)
4-Maddi tazminat isteminin reddine,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin yüksek tirajlı gazetelerden birinde bir kez ilanına,
6-44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 179,25 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 851,33 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan bozma öncesi 10 TL ve bozma sonrası 60 TL olmak üzere toplam 70 TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacının delil tespit dosyasında sarf ettiği; 68,05 d.iş harcı, 755,80 TL d.iş gideri, 60,60 TL icra harcı, 245 TL vekalet ücreti (2013 yılındaki delil tespitinde avukatlık ücreti tarifesi gereği) olmak üzere toplam 1.129,45 TL ve bozma öncesinde yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 223,65 TL peşin harç, 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 451,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.198,95 TL olmak üzere toplam 3.328,40 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde taraflara iadesine,
Dair karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde YARGITAY NEZDİNDE TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere karar verilip usulen tefhim kılındı. 29/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır